Kimseye yazmayınız çünkü..! Ben boş zamanlarımda ekseriya | bir çok mektuplar yazmayı düşü - nürüm, Fakat bu mektuplar yalnız aklımdan gelip geçer, onları otu - Tup yazdığım hiç vaki değildir. İnsan böyle yazılmıyan mektup larla ne dertler dökebiliz! Sevdi * ğiniz birisine münderecatı tatlı bir mektup yazabildiğiniz gibi, nefret ettiğiniz bir adamı da yer - lere vurabilirsiniz, birisine kızar - sanız oturup ona istediğiniz küfür leri savurabilirsiniz. Yalnız bu gi- | bi mektupları postaya vermemek | şarttır. Onları sadece düşünmek Yeyahut oturup yazmak kâfidir san dertlerini bir dostuna açabil - ceği gibi bir kâğıt üzerine de dö- kebilir, Ondan sonra, mektubu hi- tap ettiği kimseye göndermese bi- le, gene büyük bir inşirah duyabi lir. Bana kalırsa insan hiç bir za - man mektup yazmamalıdır. Çün - kü vaziyetimiz fena ise ve bunu bi risine bildirmek ihtiyacında isek, mektup istenilen - yeri kadar vaziyet değişir ve iyiliğe inkılâp eder fenalık , Mektubu gön Ee derdiğimiz kimseyi ra 5 yapma - olmaktan başka bir şey yiz. Vaziyetimiz iyi ise diğimiz bir k bildi ) zusunu duyuyor ya mektup gidinciye kadar belki va - ziyetimiz fenalaşır, mektubu #la - nı beyhude sevindirmiş oluruz ve bunu sev: imsi Acağımız Yâzmakla mı iktifa edelim? Fakat €n mühim olan şey nedir? Her mü him şey arasından muayyen zaman geçti mi, en müh âenin bile ehemmiyeti sıfıra iner. Bilmem gençiliğinizde hatırat defteri tuttunuz mu? Bazı kimse - lerin böyle bir âdeti vardır. Fakat günün vukuatmı o deftere kayde - derlerken en mühim olanmı yaz - mağı hatırlarına bile getirmezler. Meselâ defterin bir $u satmları okursunuz: sayfasında bey ve filânca hanı F jımda eğlendik. Dönü bahçesinde de oturdu! ettik, güzel muzika dinledik.,, Pek âlâ, bunu yazdınız da ne “azandınız? O gün sizinle bera - ?e olan filânce hanımın tatlı te - vessümleri ne kadar hoşunuza gi“ diyordu! O hanımı plâjda mayo ile kumların üzerinde güneşlenir - ken gördüğünüz zaman ne tatlı bulyalara kapılmıştınız! Bu ihti - saslarına dair olan satırlar nere - de? Hatıra. defterinin o günkü sayfazmda bunlara dair bir keli - | meye bile tesadüf edilmiyor. Tesadüf edilmiyor, çünkü $iz- de bir şairin malik olduğu kabili - yet mevcut değil! Çünkü içinizi ya kan hisleri kalemle ve mürekkeple kâğıt üzerine dökmek için istidat yok! Haydi bunları o zaman yapa - mıyordunuz, bugün yapabilir misi niz? Kaç kişi vardır k! düşündüğü | ve hissettiği gibi konuşabilsin ve uyormuş gibi yazabilsin! Türlü türlü yazılar içinde mek « tup enziyade anlaşılmamazlığa se- gidinciye | ars | im hâdi - | mektup bep olanıdır. Telefonda konuşur - ken muhatabınızın yüzünü görme- | seniz bile hiç olmazsa sesini işitir- | siniz, karşılıklı konuşursunuz, su > ! al sorar, cevap alırsmız. Mektup - İlar ise, havaya uçan monologlara, yanlış tefsirlere yol açan kendi | kendine konuşmalara benzer, Mek tubun sesi, sadası yoktur, nefesi bi le çıkmaz. Yazarken ağzınızda fı- sıdadığmız kelimeler, bir başkası tarafından müthiş bir feryat gibi telâkki edilir. Mektubu kime hitap ettinizse o kimse satırlarınızın a - İ rasından sizin anlatmak istediği - niz mânayı kime hitap ettinizse o kimse satırlarmızın arasında sizin i anlatmak istediğiniz manayı de- ğil, kendisinin anlamak istediği (© DÜN" DÜNYA HABERLERİ O) 450 sene evel öldürülen iki prens İngilterede çok eskiden yapılan bir saray cinayetinin bütün esrarı meydana çıkarıldı öldürülen iki prens—Facianın cereyan ettiği odalar — Kral üçüncü Richard Geçenlerde Londrada (Westmi nister) kilisesinde bundan 450 se- ne evel katledilen 2 İngiliz prenis mânayı çıkarır, Onun için şayet bir mektup yaz” mak isterseniz ve onu yazmadan rahat edemiyecekseniz, rica ede - | rim yazınız. Fakat o mektubu, ken | dilerine hiddet ettiğiniz için yere vurduğunuz adamlara hitap ettiği niz mektuplar gibi bir muameleye i tutunuz: Derdinizi döktükten onra yazdıklarmızı yırtınız ve bir tarafa atmız! Dedikoducu | 2500 derece hararete | dayanan kâğıt! Berlin, 20 (A.A.) — Wiesba - | denden “Berliner Tegablatt,, a bil | dirildiğine göre yapılan tecrübe - &r neticesinde UzEfin& büuşusi bir mayi sürülüü”“gükdtöfürin 2! santişrad hararet derecesine mu - kavemet eltiğini göstermiştir. İ 2,500 santigrad hararet derecesi | reren yangın çıkarıcı bombalar bu | | mayi ile muameleye tâbi tutlmuş, | | tahtalardan yapılmış bir evi yak- | mağa muvaffak olamamıştır. | Askeri Fabrikalar ilânları | 1108 Ton Lave marin kömürü Alınacaktır ; Münakasasının kapalı zarf sureti le 30/12/933 tarihinde yapılaca- gı ilân edilen 1068 ton lâvemarin kömürü şarinamesinde tadilât ya- pıldığı cihetle yeniden münakasa- ya konulmuştur. Münakasa ka - palr zarf suretiyle 6/1/934 tari « | hinde saat 14 te yapılacaktır. Ta | liplerin şartname için her gün öğ- leden sonra, münakasaya girmek için de o gün vakti muayyeninde teminat ve teklifat ile müracaat » ları. (6910) amam Dr. ihsan Sami wa BAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI Umumi &an tahli Frengi nozarından ( £ an ve Kahin ies mülleri) Kan kürevvatı sayılması, ti- (0 ve isitma hastalıkları teşhisi, Idrar, balgam, cershat, kazurat w tab'ilân ültra mikroskopi, hususi £ istibzanı Kanda üre çeker. Klorür, kollesterin, wiktarlarının tayini. (vanyolu No. 189. Tel: 20084 nostal Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü ! Babıdli v Ankara caddesi Telefon ; 22565 No. 60 İ ayin için yazılmıştı. için krallara mahsus olan ruhani Bu prens- lerin iki kardeş olduğu ve 12 ya » şından olan büyüğünün 1483 se - sinde beşinci Edvart o olarak kısa bir müddet İngilterede krallık yaptığı, ikisinin de kral üçüncü (Richard) tarafından katlettiril - | diği ve 450 sene sonra yapılan | tahkikat neticesinde maktul prens lerin teşhis edildiği ve katlin sabit olduğu da bildirilmişti. Bu 450 senelik muamma Lon- drada şayanı hayret ( bir surette halledilmiştir. Prensler 1483 se » | nesinde katledildikten sonra mah- pus bulundukları (Tower) kalesi nin zındanlarından birisinin mer | divenleri altına gömülmüşlerdi. Aradühi Wi'âtır geçtikten sonra GİİŞÜMİ o merdivânin altında inşa- Vat yapılırken amele iki çocuğa ait iskeletleri bulmuştu, O zaman bu iskeletlerin maktul prenslere ait | olduğu tahmin edilerek iskeletler İ bir kabın ii içine konup muhafaza ) edilmişlerdi. On altıncı asrm kronikörlerin- İ den birisi bu vak'aya dair yazdı - | ğı eserinde katlin üçüncü hard) tarafından tertip edildiğini ânlattıktan sonra prenslerin o mer diven altına gömülmüş oldukları - hı yazmıştı. Sön zamanlarda tarihi mesele - | leri karıştırmak © biritiyat haline geldiğinden: bundan iki yüz elli | sene evvel bulunarak. bir kabın | içinde muhafaza edilen iskelet * ler çıkarılmış ve fenni terakkilerin | en son aletleri: ve vasttaları ile İ tetkik ve muayene edilmiştir. Bu maksatla İngilterenin en meşhur tabiplerinden, âsarımtika müte - hassıslarından : ve ktiminalogla - rından mürekkep bir tahkik ko - İ misyonu kurulmuşir. İ 450 sene sonra ül eden bu “Cinayet köm f dan yapılan tetkikat . onu,» tarafın- neticâsinde iskeletlerin, birisi on iki ve diğeri ! dl a iki çocuğa ait oldu- ! 2 İkisinin (Ric - | | rette gayrı muntazam olmasından dolayı çocukların ikj kardeş olduk ları anlaşılmıştır. Bir de katledi - len çocuklarım aynı yaşta olmaları onların maktul iki prens olduk - larında şüphe bırakmamıştır. Bu suretle çocukların amcaları üçncü (Richard) tarafından kat » | lettirildikleri ve dört buçuk asır » dan beri söylenilen şayiaların ha - kikate müstenit olduğu meydana çıkmış oluyor. Amcaları o tarihte on iki yaşın daki kralı güya tetvic merasimine hazırlamak maksadiyle (Tower) bir müddet sonra da küçük biraderini, kar * (Tower) de yalnız kalma: in annesini kandırar, büyüğüyle bir araya getirmiş . f Orada ikisini de öldürtere : kendisini kral ilân ettirmiştir. Ço- | cuklar uyküda iken buğülmşlar * | dır. Aradandört “yüz elli sene sonra işin kat'i surette anlaşılma - sı üzerine iskeletlerin o krallara kalesine göndermiş, | deşini ması larının bulunduğu (Westminster) | kilisesine ma Ge aolanmepleniii Bir tarafta ölüm, bir tarafta kurtulu Rayiştag yangını dolayisile “tevkif edilen üç Bulgar omünistinin vaziyetleri meraklı bir safhada İngilizce (Deyli Ekspres) gaze- değer bir havadis veriyor: Rayiştağ yangını üzerine tevkif olunan üç Bulgar komünistinin, | son günlerde müddeiumumilik ta- rafından tahliyeler; istenmişti. Fa- kat bu tahliye kararı tatbik edilir- se komünist Bulgarların idamı de- mek olan başka bir netice baş gös terecektir. Çünkü tahliyeler; istenen Bul - garlar, bu karar tatbik edilir edil - mez Derhal hudut harici çıkarıla- caklardır. Halbuki bunların Bulgaristana hudut harici edilmeleri © idam- larını mucip olacaktır. Ana vatanları olan Bul- Gece ı garistanda vatana ihanet ile itham ” tesi Berlin muhabiri gayet meraka | olunmakta ve komünist tahrikâtm dan suçlu bulunmaktadırlar, Bilhassa kendine Bulgaristanm Lenini adı verilen Dimitrof, mem- leketinden gaybubeti anında tam yedi defa idama mahküm edilmiş- tir, Berlindeki muhakemesi esnasm- da bu katmerli mahkümiyete da | ir hâkim kendisinden hesap sor - duğu zaman: “— Bilmiyorum amma efendi, belki doğrudur. ben sayısını kaybettim.,, ti, hâkim Çünkü Demiş- Komünist Dimitrofun iki defa hapisten kaçtığı da söylenmekte - dir. Komünistlerin tahliyelerindeni sonra yegâne “kurtuluş,, çareleris nin Sovyet Rusyaya gönderilme i leri olacağı kaydediliyor. Esasen Bulgarlar, Rusyadan i manyaya gelmeden az müddet ö ce Sovyet tabiiyetine girmişlerdi Moskova bunu iddia etmekte mevkuflarm tahliyesi (o akabinde Bulgaristana değil, Sovyet topi larına © bırakılmaları için hükümetinin teşebbüste bulun ğı Moskova radyosiyle ilân ed | mektedir. Mevkuf Sovyet tabiiyetinde oluşları tetkik ve mi | nakaşa edilecektir. Bulgarların yarısı yuldan çıkan tren Harbin, (VAKIT) — İsitsisar | lar ve mühim bir yeküna varmı - | mevki yolcularını kâmilen soy « yakininden gece yarısı bir tren yol | dan çıkmış, Hâdise, 300 hayduttan müte - şekkil bir suikastçi şebekesinin işi- dir. Trenin devrilmesinden sonra | haydutlar, gerek tren memurları gerek yolcular üzerine ateş açmış- yan Japon askerlerinin mukabele | devrilmiş ve on kişi | sini tesirsiz bırakmışlardır; i kaldırmışlardır. | ölmüştür. Bir çok yaralı vardır. Tren şark hudut istikametinde gitmekteydi, Haydutlar önceden rayları bozmuşlar ve binnetice ka tarm yoldan çıkmasma sebebiyet vermişlerdir. Haydutlar birinci ve ikinci muşlardır. Bir çoklarını da dağı Hâdise yerine askerle dolu bir tren gönderilmiş” ve haydutlar ancak bu suretle teb'it edilmişler dir. 3 Ölenler arasında Ruslar, Man çular ve Japonlar vardı. Dö üç Japon askeri de yaralanmıştı