kl öy iy Ses 1 TEMMUZ 1954 m YL 23 10 VAKİT Radyo Hikâyesi Radyonun kurtardığı kadın... gibi, ali gelen tatlı bir kemaf sesini dinlemeğe başladı. Gözlef parlıyor, elleri titriyor, duyduğl bu güzel sesin nereden geldiğis araşlırıyordu. Fakat.. senelerden beri muatlal kalan oOdimağ da fazla işliyemedi. Bir an için parli yan gözleri eski donukluğunu * eski mânasızlığını aldı. i Genç hasta, hayta bir an içi yaklaşmış, fakat çok sürmeden gt ne uzaklaşmıştı. İ i ilm | Mi Neler Bilmelidir Antenden gelen tekerrürü trans formatörün primerine bağlamış ve primerih diğer ucunu da yük- sek (--) de vermiştik, Primer sar- gısı yan gâyet tabii olarak, bir mikna- tıs sahası vücude getirecek ve ka- çacak bir yol arıyacaktır. Karşı- sında segonder sargisını bularak oraya toplanacaktır. Ajun, yeni aparlmanına İl Zi gün ilk iş olarak antenini çektirdi. Onun en büyük zevki, bir çek işler ile yorulan tadyosunun; üzerinde toplanan bu cere- her gün dimağını radyosunun hoparlöründen çıkan musiki nağmeleriyle mekti, Boş saatleri sına geçer, gözlerini kapar ve düğ-| dinlendir- Simdi segonder üzerinde biri- de makinesinin ba- ken bir yol — bula- İım. Ve şemada görüldüğü gibi #egorderin bir ucunu oparlör lâm- birinci tekerrüre menin ufak çevrilişleri — ile geçe dl istasyonlar da sanki seyahat edi - yormuş gibi zevk duyardı. 0 Yeni taşmdığı da, gecelerini radyosunun arkadaş- basının girisine, diğer O, artık, buna alışmıştı, Her g cenin yarısından sonra, yatağınd. doğruluyor, ve her akşam (biri daha uzayan fasılalarla musiki di liyordu. Ayni günlerin ışıklı bir gecesi: de, odasını gene cana yakın bir man sesi doldurdu. özlerini açi dinledi ve sevinçle güldü. Gene hayata avdet etmişti. Yi İ tağından indi, kapıy Gğilerii e kane iile) eğimde inci, Kapıyı EŞLER arayabilirdi. Ropdöşambrıma rıldı ve heyecanla kapıyı açt ucunu da şaseye yani menfi cere- apartımanında, yana bağlıyalım; işte segonderde devresini kapadı ve transformatör çalışmağı başladı. Antenden ge- len tekerrürü ikinci limbanın plâ| ğından çıkararak oparlöre ve o- parlörün diğer ucunu da lâmbahnın | ikinci girisi ile iştirak gere yüksek(--) de lehimliyelim. | İşte montajın mühim kısmı bitti. lığı ile geçirmeğe başladı. Bir gece, 120 mağa başlıyan yeni Budspeşte is - lâsyonunun “Çigan,, dinliyordu. Saat epeyce ilerlemiş| sına bağlıyacağız. Geçidin anah- tarı da yapmış olduğumuz babi -| nin (75) sargılık kısmının niha -| yet ucu ile (150) sargılık kısmının başlangıç ucunu iştirak ettirip bi-| ze bir orta uç veren müşterek tel ile toprak arasna bağlıyacağız. uzun uzadıya bahsetmiştim. Maa| mafih montajı beraber yapacağız dediğim için kısaca gene anlata yım: kilovat ile çalış - muşsikisini ettirerek! Şemadaki görünüşü itibariyle | ve Yarı geceyi geçmişti. meksifeyi andıran bu © parçalara mikrofarat derler. Ve esas itiba- riyle meksifeden başka bir şey de değildir. Apartımanın kapısı, ürkek vu-| ruşlarla sarsıldı: Semaya dikkat ederseniz, görür-| sünüz ki, bu anahtar kapandığı zaman bobinin büyük, (150) sar- gılık kısmı devre harici olur makine üzerinde yalnız (75) sar- gılık oOküçük devre kalır ki bu da bize orta dalgaları verir; bu is) de bitti. Antenden gelen tekerrürü pri-! mörün bir ucuna primörürün di « ğer ucunu da yüksek (--) de bağ- lamıştık. Traneformatör giriş devresinde karşılaşan bu cereyan| gayet tabii olarak orada bir sahai| mıknatisiye vücuda getirdi. Pri-| bu sahai' ri dorda ağır adımlarla | ilerliyer. |. | iradesine hiç hâkim olmaksızın, İ jumun kapısını vurdu. . Apartmanının üçüncü ka -| tında Çevdet Baha Bey ve alesi o- turuyorlardı. İ Bu ailenin bir tane çocukları | ORK A ran e 9 Fakat şimdiye kadar gördüğü - müz ye kıymetlerini santim hesa- ve Keman gene en içli nağme! inliyordu. biyle anladığımız meksifelerden değil, (1 - santim) liğinin bir mil- | Mata mör üzerinde biriken wn kapısını acmis mıknatisiyenin elektronları karşı- segonder sargısını (yani transformatörün çıkış (devresini bularak oraya atladık. Trans - formatörün çıkış devresinin yani segonderinin bir ucu daima ikin ci lâmbanın birinci grisine, diğer ucu da toprağa yani menfi cereya- na bağlanır. Şu hale nazaran eli- mizde izolalı nakillerden bir par- ça alarak sokonder birinci ucu ile ikinci ucunu lâzım gelen yerlerine| lehimliyelim. Şimdi ikinci lâm-| banın grisine giren tekerrür Filâ- | masından çıkan atomların tazyi kiyle plâk üzerine atlar ve plâk üzerinde biriken ihtizazlı tekerrür | kendine en yakın bir mecra olarak bulduğu hoparlör devresine soku- lur. Hoparlörün diğer oucuda Du gece mil safirinin mânasız beğkiiliği karşi smda şaşırmış ve donmuştu. | Tanju açılan kapınm aralığın dan süzüldü ve pervasızca rody bu yavruya, memleketin en büyük| nun bulunduğu odaya girdi, .Fa-| , Kemanen hassas hıçkırıkları İ döküyor fakat Tanju bütün gay tine rağmen bu hıçkırıkların sah bini arıyor ve bulamıyordu. Birdenbire (o karşısında Aju gördü, Yalvaran bir ifadeyle: — Kim, çalıyor? dedi. Ajun, kendini toplamış; bu g misafirinin bir dimağ hastası ol yon defa büyüğü bır mikrotarat «| lân lanjucok uk) çirdiği mühim bir hastalığın dima- ğında bıraktığı eseri on dokuz ya - Şimdi lâmbaların filâmanlarını Halk My hık kondamıştör şemada gördüğü nüzle dört milyon defa ü blok kondansatörlerdir. büyü Bu iş için hemen il şıra kadar getirememişti, redresör kısmına bakalım. Ne gö- Bütün ailenin üzerine titrediği rüyoruz? transformatörden alternatif olarak çıkan kontinüleştirmek ve Melen Şok bobini ile beraber koran al ternatife bir süzgeç olmaktan baçş- ka bir şey değildir. (G) harfi ile gösterilen parça bir Şok bobini - dir, Şemada görüldüğü gibi (S - 3) devresinin orta ucuna ya- ni yüksek (--) nakili üzerine bağ- lanır ve transformatörden çıkan alternatif cereyanın (--) dine mu kavemet ederek geçirmek suretiy»| le mütenavip cereyanı bir miktar daha mütemadileştirmiş olur. , Vazifeleri doktorları, aylarını hasi kat bu dimağ arızasını geç diler, Onun kimseye bir zararı dokun- Biri primör ve ucu sökonder ol| cereyanı mak üzere dört bobin devresi de - ğil mi? Bu devrelerin (P) işaret gibi primör yani şehir cerayanına bağ- lisi evelce de öğrendiğimiz ağar miyor,Jâkindimağ m harekâtının gayri tabiiliği aile için büyük bir ıstırap oluyordu... Gez; kızın 6 kadar munis ve o kadar sa- kin bakışları vardı ki, kıvrık kum - ral sacların süslediği bu güzel ba- şın bir dert ile malül olduğu tah - min edilemezdi. lanacak kısımdır. “$. . 1 ” işaretlisi makinemiz | deki İâmbaların filâmanlarını ya- kacak kısımdadır ki evelce vazife» yi akümülâtöre terkediyorduk. Yalnız “S . 1” sargısının orta! ucunu toprağa bağlıyan nakil ü- zerindeki meksife ve mukavimin duğunu anlamıştı, Ona radyonun nt olduğunu | latmak çok güç olacaktı. o Büti Tanju bir gece yatağında doğrul| şefkatini dudaklarına ve gözleri du ve sanki ilk defa duyuyormuş| topladı: lâmbanın ikinci grisiyle beraber yüksek zanda bağlı olduğu için| bu iki uç arasında bulunan hopar- lör bobini bu ibtizazlı mıknatis - lenme neticesinde hoparlör plâğı- nı çekip bırakma suretiyle bize! herhangi bir irsalin © neşriyatını dinletir, İşte oldukça bir makinenin e » sas montajını bitirdik. Şimdi, an- ten ve teferruatmı yapalım ve ev» velâ anten ve anten bobinine ba- kalım: Burada henüz bazı uçlar vardır. Meselâ anten; bobininin kondansatörünü, (yani istasyonları ayıran 500 $. M. lik kondansatörü ve yapmış olduğu - muz bobini ufaltıp (büyültmek suretiyle bize orta ve uzun dalga- larda vçalışan irsalleri tul ve mev- celerini bulduran geçidin anahta- bağlanmamış m yerli yerine bağlıyalım. Evelce de öğrendiğimiz gibi, emaye bobini iki| a yani anten ile töprak ara - ayni kıymette olması ve bu ucun muhakkak şemada görüldüğü veç- hile toprağa verilmesi (lâzımdır. Aksi takdirde makinede kuvvetli bir harılı, yani alternatif, bir şey dinlemeğe imkân yoktur. Transformatörün ikinci sökon- deri, yani, (5-2) işareti ile gösterilen devresinin iki ucu, red- resör lâmbasının iki plâğına bağ- lanır ve bu devrenin orta ucu bize| yüksek (—) yani meafi cereyanı verir. Üçüncü sökonder ise (S5 -3) işaretiyle gösterilen devredir ki redresör lâmbasının filâmanını yakar ve bu devrenin orta ucu da bize yüksek (O (<-) yani cereyan ucunu verir. Yalnız, ($ - 2) ile ($ - 3) dev- relerinin yani ikinci ve üçüncü 4ö- konderin orta uçları üzerine bağ- lanan bazı şeyler vardır ve bunla- ra cok dikkat lâzımdır. Bunların ne olduğunu kıymet ve vazifelerini birkaç hafta evel başka| müsbet İ pa şa yy 7 iRadyonuzdan şikâyetlerinizi : bize bildiriniz mız dersle vaziyetini açı malar lâzt (e için açlığı- e eiiigriz. müşküllerini 86 nelerin n şekil kilde enin çal k ifade ile ) nız yol arı ine tefkiki ve lâzımdır. ndır. kılması yg gg yy yy ayy iinbal Radyosunda neler dinlemek isti- yorsunuz ? görüyor y nelet İyOTSUNUZ, buldukların Gönderilecek cevaplar mümkün olduğu nisbette js c âğıdın yaln tara fiz sını TİCA CA bezir) Ey yy — Çok uzakta bulunan bir ari daşım, dedi, ben de burada büyü bir telefonla dinliyorum, Tanju bu büyük telefona hayr le baktı; parlıyan gözlerini Aj dikerek yalvardı: —— Ben de dinleyebilir miyim* Ajun radyonun yanına bir şi long cekti. Ay, odanin kalm peri lerinden süzülerek oparlörden len munis keman sesi ile yarış dercesine genç kızın saçları üz de toplandı. uş Bir zaman sonra (o gazetelet şöyle bir ilân vardı: “Miralay mütekaitlerinden det Baha Beyin ke fendi ile m mbe günü bü ahbap tc e'ların apartımanını teşrifle okle Nebil Vasıf