G /helmilel konfe- fanslar san'atı * devrin kendine göre kalbur hihsiyetleri vardır. Yani her dev. » sayılabilecek tipleri mevcut- ,; tipler zaman zaman cemiyetin plânında yer tutar. aidelerde baksılar, büyü - eylik devrinde Şövalyeler, W devrin *x kavalye'>r, XVI a- diplomatlık, KX inci a- | Politikacı, halk adamlığı za - m ehemmiyetli bir mevki al- İşi kabilelerde herkes mümkün *t olmak ister. Büyücülük e - etli bir iştir. ; »eylik devrinde herkesin kafa- ii tip alabildiğine hür, ince ç Nişan alan, iyi binici olan Şö- i şatolarının duvarları top #öktükten sonra kurulan #£ » | Stk derebeyi şatosunun irce cu adamı yavaş yavaş gü - a başlamıştır. Kişot Şövalyeliğin moda ol - manda yaşasaydı gülünç olm. | Mayda, hem silâh kullanan, hem konuşan, hem diplomat, hem as- kavalyenin yanında modası ir kostüm halini aldı. . | inci asırdan itibaren Avru - Shi bir sanat, üstün bir meslek tin bütün kıymetlerini ken - 'nlıyan bir insan tipi meydana Diplomat! nat aklın, zekânın, ve insan- min yeğüne insanı telâkki e- .. #matın yüksek mevkiini, ince İç Mfaatini bir kaç düzineyi bülmi tatuvar keşfiyati, teknik he - , tüst etti. O da yavaş, yavaş ! kaybetti. Diplomatın yerine, ları ellerini telefona, telsiz “attılar. Aylarca süren dip- İerlâribir odanm ve bir kol du içinde sıkıştı kaldı. harpten sonra yeni bir sanat milel konferanslar sanatı! r Cemiyeti, &silâhsızlanma me» beynelmilel... Beynelmilel, SİNİ aklınıza ne gelirse onların * Yeni sanatin mevzuu ol- | et memleket dolaşan, kkon- elenme üzen, yeğeğimi ik. - bı **ihur otellerinin damğ rinde geçen devirlerin iftahar Ni Eİbi taşıyan adamlar bu yıldızlarından mile tipi olmuştur. Sadri Etem . iL — #leri müdür muavini Yola çıktı Mi g, dür şehrimizde bulu - i ma, e aleti nakit işleri “ İçe, vini Rüştü OBeydün Ye vapuriyle Fransaya yy, “Emiştir. yn evelce de yazıldığı zmir — Kasaba hattın > satın alınması işleriyle 9 â mak üzere Parise gitmiş- sonra ok günlerini yaşıyoruz. E we dondurucu soğuklariyle 7 yg an unutturamıyor, O. iş ez ni şimdiden beyni i ? gibidir. Duyduğu- 'Yakaladıkları ada- imi koyvermişler | iki mahalle bekcisi tevkif edildi Dört mahalle bekçisi dün ak- $am üzeri polisçe müddeiumumili- ğe gönderilmiş, müdeiumumilik de bunları Sultanahmet (o birinci sulh ceza mahkemesine vermiştir. Bu dört bekçiden Mustafa oğ- lu Ahmet ve Adil oğlu Ahmet «- fendiler, rüşvet almaktan suçlu- durlar. İddiaya göre, gece Ka- sımpaşa ile Kurtuluş arasında dev- riye gezerlerken rasgeldikleri bir adamın hal ve tavrını şüpheli gör- müşler, peşine düşmüşler, hatta | girdiği evden çıkararak, karakola götürecekleri kaydiyle kendisini bir hayli yol yürütmüşlerdir. Son- ra da dört lira rüşvet mukabilinde serbest bırakmışlardır. Öteki bekçilerin vaziyetine ge- lince; Nazım ve Niyazi efendiler, evelki iki bekçinin yanına sonra dan gelmişler ve gene iddiaya gö- re, evelki bekçilerin yolsuz ha- reketini haber vermemeleri kendilerine de bu paradan bahşiş suretiyle hisse düşmüştür. Hakim Reşit Bey, dosyayı gözden geçirdikten sonra, bekçi- leri birer birer ve etraflı surette sorguya çekti. İnkâr şeklindeki ifadelere karşr, her birine muhte- lif sualler (o sordu, verdikleri ce- vaplar arasındaki tenakuzlara işa» ret etti, Bunun üzerine suçlular- dan, iddia olunan hadiseyi teyit €&dici cevaplar aldı. . Ve sorgu bi- kararını bildirdi. Suçun, asayişle alâkalı suç - lardan bulunması itibariyle, mev- cut delillere nazaran Mustafa oğ- lu Ahmet ve Adil oğlu Ahmet e- fendileri tevkif etti. Nazım ve Ni- yazi efendilerin, ikametgâh gös- terebildikleri takdirde serbest bı- rakılmaları yolundaki karar, bun- lar ikametgâh gösterdiklerinden, biraz sonra yerine getirildi. Hadisenin tahkikatıma devam olunacak, tahkikat derinleştirile- cektir. tince, ll eker spin ibtikârla mücadele İbtikârla mücadele komisyonu dün saat on yedide belediyede top lanmıştır. Bu toplantıda Ticaret odasından gelen toptan eşya fiat- lerinin beş senelik inip çıkması tet kik olunmuştur. Komisyon yarın ekrar toplanacaktır. | muza göre, odun piyasasında geçen s6 Benin bu günlerine nazaran bir hayli fazlalık, yani bir ihtikâr vardır. Geçen yil bugünlerde iki liraya aldığımız ©- dumum çekisini şimdi bir çok yerlerde için, | ndı Metresini öldüren Osman Zonguldakta tutuldu Osmanın metresini kayışla boğduğu, bundan başka elinin damarını de kestiği anlaşılmıştır | Cinayetin yapıldığı ev Kasımpaşada metresi Nazmiye hanımı gece uyurken kayışla boğa- rak cesedini çuval içinde sarımsak larla beraber odanın altında kaz- dığı çukura gömen rençber Rizeli Osman hakkındaki tahkikatı, Müd deiumumi muavini Şefik Bey ya- pıyor. On beş gün kadar evvel, cina- yeti işledikten sonra evvelki gün “Cumhuriyet,, vapuruna binerek Rizeye doğru yola çıkan o Rizeli Osman, Zonguldakta yakalan - mıştır. Orada yakalandığı telg - rafla buraya bildirilince, müdde - iumumilik, dosyayı Sultanahmet birinci ceza mahkemesine gönde - rerek, kaçan ve yakalanan suçlu hakkında tevkif kararı istemiştir. Hâkim Reşit bey, şimdiye ka - dar yapılan tahkikatla ortaya ko - nan vaziyeti tetkik ederek, Rizeli Osman hakkında tevkif müzekke- resi kesmiştir. Suclu, ilk vapurla Zonguldaktan buraya getirilecek - tir. Kadının boğulduğu kayış, içi - ne konulduğu çuval, elbisesi, sa - rımsaklar vesair suç eşyası, bir kaç pakete sarılı olduğu halde, dün akşam üzeri bir polis memuru ta - rafından müddeiumumiliğe geti - rilmiştir. Bunlar sulh ceza hakim liğince de tetkik edilmiştir. Hem kayışla boğulmak, hem sağ elinin damarları kesilmek su - retiyle öldürülen Nazmiye banı - 3,5 liraya güç alabiliyoruz. Birinci resimde İstanbulun, kızgm yaz güneşi altında kışa üasıl hazırlan- dığını görüyorsunuz. İkinci resim, umumi caddelerin su- Ziyaret Yunan tayyareleri! bu sabah geliyorlar Yarın Tayyare Cemiyeti bir ziyafet verecek Selânikten İstanbula ( gelecek olan üç Yunan tayyaresi bu sabah dokuzda Yeşilköy istasyonuna in- miş bulunacaktır. Tayyarelerle bir (o kaymakam idaresinde 14 kişi gelecektir. Tayareciler, bu sene (Atina tayyare mektebinden çıkan zabit namzetleridir. Tayyareler, Yunan hava neza-| retince tanzim edilen (programa göre 19 temmuz perşembe günü Tatoy karargâhından (hareketle, Selâniğe gidecekler ve oradan İs- tanbula gelmiş bulunacaklardır. Tayyareciler, bu sene Atina sisteminde ağır bombardıman tay- yareleridir. 3 — VAKIT 20 TEMMUZ 1934 yen SOHBETLER Dil Yasası Türk dili tetkik cemiyeti, Öz dili « miz, Dil kurultayı, Tarama dergisi... Bunlar güzel ve iyi şeyler. Zaten he- defimiz, daima güzele ve iyiye doğru değil mi? Dil savaşında, yolumuza muzafferane devam ederken, bazı ta- raflarda ve bazı yerlerde bir şeye da- ha muhtaç olduğumuzu anliyorum: Dil yasası, Bir kanunla, herkesi yalnız Türk- çe konuşturmağa icbar etmek birden bire garip görünürse de, biraz etraflı düşünülecek olursa, hakikaten böyle bir kanunun lâzım olduğu takdir edi - lir, *“Kesemediğin eli, öpüp te başa koy” sözü kültür sahasında bükmünü kaybeder. Herşey gibi, kültürü de, her milletin içtimai bünyesine göre tahlil etmek gerektir. Her ne kadar, kültür, bir cemiyeti, istisnasız birleştirir ve | fertleri bir kül haline sokarsa da, bu- nun, bize şümullü olmadığı meydan - dadır.Türk kültürünü iten eller var - dır. 7 Bu elleri kesmeyiz, fakat öpüp ba- şımıza da koymayız. Türk kültürüne yabancı kalmayı kastedenlerin en kuvvetli / silâhları “Dil” dir. Fransızcayı bilmiyen Fran» sız kültürüne, İngilizceyi bilmiyen İn- giliz kültürüne, Almanca bilmiyen Al- man kültürüne yabancı kalır ve kül » Şehrimizde en çok üç gün kak dıktan sonra, Bükreş, (Belgrat, Sofyayı ziyaret edecekler ve dö- nüşte tekrar Selâniğe uğrıyarak A- tinaya döneceklerdir. Toplu bir halde Yunan tayyare- lerinin Balkanları, bu ilk ziyareti sayılmaktadır. Tayyarecileri Yeşilköy İstas yonunda, Bakırköy okaymakamı hava müfrezesi kumandanı, maki- nist mektebi müdürü, tayyare ce - miyeti ve Yunan konsolosluk er- kânı ve halk karşılıyacaktır. Kendilerine bugün konsolosha- ne ve yarınki cumartesi günü tay- yare cemiyeti Perapalas otelinde bir ziyafet verecektir. e A Vali Bey Fırka Reisile konuştu Vali ve belediye reisi Muhiddin) Bey refakatinde vali muavini Ali Rıza Bey olduğu halde dün sabah saat onda yeni fırka reisi Cemal Beyi ziyaret etmiştir. Görüşme iki buçuk saat sürmüş-! tür. Yarın akşam fırka binasına kaza ve nahiye reisleri gelerek Cemal Beyle tanışacaklardır. —— ——— ————— mın cesedi, morga kaldırılmış, ü- zerinde otopsi yapılmış, oondan| sonra gömülmüştür. Tahkikata ehemmiyetle devam edilerek, cinayetin işlendiği evin civarmda oturan komşuların ifa - deleri alınıyor. Cinayetin sebebi i M. Blader ayrılırlarken tür bu vaziyette âciz vaziyete düşer. İşte, bizde de, bazı muhitlerde kül- türümüz boyun bükmektedir. Elinde, nüfuzunu gösterecek silâhı yoktur. Bu nün için diyorum ki, bize bir Dil yasa» sa İzm, Teşkilâtı esasiyemizin “Türk Cüm- huriyetinin dili Türkçedir” maddesine istinaden, pekâlâ bir Dil kanunu yap- mak kabildir. ve ben: o Yapılmalıdır, derim. Selâmi izzet en çi EV Macar baş mubharrirleri memleketlerine döndüler İki gündenberi şehrimizde bu- lunan Macar gazetecilerinden M. Brody Sandor ve M. Fsedenyi Blader, dün, Varna tarikiyle mem- leketlerine dönmek (üzere, diğer seyyahlarla birlikte şehrimizden ayrılmışlardır. Gazeteciler, pek memnun kalmışlar ve o Türk sey- yahlarımın da, Macaristanı böy- lece sık sık ziyaret etmeleri arzu sunu göstermişlerdir. ziyaretten İki Macaristan gazetesinin baş“ muharrirleri olan M.landor ve şunları söylemişlerdir: “Yakınlarda Macaristana gel « miş olan Türk heyeti (o fevkalâde şükran ve memnuniyet hisleri br- rakmıştı. Bunun tekrarmı dileriz. Memleketinizi görmekten pek mü- tehassisiz. Büyük Gazinizin ese- ri, memleketin her yerinde görü- lüyor. Ve biz de Macaristan da Türk Mâcar dostluğunun inkişafı» na çalışıyoruz.,, de araştırılıyor. lanışını tesbit ediyor. Belediye, bu se- ne, bu işte oldukça faaldir. Üçüncü resim, Şişhanede tramvay hatlarının bötone çevrilişine ait bir faaliyeti gös- teriyor, İnşaat bittikten sonra tram» vay urabaları bu hat üzerinde daha süratli ve daha emin işliyebilecekler- dir.