Bir hatırat defteri faciası ki hkemelerden sadır olan hü Pin ve , rünebilen vak'alar, ta « takan, setinde itiraza mahal bı Rüya, n hâdiseler, ihtilâflar, bah, talar ve cürümler mevzuu ve vor. Fakat ne kadar ruhi Yoruz ini felâketler, acılar bili - lele *, bunlara tallük eden me- m mahkemelere düştüğü za- lele, #Ycut kanunların o mese- tay, akkında hüküm vermek hu tıkla, a mahkemeleri âciz bırak- vize MI görüyoruz, İşte bugün k hakletmek istediğim bir ai - lası ve bunu takip eden bo m h ş Zkden birisine taallük edi « da ii mahkemeler onun hakkın #ra bir karar veremiyorlar. Biri üç perdeden ibarettir. i * perdede zâhiren Börünen bir aile vardır. Yaş > fabrika sahibi ve olgun heniz inç bir adam, zevce de tel b genç denilecek kadar gü i Sa kadın. İk; tane de sevim tadı *l çocuk var, Bütün aile ef- ii memnun ve mes'ut olma tür, Içın ortada hiçbir sebep yok- tib; mes'ut Bununla beraber zevcin içini İlay te işmin gücünün başında N vele kendisine rahat ve hu Yatıp Miyen bir ıstırap var. Ha» bas 4 Bamus istikametten Man, ir sey bilmemış olan bu li; kalbini sızlatan bir mese - ni ütün gün kafasında hallet ““ çalışıyor da onun için muz Ib görünüyor. u ıstırabın sebeb; şudur: Ka- Mt kendisine bir gün diyorki: dap zamanlarda bir hatırat Rna, Yi tutmıya başladım. Yazdı bi, geyler aramızda ebediyyen X olarak kalmalıdır. O def teri Mİ. Mi hiçbir zaman meşgul ol « ve İK tini yerinde “veril -İ e avası da böyle ruhi fe -| | ürpertebilir. Kocamın bana takar | ! rübünü her defasında büyük bir i nefretle, iğrenerek kabul ediyo » İ | run ıkıncı perdesi açılıyor. Fabri- İ katör bir gün karısı evde yokken | onun çekmecesini kırıp açıyor. | Çünkü karısının ihanetine dair kat'i bir vesika ele geçireceğine emin bulunuyor. Sonu gelmiyen | bir ıstırabı çekmektense istırabın sonuna vâsıl olmayı düşünüyor. Çekmeceden çıkardığı hatırat defterini başından sonuna kadar okuyor. Fakat o defterden öğren diği şeylerin büsbütün başka bir mahiyette olduğunu, ihanetle fi- lân kat'iyyen alâkadar bulunma « | dığını anlıyor. Maamafih, zannet | meymız ki, defterde yazılı olan | şeyler karısının ihanetinden da - | ha hafif bir cürmü ihtiva ediyor! Hayır, bilâkis, hatıratm heyeti u- mumiyesi tasavvur edemiyeceği - miz kadar başka bir ihanet teşkil edıyor: Fabrikatö » rün öğrendiği: hakikat, izdivacı - nın müthiş bir hissiyat yalancılı» tarzda bir Zina istinat ettiğini meydana çıka rıyor. Kadın hatıratında diyor ki: “Kocam tahayyül ettiğim gibi bir adam değil. İzdivaç hayatının ha- | kiki zevklerinden ben büsbütün mahrumum. Herhangi bir erkek » | le temas etmek benim tüylerrmi ji rum. Bu yüzden büyük ıstıraplar İ he vin bana namusun üzeri | *detmelisin!,, arısının namusundan emin ir erkeğin böyle bir hatı» LAN defterinin mevcudiyetinden Yı kapı tip İizmgelir, Nihayet, defte « k, de atanı yazmak herkesin hak dış, Elİ midir?. Hakkıdır ama ka İstey, eftere bakmıyacağına dair hi in 8öz, kotasının süküneti- vk ruhi istirahatini karmakarı Yor; e ledığ, “la, ıl hisleri, düşünceleri var, Yan; *! benden saklamak istioyr. faj arım görünüste benimdir, v akikatte vücudunu bana Miyi, le beraber ruhunu tama - Nim, kyn ayırıyor. Bedeni be Yop, > “© ruhu acaba kimde?,di- aç ruhlu olan erkekler bu- tan, İF Z€vÇ ıçın ne demek oldu» tik p9k iyi anlarlar. Bizim fab. Ng, ektörünün de neden dola Ün, Uni bir ıstırap içinde kaldı. UN N ir ederler, Zavallı adam düşü iddet böylece dertli ve acı ia k, <eler içinde sıkıldıktan son- | Yeti, Sidi üzüntülerin tabii bir tay “ olarak kendisınde karışı. “la, ili tüphe ve tereddüt hâsıl Bağına aşlıyor. Bu şüpheler di- Maya 4 © kadar büyüyor ki ni » e a Yısının hatırat defterini P okumiya karar veriyor. yyen şüpheye düşme- | | l ! | | çekiyorum. İzdivacımızın mahsur lü olan çocuklarıma bile hakiki bir ana gözüyle bakamıyorum.., Karısının bu ve buna benziyen yazılarla dolu olan hatıratını © » kuyan bir erkeğin ne hale gele - ceğini gözünüzün önüne getiri » | niz. Bundan daha şeytani bir mel ! anet ihtiva eden menfur bir hâdi- İ $e tasavvur etmek kolay değildir. Bir adam her cihetten mes'ut bir aile reisesine sahıp olduğuna kas | ni bulunarak uzun seneler kendi- sini bahtıyar addederek yaşıyor. Karısını mevcudiyetinin temeli, sâyügayretinin gayesi ve mükâfa tr diye bilirken, birdenbire bunla- rm hep hayal, hep gölge, hep ya- İ lan olduğunu anlıyor. Saadeti bir | anda mahvoluyor, maziye ait his- | leri ölüyor, hatta halden de hiç- bir iz bırakmıyor. Çünkü ruh ol « | mıyan bir bedenle müşterek bir | aile hayatı kurmıya bizim fabrika *diy, İtö i disi | İyor, Zevç düşünmeye baş | törün havsalası almıyor. Kendisi Demek ki karımın benden | ni metruk ve zavallı bir adam gi- bi görüyor. O kadar senedenberi geçirdiği aile hayatını yalnız ken- disinin yaşamış olduğuna kail o- luyor, çocuklarını da yalniz kem disinm istemiş olduğunu anlıyor. Hal ve keyfiyet bu merkezdeyken istikbal ona ne vadedebilirdi?. Bununla beraber biraz kadı - na da hak vermemiz lâzım gelir. O mes'ut olmak emeliyle evlen « | İ fecaatini en eski zamanlardan be- İri tutumlu bir şekilde göstermek | ten hali kalmamaktadır. Fakat bütün beşeri istırapların manası için en son bir mantıki hal çaresi bulmak arzuları karanlıklara ka- rışarak kaybolmaktadır. mişti. İffet ve namusunu muhafa- za etmişti. İhanet etmemişti (Er- keklerden nefret ettığı için buna sebep de yoktu.) Her kadına has olmasi lâzımgelen histen mah - rum bulunduğunun bilâhare far « kma varmıştı. Sırrını hiçbir kim- seye açamadığından ve için için yandığından nihayet kendi ken « dine konuşmak, dertlerini dök -! mek için ancak hatırat defteriyle teselli bulmuştu. Şimdi bu teselli- si de elinden alınmıştı. Kocası ver an itibaren aile faciası- | diği sözde durmıyarak saklamak- 9 - VAKIT 17 Tnci kânun 1933 semi (© DÜNYA HABE RLERİ ©! Dünyada içki yasağını tatbik eden tek bir devlet kalmadı Bu nazariye, büyük fedakârlıklar bahasına iflâs etti Bir kaç gündenberi Amerika içkiye resmen kavuşmuş Ameri - kalılar istedikleri kadar içki iç « mek hürriyetini kazanmış bulunu- yor. Bu suretle 13 sene devam €- den içtimai bir tecrübe, halkın se- vinci arasmda nihayet buldu. Daha evvel İsveç, Finlândiya , ayni tecrübeye girişmiş, fakat son- radan kanunlarını tadil etmiş, Rus ya harp yıllarında içkiyi büsbütün yasak etmiş, fakat harp biter bit - İ mez içki yasağını kaldırmış, ve ni hayet Amerikada (13 sene sonra bu işten vaz geçmiş bulunuyor, Bununla beraber içki taraftarla- | rı ile aleyhtarları arasmda müna- kaşa devam etmektedir. | Aleyhtarlar, Amerikanm içki yasağı senelerinde daha iyi, daha | İ bahtiyar, daha müreffeh olduğu - nu idda ediyor, fakat içki taraf - tarları, Amerika halkının ilk fır - satta yasak aleyhinde rey vererek | bu kaytten kurtulmak istedikleri | ni söylüyorlar, İ İçki yasağının Amerikaya kaça bin kişi mahküm olduğu için bun- lar da devlete ağır bir masraf yök lüyorlardı. ! İçki yasağı kanununa muhale - fet için yol ve çare aramak mese - lesi, Amerikanın hemen bütün u- mumi hayatını lekelemiş ve kanu- nun halk nazarında haiz olduğu İ itibar ve kıymeti düşürmüştür , Amerika hükümeti içkiyi kal - dırmakla Amerika halkının sana- yi ve ticaret vadisinde içki içen milletleri geride bırakacağını zan ! mış bulunuyor, zariye en vasi mikyasta tecrübe edilmiş ve vereceği netice anlaşıl- mış, yani, bu nazariyenin oâmeli bir kıymeti olmadığı ortaya çık - Ayyaşlıkla mücadele, hiç şüp “ hesiz lâzımdır. Fakat bunun yolu içki yasağını tatbik etmek değil , belki daha mutedil, daha makul bir yol aramaktır. Bugün Amerika O sanki on üç sene mahrumiyet çekmiş gibi içki- mal olduğunu hesap etmek imkân | netmiş, halbuki, memleket içinde | yi israf ile içiyor. Fakat içki ka - . | sızdır. İçki yasağı kanununu tat- bik edebilmek için her sene büt- seye 11,000,000 “ dolar ilâvesine lüzum görülmüştü. Her sene 50 Bir kılçı kaz Fransanın tanınmış artistlerin- Alis Kosea balık yerken parmağına kılçık batmış - Yirmi dört den Matmazel tır, saat zarfında Matmazel Kosea zehirlenme alâ « meti göslermiş, parmağı şişmiş ve artisti derhal hastahaneye kaldır- mışlar ve kendisine ( iki ameliyat yapılmıştır. e Vaziyeti vahim olan artist, ameliyattan sonra biraz iyi» leşmeğe yüz tutmuştur, Bununla beraber yeniden ameliyat yapıl - ması için doktorlar konsültasyon yapacaklardır. ta olduğu sırrının perdesini yır - | | bp atmıştır, içki kaçakçılığı alıp için, hazine milyonlarca zar yürüdüğü uğramıştı. Bununla beraber içtimai bir na- | lacağına şüphe yoktur. kalsın güzel artisti oldürecekti! iv” Matmazel Alis Kosea saadeti bundan sonra nefret ve | istikrahla uzatılan bir hediye gi - | çakçılarınım tahakkümüne karşı ara | duyulan aksülâmel devresi geç - | tikten sonra itidallik hükümran o Fransa —a— Altın mikyasını bırakacak mı? Amerika âyanından Mösyö Le- is, on beş gün sonra Fransanın , altın mikaysını terkedeceğini söy- lemiş. Nevyork — Herald gazetesinde çıkan bu beyanat Amerika siyasi | ve mali mahafilinde büyük bir he- yecan uyandırmış, Maten gazetesi diyor ki: “Fran- İ sa bu aym 22 sinde altın mikyası- nı bırakırsa, biz de Mösyö Levisi hürmetle selâmlarız. Fakat bunun aksi zühur ederse, bu zatın palav racı olduğuna kanaat (getirir ve Mösyö Ruzvelte tavsiye ederiz: Mösyö Levisle bir vagonda se « yabat etmesin! ————ğ—ğ—ğğ— | hükmü tekrar reddediyor ve ka - sadakati hakkında dımın cismi Şimdi soralım: İki kişiyi alâ - | bi telâkki edeceğin anlıyor. Bu | nazarı dikkatı celbederek asıl e | kadar eden bu faciadan dolayı mes'ul olan kimdir?. Beşeri faci- i alardan esasen kim mes'ul tutu - labilir?. Din, felsefe ve şiir müc- rim olmadan yapılan cürümlerin Facianın perdesinde erkekte bir hürriyet hissi uyanı » | üçüncü yor. Böyle bir vaziyette yasama - i sı kabil olamıyacağı için boşan « miya karar veriyor ve mahkeme- ye müracaat ediyor. Karısı tara- fından verilecek her bir bedeni bususta ona kim hak vermez?. Böyle olduğu halde ışın adli ve kanuni ciheti büsbütün başka Kanun nazarında yalniz bunun, vücudun ehemmiyeti olduğundan ve bu cihetten de bir bozukluk görülemediğirden mahkeme zev. cin boşanma talebini reddediyor; | Zevç davayı istinaf ediyor. (Vak'anmn cereyan ettiği memle- kette istinaf mahkemeleri var - dır.) Burada erkeğe hak veriliyor ve deniliyor ki; İzdivacın mahiye ti dimağda ve ruhta birleşmiş ol. | malıdır. Erkek, bir aile kurmak | hususunda beslediği (asil) arzu- sunda vabim bir irkisarı uğramıştır.,, hayale Halbuki temyiz mahkemesi bu | | hemmiyet verilecek noktanın bu- İ rası olduğunu söylüyor. Temyiz | mahkemesi mevcut kanunların be İ sert hisleri kavramıya kâfi gele ceğini tevsik eden son sözü şöyle İ bitiyor: “Zevce hissi düşüncele - rinden dolayı zevcine ihanet et » | miş sayılamaz!,, Bu hü kadınlık bir ayıptır. Çünkü ilk nazarda ka dımı müdafaa ediyor gibi görün - mekle beraber, onun ayni zaman- İ da kadir ve kıymeti de sıfır dere- namına ceye indiriyor. Çünkü ona fikren hürriyet vermekle beraber kadını | cisim itiberiyle kanuni bir alâme' ti farikası olan ev eşyası gibi te lâkki ediyor! ? Dediko ducu