| hel şleriniz varken fırsa- ttan istifade ediniz 5 tiyar bir sandalcı deniz ortasında <r anlatır? Koca birömrün hikâyesi « ih Bu — — — “toma arkadaşlardan birinin mobili 2inti b kadar bir ge - Nk mn mz en rıhtımından geçerken &- Ağ a m ve biraz deniz arkağ ğa karar vermiştik.. Beyleri 1$ Anadolu hisarından dar uzanan karşı aj, , <Yrederken © ihtiyar bir ize, * Fihtem önünde durdu ve — Beyler, bir sandal gezintisi dır, e diye sordu. Çok Haini; Ni aziçinde böyle bir dale, Pmamış olduğumuz için Uz ii teklifi karşısında çok Mir, edik. Sandala * binerek Menü, at kada; dolaşmağa karar b #âhilden açıldıktan sonra, andalcı sordu: imal iye benz'yer, Da, iniz ile gezebiliyorsunuz. R gençsiniz de...,, i dalcmın bu sözlerile ne de - Mted isine kızdım. Onun için e bir tavırla cevap verdim: Sa Yiyor, Sandalına bindiğimizi iste- N. Bab, Beri dönebilirsin veyahut A, Bi ik fenerine de çıkarabilir- w m dönmek için bir ça- mini rini ar derhal cevap verdi ve “ “aahih etmek için bize ter- ik söylen anlattı, Kayıkçının Akim, i bende derin bir tesir bı- ra olduğu ıçın onları burada iyi e istiyorum. İhtiyar We “., N iti İn, Sa İN be arm bındığını görür -| vi de keyiflenirim, memnun | eş şi, Kendi kendime derim nlar iyi yapıyorlar, ha- A, Şak olduğunu anlıyor - Bak, 1s€ yanlış yaptın... Bid ben şimdi yetmiş iki ip Babam ve anam do - ar, N a geçinirlerdi. | Bende k çocukları idim. A - birici Kadam çok az para kazana - abi ka Çünkü © dokumacılık ndalıma sizin gibi ke - Beyler, sizin haliniz, vaktı - | iğini anlıyamadım. Biraz | ile şabuk © hiddetlenme, | siminde fazla uskumru çıktığı za - man bundan çiroz yapar ve çiroz » larr pahalı zamanda satarak elimi- ze geçen parayla borcun bir mikta rımı ödiyebilirdik. oOAmcam yaş- Wi olduğundan bu uskumruları da !ben satmağa çalışırdım. On sekiz yaşıma geldiğim za - man amcam da vefat etti. o Borç - larile beraber eski evi ve o balıkçı sandalı bana miras bıraktı, San - dal da hemen hemen işe yaramı - | yacak bir haldeydi. Ondan sonra ben yalnız çalış - | berlere göre her mağa başladım. Hem balık tutar, İ satardım, hem de arttırabildiğim | para ile amcamın borcunu ödemi - | ye çalışırdım. parası arttırırdım. o Koyunu alır, | beslerdim. mında biraz kârile satardım. Bu kâr da borcu kapatmağa yarardı. — “Ne olurdu, şu borç olma - Kendi 6- saydı da koyunu kendim kesip ye - | " seydim!,, derdim. Fakat buna hiç bir zaman imkân bulamazdım. | Nihayet altmış iki yaşına gel - i diğim zaman amcamın borcu ö - | denmişti. Artık / zancı götürüp sarrafa yatırmağa i mecbur değildim. Ben de herkes İ gibi koyun eti yiyebilirdim! Yiyebilirdm ama, bu sefer de dişlerim dökülmüştü. Eti ısırmak için ağzımda diş kalmamıştı! Bu hale geldiğim zaman kendi kendime düşündüm: Sen yanlış yaptın, dedim. Ağzında diş var ken etin lezzetini alabilmek için ! bol bol et yiyecektin. Ondan son- İra amcanın borcunu düşünecektin. | Simdi ise iş işten geçti. Et yemek istesen de bak dişin yok. İşte beyefendi, bunu anlıyalı - danberi ne zaman hali, vaktı yerin ! de olan, hayatın zevki çıkarması nı bilen keyifli ve genç insanlara rasgelsem: “İşte bunlar doğru ha- reket ediyorlar, dişleri varken fır- sattan istifade ederek et yiyorlar!,, diyorum.,, Dedikoducu Teşekkür Gaybubiyeti ebedisile dilkir ol- duğum zevcim Elektrik ve Tram- Ben z yetirmezdi. | vay şirketleri veznedar o muavini ela e üç, on dört yaşındayken | Halit beyin cenaze (o merasiminde öy bam, öldü. Aradan üç, | bulunmak ve beyanı taziyet eyle - geçmeden anam da ö - Yayı boyladı. Ben öksüz | v Soluğu, çocuğu olma - t yanma aldı, Obir çi Kendisine iki odalı bir ea Ben o evde o - mcamla balığa çıkardım. 'em çok eski, hem de vi yök sarrafa borcuoldu- T iz altındaydı. balıkları ben İstan &ötürür, orada satar - © ettiğim Parayı amca - içi dim. Fakat bu kazanı ii : iÇ in 8eçindirebilir, RK Ng El KL i ne de am - N mi ödiyebilirdi. An Yalnız verirdik. mek suretile elemime iştirak etmis olan ehibba ve dostlarımızla mer - humun şirket arkadaşlarına ve bil hassa gerek hastalık esnasında ve gerek cenaze merasiminde pek bü yük ulüvvücenap ve insaniyet gös termiş olan şirket müdiranı muh - teremesine derin teşekkür ve min netlerimi arzeylerim. Merhumun zevcesi: Makbule İstanbul Asliye mahkemesi ü - çüncü hukuk dairesinden; Ayşe Hanımın Mustafa efendi aleyhine açtığı boşanma davasının mediği takdirde gıyaben 5-22 ilân olunur. (10096) Bazan bir koyun | pılmıştır. Amerikada memleketi Sonra kurban bayra - | şulduğu halde pilotsuz tayyareler, ' olduktan sonra idaresi müşkül ola» “a kârımı, ve bu tayyarelerin harpte kullanıl- ' cağından diğer bir tayyarenin ona İ sattığım koyu..Jar İssıl olan ka - | ması meselesi hemen hiç mevzuu | refakat ederek onu idare etmesi en i bebi bu çeşit tayyarelerden harpte BERLERİ O) Pilotsuz tayyarelerden harpte nasıl istifade edilebilecek? O DÜNYA HAB € AB zl ale ii Amerika tayyare filolarından birisi manevralardan evel Fransada bomba tayyarelerin «| cu, bir pilot tarafından idare olu- den biri birkaç kere, pilotsuz uç- | nan tayyare kullanmayı muhakkak Fransa ile İtalyadan gelen ba-| iki memlekette | telsizle idare olunan tayyare tecrü | beleri yapılmaktadır. Bu çeşi tec | rübeler daha evel İngilterede de ya tu. Fakat bütün bu seferler esna | tercih edecektir. sında tayyareler. hep gözün göre- Harp esnasında ise pilotsuz tay bileceği bir yerde tutulmuş ve tel- | yarelere daima pilotlu tayyarelerin hükmüne ram olmak ıztırarında « sizle mükemmel bir surette idare | baştan aşağı dolaşan tayyareler bu | edilmişti. İ dırlar. şekilde idare olunmuş, tayyarele- İtalyada Mario Bernard pilot- Kendisinden daha çok yüksekte rin içinde bulundurulan pilotlar, | suz tayyareler için lâzım olan ci- refakatınde uçan bir tayyarenin hazları inkişaf ettirmekle meşgul hareket eden pilotsuz tayyare, bir du. Onun en çok ehemmiyet verdi tayyare filosunu yarmak işine ya « Cenevrede türlü türlü silâhlar- | ği nokta, pilotsuz tayyareyi yakın dan bahsolunduğu © ve hangisinin | dan uçacak bir tayyare ile kontrol taarruzi, hangisinin tedafüi ma-| etmekti. hiyette olduğu uzun uzadıya konu tayyareleri yere indirmek için dahi yardım etmemişlerdir. rarsa da, fakat bu filo, onun taarru zundan korunabilir, yahut onu vu rabilir. Pilotsuz tayyare ( gözden ırak Bu gibi hareketler için o vazih görüş şarttır. Bu itibarla pılotsuz tayyareye refakat eden tayyarenin ondan uzak olmaması icap eder. Sonra pilotsuz tayyarenin uzun makul harekettir. Aksi takdirde pilotsuz tayyareyi isabetle kontrol ! bahsolmadı. İhtimal ki bunun se — bir mesafeden vuku bulacak bom- bardımanları da pek tesirli olmaz. Çünkü bombalarını açık sahalarda israf eder. nasıl istifade edileceği keyfiyeti -| etmek, ona yapacağı işleri nın henüz anlaşılmamış olmasıdır. | vaffakıyetle yaptırmak müşkül o- Pilotsuz tayyareler mevzuu bah | lur. solurken tayfasını gemiler, sürü - Bununla beraber pilotsuz tayya cüsüz trenlerin akla gelmesi icap renin nerede bulunduğuna dair ma ! eder. Zaten hedef olarak kullanı- | iümat vermesini temin edecek ci « lan gemiler, telsizle idare oluna » hazlar koymak “mümkündür. Bu! bilmektedir. ; Pilotlu tayyareler daha çok mü- essir olur. Asıl ümit, televizyonun inkişa- suretle iki taraflı kontrol temin e- | fıdır. Çünkü bu sayede yerde bu- dilmiş olur. lunan bir (operatör, pilotsuz bir Pilotsuz tayyareler ilk önce ve! (o Fakat bu çeşit hava seyahatle - | tayyarenin tuttuğu istikameti kâmi umumi harp esnasında tecrübe o - |rinin inkişafı yalnız bu meselenin |len görecek ve ona göre hareket e- lundu. Ve tecrübeler tekerrür etti. ! haline bağlı değildir. Çünkü yok | decektir. : ** Himalâya'da ihtiyarlamak yok! insanlardan Himalâya dağlarının meçhul | bir köşesinde şimdiye kadar meç- ! bul kalan bir insan kabilesi keşfe- dildi. o Mağaralar içinde yaşıyan ve eski bir medeniyete mensup ol- dukları anlaşılan bu insanları zi- İ yarete muvaffak olan ilk kâşif bir kadındır. ley'dir. Doktor Jill'e göre, o bu kabile €saş itibarile Gildani olabiril, Kabile 23000 ile 26000 kadem yüksekliğinde yaşamaktadır. Et - rafı ekerek elde ettikleri mahsul - İsmi Doktor Jill Ces - , 120 Yıl yaşıyan ve yüzleri buruşmadan dinç ve gürbüz mürekkep bir kabile bulundu 2'sı yazmakta ve bilhassa bir çok sıhhi şeraite vakıf bulunmak - Bütün efradı gürbüz ve dinç tadır. o En kuvvetli ihtimale gö - olan bu kabile içinde 400 kişi 120| re, bunlar vaktile Firat nehri ci - Bülumuyor. varından hicret ederek buraya toplanmışlardır. Bu esrarengiz kabilenin keşfi teşadüf eseriydi. Pekinden hareket ederek Tibe- ite gelen kâşif, dünyanın tavanı İ sayılan Himalâyada da © tetkikler yapmak istemiş, nihayet (ogünün birinde bu kabile ıle karşı karşıya gelmiştir. lerle beslenen bu kabile mağara ği lar içinde ikamet ediyor. | yıldan fazla yaşamış Buna rağmen bu ihtiyarlardan bi- rinin yüzü buruşmamış ve saçı kır laşmamıştır. Diğer insanlarla karışmadıkla- rı için kendileri hakkında şimdiye kadar malümat alınamıyan bu kabile halkı pek. iptidai şartlar çinde kaldıkları halde Civi ya - muhakemesi 20 — 12 — 933 Çar - Borkum adası yakınlarında kaza - şamba günü saat 14 de tayin edil - | ya uğrıyan Kreüzsee adlı Alman | miştir. o Yevmü mezkürda gel . | gemisinin tayfasından sağ kalan cak vakıt bulabilmişlerdi, bu san- | nız bir tayfa canını kurtarabilmiş- devam | bir tek kişiyi Roterdam'a çıkarmış | dallardan biri bir tahta parçasına Şimal denizinde bir deniz faciası Roterdam — Egeria ei Alman vapuru, şimal (denizinde Kreüzsee gemisi geçen cuma | denizde bocalamak vazıyetine düş akşamı fırtmaya tutularak devril. | müştü. o Bu sandaldaki tayfalar- mişli. Geminin 11 kişilik tayfası, | dan dördünü dalgalar sürükleyip tahlisiye sandallarına atlamağa an | götürmüş, beşincisi bogulmuş, yal tir. tır, çarparak batmış, ikinci bir sandal