v— vANII 19 L0CI kanun 1733 eek kiki klik iii kiksilkkeisikeki kii & mma mz Geminin gövdesini kese- rek altınları arıyacaktık Işimizi muvaffakıyetle bitirdiğimizden| Umumi Harpte Alman Casusluğu aze eeRRRREz EE ŞEEEEENLRER, dolayı sevinmekte iken oksijen bıçakları birdenbire sönüverdi İğ Eş | Bir Pandulu gibi böy- | le denizin altında sallanmak bir dalgıcın maruz kalabileceği en can sıkıcı bir o şeydir, Başından geçmiyenler bunun ne demek ol - duğunu bilemezler. Bu sallantı bir saat kadar de - vam ettikten sonra bizi vapurdan | içeriye aldılar. Ondan sonra (De- komresyon) kamarası denilen oda | ya tıktılar, Burada hava tazyıkı âyar edile edile bizi gene normal havayı teneffüs etmeğe alıştırdı - lar, Buişbitipte (başlıklarımız çıkarılınca aşağıdaki vaziyeti kap tana anlatmağa başladık. O oldukça memnun gibi görün- dü. Onun içini sıkn rüzgâr ve fır - tına idi.Çünkü fırtma bu esnada © kadar artmıştı ki demirleri ala- rak tekrar (Stromness) e ilticaya mecbur olmuştu. Bütün bir gün limanda bekle - dik. Gene bir takım rıhtrm üzerinde toplandıklarını ve | “acaba bu gemi ne yapıyor?.,, di - ye biribirleriyle konuştuklarını u- zaktan seyrettik. Deniz biraz ( sükünet bulunca tekrar limanı terkettik. oFakat imali gaxhiden gelen dalgalar ge- mimizi oldukça sallamakta de - vam ediyordu. o (Hampshire) in yattığı noktaya geldi gece olmuştu. Fırtına da kesilmiş- ti. saat adamların miz zaman | | (Costello) ile beraber tekrar | Bâlelk #in bazırlandık. Bu sefer | geminin gövdesini keserek altın ları arıyacaktık. Okşijen şişeleri ve tatbiki hava hortumları, karma karışık bir halde güverte üzerin- de duruyordu. Mürettebat büyük siperlikleri sürükliyerek getirdiler. Bu siperlikler olınadan denizin di binde oksijenle demir kesmek ka- bil değildir. © Bu hazırlıkları bi- tirdikten sonra denizin dibine in- dik. Denizin altında suların cereya- nı heni İmemişti. Bir müddet gene ileri geri atılarak bir şey ya” | pamadık. Nihayet sefinenin göv - | desine yaklaşarak güç belâ orada tutunabildik, Siperlikleri işletmeğe başladık. | Tazyik edilen hava suyun içinde müthiş bir surette perliklerin altında saat geçmeden (Hampshire) nin kalın çelik zırhlarını kesmeğe mu- vaffak olmuştuk, İşimizi muvaf- fakıyetle bitirdiğimizden dolayı sevinmekteyken okşijen bıçakları birdenbire sönüverdi. Siperlikler de pandül gibi sal - lanmağa başladı. Demek ki denizin üstü (gene çalkalanıyordu. Bundan dolayı tazyiki hava hortumları da alabil- diğine sallanmağa başlamış ve si- perlikleri harekete getirmişti. Bu- nün üzerine havanın açtığı boşluk lar gene su ile dolmuş ve okşijen aletlerini söndürmüştü. Onun için kesme aletlerini tekrar yerlerine ! bine kadar nüfuz eden tekrar yanmışken müthiş bir kuy- vet beni çalışmakta olduğum yer- den sürükliyerek aldı. Ben suyun içinde muallakta asılı kaldım. E - limdeki büyük çelik tırnaklarla se- finenin gövdesine tutunmağa ça - lıştrm, fakat çamura batan o tır - naklar çelik gövdeyi bir türlü ya » kalıyamadı. Gene suyun içinde i- ! leri geri sallanmağa başladım. Giyindiğimiz dalgıç teçhizatı o kadar mükemmeldi ki kolları - mız, ellerimiz, bacaklarımız ve ayaklarımız hep çelikten idi. Her bir el ve ayak parmağımız, alet idi, Bunlar o kadar mahirane bir surette imal edilmişti ki, insan ya- pısı imiş gibi istediğımız tarzda onları kolaylıkla kullanabiliyor - duk. Yalnız ağırlık veren bir şey varsa, o da arkamızda taşıdığı - mızokşijen aletiydi. Bundan sonra çok zorlu gün - ler geçirdik. Dört gün mü, beş gün mü kaldık, iyice hatırlıyamı- yorum. Her halde o günler (Ham- pshire) nin gövdesi içinde kalan altınları çıkarmak için o belâlı yer de bir sene kalmış kadar uzun gel di. Aynı zamanda yaptığımız iş tehlikeli de idi. Hiç durmadan de- vam eden fırtına işimizi son dere- ce güçleştiriyordu. Denizin di- dalgalar izan (Costello) ile beni birbiri - | mize çarpıyordu. Her bir çarpış * mada kalbimin durduğunu hisse - diyordum. Çünkü sarsıntıdan ha - va hortumları parçalabilirdi, biz de hemen öbür dünyayı boylar - dık! Bir aralık, hava hortumları, bizi tutan halatlar falân hep birbi- rine karışmıştı. Hepsi birden a - rap saçına dönmüştü. Bu hali gö- rünce yukarıya bizi çekmeleri için işaret verdim, Fakat işaretin an - laşılacağına ümidim kalmamıştı. Hakikaten işaret anlaşılamadı. Çünkü işaret halatı da diğerlerine karışmıştı. Telefona gelince bu da artık vazifesini göremiyordu. Fakat vapurun güvertesinde kalan | dalgıç arkadaşımız bizim aşağıda berbat bir vaziyette olduğumuzu derhal anlamış ve bizi kendiliğin- den yukarıya çekmişti. Beni vapu ra aldıkları zaman başım aşağıda te idim. Mütemdiyen de arkada- sım (Costello) ile çarpışıyorduk. Artık hortumlardan hava da nü - fuz etmediğinden yarı baygın bir hale gelmiştim. Nihayet, son da- kikada bizim dalgıç © vapurunun teknesine çarparak büsbütün ken- dimden geçmiştim. (Devam var) Kadınlar birliği idare (heyeti dün toplanmış, yakında verilmi - | ye başlanacak konferans ve kon - İ serlerin programını hazırlamaya başlamıştır. Birlik bu sene balo | vermiyecektir. Yalnız şubatta bir çaylı dans verilecek, hasılâtı fakir “götürdük. Fakat okşijenler henüz çocuklara sarfedilecektir. ve ayaklarım yukrıda bir vaziyet- | © Kâdınlar birliğinde Milâsta Sıtma mücadelesi, zeytin ve fırka | i Milâs,17(A.A.) — Milâsın elli beş köyünde sıtma mücadelesi ya - | pılmaktadır. o Mücadeleden çok | iyi neticeler alınmış, sıtma tabri - batının önüne geçilmiştir. Sıtmalılar zindeleşmiş, çalışma kabiliyetleri artmıştır. Yakın- da mücadele heyetinin bir mü - hendişi gelerek bu civardaki ba - taklıkların kurutulması için lâ - zım gelen tedbirleri alacaktır. Milâs, 17 (A.A.) — Bu sene zeytin mahsulü çok iyidir. | Mah- sul bilhassa Kocaorman mıntaka - sında çok bereketlidir. Bu sençki | mahsul bir buçuk milyon tabmin | ediliyor. İstihsal oluan yağların üçte iki- si Milâs sabunhanelerinde sarfe - diliyor. Milüda (bir nölyon kilo kadar sabun imal olunmaktadır . Sabunları İstanbul, -Karadeniz, Mersin ve Antalya O havalisine gönderilmesine başlanmıştır . Milâsın bu seneki bububat tihsalâti şudur: 600 bin okka kadarı, 400 bin ok ka arpa, o miktarda yulaf, 6 bin okka kumdarı, Şimdiye kadar 300 bin okka tütün satılmıştır. Bu se- neki tütün rekoltesi 800 bin okka- dır. Milâs, 17 (A.A.) —C.H. Fır kası ocak köngresi bitmiştir. İkin- ci kânunun birinde kaza kongresi yapılacaktır. Bu kongrelerde halkın ihtiyaçları ve temennileri; tesbit edilmiştir. Borulu satıcılar İzmirde bazı satıcıların sokak- ta borular çalarak halkı : rahatsız ettikleri zabıtanın nazarı dikkati- ni celbetmiştir. Boru çalan satıcılar hakkında takibat yapılmaktadır. Kastamonuda kendir ve | keten fabrikası Kastamonu — Vilâyetimiz dün yanın en iyi kendir yetiştiren bir memleketidir. £ Memleketimizde yapılan büyük sanayi fabrikaların dan kendir ve keten sanayii fab - rikasmın Kastamonuda kurulması için hükümet merkezinde teşeb » büsatta bulunmak üzere bir heyet seçilmiştir. Dört kişiden mürekkep olan bu heyetin Ankaradaki teşebbüsleri İ müspet netice vermiş, kendir ve keten sanayii fabrikasının Kasta - j monuda kurulması takarrür et - İ miştir. Kastomonu halihazırda senede bir milyon kilo kendir bir buçuk İ milyon kilo da urgan ve moytabi- ye ihraç etmektedir. Fabrika yapıldığı takdirde Kas tamonuda kendir, kenevir ve ke - ten istihsali dört beş misli caktır. Gebzede vurulan domuzlar Gebze, — Kış mevsiminin geli- işleri ziyadeleşmiştir . Mücadele memurunun nezaretiyle civar köylerde yapılan sürek av - larında her hafta epeyce Odomuz vurulmaktadır. Bu avlarda köy- lü; domuzların zararından kur - tulduktan başka kilosunun 35 ku: ruş gibi iyi bir fiat satmak suretiy le de kazanç elde etmetkedir. Mevsim bidayetinden bugüne ka - dar 31 domuz vurulmuştur. arta - şi ile av Mardinde Orta mektebe Mardinde yeni aşılan orta mektep ve talebesi Mardin, (Hususi) — Muallim azalığından dolayı, altı sene ev - vel ilga edilmiş olan orta mekte - bin tekrar tesisi Mardine taze bir hayat verdi. Büyük cümhuriyet bayramında yapılan resmi küşadı her sınıf halka minnet ve şükran - lar ve nihayetsiz sevinç veren bu irfan ocağına, devam eden talebe- nin sayısı iki yüzü geçti. Bu mü - him rakam, Mardin vilâyeti bal - kınm tahsile ne kadar susamış ol- duğunun yarlak bir delilidir. Mektep, şimdilik yalnız bir mü- dür omuavini (tarafından mu- İCELİM. azami vü N ediliyor amma; teşkilâtın noksan- lığı ve bilhassa mektebin tek bir kâtibi bulunmaması; gayretli, çalışkan müdür vekili muavin Fa- zıl Nerim Beyi çok meşgul ediyor. İdare ve yazı işlerinin istilzam et- tirdiği bu fartı mesai; muavin Fa- zıl Beyin kendi uhtesinde bulunan derslere muntazaman devamına mani oluyor. Maarif Vekâletinin, bu mekte- bin kadrosuna bu senelik hiç ol - mazsa bir kâtip ilâvesi lâzımdır. Köm'l Vehbi Ipek Hanım âşıkını öldürtmüş İzmirin Tepeköyünde son za - manlarda herkesi alâkadar eden bir dedikodu vardır. Bu dediko- duya inanmak lâzım gelirse Tepe | köyünden Ali efendi isminde biri aynı köyden İpek hanım isminde bir kadınla alâkadarmış. Kadın güzelmiş ve evli imiş. İpek hanımla alâkadar olan A- li birkaç gün evel manlardan birisine odun kesmeğe gitmiştir. Ali işiyle meşgul iken birdenbire üç kisinin hücumuna uğramıştır. yanmda İpek hanımı sörünce bü- yük bir hayrete düsmüştür. Üç kişi birden Alinin üzerine saldırmıştır, bu vaziyet karsısın - da Ali kendisini müdafaa için €- lndeki desteresini o kullanmıştır. Bu müsaraa bir müddet devam et tikten sonra Ali, mütecavizleri ya ralamış, fakat biraz sonra kendisi de takattan düşmüştür, Müteca vizler. Aliyi ellerini ve ayaklarını iple bağladıktan sonra tabanca ve balta ile öldürmüşlerdir. Adlive, İpek hanımı, Süley- man, Ali ve Hasan isminde üç civardaki or» Ali, hücum edenlerin MEMLEKET Haberleri Mesture H. nasil öldürüldü? Ankarada merkez barında kaf lı bir vak'a olmuştur. Şoför M. yazi Efendiyle arkadaşı Fikeri Ef gece merkez barına ( gitmişler” numaralı locaya oturmuşlardır. Niyazi bardaki kızlardan Mer ture hanımı locasına çağırmıştı” * Bu suretle hep birden yemeğe. meğe, eğlenmeye başlamışlardı" * Niyazi Mesture Hanımın her ir tediğini fazlasiyle ısmarlamış; kat sabaha doğru barın kapan? zamanı yaklaştığı hesap pusulasını getirdikleri * borcunu ödikten sonra hemen ** bancasını çıkarmış ve ateş etmiş * zaman öni tir. Tabancadan çıkan kurşun Niy* İzi Efendinin karşısında bulun?” | Mesture Hanımın ağzından gif” miş, ensesinden çıkmıştır. Mestur€ hanım ağır yaralı olarak kaldırı!” dığı hastahanede ölmüştür. Niys* zı — Kazaen yaptım... Elimde” bir imza çikis demsksalir.. Sıvasta yeni birgazet€ Sıvas, (Hususi) — Şehrimizd bir kânunusaniden itibaren (Vi kan) adiyle haftalık bir gazete İ tişare başlıyacaktır. i —— 1 Çerkesköyünde elektrik Tekirdağının Saray kazasınf | e erer : trik tesisatı yapılacaktır, Bu na ye belediyesinin alacağı imti; üzerine yapmak istediği elektr” işine ait evrak alâkadar makami? po e ŞE ra gönderilm'stir ———— Ziraat bankası buğday satın alıyor : Sıvas, (Hususi) — Geçen yi olduğu gibi bu yıl da ziraat ben * kası buğday almağa devam edi * yor. Son senelerde mübayasti ilerlettiği gibi Sıvasa tabi Şarkı” la kazasında da alışına devam © diyor. Ziraat bankası burada" şimdiye kadar üç milyon kilo day almıştır. anil Aydındaki incir müstah“ silleri nasıl top'andı? C. H.F. Aydın idare (o hey“ reisi Etem Kadri Beyden şu m“ tubu aldık: Aydında incir müstahsilleri ve görüşm j farka” har: an ilerek yaptığı toplantı bazı gazeteler tarafından nın sevk ve idaresiyle yapıl reketler şeklinde telâkki ed o suretle neşredilmiş. . Kooperatifler hakkında iri ? nın takip ettiği fırka progra. da mün-leriç olan istikamettir- İ'ğmda yaşılan toplantı He 410 nın alâkası, müstahsillerin *9 ği lantıları için fırka salonundan 1 fade etmek hususundaki 8” ibaretti” rını yerine getirmekten mıştır. ver Tahkikatın şimdiye kada” a. diği netice ile cinayetin e ae? laşılamamıştır. Cinayetin. ui kin ve intikam hursiyle i9'9 İ kişiyi maznun sıfatiyle yakala - | tahmin edilmektedir.