cü 19 — VAKİT Yunan ve nazırları (Baş tarafı 1 ioel sayfada) A Yugoslavya Nazır Muavini ma- iyetinde gazeteciler ve Hariciye mümessilleri olduğu halde sabah- leyin ekispresle gelmiş, Yunan Na- zırları daha sonra saat on buçukta konvansiyonel treniyle gelmişler - dir. Bütün Nazırlar, istasyonda İs- tanbul Vali ve Belediye Reisi Mur | hittin Bey, Hariciye namına Ka - lemi Mahsus Müdürü Refik Amir Bey, İstanbul Polis Müdürü Fehmi Bey, Yunan ve Yugoslavya Kon « soloshaneleri erkânı tarafmdan karşılanmıştır. Karşılama merasi- minde bir bölük asker, polis ve as- | lunmadığını biz keri mızıka bulunmuştur. Her iki devlet nazırarının da gelecekleri anda her iki devletin ve Türkiye - nin milli marşları çalınmıştır. Nazırlar, doğruca Perapalas o- teline gitmişler, bir müddet sonra Vali ve Belediye Reisi Muhittin Beyi makamında ziyaret etmişler ve mteakiben Taksim meydana | giderek Cumhuriyet âbidesine çe- lenk koymuşlardır. Öğle vakti her iki devletin na | zırlarrı da öğle yemeklerini kendi devletlerinin konsoloshanelerinde yemişlerdir. Nazırlar dün bir ara, müzeleri ve Ayasofyayı ziyaret etmişlerdir. Yunan Heyeti İstanbul Valisi Muhittin Beyi ziyaretleri anında Vali Beye “Sotiros,, nişanı korde- nunu vermişlerdir. M. Puriçin beyanatı Matem dolayısile Balkan kon- sey toplantısına bizzat gelemiyen | Yugoslavya Hariciye Nazırı M. Yevtiç'in yerine gelmiş olan Ha - riciye Nazır Muavini M. Puriç dün muharririmizi Yugoslav Konsolos- hanesinde kabul ederek beyanatta bulunmuştur. « Yugoslavya Hariciye Nazır Ve- kili M. Puriç demiştir ki: — Hariciye Nazırı Yevtiç Ce - napları devlet işlerinden dolayı Balkan devletleri mümessillerinin içlima'ma iştirak edemiyeceğinden Yugoslavya kırallığını onun na « mına temsil etmek büyük şerefi bana düştü. Güzel merkeziniz Ankarayı ilk defa göreceğimden ve gerek mem- leketimin gerekse şahsen benim derin hürmetlerimizi, hükümeti « miz ve bütün Yugoslar milleti tarafından mesaisi büyük bir hayretle karşılanan Ulu Gazi- nize arzetmek fırsatı bana veril- diğinden dolayı bilhassa mes'u- dum. Türkiye ile Yugoslavyayı bir birine bağlayan samimi ve kalbi dostluğu kaydetmeği zait görüyo rum. Bu dostluk, memleketlerimiz arasında tam bir tesanüt içinde hergün artmakta ve tezahür et - mektedir. Balkan itilâfı paktını imzala » yan devletlerin ilk konferansı at- mosferin ve mütekabil itimadm Balkanlara ne kadar hâkim oldu - ğunu bir kere daha ispat edecek - tir. Ankaradaki içtimada tamâmi- le tarsin edilmiş olan Balkanlar arası münasebetler, Türkiyenin, Romanyanın Yunanistanm ve Yu- goslavyanm en sıkı ve en samimi bir surette müştereken çalışmaları | suretile tezahür edecektir! Terak- tinin tekâmlilü için başlıca şart o- İ lan sulha haris olanlar bizler ge - | Şubatta Atinaya gittik. An - | kara içtimaı ümitlerimizin beyhu- | çen 29 Tesrinlevvel 1934 saman Yugoslav geldiler de olmadığını ve Balkan devlet - lerinin refahı için tahakkuk et - mekte bulunduğunu ispat eyliye - cetir.,, Kıral Aleksandrm acıklı ölü - İ münden sonra O Yugoslavyadaki i hasıl olan vaziyetedair gazete mümessilleri tarafından sorulan suale M. Puriç şu cevabı vermiş - tir: — Büyük Kral kahraman ve yaratıcı idi. Bütün hayatımı mu - azzam işine hasreylemişti. Millet - lerin tarihinde, sağlam ve devam- İ kolupda kan ve âlt bir fedakârlık ile tevsik edilmiyen hiç bir sey bu- Balkanlılardan daha iyi hiç kimse bilmez. Lâye - mut Kıral memleketine hayatile, hattâ ölümüyle hizmet etti. Acıklı ölümüyle kutsi bir mahiyet alan onun ulu eseri, bütün Yugoslavya- yı hudutsuz o ıstırapiçinde daha müttehit ve daha kuvvetli bir ha - | le getirmiştir.,, Yugoslavya Hariciye Nazır Ve- kili M. Puriç bundansonra muhar- ririmizin suallerine topluca şu ce - vabı vermiştir: — Toplantıda arzedeceğimiz hususi bir projemiz yoktur. Ayın birine kadar Ankarada ka- lacağım. Küçük itilâf ve Balkan İ- tilâfı aynı gayeyle her ikisi de sul- hun idamesi için çalışıyorlar, £ © “ya uğrayacak değilim, doğruzı Belgrada döneceğim...,, M. Puriç 1891 senesinde Bej - grad'da doğmuştur. Pariste hukuk tahsil ettikten sonra 1916 da Ha - | riciye Nezaretine intisap etmiş, Londrada, o Vaşingtonda sefaret | memurluklarında bulunmuş, 1932 de Hariciye Nezareti Siyasi İşler Müdürlüğüne ve 1933 de de Hari - çiye Nezareti Nazir Muavinliğine tayin edilmiştir. M. Maksimosun beyanatı Yunan Hariciye Nazırı M. Mak- | simos dün gazetecilere (şu yolda beyanat vermiştir: — Ankarada Balkan itilâfınm statkosu, iktisadi meseleler müna- kalât turizm ve tevhidi hukuk me- selelerini tetkik eyliyecektir. Askeri bir şey konuşulmıya - | cak.. Küçük itilâfla, Balkan itilâ - fmın birleşmesi meselesi yanlış bir havadistir. İki teşkilât arasın - da bir teşriki mesai olacaktır. | M. Pezmezoğlunun beyanatı Mubharririmiz (Obundan sonra Yunan İktisat Nazırı M. Pesmez « oğlu ile görüşmüştür. M. Pesmez- oğlu Ankara ziyareti (ve ticaret itilâfı hakkında (O muharririmize demiştir ki: — Türkiyeye daha evel gelmek “istiyordum. Fakat memleketimde cereyan eden son hâdiseler dola- yısile daha erken ayrılmaklığıma | imkân olmadı. Türkiye ile Yuna - nistan arasındaki ticaret muahe « desini yenilemek üzere meslekda- şım Türkiye İktısat Nazırı Celâl Beyle görüşeceğim. Bir proje ha - zırlamış değilim. Şahsen dostum olan Celâl Beyle çok iyi anlaşırız. Ankarada bulunduğum müddetçe Balkan itilâfı müzâkerelerini de takip edeceğim. — Bugünkü muahedenin yeni- leştirilmesile iktifa edilecek mi? | Yoksa daha geniş bir muahede mi i imzalanacaktır.? | — Prestiji olan milletler ma «| zisile iktifa etmelidirler. Bitta - bit iktisadi münasebatınız siyasi münasebatımızın şümulü derece * sinde inkişaf etmeli, onunla hem ahenk olmalıdır. — Yunanistanın ticaret siya - seti hakkında malümat verir misi- niz? — Serbest ticaret taraftarıyız. Fakat her memlekette mevcut tak- yitler dolayısile biz de yeni ted - birler aldık. Ancak istisnasi ola - rak menfaatimiz bulunan üç Bal - kan devleti için yani Türkiye, Yugoslavya, ve Romanya için bu takyidatı tamamen tatbik etmiyo- ruz. Ankaraya gittiler Yugoslavya ve Yunan na- zırları dün akşam Hariciye Ka - lemi Mahsus Müdürü Refik Amir Bey de beraber olduğu halde An- karaya gitmişlerdir. İstanbul vali ve Belediye Reisi Muhittin Bey, Polis Müdürü Fehmi Bey ve iki devlet konsoloshaneleri erkânr bir bölük asker, polis kendilerini teşyide bulunmuştur. Ayrılırken askeri mızıka Türkiye, Yugoslav - ya ve Yunanistan milli marşlarını çalmıştır. İki devlet adamı çok sa- mimi ve hararetli alkışlar, teza - bürler arasında Haydarpaşa istas - yonundan ayrılmışlar. Yunan Nazırları ile birlikte gelen Yunan Hariciye Nazırı Kâ- lemi Mahsus Müdürü M. Pipinillis ve Hariciye Şube Müdürleri olan M. Rosetli, ve M. Hacı Vasilio, Yunan İktrsat nezareti şube mü- dürlerinden M. Teodoropulus ve | iki Yunan gazete muharriri de bes . raber Ankaraya gitmişlerdir. BiRİiK TiREK RAHAT-EDEH TEPESAŞI ŞEHİR TIYATROSU TEMSİLLERİ Bugün gündüz 15 te Beyoğlu Hal kevinde, #aat 17 de Fransiz tiyat » rosunda, göce sa- at-21 de Tepebu- #mda Şehir tiyat- rosunda: istiklal Milli piyes. Bu piyes için duhuliye yoktur. İstanbul Belediyesi ŞehirTiyafrosu yi NN Yazan: Reşat Nuri, Eski Fransız Tiyatrosunda Bu akşam 20 de. İvtanbul Belediyesi YARASA gm i m Dikkat: Operet fiatlerinde büyük tenzilât vardır. Operet 3 Per- de., Besteliyen : Yobann Şiraüs Tercüme “eden: Ekrem Reşit, Yeni Çıktı “ Küçük Hikâyeler Haydar Rıfat Beyin 160 Kuruş İ Tasfiye halinde (X Anonim şirketinden: Tasfiye halinde dis 4) İ Anonim şirketi heyeti 27 Teşrinievvel 19) fevkalâde içtima etme ket hissedarlarını d# Tarihi mezkürda nis& hasıl olamadığında? carelin 366 ncı mâ ci fıkrasına tevfikaP 17 Teşrinisani 1934 mârtesi günü saat 0” tada Arslan hanmds ta 9 No. yazıhanede rar davet olunur. Rüzname şudur murları ve murakıP okunması ve hess © | nun kabul ve tasdi memurlarının ibra” Lânkal elli his** eşi | toplantıdan on gün © hisselerini mezkâö” tasfiye heyetine ver” bankanın makbu7“ bulundurmaları Sü i rak için şarttır. 3 gymmat eren gaz Dünya edebiyatın” re özlü küçük iris” « ”