Dünya milletleri silâh yarışında e eketleri gırtlaklarına ka- “ephane halini alryorlar Lübo- arlar, kimya bugünkü kadar hiç Man dünya askerliğinde vâzife “şti. Fizik ve sanayi hiç bir de- bugünkü kadar milli müdafaa altında cemolmamıştı. Sanayi seferberlik, teknik seferber- ize devletleri | vatandaşların da tahammül edilemez bir yük A alenaştır. Yüpa, deniz, hava, kara bütçele- hudutlar birbirlerine karşı zehir- , fazdan, alevden, mikroptan, ba- » birer duvar haline konmuştur. t rahatlığını etrafına biraz h “rperek, gazdan, mikroptan, tel örğüye benzer bir çit vü- tetirmeğe çalışıyor. Dünya devletlerinin müdafaa büt- bahriye tezgâhlarına (5) Ster- insanlarla omuz omuza uz. Bizim paramızla senede 45 > Kİ lirasını adam başına müdufan olarak verenler henüz sağdır- a Pirisin Metropollarında mikrop İ Melesinin mamevrasinı müvaffa - ”* başaranlar dünyaya yeni bir Pİ Aİ kapısını işaret ediyorlar. di bu... Fakat bazı Avrupa ga- nef o lrmildarmmmalmn bakın, hay- Meveje şudur: kiye milli müdafan bütçesine İzan yaptı, kanatsız, fakat eli ka- tar sulh melekleri sulh feryadı > Türkiye müdafaa bütçesini arttır. İendan dünya sulhü zarar görür. di ee din. kara hazırlanıyor ormuşuz! Gibi gizli, karışk arı ortaya salıveren bir sürü Bözümüze ilişiyor, ya devletlerinin müdafas faa - ini bilenler için sözümüz yek, onlar ne kadar insafsiz da olsa Türkiy bütçesi ile Avrupa devlet. , hüteelerini rakamla olsun karşılaş» gi “lanır biteni bilmiyenler olsun, ber şeyi bildiği halde tezvir 30- yi, irmak istiyenler olun, her: t : A İ Türkiyenin Milli müdafan büt i i « zamanın ve beynel- , münasebetlerin tabii bir netice- a görkiye sultan sonra Milli müda- f mine umumi bütçesinden az dah ayırmıştı. Şimdi ona bir mik- Şaç öve etti, niçin? Aç, için: 4 upa sulhlerinin devami; bir hal ve hattâ milletlerin © #iiâh Azaltabilmeleri her şey- harice karşı milli (Eniyet) taahhütlerle muhafaza Mom Sadri Etem Very A Dai ii köyümüz sayfiye. Yeln.., işlerdir. Söyle biz ekmek kâfidir: De. | © Perin MZ, falan dostün filânca dostluğu- | #iderek Türkiyeyi dost safla - | ©vvel şunları açıkça hatırlama- | İ yin ismi Adil Bey i d Sinemacılar niha- ler mi ? Dün içlerinden bir heyet Vali Beyle görüştü Sinemacılardan mürekkep bir heyet dün vali ve belediye reisi Muhittin Beyi belediyede ziyaret ederek görüşmüşlerdir. Sinema- cılar, sinemaların kapanmadan evel birikmiş olan darülâcaz his - sesini vermiye razı olduklarmı, an cak bundan sonraki (o darülâceze hissesini mahkemeden karar çıkın- cıya kadar vermiyeceklerini söyle Muhittin Bey sinema- cılara biriken paraları vermek hu- susunda kolaylıklar göstereceğini bildirmiş, yalnız kanun ve nizam harici olan bu teklifi kabul edemi- Bu- nun üzerine sinemacılar Muhittin yeceği cevabını vermiştir. Beyin yanından ayrılmışlardır. Si- nemacılar borçlarını ödedikleri gi- bi bundan sonra da darülâceze his sesini vermiye razı olurlarsa sine- malar derhal açılacaktır. Orta tedrisat muallimliği imtihanları 26 Temmuzda yüksek mektep mezunlarından orta tedrisat mu- allimi olmak arzusunda bulunan - ların imtihanları yapılacaktır, zamanda | Bu imtihanlara ayni mülga Darülfününun oh sehe €v -| veline kadar verdiği mezunlar da iştirak edeceklerdir. Bu sene yapılan orta tedrisat muallim muavinliği imtihanları ni. hayetlenmiştir. Muvaffak olanla» rım adedi azdır. En ziyade ecnebi lisanı gümresinde muvaffak olun- muştur, 38 kişinin iştirak ettiği Türk: çe ve Edebiyat zümrelerinde yal- nız bir kişi muvaffak olabilmiş - tir, Belediye hukuk işleri müdür muavini Dünkü nüshamızda, merhum Adil Beyden inhilâl eden belediye hukuk işleri muavinliğine beledi- ye avukatlarından Eşref Beyin ta- yinini tesbit ederken, o küçük bir tertip yanlışlığı neticesi Eşref Be- şeklinde çık- mıştır. Bugün bu hatayı düzelti- yor ve Eşref Beye yeni vazifesin- de muvaffakıyet diliyoruz. DEHRi Efendi .4 . Buralarda hırsız korkusu yek- sa da, 'Belediy yet vergi verecek- Milliyet gazetesi aleyhin- deki muhakemeye devam edildi Esnaf Bankası meğelesi etra- fında neşrettiği yazılariyle bele- diyenin manevi şahsiyetini tahkir ettiği noktasından “Milliyet,, ga- zetesi aleyhine açılan davaya, İs- tanbul ikinci ceza mahkemesinde dün de bakılmıştır. Dünkü ikinci muhakeme celse- sinde, belediyeyi (Rami, Feyzi, Hâmit Nazım Beyler © temsil edi- yorlardı. “Milliyet, gazetesinin neşriyat müdürü Etem İzzet Beyi temsilen de eski ağır ceza mahke- mesi reisi vetemyiz azası (Sabri Beyle Kemal, Haşim Refet ve Ba- hir Beyler hazır bulunuyorlardı. Celse açılır açılmaz, Rami Be: söz aldı: z — Burada Burhan Cahit Beyin vekili yoktur. Kendisi de gelme- di. Şu halde onun (hakkındaki duruşmadan vareste tutulma kara- rı, kaldırılmalı ve kendisi mahke- meye zorla getirilmelidir! Müddeiumumi Ekrem Bey, ga- zetede “Tırpan,, sütununda o neş- rettiği yazıdan dolayı dava edilen Burhan Cahit Beyin (o gıyabında muhakemeye devam olunmasını istedi. Reis Sakıp, aza Tahir ve Adil Beyler, bu isteği o muvafık gördüler. Fakat, bu sırada Bur- han Cahit Beyin vekili İrfan Emin i Bey geldi. Bunun üzerine, gıyap kararı kaldırıldı, Rami Bey, mahkemeye davası nı teşrih yollu uzun bir lâyiha ver- di, bunu verirken birkaç söz de söyledi: — Biz, dava mevzuunu teşkil eden neşriyata, bu neşriyatı ya - panları bir teşvik eden bulunduğu- nu hissediyoruz. Suça teşvikde ayrıca suçtur. Kendilerini teşvik eden kimdir? Bu cihetin sorulma- smı, bu sualime cevap verilmösi- ni isterim! Mahkeme heyeti ,dava edilen- ler vekillerinin belediyenin lâyi- hasına cevap vermeleri için, mu - hakemeyi on dört temmuz cumar- tesi günü saat on dörde bıraktı. Yeni afyon mahsulü Memleketimizde e yeni afyon mahsulünün az olacağı tahmin e- diliyor. Mahsul geçen sene dört bin sandıktı; bu sene ise bundan çok düşük olacağı zannolunuyor. İnhisar idaresi afyon piyasası» nı canlandırmak ve köylü ile tüç- carlardan afyon mübayaasına baş lamak üzere Ankaradan tahsisat istemiştir, «. , Geceleri insan rahat rahat uyu- yabilmek için... enin davası! Yerli mallar Sergisine hazırlık Hariçten seyyah geleceği tahmin ediliyor Yerli mallar sergisi bu sene di- ğer senelere nisbet kabul etmiye-! cek derece bir mükemmeliyette o-| lacaktır. İştirak edecek müessese ve ticarethaneler sergideki yerle- rini tesbit etmişlerdir. Sergi he- yeti bu sene civar memleketlerden de seyyah celbi için teşebbüsatta bulunmuştur. Bu arada (o Mısır, Irak ve bazı Balkan hükümetlerin- dan sergiyi görmek, gezmek ve mübayaatta bulunmak için seyyah geleceği haber alınmıştır. Gelecek seyyahlar bilhassa Mısırlı ve Irak- hı olacaktır. Buralardan grup grup hem ya- zi İstanbulda göçirmek, hemde sergiden istifade (etmek için ge- lenler olacaktır. Sergi heyetinin yaptığı . hazır- bklar arasında bilhassa ( “Işıkla; reklâm,, ve her türlü eğlenceleri ihtiva eden “Lünapark,, . birinci derece ehemmiyeti haizdir. Işıkla reklâm : Türkiyede ilk defa tat- bik edilecek bir usul olacağı için sergiyi ziyaret edeceklerin o çok memnun kalacakları düşünülmek- tedir. Bundan başka bu sene sergiye iştirak eden firmalar, serginin ya- nında birer de atelye kuracaklar, bu atelyelerde halkın gözü önünde! yapacakları malları satacaklar'-) dır. Çikolata fabrikaları bu şe kilde hareket edecekleri gibi, tü - tün inhisarı idaresi de, orada tü- tünleri paket yaparak cigara ha- Tinde halka satacaktır. Kunduracılarla, lâstik ayakka- bıcılar sergide büyük masraflarla pavyonlar kurdurmaktadırlar. | Her iki tarafın uzun müddettenbe- ri devam eden ihtilâfları burada büyük bir rekabete yol acmıştır. Güzel san'atlar akademisinde Güzel sanatlar akademisi 15 temmuzda bir sergi açacaktır. sergide mimariye ve tezyini san- atlere ait eserlerle heykeller teşhir! edilecektir. iii lr Hava raporu Fındıklı rasathanesinden verilen| malâmata göre dün hava tazyiki,' saat yedide 757.5 milimetre, sı- ceklık en fazla 26, en az 15 san- i tigrat idi. Rüzgâr lodostan esmiş ve saniyede sürati en fazla 6 met- reye çıkmıştır. 3 — VAKIT !1 TEMMUZ 1934 yan SOHBETLER Ağlayan gelin ve Belediyemiz Küra iş ortasiyle, Ağustos sıcak- ları başlarken, İstanbulun hortlağı, mahallelerde dolaşmağa başlıyor. Bu hortlak, ihtikârdır. Her yaz ve her kış matbuat bu hiyulâyi diline dolar, bele- diye ve Ticaret odası harekete geçer. İ Mubtekirlerin cazalandırılacakları 88y- lenir ve halk, gene kışın kömürün ki- losunu 12 kuruştan, yazm buzun kilo- sunu 5 kuruştan almakta devam eder. Her sene, ihtikâr münakaşası, gaze- tecilerle Belediye arasında (olurdu. Gazeteler: — İhtikâr var! Diye hücuma geçerler. Belediye: — Yok! Diye müdafanda bulunurdu. Bu se ne, münakaşa belediyecilerin arasın da patlak verdi. Şehir Meclisi azasın- dan Avni Bey, ihtikârın hartlar değil, eli saldırmalı bir asasbaşı gibi dolaştı” ğtm söyledi. Buna mukabil, Belediye iktisat müdürü Asım Süreyya Bey, 80 ğukkanlılıkla: — İhtikâr yoktur! Mukabelesinde bulundu. Ve nihayet sinirlendi. Rakamlarla, ihtikâr olmadığını isbata kalktı, Belediy» iktismt müdürü, davasım isbat ededursun, Dahiliye > Vekâleti, ibtikârla mücadele için, bir komisyon tonlanmasını tamim etmiş. İhtikârla mücadele komisyonu, vas limizin riyasetinde toplanacak, beledi- ye ve ticaret odası mümessilleri, ko « misyonu teşkil edecektir. Bu ihtikârla mücadele komisyonum- da, belediyeyi kim temsil edecek der- siniz? İbtikâr yoktur diyen, iktisat müdürü Asım Süreyya Bey... Biz Asım Süreyya Beyin yerinde olsaydık: İhtikâr yok ki, böyle bir ko- misyona ihtiyaç olsun! Der ve komis- yona girmezdik... Girmezdik diyoruz amma, acaba girmemezlik edebilir miydik? Gelinin hikâyesi malüm. Hani ko- casinin evine gideceği zaman ağlara ğa başlamış ta anası: Yaaa — Kızım, mademki O ağlıyorsun gitme! Deyince, gelin gözünün yaşını sil miş: — Sen ağladığıma bakma anne, İ demiş, ben hem ağlar, hem giderim.. Sevimli iktisat müdürümüz de, belediyeyi bu geline benzetti: Hem ih- tikâr yok diyor, hem de ihtikârla mü- endeleye girişiyor! Selâmi izzet iIskenderiye ticaret ataşesi İskenderiye ticaret ataşesi Mi- tat Bey dün şarki Akdeniz havali- sinde ticaret yapan tacirlerimizle konuşmuş, dileklerini tesbit etmiş- i tir. RA) Saraçhane başına kaldırım yapılıyor Saraçhane caddesi senelerden beri yaya kaldırımsız bir halde - dir. Civar halkının son şikâyetle- ri üzerine belediye burada yaya kaldırımları inşasına karar vermiş inşaata dün başlanmıştır. Gör Üü v or? « . . Her ihtimele karşı evinde bir köpek bulundurmalı, Dehri Efendi — Hacet yök, karım ile biz her dakika hırlaşırız!,.