“ Birinci sı olduğunu ekliyo < iERE 7 Yer Nihayet üç dalgıcm birden deni dibine inecekleri gün geldi. Bir Cuma gi ni, Ben hurafele - ro mari ama Cumayı kendim daima hayırlı bir gün addede Üç arkadaş çalışarak artık ko ikla kaptan kamarasına kadar iz ettik. Kamaranın dıvarında bir kasa duruyordu. Bunların tanesi büyük ve ağır idi. Büyük lar altm nakli için sureti hu * de izhar edilecek ka- nn Oo duvarına yerleşti - | On birinci (o kasa iğerlerinden (daha küçük nm içinde bulunuyordu. İlk hücu - nuzu bu küçük kasaya yapma- karar vermiştik. “ urtney) sahip olduğu ihti - ia birinci sınıf bir dalgıç ol - ispat etti. Sol eliyle küçük yı tutarak sağ elini yukarıya dırdı. Ondan sonra kilidin üze- ne çullandı. O çalışırken biz de da bekliyorduk. Aradan yarım saat geçti. (Court ney) geri çekildi. Demir ellerinde tanın kilidini tutuyordu. Kasa - kapağı açılmıştı. Ondan sonra “içindeki küçük kapakları aç » başladı. Ben elimdeki pro - örü iyice açık kasaya yaklaş - (Hampshire) ile batan de i e muvaffak oldum. duruyordu. Onları çıkardık, He ndan kalbim çarpıyordu. Al - sureti mahsusada beraberi- 'de getirdiğimiz kancalara tak- av 7 i a tr) (Costello) kasanın içindeki kâ - ları yakaladı, Velhasıl kasayı boşalttık, hiç bir şey bırakma Sefinenin gövdesine çıktıktan a kendimiz; yukarıya çektir - bekliyordu. Çünkü işler yo- girlerse, o gün mutlaka altır diyordu. Başım;zdan başlıklar çıka oriidıktan sonra ben altın kutusunu Tad m. aştı. Bütün nazarlar yerde du n kutuya müleyeccih idi. Kutu - kapağını açınca altınlar yüzü” müze gülmeğe boşiad,. Hemer o « rada ne kadar :Itın çıkarabildiği - mizi İesap.eltik, Neticede tari - n on bir İngiliz lirası kurtarmış ağucuzu anladık, (Coztello) mun berabzsinde ye Girdiği kâğ'lizra bakmak ancak u- zun bir zaman sonra hatırımıza — geldi, evvelâ işaret defterlerini tet kik ettik, Kasanın içine su girdi » “ğinden cefterlerin yanrak! #ları bir - tü ve ihtimal ki daha evel kamara- İ ney) tekrar kasaya yaklaş- | inenin küçük bir kısmını ilk defa | © Artık altınlar gözümüzün önün- | müretebat büyük merak- | Jar bulmuş olacağımızı, herkes b: | Herkes büyük salonda top | e > Alman Casusluğu r kazara nıf dalgıç isbat etti Bütün mürettebat büyük merakla bizi rdu,çünkü işler yolunda giderse | Birinci kasayı açmamıza takad- "düm eden on yedi gün zarfmda o i kadar yorulmuştuk ki kaptandan İ bir müddet istirahat talep ettik. ! Kaptan buna maalmemnuniye mu vafakat etti. Çünkü bu sefer için , yapılan masraf bol bol kapatılmış i oluyordu. Hattâ biraz da kâr te - min edilmişti. Onun için demirleri alarak gi - ! dip (Stromness) limanına iltica et | tik. Vapurun birinci zabiti bütün mürettebatı bir araya toplıyarak gördükleri şeyler hakkında kimse i ye bir şey söylememelerini, yoksa yapılan lunca zahmetlerin boşa | gitmiş olacağını şiddetle tenbih et | değirmene giriyor. Köy bekçisi | i ti. Üç gün o limanda kaldık.Gerek ' ben, gerekse diğer iki arkadaşım çirdik ve istirahat ettik. Esasen 3 gün mütemadiyen deniz çalkanı - yor, müthiş bir fırtına hüküm sürü yordu. Dördüncü günü denize açıl dığımız zaman deniz gene sükü - net bulmuştu. Şimdi büyük bir isti rahati kalple kaza mahalline gel - | miştik, Hepimiz biliyorduk ki bir kaç gün zarfında bütün altınları çıkarmış olacaktık. Üç arkadaş birlikte tekrar deni» zin dibine indik, Fakat batan sefi- nenin gövdesine yaklaştığımız za- man büyük bir inkisarı hayale uğ radık. Aradan geçen fırtına kesti- ğimiz deliği gene tamamile dol - durmuştu, Şimdi, kaptan kamara- sına gidebilmek için gene günler: ce çalışmamız lâzım geliyordu. Bundan maada altın kasalarının nüfuzu kabil olamıyacak bir ça - da anlamıştık, Bu vaziyet karşısın yiki hava ile hortumlar vasıtasile | çamurlar üzerine su sıkarak onla" ri uzaklaştırmaktan başka bir şey olamazdı. Bu sefer mesai tarzını değiştir - dik. Daima üçer kişi değil, ikişer kişi inmeğe başladık. Fakat kap - tan fena halde sinirlenmeğe baş - ladı. Bu asabiyet bütün gemi efra dına sirayet etti, Herkes uzun za « mıandanberi başlanılan bu çok yo- rucu işin artık bitirilmesini istedi. | Mürettebatın da asabileşmeğe hak kı vardı. Dünyanın en fırtmalı bir noltasada küçük bir vapurda böy le haftalarca çalkanmak kolay bir ' şey değildi. (Devamı var) Top ve kat usulü yok.. | Oda umumi meclisi O 1929 ve 1930 senelri içtimalarında manifa tura tacirlerinin top ve kat olarak sattıkları malların hiç bir ölçüye istinat etmediğini ileriye sürmüş | ve top, kat usulünü kati surette bu 3 gün zarfında çok iyi vakit ge | mur tabakasile örtülü olduğunu | da yapılacak yegâne iş, gene taz - | . rine yapışmıştı. Bu defterlerle | yasak etmişti, “beraber daha bir çok vesikalar da ! Fakat tacirler bu kararı dinle İzmitte Vuruşma Bir jandarma ile bir haydut öldü İ İzmitte Aziz isminde bir jan- dilmiştir. Vaka şöyle olmuş- tur: Bundan bir ay evel buraya bağ lı Döngel köyünde marangoz Şa ban ağanın 16 yaşlarında Hasibe isimli güzel kızı evli bir adam o lan Muhittin tarafından cebren kaçırılıyor. Zavallı kızcağız bir müddet Muhittinle beraber dağ » basmın şikâyeti üzerine hükümet ! tarafından şiddetle aranan Muhit İ tinin izi keşfediliyor. Muhittin, Döngel köyü muhtarma ait olan ve Aziz İsmail isimlerindeki jan » darmalarımız değirmenin etrafı - nı çevreliyorlar. Aziz içeri girerek o Muhittine teslim olmasını söylüyor. Cani derhal dolu tabancasmı Aziz efen dinin üzerine boşaltıyor. (o Çıkan kurşunlar Azizin sol yanağından İ girip beyninden çıkıyor ve hemen İ ölümünü intaç ediyor. Silâh ses- j leri üzerine değirmene koşan İs- mail, Muhittinin kaçtığını görüyor. Muhittin bü- yük bir soğuk kanlılıkla silâhını jandarma İsmailin üzerine de bo- İ şaltıyor, atılan üç kursun İsmail ! efendiye isabet etmiyor. o İsmail ! efendi değirmenin arkına yatıp | pusu kuran katil Muhittinin arka ! sından silâhını atıyor (o ve çıkan | kurşun bu azılı haydudun ağzın- dan girerek sol kulağı altından çıkıyor ve öldürüyor. | Şehit edilen jandarma Aziz e- fendi Hendeklidir. Yeni evlidir. Cesareti ve namusiyle bir askerimizdi. tanınmış Arnavudu domuz sanarak öldürdüler Urlada Kalabak denilen yerde Meslan isminde bir arnavudu de- muz sanarak öldüren sabık munal- limlerden Alacalı zade Mehmet | efendi kefaletle tahliye edilmiştir. Mumaileyhin yeniden ( tevkifine | lüzum görülmüştür. Alacalı zade Mehmet efendinin o muhakemesi İzmir ağır ceza (o mahkemesinde yapılacaktır. Kaçakçılar Biri Gaziantebin Çiftik değir- meni civarında, diğeri ise gene İ şehre on beş saat mesafede iki ka- ; çakçı grupu yakalanmıştır. Yuka- rıdakiler sebze ve meyvaların altı- na 140 kilodan fazla ipekli yerleş tirmiş ve öylece huduttan | içeri sokmağa muvaffak olmuşlardır. Üç kilosu ipekli (4990) (o kutusu darmamız vazife başımda Lâz Mu. | hittin namında şerirliğiyle tanı - | nan bir adam tarafından sehit e | da, derede, yamaçta geziyor. Ba- | Haberleri Amasyada dört kişi idama mahküm oldu : , On yedi yaşındaki Akifi, boynuna ip takarak, sürükliyerek boğmuşlardı! AMASYA, (Hususi) — Amas | caniler bu talebi kabul etmiyerek İ yanm Derebaş alan köyünden Hü | tekrar sörümeye başlamışlar, su * seyin oğlu 332 doğumlu henüz on | suz çalı denilen ormanlığın için * yedi yaşmda bulunan Akifi boğa- | de bir ağaç dibinde Akifin şalva- zima ip takarak boğmak suretile ! rından çıkardıkları uçkuru ilmik öldürmekten suçlu ayni köyden ! yaparak boğazıma geçirip Süley * köylü oğullarından Ali Osman oğ | man ipin bir ucunu, Mehmet oğlu lu 319 doğumlu Süleyman, Sarı o | Nuri de diğer ucunu tutarak çek- ğullarından 321 doğumlu Meh - | mek ve Mehmet oğlu Süleymanla met oğlu Nuri, Çorukçu oğula - | Halil ibrahim de Akifin kol ve İ rından Mehmet oğlu 309 doğumlu bacaklarını tutmak suretiyle biça” reyi vahşiyane bir surette boğ- Süleyman ve Sari oğullarından duvarlardan | vardı, fahat bunlar okunamıyacak bir hale gelmişti. Yalnız bazan a - raya sıkışmış olan kâğıtlar bir de © yaya yaptığı tarihi seyahat ile alâ kadardı. ki ün i. . receye kadar bozulmamıştı. Bun * | * İarm hepsi lord (Kitehner) ia Rus | | | vee hâlâ top ve kat usulü sa- | kibrit olmak üzere birçok eşyayı | 0 hayvanlara (o yüklemiş, o süratle Yıl başından itibaren tat- | memleket dahilinde — ilerlerken i edilecek olan ölçüler kanunun | gümrük birinci tabur efradı oto « İbrahim, Amasya ağırceza mahke mesinde idama mahküm olmuşlar dır, Vak'a şu suretle olmuştur: Suçlulardan Osman oğlou Sü - leyman vak'adan bir sene . evvel boğulan Akifin kız kardeşi Ay şeyi babasından istemiş ve fakat babası Hasan ağa ile biraderi A- kif bu talebi reddetmişlerdir. Sü- leyman bunun üzerine Ayşeyi ka- çırmıya teşbbüş etmiş, Akif si » lâhla mukabele ve müdafaa ede - rek kız kardeşinin kaçırılmasına | mâni olmuştur. Süleyman, bu yüzden Akife karşı siddetli bir intikam beslemeye başlamıştır. A- İ lülerinden Zahideye nişanlıdır. Suçlulardan Mehmet oğlu Nuri de Zahideye göz dikmiştir. Bunun için Zahideyi iğfale çalışmış ve i Akifi de müteaddit defalar tehdit ederek nişanın bozulmasına pek | çok çalışmışsa da ne Akif ve ne ide Zahide kat'iyyen yekdiğerin - den vazgeçmemiştir. Emeline mu vaffak olamıyan Nuri de Akifin başlıca düşmanı kesilen Süley » | manla birleşerek her ikisinin ar - zularına mümanaat ve muhale - fet eden Akifin ortadan kaldırı! maşını görüşmüşler ve bu suretle gizli bir ittifak yapılmıştır. Fakat bu işi yalnız o yapamıyacaklarını düşünerek kendilerine yardımcı a | ramışlar, 1932 senesi teşrinieveli- nin dördüncü salı günü akşamı i Nuri ile Süleyman Mehmet oğlu Süleyman, Halil İbrahimi birer su retle iğfal ile evlerinden çıkarmış ' lar, köyün harman yerinde içtima ederek suikasti kararlaştırmışlar - dır. Bu suretle husule gelen itti « faktan sonra Osman oğlu Süley - man barman yerinden ayrılarak Akifi evine giderken bulmuş ve vaktin erkenliğinden bahsede » rek harman yerine kadar gezme- yi teklif etmişler, Akif bu teklifi kabul etmis, harman yerine gidil. İ miştir. | Harman yerine gelir gelmez, İ orada saklanmış olan diğer üç cani, Akifin üzerine derhal çöküp ! evvelden hazırladıkları ipi boğa - İ ğına taktıktan ve ağzını mendille kapattıktan sonra sürüye sürüye köy haricine çıkarmışlardır. Köy haricinde Akifi biraz serbest b der dolayı kendisini öldürecekle | rini ve beyhude yere müdafaada bulunmamasını ösylemişlerdir. A- kif gençliğine acıyarak kıymama- larını söyleyip * yalvarmışsa da, ' “> un da . yetle nazarı mobille arkalarından © yetişmiş ikkate alınma için ticaret odası | müsademe neticesi yirmi denk e$- vekâlete | etmiştir. ya ele geçirmiştir. Kya 2 mize ii? be 1 . 318 doğumlu Ahmet oğlu Halil | muşlardır. kif aynı zamanda gene kendi köy | plânlarının noksan olan rakip mevcut olan husumetlerin - ! kâletçe arazinin icaplarına tadil edilmek suretiyle ki mıştır. Nazil 0“ rulacak mensucat fabrikasi ie zumu olan cins pamukların tirilmesin; temin edecektir: Ekrem Tevfik Bodrumda Yol, zeytin,tütün, sünger mandalina Bodrum, 19 (A.A.) — Geçen senedenberi Bodrumda 111 kile- metre köy yolu yapılmıştır. Bir çok köylerde otomobil işlemekte" dir, Kaza dahilinde bu sene ilk de- fa olarak köy bütçesi tatbik edil » | miştir. 27 köyün bu seneki büt * çesi 11 bin 12 liradır. Masraf kıs- mında hep köylünün menfaatine | konan maddeler vardır. İl i l Zeytinler kemale gelerek sıkıl- i mıştır. 100 bin okka ii 1 istihsal edilmiştir. “Bu” “yağ bin okka zeytinden çıkarılmıştır. Yağın 30 bin okkası Adalara sev- kedilmiş mütebakisi dahilde istih lâk olunmuştur. Bu sene 150 bin okka tütün is“ tihsal edilmiş, bu miktardan 80 bin okkası (| satılmıştır. Fiatlar 50 den 70 e kadardır. Bu sene bir milyon kilo inci” istihsal edilmiştir. Bunun 500 bin okkası alkola elverişli hurda, mü" i tebakisi natureldir. İncirler kâ * milen satıldı. Fiatlar hurdanın 3—4 kuruş arasında, o natureller 5—6 arasındadır. 120 bin okka da palamut istihsal edilmiş ve kâ“ milen satılmıştır. ! Bu seneki sünger (| istihsalâ 3—4 bin okka arasındadır. BW süngerler vasati olarak sekizer İ radan kâmilen satılmıştır. Sün* gercilik günden güne inkişaf mektedir. Bu sene bir buçuk yon mandalin istihsal edil ir Mandalinlerin tanesi İstanbuldt 2 buçuk kuruştan 8 kuruşa kadaf satılacaktır. ii Mandalinacılık günden gün inkişaf etmektedir. Yeniden 7# i pılmakta olan mandalin bahçel# rinde 5 sene zarfmda 15 mily9” i mandalin istihsal edileceği tah.” | min ediliyor. Si Nazillide pamuk istasyon” Nazill, 20 (A.A.) — Kasabs” i mızda yapılacak pamuk tohum? proje rını ıslah istasyonunun 2 / Ta istasyon