U (i ag yemlerde “VAKIT,, gazete - Sakir karikatür intişar etti. | A R ve kıllr kadınlara ait o « İ karikatür kadınların kısa yi alıdanberi vücutlrındaki ii, de artacağını iddia eden / iş Âlimin ortaya (koyduğu yeni p ya istinat ediyordu. je je ikaten, “Her şeye bir yer, bir şey,, kaidesince ye - olmıyan herbir şey ra irae eder. Kadmla » Yüzündeki fazla tüyler de böy EN inyanın en şımarık bir iti- ağn moda bile kadınların Mi fazla tüyü yakıştırmıya ce We. *dememıştır. Yoksa böyle Mağ çıkabilseydi, mutlaka aş tüy çıkaracak ilâçlar da unurdu. beraber, çirkin dünyanm rinde ve her zaman fazla iş ınlara tesadüf edilmiş » | a, aliçelerden tutunuz da, sa- yıklarma varıncaya ka « 1 banlarn bin türlü çeşitlerine ya kendi hesabıma şimdiye dk, meler duymuş ve işitmişim: | gibi kadınlar tabiatın rine yaptığı zorbalığa kar a bıçaklarıyle mücadele - | hali kalamazlar. Meşhur Al - | N Biri (Heine) bıyıklı ve sa « | NE sin hakkında yazdığı iyesinde der ki: Sa git kapan manastıra, | “al eline bir ustura!, 1, (Hipokrat), bütün tabiplerin p, we olan bu eski Yunan dokto- rinde yaşamış olan bir ra- memleket halkının geçirece- Sir felâketi yüzünde sakal suretiyle evvelinden ha « day rirmiş. Meşhur papalar - a ik (Gegoire) ın anlattığı tan ölen kocası için ma « m tuttuğu zamanda bir kadının ünde gayet sert bir sakal çık- | » Katolik dinine ait olan hurafelerde evliyadan ad- | ye © kadınların sakalı ve bı - Olduğundan bahsedilir. Bazı asılı duran levhalarda böyle, mukaddes tanılan ka - rn sakallı olarak gösteril - hadirattan değildir. En 32i tesadüf edilen sakallı kadın » €vliyadan (Kümernüs) ün stidir. Katolik dininde dertli- sahip diye tanılan bu kadını zorla istemediği bir adam- *vlendirecekmiş, bu izdivaçtan ik için allahtan yüzünde Onay Sıkmasını dilemiş, allah da Dep kabul ederek yüzün ç çıkartmışmış. Bunun ü - (Kümernüs) de allaha #21 şükran etmek için bü - | İ ğildir. Tarih dahi birçok meşhur İ bir sakala malik olmuştu. Zama» | | tarafından yapılmış olan resmi bu | meşhur eğlence yerinde son yir » ! dan seyredilm i gibi, kadınlar kısa saç taşıdıkları tüy Ray atını ibadete hasretmiş. | kalırsa onun için koskoca ile yapılacak başka bir iş Yordu!, Gene evliyadan addedilen bir | diş kızı olan (Wilgefertis) de, | e ın kendisinden soğuma- ya allahtan kendisin; çirkin Sakallı kadına hicviye Ya git, kapan manastıra, ya eline al ustura ! kiliselerin en kıymettar ziynetle- ri (Wilgefortis) i uzun bir sakal la gösteren heykeller ve tasvirler- dir. Sakallı kadınlar hikâyesi yak nız dini hurafelere münhasır de - sakallı kadınlar kaydeder. Bun » lardan birisi (Rusinovka) dır. Bu kadm Lehistan hükümetine karşı isyan etmişti. Kendisi “sakalir â- si kadım,, yadedilirdi. (Rusinov - ka) 1505 senesinde tevkif edil - miş ve üzerindeki erkek elbisesi, çizmeleri, mahmuzları ve kılıcı ile beraber ipe çekilmişti. 1489 senesinde Avusturya ar- şidüşeslerinden birisinin sarayım- da yaşarmış olan Belçikalı (Anto- nia) isminde bir kız da 18 yaşm- dan itibaren sakal çıkarmıya baş lamış ve az zaman zarfında uzun nında sakalı ile şöhret kazanmış | olan bu kızın büyük bir ressam | güne kadar muhafaza edilmiştir. Geçen asrın ortalarma doğru bütün Avrupayı dolaşmış olan (Lefort) isminde meşhur bir Fransiz kadının pasaportunda a- lâmeti farika olarak şunlar yazılı bulunuyordu. Kestane renginde büyük bıyık ve sakal!,, (Lefort) bir kadından ziyade güzel bir erkeğe benziyordu. Viyananın (Prater) (denilen mi otuz seneye varıncaya kadar en şişman kadınlarla (sakallı ve bıyıklı kadınlar teşhir edilirdi. Sakallı kadınlar arasında (Min - na Robert) isminde (birisi 1867 senesinde Viyananın o mesire ma hallinde yüz binlerce kişi tarafın- (Minna) nın sakalı dokuz pus (o uzunluğunda imiş. Görülüyor ki, tarihte ismi ge- çen sakallı ve bıyıklı kadınlar ek- | sik değildir. Onun için, şayet â - limlerden birisinin iddra ettiği | için sakal bıyık o koyuvermeğe başlıyacaklarsa müteselli olsun »- lar, onlar yer yüzünde gezen di - ğer sakallı ve bıyıklı kadınlardan addedilmiyeceklerdir. Dedikoducu Bir muharrir yandı NEVYORK, 17 (A, A.) — Muharrir Lui Vans, evinde diri diri yanmıştır. Muharrir elinde yanmış bir sigara olduğu halde | uyuya kalmıştı, ——e—— Hukuk talebesinin kongresi Hukuk Talebesi Cemiyetinden: Cemiyetimizin senelik (kongresi 2012/933 çarşamba © günü saat 14 te halkevinde © toplanacaktır. Aza arkadaşlarımızın o gelmeleri lüzumu ehemmiyetle rica olunur. —— om. Sokak nümayişlerinde ve Dürya “Haberleri Londranın Ayasofyası Yıkılmâk tehlikesi mi geçiriyor ? Londranm A- yasofyası mesa“ besinde olan (Sen pol) kili -| sesinin yıkılma tehlikesi geçir - diğine dair iki meşhur mühen * disin telkini ü - ” zerine parlâmen- to da bir takrir verildiğini İn - giliz gazeteleri | yazıyor. Verilen takrir, kilise etrafın - da bir (korunma mıntakası) ih - dasına dairdir. Temeli sarsacak, toprağın mu - kavemet ve o müvazenesinde her hangi bir halel uyandıracak te - sirlerin önüne geçmeği istemekte- dir. Kilisenin ve alelümum yüksek ve eski binaların muhitine münasip düşmiyecek zararlr, sarsıcı hafri- yat yapılmakta ve yapılar kurul - makta idi, Derhal bunun önüne geçilecektir, Aynı zamanda caddeden geçen tramvay ve ağır nakil vasıtaları - nin da husule getirdiği ihtizazdan korumak üzere kiliseye, yapılması düşünülmektedir. — tesisat Polis otomoilblerinde Avrupada, polis otomobilleri- ne alıcı ve verici'radyd'cihazı kon su basma vakalarında fevkalâde yararlığı görülen bu otomobille « rin adedi bütün Avrupa merkez- lerinde arttırılmaktadır. Son günlerde Paris polisi, dört beş furgona da telsiz koymuştur, Bundan böyle, gece devriyesine çıkacak polis otemobillerinde de telsiz bulundurulacaktır, Polis müdüriyeti, posta, tele « fon, telgraf nezaretiyle anlaş - mış ve radyo konserlerini ihlâl ets Ge .. .. Nevin güzellik enstitüsü Avrupada güzellik enstitüleri - nin rolü pek mühimdir. İnsan 2€- kâsı, tabiat zekâsı o ile bir araya gelince bir harıka doğuyor. Bu iti- barla tabiatın verdiği tabii güzel - likle kanaat etmiyen Avrupalı ka- dınlar insan elinin ve fennin yar - “bir kat daha güzellik katıyorlar .. Avrupanın küçük bir şehri bile bütün asri (o vesait ve teşkilatına malik bir güzellik enstitüsüne ma- lik bulunurken İstanbul (gibi bin de toplanmış bir şehirde de böyle bir müessese kurmak (istiyen bir müteşebbis karı koca sırf bu mak- sat için Almanyaya gitmişler, Ber- lin güzellik enstitüsünde tahsile - rini yapmışlar ve memlekete dö- nerek faaliyete geçmişlerdir. ». Galatasaray polis o merkezinin karşısındaki bina. Binanın pence- resinde kübik bir tablo: “Nevin güzellik enstitüsü,, » Dar bir merdivenden (o çıklım. Kapıda güzel bir hanım bekliyor. miyecek bir tulu mevç intihap et- miştir, Bağdattan Şama... Bağdatla Şam arasında işle « mek üzere yeni otobüsler yapıl - mıştır. Bu otobüslerin motörleri 385 beygir kuvvetindedir. Uzun lukları 23 metredir. Yolcuların her türlü isbabı istirahatı temin «e dilmiştir, Otobüsler 38 kişi ala - | caklar ve Bağdat — Sam yolunu 24 saatte katedeceklerdir. Yakın zamana kadar Bağdat » | tan Şama Mezopotamyanın büyük şehirlerinde gidilir ve yolculuk | 20 —24 gün sürerdi. Yeni nakliye vasıtaları saate indirmiş oluyorlar. günü Lehistandaki büyük kaza! VARŞOVA, 17 (A, A.) — Dün Pozman civarında olan bü - yük bir tren kazasında devrilen vagonlardan çoğunun kaldırılma | Fırka kongreleri C.H. F. Hocapaşa semt ocağın sı müşkül olduğundan vagonlar - dan kiymetli parçaların kaldırı « larak geri kalan kısımların yak - | “aa, niyaz etmiş, allah da | dan: Ocağımızın senelik toplan - | tırılmasına karar verilmişti. Ya »| İ vermiş. O da hayatını | tısr 18/12/1933 Oo pazartesi günü nan vagonlardan yükselen alevle geçirerek evliya sırasına | saat 18 de Ankara caddesi 57 nu- | rin manzarası müessirdi. Bu ka - Bugün bile İY, ME *dilen kiliseler vardır. Bu Ni. yapılacağından ocak arkadaşları- nın gelmeleri rica olunur. birçok | maralı fırka nahiye merkezinde | za Polonyada olan tren kazalar» de (Wilgefortis) e »| nın en büyüğüdür, 74 kişi ölü ve yaralı vardır. — Gazeteci değil mi Mösyö?. — Evet Matmazel. — Buyurun arkadaşlarınız da geldi. Salona girdim. Şişman ve sevim li bir zat karşıladı: — Ben Vili, buyurun... Vili İstanbul hanımlarının ya * bancısı bir sima değildir. Seneler- dir kadın ve erkek berberliği edi - yor. Şimdi de Nevin enstitüsü ile mesai birliği yapıyor. Yukarı salondayım. Elektriğin göz kamaştırıcı (o aydınlığı içinde insan cidden kendisinin bir gü - zellik karşısmda bulunduğunu his. sediyor. İşte müessesenin müdire- si ve güzellik mütahassısı Pertev Paşa kerimesi o Nevin Hanım ve İ zevci Methi Bey ve işte bizim ga - zeteci arkadaşlar. Sadri Etem ve Cemal Nadir, gazetecilerin güzeli Tevfiği aralarına almışlar. güzel - liğine güzellik katmak için mü - essese san'atkârlarından Madam Lidaya sunller soruyorlar. Tevfik memmnun.. sy. Methi Bey bir matmazelin yü - zünde tecrübe yapıyor. Muhtelif ameliye, muhtelif kremler, elek » trik masajları ve saire. (Fakat Ömrünüzde hiç dımına koşuyorlar. Güzelliklerine | bir çeşit kadın güzelliğini nefsin- | .. .. yüzü- nüzü ütülettiniz mi? Hayır mı? öyle ise durmadan güzellik enstitüsüne gidiniz! mütehassıs ve artistleri bunlardan © bizim için en dikkate değeri yüzün ütülenmesi idi. Biz ütünün yalnız elbise ve çamaşır - ları ütülemek için işe (o yaradığını zannederken fen bunu insan sima- sına da tatbik etmiş. Yağmurdan berbat ve esasen ütüsüz olan pan- talonlarımız bize gülüyordu. Lida Hanım izahat verdi: — Bu ütü, elektrik harareti ile cildi yumuşatır. hüceyreler açılır . Ondan sonra sürülen kremlerle yüz beslenir. — Kremleriniz Avrupa malı mıdır Madam Lida?.. — Hayır mösyö. Biz imkân da“ hilinde olan her şeyi kendimiz ya- pıyoruz, Kremler, pudralar, ko « lonyalar, lüsyonlar hepsi o Methi Bey tarafımdan yapılıyor. Madam Lida muhtelif Avrupa güzellik (o enstitülerinde ve hayli zamandanberi de İstanbulda ça - lişan bir güzellik mütehassısıdır. Sinyorina Dezi isminde de kıymet li bir asistanı var. — Madam takma kirpikleriniz var mı?. — Benim mi?. — Hayır, müessesenin. — Olmaz olur mu?. Şimdiye ka dar hanımlar bunu elde etmek için güçlük çekerdi. — Bir takma kirpik kaç gün de- vam ediyor., — Onbeş, yirmi gün gider mös- yö.. Zeki Cemal söze karıştı: — Madam Lida, takma burun yok mu?, Bir kahkaha © arasında gözler Tevfiğe döndü. Madam Lida bir sey anlamadı. Fakat anlayan an « lamış ve Tevfik: — Burada da mı münasebetsiz” lik yahu!. Diye lâtifelere, lâtife- ler karıştırmıştı. oss Bir güzellik enstitüsündeki mev zu ne olabilir. Tabii yalnız güzel - lik bahsi. Sadri Eetm (VAKİT) gazetesinin kadın yaşının cazibe- si hakkındaki anketi kaçırır mı ?. Methi Beye hemen bir sual sor- du: — Methi Bey, Siz bir güzellik mülahassısısınız. Kadınlar hangi yaşta daha caziptir? Herkeste bit süküt, Cemal Na- (Lütfen sayıfayı gevirinle) ST. Kânun IYİ İm