Gönül ile İzzet, kapımın önünde duran Cemal Nadirin otomobiline bindiler. İzzet volana, Gönül ya- nına oturdu. — Ben şoför olacağım. — Otomobilini kendi kullanan beyefendi olmak istemez misin? | — Hayır. Şoför olmak istiyo - rum. İ — Öyleyse ben de müşteriyim. Daha doğrusu otomobilin sahibi - yim. Otomobil babamın. — Eyi. Nereye gidelim? — Büyükdereye. — Tak, tak, tak, Bu vitestir, Çabuk değiştirdim. — Ben de Büyükdereye gitmek- ten vaz geçtim, Nevyorka gide - lim, — Deniz var. — Etraftan dolaşırız. — Peki, — Amma çabuk ol. misafir gelecek, — Dikkat. — Neye boru çalıyorsun?. — Bir vapur geliyor. — Aman, dikkat et. — Dikkat ediyorum. yorka geldik. — Nevyorkta görülecek ne var? — Milyarderler. — Milyarder nedir?, — Mideleri bozuk insanlardır. — Vaz geçtim. Geri dön. AÇ! rikadan geçelim. Güne deniz varı — Öteki sahilden git. — Peki... 5 ÖF... Çok toz var. -» Çölden geçiyoruz. — Neden bu yolları ziftlemiyor- laz. — Kim bilir?... — Ne o. — Bir fil sürüsü, — Çobana işaret et. Kenara çeksin, İ — Çoban yok. Yabani filler bunlar. | — Böru çal.. — Anlamazlar, ! — Geçtik mi . | — Evet.. Amma ne sarsıldık. — Bir şey çiğnedik galiba? — Zannederim. — Ne çiğnedik? — Bir deve'kuşu. — Tüylerini alalım. — Vaz geç. Sahibi görür de o) . tomobilin numarasını yazar., — Yazık. — Eğer bir timsaha rastlarsak derisini yüzeriz. — Ben Pekine uğramak istiyo- rum, — Kabil değil. — Neden? — Yemeğe yetişemeyiz. — Yetişiriz. — Hayır... Hem sanki ne... Müş- terisin diye senin her dediğini ya- pacak değilim... Karım ol, sesini! çıkarma. — Olmaz. Sen şoförsün.. Ne - - reden gideceğiz?. — İsviçreden. “ — Orada duracak mıyız? — İnsan mecbur olmazsa bir Yemeğe İşte Nev Eyvah... Devri âlem seyahati Yazan : Selâmi İzzet — Vitesi yapalım vitesi.. Bak, yüz kilometre gidiyoruz: Dönüyoruz.. Gördün ya, iki te - kerlek üştünde viraj yaptık. — Devrilmedik? — Tehlike yok. — Öyleyse daha hızlı git, — Var hızla. — Var hız nedir? — Ne kadar hızlı gidebilirse demektir. — Sen. de iyi kullanıyorsun; — Tabit..: Ha, işte göründü. — Ne? — Galata kulesi, — Neredeyiz? — Toros dağlarında. — Yolda kalmadık. — Tahtaya vur. — Niçin?. — Yolda kalmamak için . — Yolda kalsaydık ne yapar- dık?, — Kamping yapardık. — Kamping nedir. — İngilizcedir. Çimen üstünde yemek yemek.. İşte geldik. ÖF... Çok yoruldum. — Aferin şoför. Senden çok memnunum. Âl sana yüz bin lira, — Amma bozacak ufaklığım yok, — Öyleyse al, sun, hepsi senin ol - vaziyet Berlin, (Hususi) — Alamnya milli bankasının neşrettiği hafta lık bir bilânçoya göre (bankanın metal mevcudu 100.600.000 mark, yani tedavüldeki para miktarının yüzde 2. 9 nisbetinde eksiktir. Al- man milli bankasının kaydettiği altın ve döviz noksanlığı hazira - nın ikinci haftası zarfında yeni - den yirmi milyona baliğ olmuştur. Bu vaziyete rağmen Alman si- | yasi mahfelleri tarafından mar-Jli kın müstakar bir para olduğunu iddia edilmekte ve hükümetin ne bir enflâsyona ve ne de yüzde 40 veya 3Ö nisbetinde bir demoneti- zasyona baş vurmak niyetinde ol- madığı söylenmektedir. VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete letasbul Ankara cnddesi, (VAKIT) yurdu TELEFON NUMARALARI: Yazı İşleri telefonu! 24979 İdare telefonu o: 1870 Telgraf adresi: İstanbu! — (YAKIT) Posta kutum No © ABONE BEDELLERİ: Türkiye Ecnebi Senelik Mw Er. T00 Kr 5 aylık . 6 $ aylık 40 —. v ayı ». * . İLAN DORETLERİ Ticari Ulaların ilân sayıfalarında timi 30 kuruştan başlar, Tik sayfada “20 kuruşa kadar çıkar. Büyük, tazla, devamlı ilân verenlere sit ayrı tenzilât vardır . Resimli ilâniarın bir satımı 10 kuruştur KÜÇUK ILANLAR: Bir detnsı 30, iki de'nm 00, üç defam Gö, dört defası 75 ve on defası 100 kuruştur. Üç ayık Hün verenlerin bir defam mecca- Bandir. Dört satırı geçen ilânların fuz'a satırları beş kuruştan besap edilir Dikkat. (L. İ RADYO | İ ! | sa haberleri. 21,30 dan 22,30 a kacar İle Ersan istikranı —COİ, Anadoto | Nukut ) » Dondu 633, —| * Visanı 1, — » Nevyork oo 198, — | © Marie ie — » Paris 168. 80) Berlir 5 | w Milâno 18, - | Varşava © 2, -- » Brübse (e, —| « Büdapest. 57, — | 4 Atimi ya İce Rükres o — » Cenevre: 415, —| # Belgrat - Ii) »Soha 74 <<) # Yokohama 34, — e Amsterdam 84, , Ala oz, — | s Mecidiye 6 © 43? BORSA * Merkez Bankası “6,— | 1 Sigopt 00). sark m. ecza —00 jj » Momonri 'az0) o Telelas -d istikrazlar tahviller ie» 1994'Türk Bor 2845) - Elekirik -0 . İLSr.SO) Tramvaç LU Mİ 0ASO) Nihtim o istikrâm Daft 1 00- * Anâğle <0 TAKViM— Çarşamba Perşemie 11 Temmez | 14 Temmuz YA R.Evvel | 99 R.Evvel Gün doğusu #3 4.» Gün Batışı om 1047 Sabah namazı sw *5 Oğle namazı 4 Tr Ikindi samazı 1019 14.19 Akşam namaz 1943 . İİ Yanı samazı 21,44 ital İmsak 0 atı Yılın geçen günleri 1. “ Yılın Kalan «ünleri 140 LL Sugün İSTANBUL: 18,30 dan 19 a kadar Fransızça | ders. 19 dan 19/30 a kadar Monoloğ | (Şehir tiyatrosu artistlerinden Muam- mer Bey tarafından) 19,30 dan 21,20 ye kadar Türk musikisi neşriyatı, Me sut Cemil, Ruşen, Cevdet, Mustafa | Beyler... Vacihe, Semiha Hanım). 21,20 den 21,30 a kadar Ajans ve bor- Orkestra konseri, karışık program ve Nurullah Şevket Bey tarafindan ta- ğanni. 223 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 18,30: Piyano konseri. 19: Musa- habe. 19,15: Plâk. 19,45 Musahabe. 20,15: Çift piyano konseri. 20,50: Ha- berler. 21,12: Orkestra — Neşeli mo- noloğ. 21,50: Haberler. 22,12: Tagan- nili solist konseri. 23: Musahabe. 23:15 Dans musikisi, 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m. 13 - 15 Her günkü neşriyat, 19,08 Orkestra konseri, 20: Üniversite, 20,15 Radyo orkestrası, 21: Musahabe. 21,15 Oda musikisi. 21,45 taganni. 22,30: Keman konseri. 23: Haberler. 23,30: Kahvehane konseri, 230 Khz. LKSEMBURG, 1304 m. Lüksemburg neşriyatı, 21: Dünya Di 21,20: ai musili- « 550 m, Macar halk şerkları. 19,45: Musahabe. 20,18: Piyano « keman 80- matları, 21: sey 21,30: (Poszt- anın şarkısı). isimli musikili Otemdil. ve Közleme; 23: Dans musikisi, imi. sikili temsil (A. Pedrollo.) 592 Khz. VİYANA, 507 m. 20,10: Musikide gülüş (plâk ve söz.) 21,35: Aktüalite, 21,50: (ie e ve yıldız) isimli neşriyat. 23: berler, 23,15 Şarkılar. (Eva ye .. tarafından.) 24: Gece konseri, Caz 950 Khz. BRESLAU, 315 m. 2130: Ty rl Taşi 2ld0, Haberler, 23,45: Dans musiki- i —B. yıldız Işareti olanlar üzer lerinde 10 Temmuzda muamele götecler- dir | Rakamlar kapanış fiatlarını gösterir. n Renin 0708913) Viyana # Paris 206 (9 Sadet s8 | « Milâav 0.57 gi) » Rerlin 4 » Arse 1405 |» Varşorı 4215 * Atina #3 6534) # Mudapesir 3.98 Yokohama * Moskova -0 —00, -0. 4 imenta as Unyon Değ sark De* Kalya 00! 00; 00 m (0) Aside Mi —.w© — Ole Mümessit & 47,201) © Mü A Bağdat, İ diyordu. İM EM Sİ BİN MASKELİ KADI Sular iyice karardıktan sonra me lıktan çıkarak kaçmışlardı eN Saat yediden sonra ortalık ka- rarınca ikisi de mezarlıktan çıka- rak cepheye doğru ilerlemişlerdi. Violet Magg, yağmur yağdığın - dan dolayı memnun görünüyordu, mülâzim Dale ise genç ve dinç ol- makla beraber sık sık bunalıyor ve bitap bir hale geliyordu. Onun rehberlik vazifesini Violet Mazg üzerine almıştır. Gece yağmur mütemadiyen ar- tıyordu. Yerler tamamiyle çamur! olmuştu. Kızla genç mülâzim me zarlıktan ancak bir çeyrek (saat zarfında ayrılabilmişlerdi. On - dan sonra iki kilometre genişliğin- de bir ormana girmişlerdi. Bu or- mandan sonra şoseye çıkmışlardı. Şimali garbi istikametinde giden bu şose 32 kilometre uzaktan cep- heyi yarıyordu. İkisi de şosenin © kenarındaki çalılrklara saklanmışlardı. Şose üzerinde iki istikamette ardı ar - kası kesilmiyen askeri (o nakliyat kolları gidip geliyordu. Araba - ların, kamyonların içleri cepha - ne, mühimmat ve erzak ile dolu idi. Arada sırada sıhhiye kamyon - ları da geçiyordu. Bir aralık Vio - let Magg: — “Dikkat!,, diyerek mülâzim AZA kolunu Eyleme. Çün - Keler içi (o boştu Violet Magg olduğu yerden fırla- mış, kalkmış ve mülâzim Dale'yi de beraber sürüklemişti. İkisi de son sıhhiye arabasının arkasından koşmuşlar ve hemen i- çine sıçramışlardı. Otuz metre u- zaktan bir askeri motrak kolu geliyordu. Fakat ortalık çok ka - ranlık olduğu için yirmi metre i- lerisini görmek kabil değildi. O- nun için motrak kamyonun şofö- rü öndeki arabaya iki kişinin gir- diğini görememişti, Hasta kamyonunun içerisi zin- dan gibi karanlıktı, Mülâzim Da- le asılı duran bir sedyenin değne- ğine başını çarpmıştı. Violet Mage ise etrafı yoklarken elinin yatmak ta olan bir askerin üniforfasına değdiğini hissetmişti. Casus kız hemen Almanca olarak o demişti — "Ne berbat vaziyet, mülâzim «fendi, bana bir sigara verir misi- niz?,, Mülâzim Dale almancayı iyi anlıyor, fakat çok fena konusu - yordu. Onun için hiç sesini çıkar- madan tabakasını açıp (Violet Magga bir sigara vermiş ve çak - mağını da çakarak sigarayı yak - mıştı. Casus kız sigarasını ya - Harken yerde yatana doğru bak «niş ve onun bir sıhhiye neferi ol - «ğunu görmüştü, Neferin ko- wda kırmızı salip işareti vardı Sıhhiye neferi yattığı yerde doğ « sularak hayretle: — “Ne oluyoruz? Siz kimsi - niz?,, demiş ve mülâzim Dalenin arkasındaki Alman mülâzimi üni- formasını görünce hemen askerce bir resmi tazim yapmağa kalkış - mıştı, Fakat Violet Mağg ona: — “Yat arkadaş, kalkma. Mülâ- zim efendi seni rahatsız (etmek ! 1 i istemez... Biz cepheye kadar yundan istifade etmek niyetin yiz. Çünkü orada görülecek him bir işimiz var... diyerek sigara ikram etmişti, Mülâzim Dale kızın ne di istediğini pek iyi (o anlaman beraber sıhhiye neferine teb ederek ateşini ona uzatmış ve garasını yakmıştı. Sıhhiye n rı; — “Ha şimdi anladım.. Siz hi teşkilâta mensupsunüz...,, © bını vermişti. Violet Magg: — "Doğru keşfettin, ark Fakat sakın kimseye bir şey İeme!,, diyerek kamyonun orti na oturmuş ve mülâzim Daleyi yanma oturtmuştu. Şimdi ş yonun karanlığı içinde üç sig#! nın ateşinden başka bir şey müyordu. Bir aralık Violet M4 sormuştu: — “Buradan sargı yerine ne 'Bi dar zamanda gidilir?,, e Sıhhiye neferi kol saatine “ karak cevap vermişti: vi b b ETESEŞİPEŞ 4 Pp — a li / — “Saat ona doğru orad Demek ki tam bir buçuk yolumuz var..,, — “O halde biraz uyumağa lışırız. Bizim işimizi sizin den daha kolay sanma, ar haftalardan beri daha gözüm imi ALA — “Biz de 21 mütttan'böri damakıllı uyumadık.. Bu feli daha ne kadar zaman devam decek? Bir an evvel sulh seydik fena olmazdı. F İngilizler ve biz Almanlar h kârmı ve zararını mütesaviyefi sim ederdik, olur biterdi. Y6 ne onlar bizi, ne de biz onları # lâp edebileceğiz.., Bu sefer Violet Magg cevap 7 meden evvel bir müddet dü müş ve ondan sonra demişti k'i't; — “Belki düşmanlarımızı lâp ederiz, kimbilir!,, | kız PU“) söyliyerek arkası üstü kam) ; uzanmıştı. Sigaraların (üçü sönmüştü. Ondan sonra nun içinde bir saatten fazla bir kimse ses çıkarmamıştı. ” hiye neferi kamyonun sar$ı rağmen horuldıyarak uyuy' Fakat ne Violet Magg, ne de 5 lâzım Dale bir an için olsun 8” tini kapamışlardı. Violet ik, mütemadiyen kol saatine ba”... cepheye yaklaşıp yaklaşma€! rını tayine çalışıyordu. Cef, deki bombardrmanın gürü"" gittikçe daha yakından işiti'”, du. Saat dokuzu yirmi ge$9 dirseğile mülâzım Daleyi d e fısıldadı: “— Haydi, yürü!,, 1, demiş olet Magg kamyonun yelken le örtülü olan arka vii sürtünerek ilerlemiş ve orad# disini şose üzerine bırak Ondan sonra, arkadan gele”. hn“ yonlar tarafından çiğnen” i için hemen yan tarafa sıçr”. Sıçradığı bir ş0s8 hendeği zi yari yarıya su ile doluydu” | saniye sonra mülâzım Dale © £ ' ütihak etmişti. ? , k iv. R 1. (Devami