— i VARIT $ EYLÜL 1934 İ San'at Âleminde Greta Garbo'nun göl- gesi İngilterede! Mis Geraldin Garboyu tarif ediyor, onun inzivayı niçin sevdiğini anlatıyor Greta Garboyu mühteli rollerde tersi GERALDİN Greta | , Saçlarını o- İ cu Garbo gibi g nun gibi ta , onun gibi yürü- mek, elhasıl Greta Garb Zum hissolundukç 1 görün- mek vazifesiyle mükellef olan genç kadın, bi ç gün evvel| Londraya varmıştır Bu kadın! ğ i Geraldine Dvarak'dır. a İ Kendisi. 12 se vvel memle- | keti ölan Çekoslovakyadan: kal- karak Amerikaya gitmişti, Mak- | sadı şöhret mak Fakat | öyle bir şöhret andı ki bugün | onu unutmak için uğraşıyor. Mis Geraldine Deyli Ekispres gazelesinin. muhabirine şu sözle- ri söylemisti: “Son. iki filmi müstesna olmak | üzere Greta Garbonın her filmine iştirak ettim. o Garbonun makine önünde uzun bir zaman bulunma- sı icap ettikçe beni kullandılar. Garbo, filmlerinin birinde yüzün- de ince bir örtü bulunduruyordu. Bu Filmde Garboya ait bütün rol- leri ben yaptım. Fakat stüdyoda çalışanların biri de farkına var - madı. “Bir çok defalar, Greta Garbo | diye herkesin içinde de “Garbo Anna Karanin filmini | görmiye gitmek istememişti. Der- | görün- i cet kalmadı.. Geri dönüyorüm ve hal teni buldular. Jon Ciblert Midyatta petrol sondai tesisatı Midyatta yapılmakta olan pet- rol sondaj tesisatı ilerlemektedir; petrol mütehassıslarından Zim - mer petrol mıntakasınm mükem - mel bir haritasmı tanzim “etmiş, İktisat Vekâletine vermiştir. Bu harita bastırılıp çoğaltılacaktır . i işine Tı ayı İ «| hazırlanan petrol sondaj makine- beni müthiş bir kalabalığın için - den geçirmek için kollarının ara - sma aldı ve hiç bir kimse beni ta - nıyamadı. “Artık bu rolü yapmama ha - artık her şeyi unutmak © istiyo - rTum.,, Mis Geraldine muharrir, Greta Garboyu nasıl bulduğunu sormuş | ve şu cevabı almıştır: “— Huysuz değildir. Yalnız | korkaktır. o Holivudda ilk iki yıl içinde herkes ona gülüyordu. O - nun en gülünç yerleri ayaklarınm büyüklüğü ve boyunan uzunlu - ğudur: O zaman onun bir hamisi yoktu. Onun en sevgili dostu Stiller vefat etmişti. Bu hal, Gar- boyu, herkesten ürküttü, O kadar ki, bir kimse kendisiyle konuş -| mak istediği zaman tirtir titrer - di. Bunun neticesi olarak Garbo inzivayı sever. Onun inzivayı sev- mesi Holivudun beni arayıp bul- | masını intaç etti. Fakat ben de Garbo ile beş yıl çalıştığımı halde onu tanıyamadım. Çünkü herkes- ten ürktüğü gibi benden de ürkü- yordu. Bununla beraber kendisi huysuz bir kadın değildir. Şayet | bir şey ister de onu yapmazlarsa İ sesini çıkarmaz ve evine gider ve | istediği yapılmadıkça ( evinden| çıkmaz.., | İ l ilerliyor çinde başlanacaktır. Bu mıntaka - ya su akıtılması için tertibat alım - maktadır; daha bir çok âletler ge- tirilecektir, İ Resmimiz, Mardin istasyonun- dan Midyata gönderilmek üzere i kurultay balledebilir..” Reisicümhurluğa namzet- Dil inkılâbımız b a (Baş tarafı 1 İnci sayıfada) “Türk dili, (diğer diller arasında ayrıca bir grup teşkil etmemektedir. Türk dili ile Hint - Avrupa dilleri a- rasındaki farklar, esaslı farklar değil. | dir. “Türk dili tetkik cemiyetinin yeni dil uğrunda üç yol takip ettiğini gö- rüyorum: Evvelâ, Osmanlıca edebi - yat dilinde bulunmıyan Fakat halk a- rasında kullamlan sözleri araniyor. Diğer taraftan, Türk eserlerinde sak- lanmış fakat Osmanlıcada unutulmuş sözleri bulup çıkarıyor, o ve nibayet, Türk ekleri yardımı ile Türk asılla - rından yeni sözler teşkil ediyor... Ce- miyetin tatbik ettiği bu usulü biz de doğru buluyoruz. “Dil inkılâbı kolay bir iş değildir, birinci ve ikinci kurultaylarda, bu sa- bada mühim neticeler elde edildi. Fa- kat kimse inkâr etmez ki, daha halle. dilmemiş bazı meseleler vardır. Onla- rı da, ya Dil cemiyeti (o veya üçüncü Yunanistanda hadise (Baş tarafı 1 inci sayıfada) edi Yunan Başvekili M. Çaldaris, bu, hükümeti devirme hareketin- | de ilişikli bütün suçluların adale- tin pençesine düştüklerini ve şid- detle cezalandırılacaklarını söy - lemiştir. M. Venizelos bir. şartla liğini koyabilir! Atina, 4 (Hususi) — Yunan Başvekili M. Çaldaris, M. Venize- | losun reisicumhurluğa namzetli - ğini koyacağı hakkındaki şayıa - | lar hakkında fikrini soran gaze - tecilere şöyle demiştir: “— Eğer M. Venizelos, reisi - cumhurluğa namzetliğini koymak | suretiyle memlekette uyandıraca- ğr sarsıntının mesuliyetini kabul İ ediyorsa, namzetliğini koyabili ikmal imtihanları i Ankara, (Hususi) — İlk mek- | teplerin ilkkma!l imtihanları 10 Ey- | lölde başlıyacak, 20 Eylüle kadar bitirilecektir. Nakli ve becayiş edilecek muallimler Ankara, 4 (Hususi) — Anka-| ra Maarif müdürlüğü nakil ve be- | cayiş edilecek muallimlerin liste- sini hazırlıyarak vekâlete vermiş- tir. Listeye göre, 20 muallim na- kil, 10 muallim becayiş edilecek, 4 muallim de inzibat komisyonu karariyle değiştirilecektir. Sovyet zabitleri dağa çıktılar Londra, 4 (A.A.) — Sovyet ordusuna mensup 89 zabit, Kaf - kasyada Elbrüz dağının tepesine çıktıklarını telsizle bildirmişler - dir. Elbrüzün tepesi, 5642 metre yüksekliğindedir. M. Voroşilof askeri heyeti- miz şerefine ziyafet verdi Moskuva, 4 (A.A.) — Kiefte bulunmakta olan müdafaa komi - seri M. Voroşilof askeri Türk he - yeti şerefine bir ziyafet vermiştir. | Romanya mektep gemisi! Limanımıza gelen Romanya mektep gemisi bu akşam Yuna - | nistana, oradan da İtalyaya ha -| reket edecektir. Gemideki talebe, tatbikat yap- makta ve uğradıkları şehirleri gezmektedirler. — a leri arasında alınmıştır. Resimde kumandan Salih Paşa ile Vali Talât Bey ve diğer bazı zevat görülüyor. , Golç Paşa Türkiyede Harbiye mektebine ve harbe ait hatıralar.. Çeviren: A. C. gm Yazı No.sı 6 Hepsi müşir veya ferik olan Muhtar, Ali Nizami, Asaf, ihtiyar Kürt İsmail, Hilmi ve Veli Rıza Paşalar; benim gibi bekliyorlar. Hepsi kütüphanenin resimli kitaplarını karıştırıyorlar esniyorlar, kahve içiyorlar ve ko nuşuyolar. Bekleme müddetini faydalı bir (surette o geçirmek kimsenin hatırına gelmiyor, Ni- hayet Asaf Paşa daha ziyade bek- lemenin faydasız olacağını söyle» yince toplanan zevat dağılryorlar, Bir harp çıkması tehlikesi her an mevcutken, Türk ordusu ıslahat komisyonu bir gününü bu suretle | geçirmiş oluyor.,, Mabeyn hükmetinin tayin et - tiği kalıbından harice çıkmaması | da her türlü terakkiye mani olu- yordu. Bütün kararlar, velevki en ehemmiyetsiz bir mesele için bile olsa, Yıldız tarafından veri- liyordu. Komisyonların, nezaret- lerin bütün arzuhalleri, bileümle teklifler ve raporlar evvelâ baş - kâtibe gidiyordu. Onun odasm - da tasavvur edilemiyecek kadar evrak toplanıyordu. Bazı günler 1200 adet evrak bile gönderili - yordu. Bütün gelenler itina ile yazılı- yor, hulâsaları yapılıyor ve evra- ka mazrufen ilâve ediliyordu. Ondan sonra temiz bezlere sarı - larak, şayet bir gün padişah a- rayıp soracak olursa meydana çi- karmak için bir tarafa konuluyor- du. Devletin bu merkezi dairesin- de işler intizamında gidiyordu. | Buna rağmen bu merkezi daire icap eden hükümet işlerini göre- cek bir vaziyette değildi. Golç Paşa hatırat defterinde diyor ki: “1806 muharebesine (kadar Prusyanın da bir mabeyn hükü - meti vardı. Buda © ihtiyaçlara kâfi gelmiyordu. Bununla bera- ber harbiye, hariciye ve dahiliye işleri için Lombard, Kleist ve Beyme gibi maruf şahsiyetler işin başımda bulunuyorlardı. Yıldız hükümetinde bunlar da yoktu. Tek bir başkâtibin elinden aske | ri, diplomasi, bahri, dini mali meseleler, maarif işleri, şikâyet- ler, istidalar, şahsi işler, muka- veleler, imtiyaz evrakı, nizamna - meler ve daha bir çok şeyler ge- | çiyordu. Umumi hayatın bütün safhalarını ihata edebilmek için | onun üniversel bir dâhi olması lâ: | zımdı. Fakat böyle bir dâhi de | olsaydı, bunun bir kıymeti ola - mazdı. Çünkü doğrudan doğru- ya padişahla münasebeti yoktu. Gelen evrak mabeynciler tara - fından padişaha gösteriliyordu. Padişahla istişare edenler ve o» nün kararlarını alanlar mabeyn - Bir adamım, Abdülhamit kadar çalışkan da olsa, bütün ev- rakı hakkiyle tetkik etmesine im- kân yoktu. Onun için evrak yı» ğılıp kalıyordu?.., Fakat Golç Paşa, karşısında işlerin sürüncemede kalmasına tahammül etmiyotdu. Padişah onu (hangi komlisyöna gönderirse, o komisyona taze ha- yat veriyordu. Golç Paşa hiç bir zaman atıl kalmıyan bir faaliyet cilerdi. bu vaziyet İ ve inkisara uğramıyan bir meta- netle vazifelerine ait işleri ileri - letmeğe çalışıyordu. Onun çalış- tığı yerlerde az zaman sonra te « rakki eseri de görülüyordu. Ge rek Çatalca hattında, gereks€ is tanbul ve Ganakkale boğazlar!” da tahkimat işleri yoluna gi ti ve askeri talim ve terbiye yazi felerinde de o zamana kadar bir vakit görülmemiş bir fasliye başlamıştı. Her ne kadar bu işler eski yavaşlıktan o hoşlanan Türk paşalarının o kadar ho#'” na gitmiyor ve bütün asri tes 5 tin esas itibariyle muarızı ola” lar müziç yenileştiriciye karşi sif bir mukavemet göstererek muattal bir hale getirmeğe ç9*”. yorlarsa da Golç Paşanin çizdi büyük hedefe — Türk ordusu” ve devlet işlerinin canlanmi” na — fedakârane ve mahviyei Tane hasrettiği yorulmak bili yen mesaisi beyhude olmal Zabitan heyetinin genç un: Arasına saçtığı tohum, son Osmanlı devletinin iyiliği # filizlenmeğe başlamıştı. Şair hususatta Golç Paşa çeri kendine mahsus olan hayat & zından hoşlanıyordu. Alman dakı yorucu hayatın sona* defa olarak Istanbulda hayal” lezzetini tatmıştı. Alına ali “Teutoma,, bamındaki klüple” de jimnastik cemiyetine gi mükemmel surette yüzmek öğ” niyor, - zevceleri sık sık süsyti leri ziyaret ediyör ve bir seli gibi raksediyordu. Arada iğ da arkadaşlarla bir kaç j yuvarlamaktan çekinmiyordü". YE İngilizlerin 1882 senesinde sir: işgal etmelerini Türkiye kavemet etmeden kabule me olmuştu. Kendisine tâbi olan sır devletini kâğıt üzerindeki İğ testodan başka bir suretle hit Wi edecek bir vaziyette değildi. ir şeyden ziyade bunun sebebini yıtahtın müdafaasız bir halde lunmasında aramak lâzım çel du, Köhnemiş olan Çanakkak tihkâmları İngiliz donanma Marmara denizine girmesinlei r İni olamazdı. Gemi hapları şısında Padişah hertürlü tel cebren kabule mecbur kalacik Onun için Golç Pasa sale let.ricaline Türkiyenin mü / bir siyaset takip edebilmesi İstanbulun bir düşman bueuf, karşı emniyet altnda bulun nin en mühim şartlardan biriti duğunu anlatmağa eşine nun şiddetli ve devamlı * üzerine 1885 senesinde Çan”, le boğazındaki dank eni kâfi miktarda krup (fabri' debili top sipariş edilmesi imkân Gek ne girmişti. Bundan başk# Paşa Boğazların müdafas*' yi bir torpido filotilâsı besini ye etmişti. Padişah bu e, " da, Golç Paşanm tavsiyesi ne Almanyaya sipariş etmi ğe İstanbul boğazmdaki isti” af lar da Krup fabrikası tart teslim edilen yeni toplarl4 * sar) ye olunmuştu. ( Dai ai Ja a ei de Tepebaşı bahçesi” lr mr a er me eğ j2 dörde kadar çat Caz, muzik, damı, bebe “ gef Lüks hayattan bale, tarafından Dühaliye bey, i ar yirmi beş İ aw 7 >—->— 2 ewe ez DC e e