işte bir mesele daha (Kadınla erkek arasında! Kadının beyni dahâ hafif olduğu için erkekten daha az kabiliyetli imiş.. Londrada çıkan Deyli Ekspres mesinde bir fen münakaşas: ük, mevzuu şu: ay İran erkeklerden daha a7 “yetli ve daha az zekidirler. Ni iddiayı ortaya atan Bend 99d akliye hastanesi başhekimi i m, Thornanlr. Ve bu iddiası İimleğ Tedir, er iki cinsin beyinlerinin noktasından ileri sürmel. Doktor Thomasa yöre kadınla beyinleri, erkeklerinkinden da hafif; vet & v ki lar ir. Bu itibarla daha az ze | Bunları başaran kadın değil Doktor MR iş okadinlerm | midir?. Kadın zekâsı değil midir? e ie le Şıkel Bu bkm yanlış esaslar üzerine “lan b jsahedesini; verilmıştır.,, m e İ © Bellibaşlı bir doktor riyasetim i de diğer bir trp mektebi, kadının İ beyin tartısıyle zekâsını ölçme te lâkkisinin budalalık olduğunu ile tın kaydiyle j sa şiddetli bir karayel İ mızdan Karadinize hareketi mu: ! İ | beklemektedirler; | Var mı penimıe yarışa çıkacak ? Ben kaloriyi vaktilealdım ve onun için bor) işte hâlâ saatlerce yürür ve koşarım ee i önünde | ar bugun de i devam edecek (Baş tarafı 1 iel sayıfada) | fırtınası | hüküm sürmektedir. Dün limanı. | karrer vapurlar, reketlerini geri Bu gemiler Büyükdere Üzümle, incire, fındığa, cevize dair .. gele» | yol «| Dün 10,20 cek olan Semplon ekspresi saat geçe i Ben, bugün tam kırk iki bu -' — Osman, derler, senin ne sağ & | ları su kaplamasından ölürü 2 sa" | çuk yaşındayım. Son zamanlarda, | lam bir vücudun, ne kolay kolay ' nedense, oldukça da göbek salver | çökmez bir bünyen, ne güçlü ke » mişimdir. Vücutça ve kafaca yor- | resten varmış! derler. gunluklarımın ise bugünlrede bi - | Kendi kendime nazarım değ « İ fırtınaları ve soğuk dalgaları de - | ni bir parayadır, | mesin ama, bugünlerde nedense, van etmektedir. Aşağı yukarı bü | © Üzücü düşüncelerimin bollu « | biraz Yedikulenin (o marullarına tün nehirler buz parçalarıyle do - | ğundan sigaranın birini söndür - dönmeye başlıyan bu göbeğimle | ludur. i a . yakıyorum desem ya İ ben gene biraz egzersizden sonra ! M ilan değil! | birinci kümelerde değilse bile i » I Memlekette hava vaziyeti 5 ğ Fakat, hani var mı yaşıtları * | kinci Idukı t akm 2 LA pen vi mİ Ge RR mi dört saat zarfında Ege minta. | da benimle yürüme, koşma, kü «| bu dar dünyada : benim başıam | kasımda Çanakkale, Balıkesir, ha | rek çekme, atlama, zıplama, hop- | gelen acılar, kederler, hastalıklar, valisi, ve Anadoluda Çorum, İlema yarışma çıkacak kimse?. | üzüntüler, vallahi pişmiş tavuğun Merzifon hariç kalmak üzere bü» | Şimdi bu vıcık vıcık çamurlu has | basma gelmemiştir. Peki, böyle tün Türkiye gene yağışlı geçmiş - | vada buradan kalksam, Rumelika | olduğu halde... , ör. Çanakkalede bu sabahi şimali | vağına kadar yürüsem bana viz at rötarla saat 12,20 de gelmiş» tir. Fransada üç gündenberi kar | a Bu fenni ithem bir ay içinde veb akdını bir araya toplamış, ir teşekkül © reisi olan Mrs, N bette bir hitabesinde bu “yan İten teli simiştir. Mrs Corbett'in Deyli Ekspres habirine söyledikleri şudur? şiddetle hü» k “— Elbette yanlış düşünüyor » * Fen adamları, kadın ve erkek | “in beyinlerini istedikleri kadar ağlar, ve kadın'arınkini acına e Fakat kadınlar içtimai İği kazandıktan sonra, mey * di alan şu terbiye, şu fen, şu san , Mıhizmet faalivetinin neticele- İS bakınız! Ticaret ve Hukuk | n toplanıyorlar leri bugü Li O Tamar tn 1 A i #ması devam ediyor. Muavin derecede hafif bulmuş olsun» | ser- | ri sürmektedir... İ Ayni meseleyi kurcalıyarak, doktorun biri, zekâ cephesinden | pek o kadar yüksek olmıyan Es | i kimolar ve diğer ırkların beyin sıkletleri, Avrupalılarınkiyle bir ayarda bulunduğunu söylüyor Kendilerini az zeki olmakla itham eden doktorlara karşı hita» binı Mrs Corbette şöyle bitirmiş- İ tir: “ Meşhur Fransız muharriri, filozofu Anatol Fransın öldükten | sonra beynini tarttıkları zaman a | lelâde bir dülgerinkinden dahâ | hafif bulmuşlardı. Ve hatta vas» ti bir kadın beyninden daha ha -| bf, Bune ne derler?. İ / kararını geriye almış, mevcut olarak göndermiştir. Hak hakimi; maznhunu şarki istikametinde kuvvetli bir firtma kaydedilmiştir. Fırtınada bizde de devam etmekte yağış, E- dirne ve bütün şarki Anadoluda kar şeklindedir. Sarrkamışta ka» tin irtifa 38 santimetreyi bulmuş- tur. Sühunet derecesi Trakya mınta kasmda Edirne (o ve Lüleburgaza ve şarki Anadoluda kâmilen na ! kıstadır. Türkiyenin diğer yerle rinde sıfırın üstündedir. Dün sabahtan beri Ankarada haya tazyiki 8 milimetredir, Bu sa bah sühunet derecesi üç idi. Ar- yağışlı, şiddetli ve rüzgârlı olaca* skaeim gl aekteri Müihış bir tayfun Bombay, 20 (A.A.) — rasta Şidambaram mıntakasında pazar günü olan tayfunda 300 ki- şi ölmüş, yüzlerce halk yersiz, yurtsuz kalmıştır. Lâstik sanayii VAŞİNGTON, 20 (A. A.) — karada havanm yarın için kapalı | Mad -| i gelir; ne dizlerimde bir yorgun * | luk; ne ayaklarımda bir sızı, ne | de belimde bir ağrı duyarım! Ge- çen yaz gazetelerden birisinin Sir keciden Taksime kadar tertip et- tiği bir koşuya beni de yapmışlar ve bana sormuşlardı: — Sen şimdi bu yaşmda, bu | ! halinle bu mesafeyi hiç durmadan i koşabilir misin?. | Bende şu cevabı vermiştim: Birkaç gün idman etmek şarti- le bu mesafe bana pek az gelir. i az pehriz eder ve biraz da koşu talimi yaparsam bir hafta sonra İstanbul belediye dairesinin önün den Bakırköyüne elli beş dakika” da koşarım! O zaman bana inanmiyanlara | şu vak'ayı anlatmıştım: “Bundan üç dört sene önce i Orhan Seyfi Büyükadaya hava | fnsdığı cevizi ayıklayıp incirin tebdiline gitmiş ve bir gün bizi & İ vine davet etmişti. Uzatmıyalım, | i o gün Orhan Seyfinin evinde ye - İ yip içtikten sonra akşama doğru hakem | den bazıları da, yangından kur | kında. yeniden hazırlık tahkikatı | çamlığa çıkmış ve orada açılan Evet, böyle olduğu halde ben gene şimdi bahse girerim: Bura - dan bu havada Kilyosa kadar tw pış tıpış yürür ve orada bir kahve / içtikten sonra gene tıpış tıpış ge * riye döner, gene buraya gelirim. Şaşmaynız, çünkü bizim ke » restemiz, bizim yapımız vaktiyle sağlam kurulmuştur. Beni vaktiyle rahmetli annem, babam sütle, kaymakla, yumurta l ile, fındıkla, bademle, cevizle, ü- i zümle, incirle beslemiş, iliklerimi | Eğer bir hafta cigaraya filân bir | kemiklerimi onlarla kuvvetlendir- mişlerdir. Dünkü gibi hatırımda « dır, rahmetli. anneciğim “fındığı, bademi, cevizi havanda ezer, sonra onları balla karıştırır, bana kaşık kaşık yedirirdi. Sade bu ka- dar mi ya?. Bazan bunların ha « vanda döğülmüşlerini sütle yoğu rur, öyle ağzıma tıkıştırır, bazan içine doldurur, öyle yutturur, bas zan kavrulmuş fındıkları kuru ü - zümlerle harman edip tabakla ö nüme dayar ve bazan bütün bu kuru yemişlerin hepsinin dökül - | Re'sicürahur 8 iş kanunu daba| pi: bahis üzerine ben Ayanikola - "lan ve bapisanede muhafaza | yapılacaktır, İ Cerrahpaşadaki bir otemebil | ilen dosyaları tetkik ve tasnif YYorlar. İntak hakimlerinin işleri çoğaldı bin yaların yanması üzerine, Mİ soğülmişir. İstintak hakimle * bütün gün gerek dairelerinde an dosyaları, gerek mahkeme Krd yanan dosyaları, eski hale Bitmek için uğraşıyorlar, Bilhas mMevkuflu davalara ait dosyala- | ön biran evel hazırlanması, göz e tutuluyor. SXâı oyiistimali davası tabak ağır ceza mahkemesin ? dümüskün sui istimali davası” bakılactktı. Bu kalabalık i Ainunlu davanın dosyası, kur » Alanı dosyalar © arasındadır. Alnız bir zabıtname eksiktir, Bu | başka güne bırakılmıştır. Dün görülen davalar dü, Çüncü reza Oomehkemesinde 21 dava görülmüştür. kay sazlağa teşebb'isten mevkuf vü, su Mihrar, Ef, muhakeme Maça? müddelumumi, dosyası maznunun mevkuf olarak les amilığe gönderilmesini is. fakat mahkeme, tevkif | sa istinlak hakimlerinin işe | k Bin (âmamlanması için, muha | ' kazası davasında, müddelumumi, İ | Hüseyin ve Hamdi EF. lerin ceza- | landırılmalarını istemiş, muhake- | me, davacı tarafın vekil tutması İ İ na kalmıştır. İ Polise rüşvet vermek tünabbös | sünden muhakeme edilen Hakkı | Ef. nin muhakemesinde de, evel- ce mahküm olup olmadığınm 60 rolması kararlaştırılmıştır. Sultanahmet birinci sulh ceza | | mahkemesinde, yankesicilik yap | İ tığı kaydiyle o muhakeme edilen ! Mişon Ef, altı ay hapse mahküm | / edilerek, tevkif olurmuştur. Hır | sızlıktan muhakeme edilen Hüs - | nü efendi de, üç ay, on beş gün! hapse mahküm olmuştur. | Ticaret,hukuk davaları | Ticaret ve hukuk hakimlerinin | umumi toplantısında teşkil edilen komisyon, işini bitirmiştir. Ha | zırlanan esas, dün temyize çekik | | miştir. | İD Ticaret ve hukuk © hakimleri, | bugün saat on dörtte dördüncü va | kıf hanında ticaret odası salonun- | da toplanarak, komisyonca hazır lanan esası, gözden geçirecekler dir. Müzakere neticesinde, bu « | sas muvafık (görülürse, lâyiha, hemen adliye vekâletine gönderi» | i dan, imzalamış, bu suretle bunların s | dan Ayâyorgiye otuz yedi dakika gön 188 olmuştur. i da koşarak gidip gelmiştim ki bü- Otomobil lâstikleri sanayii hak | yanın yokuşları gözönüne getiri » | | kında tam bir anlaşma olmuştur. | Jirse işin ehemmiyeti anlaşılır. Gene bundan iki sene evvel, İ bir temmuz akşamı bir muharrir i arkadaşla Yenikapı O açıklarında İ sandalla gezerken müthiş bir ba- Yakında reisicümhurun tasvibine arzedilecektir. Fransız bava nazırı BARSÖLON, 20 (A, A.) — İ Tayyaresi buraya inerken zedele- nen hava nazırı M. Piyer Kot, şi- mendiferle Marsilyaya dönecek, oradan başka bir tayyare ile Pa- | rise gidecektir. Sansör kalktı! İrini de dalgalara kaptırdıktan sonra tek kürekle o müthiş bora - yı, o korkunç dalgaları ve o ge » çilmez akıntıyı nasıl atlatarak kos kova lenduha sandalı sabaha kar şı Kınalının kayalıklarına rampa , 20 —— | ettirdiğimi o zaman gözeteler ya- | RANGKOK (A A) N | lk temiebdi ci ne ara Sİ İki aydan beri Siyamda tatbik / za yaza bitirememişler ve o sabah edilen sansür kaldırılmıştır. anamur serraiseson amenna | salim gören bahriye zabitleri hay» lecektir. İ etlerinden parmaklarını ısırmış - Yanan dosyaları yeniden hazır | lardı. lamak için mahkemelerde tesisi Gene vaktiyle Yenikapıdan, düşünülen büroların şekli ve ça - | hatla Haliç defterdarından Çam lışma tarzı etrafında, avukat - limanına tek başıma ne kadar kü larla hakimlerin düşünüşleri ara. | rek sallamış, ve Çam limanından sında bariz farklar ortaya çıktığın | dönüşlerde ne sıkı yaz poyrazla « bu farkın bürolara avu- | riyle çarpışmış, belimin, ormuzla- katların iştiraki noktasına da te - | rımın kuvveti sayesinde Cadde « mas ettiğinden bahsolunmakta » | bostanı, Fener, Selimiye açıkla « | dır. Bununla beraber, bu şimdiki rında ne vartalar atlatmıştım. Yaş | etmemekte, | kırk üçü bulduğu ve feleğin bin| halde katiyet ifade tahmin ve şayia mahiyetinde bu- | türlü germü ( serdi hiç durma Tunmaktadır. Kati ve hakiki vazı | dan boyuna varlığımı olasıya kam yet, bugünkü umumi toplantıdan | çıladığı halde hâlâ birçok arka * sonra anlaşılacaktır. daşlarım: İ a borasına tutulup da küreğin bis ! bizi adanın ilk vapurunda sağ, | müş halitasından gene bir çeşit sütlü pelte yapar mektebe gider » ken sefer tasımın tatlı gözüne ko- yardı. Hele çocukken içtiğim renk renk şiralar ise haddi, hesabı ol » mazdı. O zaman zaten babam bakkal olduğu için bunlar evde bol bol gelir ve ben de bunlarla bol bol ense yapardım. Hele daha ana kucağında pek mini mini iken gene fındığı, yahut bademi, cevi- zi ezip toz şekerile karıştırırlar, sonra onu temiz bir tülbendin u « cuna sarıp tülbendi düğümledik « ten sonra onu kaynamış süte batı» Tıp ağzıma tutuştururlar ve tupkı kalarca emdirirlerdi. İşte bu gün kırk üçüne bastığı ve nedense Yes dikule marulu gibi biraz da göbek salverdiği halde hâlâ buradan dan Kilyosa kadar karadan gidip geleceğini iddia eden bu vücu « dun ilik ve kemikleri vaktiyle böyle beslermiş, böyle çelikleşti « rikmiğti. Yoksa, sonradan bin türlü ezi » yet ve mihnet ve bin türlü o kafa yorgunluğu içinde senelerce boca lamış olan abdi âcizleri de şimdi çoktan hapı yutmuş, Ankara cad- desini, birçokları gibi ohlayıp puf İryarak bastonla çıkmıya başla * mıştımı, 7 Osman Cemal