Belediyenin yeni bütçesi hazırlıkları devam ediyor. Oktruvadan geçen seneye na- zaran 800 bin lira indirildi. FIYATI 5 KURUŞTUR Sahip ve Başmuharriri: Tahsilde gaye Fırkamızın, büyük “şet Zin esaslı prensipleri, kararları v: Fakat biz, hâlâ ( bunlara da; rak tedris ve terbiye usullerimize, ihtiyacımıza en çok uyan istikame- ti veremedik. Senelerdenberi, dal- galı bir deniz üstünde bocalayıp duruyoruz. Bu aralık, selâmet ışık- ının parıldadığı sahili görür gi- bi oluyoruz. Tabii idi: Hayat mü- €adelesinde yaptığımız hataları ye- hi tecrübeler, yeni ihtiyaçlar; el- bette yüzümüze çarpacaktı! Maarif Vekili Hikmet Beyin çok Büzel, çok (opratik fikirleri var. Müspet hayat ve besap adamı olan Maarif Vekilimiz; bu fikirlerini iri irfan, tedri terbiye sahasında ötedenberi öz- lediğimiz inkılâba yol açılır: Bize, kitap adamı değil, (hayat adamı Mizımdir. Artık, mekteplerimiz; hafızala- rı dolduran, kafaları yoran bir va- tita olmaktan çıkmalıdır. Eğer tah- #ilini bitirmiş, hayata yeni atılmış bir genç; tahyl hayatında kazan- dığı malümat ve topladığı kuvvet- İe milli faaliyet sahasında, iktisadi hayatımızda faydalı bir unsur ola- Mmıyorsa; ihtiyaçlarımıza (uygun, İyi yetişmiş bir genç sayılmaz. Dü- ne nisbetle hayat çok zorlaştı ya- şama şeraiti çok değişti. Şimdi ha- Yatını kazanmak istiyen bir genç; eskisine göre daha kuvvetli, daha bilgili olmak -mecburiyetindedir. Bir işi bilmek kâfi (değildir; onu yapabilmek te lâzımdır. Halbuki bilmek ile (& yapabilmek arasında Uçurum vardır: O kadar başka baş- ka şeylerdir. Mazide geçirdiğimiz tecrübeler bize pek pahalıya maloldu: Yalnız iş ve iktısat sahaları için değil idari hayatımız için de muhtaç olduğu- muz elemanları, kitap ve nazariyat adamları arasından seçmeğe mec- bur kalmıştık. Böyle yapmak ta za- i idi. Çünkü tahsil ve tedris usul: pratik, hayat ve | iktısat adamı yetiştirmeğe müsait değil- di. Bu usullerin fenalığı yüzünden, Türkün iktısadi hayattaki mevkii, sözde hâkim olduğu diğer unsur- lara nisbetle çok geri kaldı. Türki- Ye; bilhassa iktisadi istiklâl bakı- mından âdeta bir müstemleke ol- muştu. Bundan bir kaç sene evvele gelinciye kadar; koca İstanbulda, bir kaç düzüne Türk © dıvarcı,de- mirci, tenekeci, hasılı muhtelif sa- matlarda usta başı bulmak müm- kün değildi. Bu iş, bizim için o kadar ır: Milli kifayet, dolayısi milli izzetinefis mevzuu bahistir. Yalnız kendi kaynaklarile, kendi yasıtalarile kalkınma ve yükselme hareketinde kendi kendini idare edemedikten sonra müstakil Tür- kiyenin mânası olmaz, Maarif Vekili o Hikmet Beyin; muhtelif o bankalara, şirketlere, resmi ve hususi bir çok müessese- lere gönderdiği bir tamimi okuduk. Bu tamimde oSanayi ve Ticaret mekteplerimizden mezun talebe- nin çalıştıkları müesseselerde gös- terdikleri kabiliyet derecesinin ne- den ibarettir. İş ve pratik hayat bakımından bu talebenin noksan- ları nelerdir, memlekete daha fay- dalı hayat ve faaliyet unsurları ye- tiştirmek için tedris usullerinde ne- ibi tadilât yapılmak lâzımdır... ite bütün bu noktalar ve umumi- yetle talebenin ahvali hakkında ça- lıştıkları müesseselerden malümat Yerilmesi rica ediliyor. Şüphe yok ki, Maarif Vekilini bu, yolda bir araştırmağa sevkeden sebep, Yu- karıdanberi izaha çalıştığımız mü- talealardır. Tedris, terbiye ve umu- miyetle maarif işlerimizi bu zavi- yeden tetkik etmek bir tutuma doğru bir görüşe dekilet eder. Bir taraftan Üniversite tahsiline, mil- İi kültürümüzün her memleketten üstün olmasına çalışacağız. Diğer taraftan düşünülecek bir mesele daha var: Acaba Üniversite tahsili yapmıyacak, lise tahsili ile iktifa edecek çocuklarımız için en fayda- hı tedris ve terbiye vasıtaları, lise- lerimizde kendilerine öğretilen şey- İer midir? Yoksa hayat mücadele- sine iştirâk edecek olan bu çocuk larımıza, hem © kendileri, hem de memleket için daha faydalı, daha müsmir bir tahsil vermek imkânı bulunamaz mı? Sirt Mebusu MAHMUT 8 inel sene No. 2816 PAZARTESİ © 11 KÂNUNUEVVEL 1953 Iktısat Vekili Celâl Bey ANKARA, 10 (Telefonla) — Iktısat vekâleti tarafından gün- lerdönberi üzerinde çalışılan ik- ANKARA, 10 (Milliyet) — Memur- larm muahekeme usüllerine dair hü- kümetçe hazırlanan yeni kanun lâyi- hası Meclise sevkedilmiştir. Bu Jâyihanın elyevm mer'i olan ka- nuna nisbetle başlıca © hususiyetleri şunlardır: 1 — Memurin muhakemat kanunu» nun altıncı maddesinde bu kanunda olmıyan hükümler için usulü muhake- matı cezaiye kanunu hükümleri daire | sinde muamele olunur, denilmektedir. Halbuki usulü mubakmatı cezaiye kanunu artık meri değildir. Ve onun | İktisadi program son ve kat'i şeklini aldı Programda milli, mali müesseselerin, bankaların, hususi teşebbüslerin yapabilecekleri işler de tesbit edildi Cam, şişe, kok, kükürt ve buna benzer daha bir çok sanayi hususi teşebbüslere terkediliyor; programı yanlış tefsirlere uğratmamak lâzımdır Hükümet neler yapacak? tısadi program son ve kat'i şek- Jini almıştır. Tabkikatıma göre bazı gazetelerin bu progra * ma atfettikleri mana ve mahiyet üzerinde hem biraz mübalâğa ya- pılıyor, bem de yanlış tefsirlere uğratılıyor. Hakikatte (omevzuu bahsolan mesele, plân kenkinal şeklinde beş senelik bir program değildir. Iktisat vekili Mahmut Celâl Bey, vekâlete geldiği gündenberi yeni bir organizasyon yapmak, vekâleti bugünkü ihtiyaç ve za- ruretlere göre teşkilâtlandırmak kararında idi. Bundan başka bü- kümetin muayyen bir kaç sene zarfında bizzat yapabileceği sı- işleri: iti ile işe başlan- İmüştü. İşte ha- zırlanan program hem vekâletin yeni teşkilâtını hem de beş altı sene zarfında devletçe yapılması düşünülen fabrika ve tesisatın ne- lerden ibaret olduğunu tesbit edi- yor. (Devamı 5 inci sahifede) Memurlar nasıl muha- keme edilecekler? Yeni lâyiha Meclise sevkedildi. yerine ceza muhakeme usülleri kanu- nu kaim olmuştur. Bu itibarla yeni lâ- yihanm tahkikat kısmı bu yeni kanun hükümleri nazarıdikkate alınarak tan zim edilmiştir. 2 — Yeni ceza usülleri muhakeme- si kanununa nazaran lüzumu muha- keme tabiri de artık mevcut değildir. Bugünkü mevzuatımızda hazırlık ilk ve son Gahkikat mevcut olduğundan memurin muhakemat kanunununda tahkikatın o hukuki o vasfını © tayin etmek ve ona göre hükümler tespit ey (Devamı 5 inci sahifede) Dün Tayyare Cemiyerinde yapıldı, bir çok Zekât ve fitrenin ne suretle topla- ri reislerinin iştirakile bir içtima akde- dilmiştir. Bu içtimada ittihaz edilen mukarrerata göre, Tayyare Cemiyeti tarafından bastırılmış olan zekât ve fitre zarfları, Ramazanm on beşine kadar evlere dağıtılacak ve (o tekrar toplanacaktır. Bu zarflara evlerde zekât ve fitre konacak ve zarfların üzerlerine mikta- rı yazılıp imzalanacak ve zarf kapa» nacaktır. Bu zarflar evlerden kapalı olarak toplanacak, iye ve kaza şu- yapılan — içtimada.. Zekât nasıl toplanacak? Dün Tayyare Cemiyetinde bir içtima kararlar verildi beleri merkezlerinde idare heyetleri muvacehesinde açıl vellere miktarları para hesap cetvel kalarile birlikte İe ve zabıt vara» yet şubesine tes- lim edilecekti, lâhare umum hası- lat Ankarada Tayyare, Hilâliahmer ve Himaysietfal Cemiyetlerinin umumi merkezleri arasında taksim olunacak- tır. Bu üç hayır cemiyetinin çok ha- yırlı işlerine ve hava (o müdafaasina sarfedilecek olan zekât ve fitreyi her- kesin Tayyare Cemiyetine vermek sü- retile ayni zamanda mühim bir yatan borcunu yoktur. Siirt Meb'usu MAHMUT Maliye Vekili İzahat verecek Yeni kararname bugün- lerde Heyeti Vekileden çıkıyor ANKARA, 10 (Telefonla) — Ma- liye Vekili Abdülhalik B. bu ayın on beşinden sonra bütçe | encümenine mali vaziyet etratında tenvir. eyici izahat verecektir. Vekülette lâzım gelen rakamlar ve malümat hazırlan- maktadır. Gümrük» lerdeki müterakim eyyanm bir. kası Din çıkarılmasını temin edecek olan yeni kararname bu günlerde İcra Ve- killeri Heyetinden den çıkarak derhal tatbik edilecektir. Bu kararnamedeki esaslar bir ta raftan kontenjan tatbikatını kolaylaş- barmak, diğer taraftan da hazineye va- ridat teminine medar olmak cephe sinden faydalı görülmektedir. Dün esaslarını bildirdiğim bu ka- rarnamenin birinci maddesinde zik- redilen eşyanın ithali fazin bir döviz uzun müddet evvel gü miş bulunduklarından büyük bir kıs- mının dövizi esasen tediye edilmiştir. Kararnamenin ikinci maddesinde Gevamı 5 inci sahifede) e Bulgar Kralı Belgratta Kral ve Kraliçe “yaşa,, sadalarile karşılandılar BELGRAT, 10 (Telefonla) — Bul- gar Kralı Boris, Çariçe Yoanma, Baş- vekil Mi. Muşanov ve o maiyetindeki yüksek. Zövi bugün öğleden sonra saat 4 te buraya muvasalat ettiler ve Yugoslav Kralı Alexandre ile Kraliçe Mariya, Prens Pavel ve Prenses Olga tarafından karşılandılar. Halk, Bulgar .âmdarlarına bü- yük tezahüratta bulundular ve her tarafta yaşa, “Urra,, sadaları yükse- liyordu. Her tarafta Bulgar, Yugoslav bay- rakları dalgalanmaktadır. — Bulgar hükümdarları bir alay tarafından se- lâmlanmıştır. Krallar şerefine © Kral Gvardiya klübünde bir de konser ve- rilecektir. Konserde Bulgar bestekâr- larının parçaları çalımacaktır. Bu münasebetle, Yugoslav matbu- atı da Bulgar - Sırp yakınlaşması ve bunun ehemmiyeti hakkında sütunlar doldurmaktadırlar, Sofyadan hareket SOFYA, 10 (Milliyet) — Bulgar (Devamı $ inci sahifede) Listeler Genişletiliyor ANKARA, © 10 (Milliyet) — Ak manya ve Fransa ile akdedilmiş bulu: nan klearing mukavclelerine bağlı lis“ teler genişletilmektedir. başlıyan müzakere | netic. Ni İktısat Vekâleti varılan neticeyi İcra Vekilleri Heyetinin tastikine arzede- cektir. Tayyare piyangosu Tayyare piyangosunun yeni keşide- sine bugün öğleden sonra üniversite konferans salonunda (| başlanacaktır. Miradır. Bir gazetecinin Ölümü Biz, gazeteciler bir o arkadaşımızı daha kaybettik: Kemal Ahmet öldü! Kemal Ahmet, Babsâli emektar bir çocu- ğu idi. Bir çok ga- zete ve mecmualar- da çalışmıştır. En son “Haber” de çalıştı. Kemal Ahmet, oldukça esmer yüz- lü olduğundan ar- kadaşları ona ( ra Kemal) derlerdi. Hattâ bu Kara Tâkabından dolayı başından bir de va- ka geçmiştir. Kendisi anlatırdı: “ — Müntehir Kara Kemal İstiklâl Mahkemesince aranmakta idi. Bütün zabıta kuvvetleri firari Kara Kemali arıyorlardı. Bir lokantaya girdim. Ta dipte masada tanıdık bir arkadaş otu- ruyordu. Hayli zaman da vardı ki, gö- (Devamı 2 inci sahifede) Kemal Ahmet B. Bu keşidenin büyük ikramiyesi 25 bin Filistinde Musevilerle Mmgiz liz polisleri üç saat çarpış- tılar. Halktan ve polislerden 10 kişi yaralandı. LE re Müdür: 24318, Yazı işleri müdürü 24316 İdare ve Matbanı 24310. Baro Hukuk Komisyonu: Cevat, Muharrem Nail, Lâtfi B.ler çalışıyorlar Adliye Vekili dün akşam Ankaraya gitti Adliye makinesi tamamen işlemeye başlamıştır, icra da yarın başlıyor Zekâi Beyin gazetemize beyanatı Istanbul Adliye sarayı bugün yanalı tam bir hafta oluyor. Geçen pazar akşa- mu bir kıvılcımla koskoca Adliye binası bir kül yığını haline gelmiş, pazartesi günü gazetelerini ellerine alanlar da bu muazzam felâket haberini görünce bay- ret ve dehşetten donup kalmışlardı. O günden beri bu koca ankazı yığını hâlâ için için yanmakta devam etmektedir. İki günden beri bir dakika bile dinme - den devam eden yağmura ağmen dün akşam yanan Adliye binasının önünden geçenler icra ve emanet kısımlarnın hâ Mâ alev alev yanmakta olduğunu gör - müşlerdir. Bunun sebebi yanan kâğıt yi- ğnlarından ve kül tabakasından suyun, ve yağmurun nüfus edememesi ve bu yı ğınların altında kalan, ateş haline ge » len ankazı söndürememesidir. Hafriyat yapılamıyor Bu yüzden hâlâ hafriyat yapılama « maktadır. Dün birkaç amele ile hafri « yat yapılmasına üs edilmiş, icra ve emanet dairelerine hâlâ yanmakta de vam ettiği için sokulunamamış. diğer (Devamı 5 inci sahifede) m Tae Adliye vekil vekili Zekâi B. A İspanyada ihtilâl Bombalar patladı, şehir- ler karanlıkta kaldı Yüzlerce ihtilâlci tevkif edildi, ölen- ler, yakılan binalar çoktur LONDRA, 10(A. A.) — Reuler Ajansmdan: Londra ile İspanya ara- sında dün saat 22 den sonra her tür- lü telefon muhabereleri birden bire kesilmiştir. Madritten gelen son haberlerden Trenler yoldan çıkarıldı os, Huetca, Logrono isyan merkezlerinde ö- İenlerin 15 kişiye yakın olduğu, kimselerin de yaralandıkları bil yordu. Buralarda çıkan kargaşalıkla- (Devamı $ inci sahifede) Halkevinde dün verilen konferansta., Halk taksitten memnun! İstikraz satışı devam ediyor, dün de bir konferans verildi Ergâni demiryolu “B,, tertibi tahvillerinin satılmasına dün de devam edilmiştir. En fazla mua- mele taksitle tahvil veren banka- larda olmaktadır. Bu şekil halk için pek elve- rişli gelmektedir. Bu şekilde tahvil alanlardan ekserisi bir tahvil için verecekleri 20 lira ile ilk taksit olan beş li- rayı vererek dört tahvil almakta- dırlar. Bankalar bu suretle bir tahvil yerine halka dört tahvil kazandır- maktadırlar. yük mali müesseseler de dün elle- rindeki tahvillerin ayni serisin- den ikinci tertibi almağa başls- (Lütfen sayıfayı çeviriniz)