mm 6 — VAKİT 10 Teşrinisani 1934 MEMLEKET; HABERLERİ Ginlkie neler ler yapıldı? Adanada | Kalpazanların mari Belediye reisi “Eşref Beyin muha- birimize verdiği izahat Gemlik, (Hususi) — Belediye | reisliğine eski reis hukuk mezunu | Eşref Beyin seçildiğini kısa haber | olarak bildirmiştim. Kendisile ba- şarılan ve başarılacak işler hak - kında; görüştüm. Eşref Bey bana şunları söyledi: — Bütçemiz “23.000” liradır. | Bu bütçe dahilinde geçen yıl eski- deniberi sıvasız ve boyasız düran | belediye binasını sıvalattık, boyat- tık. Ve Gemliğe yakışır güzel bir bina meydana getirdik. Arkada - şım, Doktor Ziya Beyin zamanın « ! da başlanan belediye binası bu su- retle tamalanmış oldu. Çarşıdan iskelye kadar olan yolu meclis ar- kadaşlarımm memleketi imar nok- tasıridan verdiği tahsisatla parke taşlâarile “döşedik.' Balikpazarına | kadar'uzanan bir numaralı cadde | yi kaldırım haline koymak üzere düzelttik. Hemşerilerimiz seneler- denberi kireçli ve tatsız sular iç - mekte idi. Gene değetli arkadaş - larımın bu yolda vermiş oldukla - rı tahsisatla su yollarını tamir et- tik. Dağda yaptığımız bir araştır - mada kireci az ve gayet tatlı, içi « mi güzel bir su bulduk. Bu suyu | kasabaya getirdik ve şimdi bütün | balk 'bu tatir sudan içmektedir. Bundan başka mayıs ayı 80 - | nuna kadar yapılacak daha işle - rimiz vardır. o Buişlereşimdiden başladık; Bu işler meyanmda park civarındaki kaldırrmlarm yapıl » masına başlandığı gibi ayrıca 1â « ğımlarım yapılmasma başlanacak» br. Parkın önüne ve sahilin güzel bir yerinede Cumhuriyet âbidesi « ni dikmek üzeryiz. Bu iş bizim en ülkülü işimizdir. Bu ay içinde kasa | ba haricinde fenni ve sıhhi bir su- | rette yaptıracağımız mezbahanm | da ihalei katiyesi yapılıp inşaatı - na başlanacaktır. Bundan başka asri iki umumi helâ yaptırmak ü - zereyiz. Gemliğimizi güzelleştir - | mek cumhuriyetin feyzinden isti» | fade ettirmek sonsuz isteklerimiz- dendir. Bütçeden ayrılan yüzde 5 lerimiz belediye bankasmda bu - lunmaktadır. Bu parayı sarf ihti - VAKITın Mir Romanı: 7 Bugüne kadar çıkan parça- | ların hulâsası: | Harbiye mektebinin son sr | ntfını bitiren Ergin, orduya geçmeden önce on beş günlük | tatili, uzun yıllardanberi gör-| mediği yengesinin yanında ge- | şirmek üzere Foçaya gidiyor. | Ergin, yengesinin kızı Ays | seli yedi sekiz yaşında birak- muştı. Aysel, şimdi kos koca. | man,boylu poslu güzel bir ha- | nımdır. o Kapıda ilk onunla! karşılaşıyorlar. — tanışımıyorlar. Yengesi Bedia Hanım ve kocası Kâmil Bey senelerden- | beri görmedikleri Ergini büyük | sevinçle karşılıyorlar. o Bedia derhal köy mekteplerini tetkik ve yacını henüz duymamaktayız. Eli- mizdeki mevcutla çalışmaktayız. İtfaiye teşkilâtımız iki motor - bottan ibarettir; Yangın ihtimalle- aleiknzik kılıklar | Gümüş mecidiye çeyreklerini | altın yapıp sürmüşler ? halkımın çok iptidai bir kıyafet | olan şalvar, kara don, kilot.. gi— | yasak edildi Adanada vilâyetin bir kısım bi kıyafetlerle gezmelerinin ma- nasızlığını ve inkılâpçı Türkiye ! Cümhuriyeti vatandaşma hiç ya- kışmadığını göz önüne alan Meclisi umumi, bundan önceki toplantısında bu kıyafetin bü - tün vilâyet halkına yasak edil - | mesini doğru bulmuş ve bir ka - Gemlik belediye reisi Eşref bey İ ri karşısında bunlardan ve kasaba- | nm üç yerinde bulunan su havuz» | larmdan istifade edilir. Çalrışamıyan, sakat kimselere günde 30 kişiye ekmek vermekte - yiz. Ayrıca kasabada ikiz çocuklu üç aileye de maaş vermekteyiz. Gemlik ilk tedrisat müfettişi Gemlik, — Orhangazi munta « kası ilk tedrisat müfettişliğine ta- yin edilen eski ve değerli müfet - tişlerden Halim B. buraya gelmiş, teftişe çıkmıştır. Müfettiş Halim Bey ayrıca mualimlerle terbiye ve tedris usulelri hakkında konuşma lâr yapmıştır. Kiraz Ali oğlu Bir kız kudurdu, imamı “ısırdı Bolunun Gönen * köyünden İ Ayşeyi bir müddet evvel bir kö. | pek ısırmış, fakat buna karşı hiç bir şey yapılmamıştır. Aradan za- man geeçlikten sotira köpeğin kuduz olduğu anlaşılmış, gene hastayı tedavi ettirmek için bir sey yapılmamıştır. Son günlerde Ayşe kudurma Hanımın annesi, aaa görüm ce eski yerlerini, yurtlarını, €s- ki aile ocağını, Dramayı hatır- lamıştır. Ergin, yengesinin evinde! çok iyi karşılanmıştır. Fakat| evin yetişkin kızı Aysel, nikâh düşen bu akrabaya çıkmıyor. Ergin, kızâ karşı bir tecessüs duygusu beslemeğe başlıyor. Bir gün evin küçük kızı Sö- vimle sahilde gezerken Ayselin kumsalda arkadaşlarıyla, deniz kayafetiyle deniz topu oynadı - mi görüyor Küçükten, ablası hakkında malümat alıyor Aysel mektebi rar verilmek üzere de işi Vilâyet idare heyetine bırakmıştı. İdare heyetince bu mevzu lâ. yık olduğu ehemmiyetle işlen « miş ve önümüzdeki yıl başmdan itibaren bütün erkek yurttaşla - ın ancak ceket ve pantolon gi - yebilecekleri ve bunun dışımda kalan gerilik timsali diğer kıya- fetlerin kaldırılması ve aksine ha- reket edenlerden para cezası a « lınması kararlaştırılmıştı. Bu kararm tatbikina önümüz- de çok az bir zaman kaldığını düşünen Adana valisi Tevfik Hâdi Bey, belediye ile de tema- sa gelerek şimdiden bu hususta tedbirler alınmasını (o ve bunun için de polis ve belediye zabıta memurlarma maksada uyğun ba- İ xe direktifler verilmesini emret- miştir, Belediye, sinema, tiyatro, gâ- zino gibi umumi eğlence yerle - rinde diğer medeni kıyafetli yurttaşlarm istirahatini düşüne- rek, bu gibi umumi yerlere kılık- sız, kıyafetsiz, kirli kıyafetli o - lanların girmelerini yasak etmiş- tir. Zabitai belediye ve polis me- murlarınım sıkı bir şekilde takip edecekleri bu yasak, iki ay son- ra başlıyacak umumi yasağa hal. kı şimdiden alıştırmak maksa - dını güdüyor. “alâmeetleri gösterm » gören köylüler şaşırarak imam Hafız Abdullah Efendiyekizi okutmağa kalkmışlardır. Hasta imamı görünce hücum ederek ısırmıştır; genç kadın feci iztiraplar içinde ölmüştür. İmam tedavi edilecektir. şuları Madam Geriden Fransız- ca dersi almaktadır Ergin Sevimin bahsettiği nile- nin İzmire yerleşmiş ecnebiler - den olduğunu anlamıştı. — Ben de sana ders vereyim mi Sevim. çocuk ince kaşlarmı kaldırdı. İri mavi gözleri gülümsedi. — Olur amma... Dedi. — Amması ne oluyor? — Ablam kızarsa? — Ablan nediye kızacak.. İstersen sor ablana? Ve kendisince verdiği bu meseleyi çocuğun u- nutmamasını sigorta etmek için | ilâve etti: — Ablana dersin ki, Ergin a- gabeyim bana Fransızça ders derecek! Bakalım ne derse bana söyle e mi? ni bitirmiştir Şimdi de kom- — Peki efendim. ehemmiyet | . 41 '.4i per 7 pey iri İzmir Ağırceza O mahkemesi enteresan bir kalpazanlık dava - sna başlamıştır. mevzuu şudur: Salepçioğlu hanında oturan Cafer oğlu İbrahim ve Selânikli Elmas oğlu Hasan namında iki başıboş arkadaş; ele geçirdikle- ri eski gümüş mecidiye çeyrekle- rinden iki tanesini altın suyuna batırmışlar ve altın rengi verdik- ten sonra, birer kulp ta takması- nı unutmamışlardır. Bu iki arkadaş, oturdukları yerin civarmda Nazmi Efendi namında fr bakkala (giderek bunlardan birinisini vermişler: — Nazmi Efendi! Şu yarım beşibiryerdeyi al da, bize lâzım olan bakkaliyeye ait şunu, bunu ver Demişler. Nazmi Efendi o çoktan beri hasret kaldığı yarım beşibiryer- deyi görünce hemen almış ve ne olur ne olmaz diye bir defa ta - şa vurarak tıngırdatmış, altını üstünü gözden geçirdikten sonra ne alacaklarını sormuştur. Bu hâdisenin | Bunlardan birisi “şuradan otuz iki şişe salon rakisı veriniz, yü. rım kilo da peynir <— ve birazda zeytin çekiniz, ayrıca yüz elli ku- ruş ta nakten veriniz, demiş dir. ZavallıNazmi Efendi, bunla- rın hepsini vermiş, hattâ daha başka bir şey lâzımsa alabile - ceklerini söylemiştir. “Şimdilik lüzumu yok!,,; ce vabından sonra bu adamlar 'dük- kândan ayrılmışlardır. Nazmi Efendi, ertesi gün bir sarrafa müracaat ederek yarım beşibiryerdenin piyasasını sor - muş, altını vererek (O bankonota çevrilmesini istemiştir. Sarraf, bir bakışta bunun al - ün yaldızına batırılmış gümüş çeyrek olduğunu anlamış, buna kulp yapıştırıldığı için © hakiki kıymeti:4 de kaybettiğini söyle - | miştir. Ergin o gün akşama (kadar içi içine sığamıyarak gezdi, de - Taştı. Acaba (Aysel) bu vasıtalı ko- nuşmaya ne diyecekti. olsun diye yapmıyordu. o Hattâ böyle hareketleri ayıplardı. Fakat bu kızla uğraşmak, di- dişmek için yenilmez bir arzu du- yuyordu. o Edirnede amcasının kızları onunla ne açık saçık şa - kalar yapıyorlardı. Aaile yakınlığı yüzünden ara- İ larında o kadar âykırılık yoktu. İ o Onlar belki daha yakındı. Fa- kat onlarla da evlenebilecek bir. vaziyette idi. (Aysel) in bu çe « kinğen hali onun durğun rühu - | nu âdeta kamçılamığştı. Şimdi fena bir şey yaptığını bile bile onu gözetlemekte, ne - rede olduğunu, neler yaptığını, n ile vakit geçirdiğini anlamak - ta gizli ve iç gıcıklayıcı bir zevk .4 Es 77 e 7 “4 > > El ( Ele çi iş Meşe ai, ia Bu vaziyet kars e Efendi meseleyi zabıta?” İ miş, faaliyete geçen 1” İ murları kalpazanlardı”, umumhaneler arasin mıştır. Hasanın üzeri henüz sarf yerini bU kinci ve sahte bir Hik te ele geçirilmiştir. Karakola getirilet kadaşmı da söylemiş» lanarak ikisi de adli” ta mişlerdir. v ni lstintak hâkimi bu” a, ve kalpazanlık suçu! 2, kemeleri yapılmak ü & zaya sevketmiştir. 9 için ağırcezaya getiri pazanlarm yakında #9 lerine başlanacaktır. N Yakıp e EN os ği Arabacı, şoför ve Nİ larda bir örnek © Se giyecekler Ya Adanada şehir içi” / ren binek veya yük ile kamyon ve tenezzül billeri ve bütün ha: ayrı formalarda ayni /) datyeknesak elbise " belediyece karar altın* | şimdiki rastgele kıyaf€ edilerek lâzım a ğat ta yapılmıştır. Bu karar son kân nünden itibaren ri İsyan mazn İN Ağrı dağı mn larla birlik olmaktan J mevkuf Süslü Abdul arkadaşının duruşma dana oağırceza ma” devam olunmuş ve ba i hakkında cevapları s4 matnameler okunu ları gelmiyen talin tekidine karar vr maları bu ayın yirmi rakılmıştır. N NN ŞE Ni Ne duyuyordu. Anlıyordu ki, yuri” t sayılı günler e konuşamıyacaktı. Delikanlı bunu bir çapkınlık | Aysel evde gözle bir mahlâk gibi ol lir belki onun bu * nesinin, hele ninesi” vardr. wn Vakıa yengesi ol meyişini (Aysel) i9 çak ğenliğine veriyordü rsi İ de ona bu kaçınm* onlardı. Öyle de olsa bU daki genç kız ne sik le ailesinin arzuları”* yordu. Yalniz anlamadı" vardı. 4 yi j (Aysel) i nede lardı. çapkın, n ob8 değildi. Öyle bile 4 misafir olduğu kızma karşı *