N Dİ yetişen ibekierin evlen- Wüsunda çok nazlı davran- dan dolayı evlilik sağına le doğrudan o doğruya vela oldular. Eskiden bir kadın görmek ve bulmak de bir hâdise telâkki edi - ağ bahçede ve plâjda EE sarışın, esmer, şişman, | vü çeşit kadın görülebili- ş “Velce bir kadın bulunmaz! | © kumaşı iken, bugün köy - mların giydiği ucuz ve bol t gibi her dükkânda gö-| olar, Yazdıklarımdan, kadınları- hayatına ( karışmalarına : * olmadığım neticesi cıka - alıdır. Maksadım kadınla -| eri takliden her yere gi- malarının ve kendilerini RİYet ve kıyafete erkeklere elerinin erkeklerde kadım- tbir duygunluk hissi u - "ğini ve bu hissin onlarda karşı bir ihtiraz ve te - ya linde belirmiye başladığı taktır, Evvlce bir kız gör- alınırdı, Bunun bin türlü! vardı. Öyle olmakla #vlenmek istiyen bir er- ülüğe giden annesinin Ni kzı akşam gelip anlat #üyük bir heyecan ve alâ - erdi. Bir kadının araba hr binerken topuklar» ©n santim yukarışını gör Me evkeke için nadiren tesa - «»bir nimetti. Kadının rttıran, erkek yüzün - ni arttıran ve kadını ran azlığı idi. Bugün <aklarda diz kapaklarına Psız gezmeğe başlayın- Nu gözündeki o eski kıy- di eliyle indirmiş oldu. İk Abiatin, kendisine verdiği sttikçe erkeği kendi- ağı yerde uzaklaş -| kora (lâtif cins) er- En (sakil cins) ol- sıktılar, İki taraf ta birbi- a başladı. Bu mü »| : ya şekline nisbetle ka ine olacağına şüphe biraz uzak kaldıkça ve zir. erişilebilecek bir ringe tikse o nisbtte de er vd aldi z alâka u- eçenlerde Şimali Ai Şetland * adalarında! #arip bir hâdise ispat d adalarını “VA- di ! Kanar tefrika ettiği -| ) zırhlısı vak'a - Nr » O ada larda o - imi ve balıkçıdırlar. biz nm kızı kendisi dei bulamıyor, Çün! b i va, gelikanirları be - Mv için kazazede ARİ i hakkında ha, gürcan kullandıkları bir etmeğe karar Ür mekt yaziyor ve di- lana va larının filin - ni ilâncayım. Ya- b üp Saçlarım sarı ve Boyum bir met- » (oca bulmaktaki mü ışkü lâtın bir sebebi İ zin dalgaları üzerinde çalkalan - re 67 santimdir. Yağlı fotoğraf u- mumi görünüşüm hakkında bir fi- kir vermek için kâfidir, Ben ev - lenmek istiyorum. Aradığım kek mükemmel bir gemici olmalı- dır. Benimle evlenmek istiyen bir erkek varsa gelsin beni bulsun!,, Balıkçı kızı bu mektubu yazdık tan sonra zarfın içine koyuyor, bir de fotoğrafını ilâve ediyor. Zarfı yuvarlıyarak bir şişenin içi ne yerleştiriyor, şişenin âğzinı sım sıkı kapıyor, mühürlüyor ve şişeyi Atlas denizinin dalgaları arasına bırakıyor. Artık bizim güzel balık çı kızı gönderdiği şişe (o postasım- dan bir evlenme talibi çıkmasını beklemeğe başlıyor. İspirto kaçakçılığı yapan bir İngiliz yelkenlisi Almanyadan ge- lerek İngiltere Şimalinden dola - şıp İrlandaya gitmekte iken deni- er- makta olan bu şişeyi görüyor. Ge - minin mürettebatı hemen bir san- dal indirerek onu denizden çıkarı yorlar ve kırıp içindeki mektubu okuyorlar, Derhal geminin içini bir alev istilâ ediyor. Bu alev ge- minin yüklü olduğu İspirtonun ke zara ateş almasından değil, balık- çı kızının evlenme istediğini öğ - renen ve fotoğrafını gören tayfa- nın deniz ortasında kız icin yanıp tutuşmasıdan ileri geliyor. Kaptan da balıkçı kızına uzak- tan vurulmakta gecikmediğinden ve kızın oturduğu Ada uzak olma! dığından gemi pupa yelken o «- daya gidiyor.Geminin kaptanla be raber yirmi üç kişiden mürekkep olan tayfası giyinip kuşanıyorlar, hepsi birden doğru kızın evine gi- diyorlar. İçlerinden bir tanesi bü- tün arkadaşları namına kıza di- yor ki: — “Mis Mary, şişenizdeki izdi- vaci talepnamenizi okuduk, Onun için hemen buraya koştuk. Biz yir mi üç arkadaşız ve bepimiz sizin- le evlenmeğe talibiz. Hangimizi beğenirseniz onu alınız!,, Mis Mary yirmi üç gemicinin birden kendisine sevgilerini bil - dirmesnde müşkül mevkide kal - mıyor. Hem tayfa arasındaki zıd- diyete sebep olmamak, hem de ka dınların kocalarının o mevkilerile övünmekten zevk aldıklarını bir kere daha ispat etmek için gemi - nin kaptanı kendisine koca 46- çiyor. Balıkçı kızı Mis Mary uzaklar- da bulunan bir hedef olmayıp ta sabahlardan akşamlara kadar çı - rıl çıplak plâjlarda dolaşn bir kız ols idi, bir anda yirmi üc izdivac talibi birden karşısına çıkar mıy - dı? Dedikoducu Açık havada temsillere başlandı Tepebaşı belediye bahçesinde dünden itibaren temsillere başlan- mıştır, Şehir tiyatrosu bale heyeti “A- dalar revüsü,, nü oynamıştır. Bahçe üç muhtelif mevkie ay- rilmişter. Dün gece dokuz buçukta başlı- yan ilk açık hava temsili (o büyük rağbet görmüştür. FM 9 — VAKIT | Tü rkiye ve Japonya sulhü 20 TEMMUZ 1934 seen istiyenlerin başında gelir yap (Bas taralı 1 inci 2 — Bu sual eğer Harpten evvel sorulmuş olsaydı ve karşımda ihtiyar bir gazeteci bulunsaydı asla garibime gitmezdi.” Tekrar ciddi bir tavırla! “ — Evet bir çok devletlerin hükü- met merkezlerinde bu sual Harpten evvel için varit olabilir, Fakat buzün için bu sual yerinde ve değeri olmıyan bir sualdir”,. Ticari vaziyetler Türkiye ve Japonyanmn iktmadi ve ticari vaziyetleri ne merkezdedi:? Bu hususta ne gibi neticeler tahmin ed - yorsunuz? — Esasen bu defa Ankaraya hü - kümetimle Türkiye arasında aktedile- cek ticaret mukavelesini bitirmek için geldim. Bu muahedenin esasları yir - mi Nisandan beri düşünülmekte ve hazırlanmaktadır. Türk ve Japon reu- ahedesi, prensip bakımından tesbit e - dilmiştir. Bu muahedeyi canlandırmak ! anlaşmakla kaim olabilir. Bugün için Japonyanın Türkiye hakkındaki dost- luk fikirleri çok yüksektir, hüküme « timden beklemekte olduğum cevap ge- lince bu cihet daha iyi anlaşılacak, mu- ahede de yapılmış olacaktır, Türkiye- nin bugünkü siyasi ve iktısadi vaz! - yeti çok büyük bir hüsnüniyet sahibi olduğunu anlatmıştır. On seneden be- ri bu dost memlekette olan değişikl'k- İer yalnız Jsponyanm değil, bütün dünyanın hayret ve takdirlerini çek - miştir, Memleketi sanayileştirme fa? - liyeti bu değişiklitin en güzel bir mi- salidir. Biz sizden iptidai maddeler is- tiyoruz. Buna mukabil bir kısım me - malâtımızı memleketinize ithal etmek- liğimize müsaade edilmesini bekliyo - ruz. Bugünkü iktisat malları değiştir mek prensipinin oynadığı yüksek »elü takdir edersiniz.” Elçi, bizi biraz daha tenvir etmele- rilhususundaki ricamızı memnuniyet- le kabul etti. Sözüne devam ederek dedi ki: “ — Meselâ Türkiye harice pamuk çıkaran ve satan bir memlekettir, Bu- na mukabil Japonya da hariçten mü - him miktarda pamuk satın almakta - dır. Ancak bugünkü pamuk istihsalâ - tımızın az olduğunu söylerekliğime müsaade ediniz. Bugün Türkiyede is- tihsal edilen pamuk miktarı takribi he- sabiyle yüz bin balyedir. Halbuki A- merika ve İngiltereden her sene satın aldığı pamuk miktarı üç milyona bal- yadır. Japonya dahilde kullandığı pa- muktan arta kalacak kısmını her za - man için ve kâmilen satın alabilecek bir mevkidedir. Türkler behemebal pa- muk zerriyatma daha fazla ehemmiyet vermeli ve istihsallerini arttırmalıdır. lar. İşte Türkiye için müstacel ve mü. him bir iş...” Üzüm, incir, Tütün Elçiden Türkiyeden Japonyaya it- hal edilecek diğer maddeler ve bu me- yanda üzüm, incir ve tütün ithalinin kabil olup olamıyacağını sordum. Be. | di ki: — Türkiye tütününün ber zaman için beynelmilel bir şöhreti vardır. An. cak bu madde Japonyada kâfi miktar. da yetiştirilir, Ve harice de mühim de- rocede ihracat yapılır. Hattâ bu yakın. larda yeni pazarlar temini maksadiyle Mısıra ve diğer bir çok memleketlere nümuneler gönderdik. Tütünün Tür - kiyeden Japonyaya bir ithalât mevzuu olacağını tahmin edemiyorum. İncir, üzüme gelince; biz Japonlar bu mad- deyi çek kullanmayız. Bunlardan an cak tıp sanayiinde istifade ederi ponyada incir ve üzüm de yetiş ğini kaydedebilirsiniz. — Japonyanm Çin ve Rusya ile o- bizi ten- Adi İan münasebetleri hakkında vir eder misiniz? Japon kayla son vaziyeti ne m — Bugün için Çin - Janon müna - sebetleri tamamiyle hayati bir müna- sebettir. Her zaman için ili komşu devletin aralarındaki müns*ebetler bas zan çok yakınlaşır ve bazan da kopa- esk kadar gerilir. Bu tabii iki kardeş #rasında olan münasebetlere benzeti- lebilir. Nasıl ki, iki kardeş te birbirle- riyle kavga ederler, birbirlerinden şüp- heye düşerler ve sonra yine kardeşlik bizleri galebe çalarak birbirleriyle ba- rışırlar, Bunun gibi bizde Çinlilerle kavğa ettik. Birbirimizden şüphe etti. gimiz anlar oldu. Çünkü biz Çine bir kardeş gibi bakıyoruz. Ve onunla yap- pacağımız dostluğun değerini uzak memleketlerden daha evvel ve dehn yakından takdir ediyoruz, Japonya ile Çini birbirlerine bağlıyan hususi inen- fnatler vardır. Bunlar Japonya için ol- duğu kadar Çin için de mühim ve Ha- yati bir mahiyettir. Biz Japonlar iyi bir organizasyona malikiz. Komşumuz Çinin de iyi bir organizasyona melik olması bizim için bir şeref meselesi - dir. | Çin eğer Japonya ile beraber çalı- şırsa biz kendisi için müsavi bir şans temenni etmekten aslâ geri kalmayız. | Rusyay'a olan münasebetlerimize | gelince; Rusya ile bir ademi tecivüz | muahedesi aktini reddetmemiz bazı su- itefehhümlere yol açmış olabilir. Fa - kat bu mahalli şerait meselesidir. Ken- disini çok takdir ettiğim Tevfik Rüştü | Bey eğer Büyük harpten evvel Balkan misakını yapmak istemiş olsaydı bura | imkân olabilir miydi? Gazi Şarkında böyle bir misakın çok vaktinde olduğu- nu ve bunu, Tevfik Rüştü Beyin yük- sek bir muvaffakiyeti şeklinde telâkki ettiğimi söylemek fırsatmı bulmakla bahtiyarım. Yalniz okuyucularımızın Balkan misakını akdettiren hususi sa- ikleri daima göz önünde tutmaları icap | | eder. Eğer Rusya ile Japonya arasın - | da da böyle hususi vaziyetler olsaydı ademi tecavüz muahedesinin akdedi - leceğine şüphe yoktu. Balkan devlet adamlarının, Balkan misakmı yapar » ken büyük bir sulhü sükün arzusiyle hareket ettiklerine şüphe yoktur. Eşer böyle bir hava olmasaydı misakın ya- pılması hiç değilse geçikirdi. Bu mi. sak sayesindedir ki, sulh güvercinleri bu sakin semalarda huzur ve emniyet içinde uçabiliyorlar. Sovyet Rusya ile Türkiye arasında da böyle bir sulh ha- vasınm daimi bir surette estiği görül. mektedir. Her iki hikümetin de sara- yi şimendifercilik ve memleketin in- kişafımı icap ettirecek diğer hususlara ayni ehemmiyeti ve ayni siyaseti ta- kip ettiklerini görebiliriz. Bunların yanımda Japon - Rus münasebetleri — çok iyi demiyorum — fakat iyi gi- diyor diyebilirim. Burada şunu da ilâve etmeliyim ki, iki memleket arasındaki anlaşmanın ar zu edilen sekle girmesi ancak fikirle - rin daha geniş bir mikyasta taatisine VAKIT Bugün; (VAKİT) okuyucuları” na mahsus olmak üzere tertip etti- ğimiz gezintiye ait olan kuponun (36) numaralarını neşrediyoruz. Bir takım okuyucularımız ku- ponlarımının noksanlığndan bah - sederek ne suretle tamamlıyacakla- rını sormakta bir kısmı da bunlarm bep birden ne suretle tedariki m.üm- kün olacağını öğrenmek istemekte- dirler, Gazetemiz, kuponları noksan ©- lanlarla hiç kupon toplamamış clan okuyucularına bir kolayık olmak üzere bunları hazırlamıştır. Bir hafta zarfında idaremize müracaatta bulunanlar bir aylık kuponları gayet uyğun şartlarla el- de edebilirler. Vakit gezintisine davetli olarak iştirak edecek olanlar hiç para ver- miyecekler, 15 Hazirandan itibsren gazetemizin başlığının yanında neş- rettiğimiz kuponlar o mukabilinde biletlerini alacaklardır. Kuponlarım neşri 31 Ağustosa kadar sürecek- tir. Kuponları noksan olarlarla, ay ya pe iii, Ag yy yy Kuponları eksik olan veya hiçolmı- yan okuyucularımıza kolaylık .. | de kabil kabil ve mümkün olabilir. Yukarda dediğim gibi iki kardeş kavga edebilir, ayrılabilir. Fakat bun- lardan birinin fedakârlık yapması şer. öyle her zaman birinin diğerini tesel. li etmek çarelerini bulması ve kardeş” lik münasebetlerini tesis etmesi müm- kündür, Burada Türkiye ile olan dost- luğumuzun çok iyi ve ber gün biraz daha inkişaf etmekte olduğunu sörle- Amerika daima izam edilmiştir. Bir çok seneler- den beri Amerikalılar Japon'arı kz » dıriyordu. Ve bu hal iki memleket «- rasında herkese harp olacağı şüpheri- | ni veriyordu. Maamafih biz Japonlar ile olan münasebetimiz böyle bir şeye aslâ ihtimal vermecik. Amerikalılar ve Japcnlar asabi kimse ler değillerdir. Bilhassa cihan iktuat buhranımın bütün şiddetiyle devam et- tiği senelerde Amerikanın bizim en iyi bir marşandiz müşterimiz olduğu- nu unutmamak lâzım gelir. Amerika » dan her sene 300 » 400 milyonluk mal alırız. Denizlerine de o nisbette mal satabiliriz. Bu Amerika ve Japonya münascbatında mühi molan bir nok » tadır. Büyük harpte Amerika efkâriy- le Japon eficârı arasında geniş bir açık- lık vardı. Ve Japonların şark memle - ketlerine hasıl olan ihtiyatkârlıkdarı göze batıyordu. Herkes türlü şevler söyliyebilirdi. Fakat anlıyoruz ki, şim- di Amerikalılar da Avrapalı oldular. Bu Cenevrede, her yerde gözüküyor, artık dünya memleketlerinin manteli- tesi birleşti. Japonya mümessili olarak Cenevrede kaldığım iki sene zarfında bütün deleğelerin istediklerini yegân yegân müta'ea ettim. Bunların arasın. da Amerikayı daha iyi anlıyordum. On lar da Japonyayı daha yakından anl - yorlardı. Binaenaleyh Umumi harpten sonra bu anlaşma kolaylaştı demektir. Deniz konferansı iki memleket arasın- da bir anlaşamamazlığı mucip olabilir. di. Fakat bu beynelmilel konferans hiç bir zaman bir harp sebebi olamaz. A- merikalılar pratik oldukları nisbette biz de meabi değiliz. Hülâsa Çin, Rus- ya ve Amerika ile olan münasebetleri- miz hali tabiisinde seyrini takip et- mektedir.” E'lçiye, verdikleri izahattan dolayı teşekkür ederek ayrıldık. Haber aldı- ğımıza göre Japon sefaret heyeti, Tür- kiye » Japon Ticaret muahedesinin im- zasma kadar Ankarada kalacaktır. Sefaret bu hususta Tokyo tarafın- dan istediği malümsta intizar etmek- tedir. Gezintisi hiç olmıyanlar yukarda verdiğimiz izahat dairesinde idareye müraca - âtle bunları temin edebilirler. Okuyucularımızdan o gezintirin nereye yapılması hakkında sordu- umuz suallerin cevapları geldi. Bunları tasnif ediyoruz. Şimdiden haber verebiliriz ki: Bu gezinti için uzun deniz ve kara yolu istenine- mekte ve gezintiye iştirak edenleri bir arada bulunduracak ağaçlı ve sulu bir yerin seçilmesi tavsiye o- lunmaktadır. Biz böyle bir kaç yer tesbit et tik. Bu yerlere vapurla gidilerek, okuyucularımız #kşama kadar or0- da istedikleri gibi eğlendikten sna ra denizde bir ce mehlap gezin yapmış olacaklardır. Gezintimiz için O hazırladığımız program bir çok sürprizlerle dolu - dur. Meselâ musiki kısmı herkesi tatmin edecek şekilde tertip edil. miştir. Bundan başka musiki yalnız. vapurda kalmıyacak, gidilecek yer» de de gezintiye iştirak edenleri ta- kip edecektir. | yy yy a e yy yy yy yy yy yy e ilet. Bm