gr ave sanan BRIMR AZI Nadir Şahı öldürenler İkisi idama, ötekiler mü- ebbet hapse mahküm Ankara, 17 (A.A.) büyük elçiliğinden malâmata göre, sabık Efgan kra- İı merhum Mehmet Nadir şah kiz. nin katili Abdülhalik ile şeriki cü- | rümleri Mahmut, İshak ve Abdül | hak namındaki eşhastan Abdul - halik ile Mahmudun idamı ve İs - hak ile Abdullahm müebbet ha - pisleri hakkındaki bidayet ve is - tinaf mahkemelerinin kararı ev - velki gün temyiz tasdik olunmuştur, Efgan bize verilen | mahkemesince Hükümlerin temyiz mahkeme - since tasdik edildiği gün galeya - na gelen ve mahkeme önünde, cad delerde büyük bir kalabalık ha - linde toplanan ahal; maznunla - rm her dördünün idamını müsir - ren istemişler ve mahkemeden tev kifhaneye nakilleri esnasında ca- nileri bir çok defalar (hücum ile dinç etmeğe kalkmışlardır. > Polis halkın bu hücumlarının ö- nüne güçlükle geçebilmiş ve halk ancak mahkemenin kararı kendi- lerine anlatıldıktan © sonra teskin edilebilmişler ve dağılmışlardır. Usulsüz tahakkuk Meclise bir lâyiha verildi ANKARA, 17 (Hususi) — Hükümet, tahsisat harici teahhü - de girişilmesinin ve tahakkuk ya - | pılmasının önünü almak için, mu - İ hasebatı umumiye kanununa mü - zeyyel olarak bir kanun lâyihasmı ise vermiştir. kanunlara mevzu | göre aricinde devlet namı - i bir teahhüde girişil - evvel tahakkuk memurları | o sene bütçesindeki tahsisatm ki- fayet edip etmiyeceğini tetkik e - derek âmiri italara bildirecekler | dir, Kâfi miktarda tahsisat temin e- dilmedikçe taahhüt evrakı tan - zim edilmiyecek ve mukavele ya- Ppılmıyacaktır. Amiri itaya tahri- ren bildirilmesi ve ya tahsisat yok ken mevcut gösterilmesi suretiyle tahakkukla taahhüde girişilirse ta- memuru mes'ul olacaktır. Tahsisatm mevcut olmadığını a - | raştırmıya lüzum görmiyerek ya - | pılan taahhütlerden âmiri italar, tediyat yapılmışsa muhasibi mes - piller müştereken mes'ul tutula - caktır, na İnci derecedeki âmiri italarla muhasipler tahakkuk memurları tahsisat haricindeki tahakkukla tediyelerden dolayı mes'uliyetleri- ivan: muhasebat hüküm ve - recektir, Biridci derecedeki âmiri italar | sin teşekkürü ik Rüştü| Beyefendi. cile refikal Paşa merhu - münasebetiyle bil çok dostların « dan ve sevdiklerinden tebrik tel - rı Makbule | "| ON-HABERLE ü Kaya Beyin konferansı Milli bir dava karşısında bulunuyoruz. Devletimizin aldığı i tedbirler milletimizi ileri milletler seviyesine çıkaracaktır Ankara, 17 (A.A.) — Milli iktısat ve tasarruf haftası müna - sebetiyle dahiliye ( vekili Şükrü İ Kaya Bey bu akşam Ankara rad- yosunda şu konferansı vermiştir: Vatandaşlar, Yer yüzünde sanayiin yeni bir | İ gidişine şahit İ memleketleri ziraatleşmeğe, Sanayi zi oluyoruz. raat memleketleri sanayileşmeğe I doğru gidiyorlar. Zamanımızın en dikkate değer hadisesi (o bence budur. Sanayi memleketleri ziraatleşiyorlar. Çünkü, yalnız kendi memleketle rinin ihtiyaçları için değil, yaban cı memleketlere ihracat yapmak İ maksadiyle kurdukları sanayi şu- beleri gittikçe pazarlarını kaybe- diyor da ondan. Büyük sanayi memleketlerin » de, senelerdenberi müzmin bir halde devam eden ve son buhran- | da artan işsizliğin normal zaman larm avdetiyle ortadan kalkacağı ümitleri suya düştüğü içindir ki, sanayi memleketlerinde ziraatleş- me hareketi esaslı bir dava olarak ele alınmış bulunmaktadır. Ziraat ve ham madde memle - ketlerindeki sanayileşme hareke- ü de yabancı pazar tabiiyetinden kurtularak milli iktısat istiklâli- ni kurma savaşının bir neticesidir. | Cihan iktısadiyatını ziraat memleketleri ve sanayi memleket leri diye iki tip memlekete bölen serbest mübadele rejimi, yer yir zünde iktısaden ve iktısaden geri ve tabi milletle- rin aynı zamanda mevcut olmala- tt sayesinde tutunabiliyordu. Meselâ, pamuk yetiştiren mem İ leketlerin kendi pamuk ihtiyaçla- rmı, pamuk yetiştirmiyen, fakat pamuğu hariçten getirip mamul | emtea haline sokan memleketler» | den satın almamağa, ve (kendi pamuklusunu bizzat kendi fabri - kalarında dokumağa karar verdik leri gün, bu müvazenenin bozuk ması zaruridir. verilmiştir. Buna pazarların yanı diyorlar. Halbuki buna ben ce, pazarların isyanı değil, pazar ların şuurlanmaları demek daha doğru olur. Sürüm pazarlarının şuurlanma ileri ve hakim, | Bugün bu karar | is-| sı neticesi olarak kendi memleket | lerinde bile, iç pazarlarını kendi | sanayi ve ziraatlerinin mamulâtı- | na ve mahsulâtına hasredebilmek | kaygusu ile geniş bir yerli (o malı| kullanma ve kullandırma hareke- ü başlamıştır. Fakat, sanayi! memleketlerindeki yerli mali kul ! lanma hareketiyle Türkiye gibi İ yeni sanayileşen memleketlerdeki | yerli malı kullanma hareketi ara- i sında, yıkılanla kurulan arasın | daki büyük ayrılık vardır. Sana yi memleketlerindeki yerli malı İ hareketi pasiftir. Bizim memle - ' ketteki yerli malı hareketi aktif - | tr. Orada, bir korunma ve tasfi- ye, burada bir kurma ve ilerleme vardır. Onun için hakikaten milli, ha- İ kikaten hayati bir dava kar$ısın- | da bulunduğumuzu iyice anlama | mız lâzımdır. Yerli malı kullan mak, milli iktısadımızın istiklâ » | lini bütünlüğünü kurmak ve yay» mak için, her vatandaşın bile bi le ve seve seve benimsemesi lâzım gelen bir vazıfedir. Devletimizin, | milli iktısadiyatımızı kurma ve bütünleme hususunda giriştiği ve girişeceği teşebbüsler aldığı ve alacağı tedbirler, pek yakında memleketimizi ve milletimizi ileri milletler seviyesne çıkâracak, ve öncü millet olmak gibi tarihteki eski ve asil rolüne kavuşluracak- tır. Büyük şefin, vatandaşların ha» tırlarındaki şu direktiflerini tek - rar edelim: Siyasi ve askeri muzafferiyet ler ne kadar büyük olursa olsun » lar, iktisadi o muzafferiyetlerle tetviç ( edilmezlerse, kazanılan | İ zaferler payidar olamaz. Memleket ve istiklâlin müdafa ası için lâzım olan bütün kuyvet- ler, iktısadiyatım inbisat ve inki- | İ şafiyle mükemmel olabilir. Milli kurtuluş savaşında — İlk ! hedef: Akdeniz — dediği gün, bü | tün milleti coşturan kumanda bu | : defa da, aynı katiyet ve isabet - | le, Türk milletini iktısat savaşı va sevkediyor. Orada olduğu gi | bi, burada da zafer muhakkak - tır. Büyük şefin işaretiyle yürü « mekte daima şaşmaz muvaffakı - | ganiye varacaktır. İ kıymetsiz bir taş gibi İ müze kadar, | için, İ rik etmeyi kendim için şerefli ve yet vardır. Zaten, onun arkasın dan ve çizdiği yoldan gitmek, Gas zi neslinin hem öz şerefi, ve hem de vatani vazifesidir. Vatandaşlar, Milletimizin devletin rehberli ği ile, iktısatca da (o kalkınması devletle millet arasında sıkı bir iş birliğini icap ettirir. Bunun dip- diri ve yepyeni bir misalini şu haf talar içinde görüyoruz. Bir mi » sal: Ergani istikrazıdır. Bu bakır hattı milletin tasarrufu ile yapılı yor. Gene onün tasarrufu ile Er- Millet tasar- ruflarımı küçük de olsa bu Ergani hattı istikrazına yatırmakla bir taraftan parasını kârlı, faydalı, İ emniyetli bir işletme temin etmiş | diğer taraftan da milli | oluyor, iktisadı kurma ve yapma davasını bakır yolu cephesinde de zafere götürüyor. Bu itibarla Ergani bakir hattı tahvillerini almak her vatandaş için hem tedbirli bir iş, hem de| i şerefli bir borçtur. Milli tasarrufun manasını böyle anlamak icap eder. Yoksa işlemiyen işletilmiyen (o paralar, sahibi için, memleket için fayda değil, zarar verir Çünkü saklanan paralar ekse - riya zayi olur. ve daima milli a- lış veriş hacmini daraltır. Yapıl TME tn le Be gi hea Kina göle binlerce vatandaşımıza işte te min ediyor. Aynı zamanda bu hat yarın Erganiye ( vardığı gün de, bakır gibi değerli bir cevher kıy- metlendirilmiş, ve toprak altında yatan bir madenimiz daha cihan pazarların da değerini bulmuş olacaktır. En büyüğümüzden en küçüğü hepimizin gayretiy le ve muvaffakıyetle yakında ba- şarılacağına emin olduğum bu hat bütün vatandaşlarımı teb » i çok zevkli bir borç bildim. Sözlerimi büyük şefin çok gü- zel ve yüksek manalı muvaffakr yet vadeden vecizeleriyle bitire - yim: “Bu vatan çocuklarımız, ve te runlarımız için cennet yapılmıya | lâyıktır, Bu da iktısadi faaliyet- | le kaimdir.,, Büyük Yugoslavya fikri! Kral Aleksandr “ Ben şimdi bunu temamile tehakkuk ettirmiye çalışıyorum ,, diyor Zagrep, 17 (A.A.) — Yugos - | büyük milli adamlarımızın yolun- | hazretlerinin doğum günü idi. Bu lavya ajansı bildiriyor: ! da sebat eylemelisiniz. Bu büyük | münasebetle dün şehrimizde de Zagrep belediye reisinin nutku | adamlar, milletimizin asırlardan | bir âyin yapılmıştır. Yugoslav te na cevap veren kral aşağıdaki his tabeyi irat etmiştir: Burada aranızda ikametimden büyük bir sevinç - duymaktayım. İkamet etmekte zevk duyduğum bu şehirde bundan yüz sene evel İ Büyük Yugoslav fikrine © kuvvet grafları ve mektupları almışlur - | ve revaç verildi. Şimdi ben sizle- dır, Bunlara ayrı ayrı cevap verme- teşekkürlerinin blâğma gazetemi- zi taysit buyurmuşlardır. iler, | rin yardımınızla vatanımızı müm- i kün olduğu kadar ğe imkân bulamudıklarından te- satvetli yap- | mak için bu fikri temamiyle tahak beri takip etmekte olduğu ülküler için kardeşçesine uzlaşarak en bü yük fedakârlıklarda o bulunmayı öğrenmişlerdir. Dün Yugoslav kralı Aleksandr İ Dördüncü daire reisliği Ankara, 17 (Hususi) — Diva- nı Muhasebat reisliğine intihap e- İ dilen Seyfi Beyden boşalan dör- düncü daire reisliğine bir zatın baası evvelâ Galatadaki Sen Jorj kilisesindeki âyinde bulunduktan sonra on birde konsolosluğa git » mişler ve konsoloslukta yapılan merâsimde hazir bulunmuşlardır. Erzincan ve Çankırı valilikleri Ankara, 17 (Hususi) — Erzin- can valisi Muhtar Bey Çankırıya, sabık Elâziz valisi Fahri Bey Er- kuk ettirmeye uğraşıyorum. Siz» | tayini Divanı Muhasebatça meclis | zincan valiliğine tayin edilmişler- mesâinize devam etmeli ve " ten istenmiştir. dr. da | Gümrük kanuni” nun bir maddesi 361ncı maddenin tadili | teklif edildi ANKARA, 17 (Hususi) gi) Hükümet, meclise İl nisan si tarihli gümrük kanununun maralı kanunla (değiştirilen mcı maddesinin tadili hakkı” | meclise bir lâyiha teklif etmişti Bunan göre, gümrüklere gelen yanın beyannameleri tescil edil İ ği zaman cari olan usulle rüsun tâbi tutulacağını gösteren bu pi | denin tatbikinde kontenjanla W İ kas yüzünden tereddütler hasıl l maktadır. | Kanunda tescil tarihi esas ii” İ | baz edilmiş olduğu halde beya” namesini verip tescilini o yapti” İ kimsenin kontenjan tatbikatı ” zünden ifraz suretiyle verdiği M İ teakip beyannamelerin muamel# sinde asıl beyannamenin tescil rihine mi, yoksa müfrez beyaf” | mamenin tescili tarihine mi iti | edilmesi lâzım geleceği şekli iki türlü kanaat bulunmaktadır” İki şekilden her hangisinin biki halinde gümrük tabiki mi İ iktısadi mahzurlar doğuracağı İ laşıldığından hükümetçe buna ?.. İ ni bir şekil verilmesi lüzumu has olmuş, bunu temin içinde lâyil ! teklif etmişir. Lâyihanın kabulü halinde al | leketin sanayiini himayeye mas yeni tarife değişikliklerini kons”. Vide olmıyanlar için derâkap we etmesi gibi iktisadi ve temin ceği varidat noktasından da m faydalar elde edilecektir. Kanunun meariyelâ girdiği J edi İLE m eyi ak iğdiş e cak olan lüle bijanmizğ hangi tarihte tescil edilmiş olu olsun gümrükten çıktığı tarihi? cari hükümlere tâbi tutulacaktıf” Tadili teklif edilen 36 mcı mak” denin yeni şekli şudur: “Antrepoyla (o anbarlara a İ her nevi esya (oralardan çıkt zaman cari olan usulle rüsuma Ü bidir. Muamelesi antrepo ile ap barların haricinde yapılan eşya aynı hükümlere bağlıdır. Muvakkat madde — Bu kani” nun hükmü gümrük elinde bulu nan ve henüz ( resmi verilmem” olan eşyaya da şamildir. | Iktısadi program Celâl Bey bu hususta nediyor? ANKARA, 17 çelme Iktısat Vekili Celâl Bey, vekâ letçe hazırlanmış olan ze ize , iktisadi ve sınai program İ da dedi ki: İ —Iktısadi ve sınai | hazırlandı ve tabedilerek re tevzi edildi. İlk fırsatta heyetinde tetkikine başlanac*! in ümit ediyorum. Gazi Hazretleri" vekiller heyetinde buluna cağ” gelince; Gazi Hazretleri pro” fe la yakından alâkadar olmakta". Vekiller heyetine riyas€t lerini ümit ediyorum. p g0” Pçekille vekille” gı” Türk — Yunan ticsfi münasebatı Ankara, 17 (Hususi) — ticaret heyetiyle, Nu gi i he; etimiz ari Kramer ee yeli zakeratın bir hafta Far ie celeneceği ümit edilm: “ii seki