i - AN ed - — İzzet Fuat Pş.nın hatıraları A AL Balıkçı mii Vakleden: IZZETOGLU © baş gösterirken, Her yerde olduğu gibi, bizde de ava gidip eli boş dönen amatör av- cı, balığa çıkıp tek balık tutamı - yan amatör balıkçı vardır. Fakat ben bir amatör balıkçı tamırım, ki bir Kete bile balıktan eli boş dön: memıştır. Bu zat Ali Hurşit bey - dir. Ali Hurşit bey Bebekte, sakin bir ömür sürer. Daha doğrusu sü- recektir ama, sırtında ağır bir yük vardı. Hayır, hamal değildir. Ağ yükten kastım karısıdır. Karısını iriyarı bir kadın san mayınız. Bilâkis ufak tefektir, Ak si, lânet değildir. Kocasının sözü- nü dinler, onu hiç sıkmaz. Şimdi siz: # “Bunun neres diyeceksmiz. Anlatayım: > Ali Hurşit bey, “meteliksizdi. Cavidan H. la evlendikten sonra zengin oldu. Çünkü Cavidan ha - nım çok paralı bir kadındı. Söylemeye hacet yok değil mi? Para kimdeyse, hüküm. ondadır. Cavidan hanım da kocasına hük- mediyordu. Onu yapma, bunu et - me diye değil. Hayır, sadece koca sının çapkınlığına mâni. oluyordu. Ve Kararı çok kat'i idi: — Bana ihanet ettiğini duyar'- sam, ayrılırım! Haydi bakalım; haddin vara çapkınlık yap. Cavidan hanım ayrı Jacak olursa, metelikşiz kalacağı - nm teşmıydı, Bunun için Ali Hurşit uslu akıl İr oturuyordu. Fakat şeytan tek durur mu? Ali ağır bir yük?, Hurşidin karşısına çıtıpıtı bir ha -' Yunanistanda » Ikitarafta “af, istemiyor!” | Türk imkalbı niçin beynelmiki oldu? Atina, 11 (Hususi) — Yunanis- tanda' dahili vazıyet son günlerde epeyçe karışmıştır. Sebebi de, 6 mart darbei hükümetinde methal - dar olmuş töhmetliler divanı âliye sevkedilmek istenen sabık başve - kil M. Venizelosu, başvekilin af- fetmeğe karar vermesidir. Başve- kilin bu af kararı, hükümet fır -| kasında ikiliğe sebebiyet vermiş - tir, M. Venizelosun divanı âliye sevki takririni veren ve hükümete şimdiye kadar müzaheret (© eden — müstakiller frrkası lideri M. Me - > taksas, başvekilin M. Venizelosu affetmeğe karar verdiğini öğern - dikten sonra kabineye müzaheret- ten vazgeçeceğini ilân etmiştir. M. Metaksasın hükümete müzaheret - ten vazgeçmesi, kabineyi parlâ - “mentoda müşkül bir vaziyete düşü. recek ve belki de akalliyette bıra - kacaktır. Hükümet fırkasında bu ikilik Venizelistler de reislerinin affedilmek istenmesin - den memnun görünmüyorlar. Çün- kü Venizelistlere göre sabık başve-| kilin medarı itham ittihaz edil - mek istenen darbei hükümette hiç | bir dahil ve alâkası yoktur. Bu itibarla Venizelistler aftan vaz geçilmesini ve reislerinin bıtaraf nım kız çıkardı. Şüküfe hanım şe- id gibi bir kızdı. Peki ama; bu kızla buluşmak için Ali Hurşit gyden nasıl çıka - caktı?, Aşk insanı usta vee Ali Hurşit bir bahk merakı tutturdu. Bir ka- | yık aldı, bir de olta.. Eh, Cavidan | hanım kocasmın bu arzusuna, bu| masum ezvkine bir şey deyemezdi. | Ali Hurşit bazan sabahları er- | — — Aptülhamidin Yaveri Keçeci Zade Gm lik işimiz şehri temizlemek ve ayıplarını Bana aynı muharebe tatbikatı - | nın Viyanada da yptırıldığını söy- i ledi. Dedi ki: Almnlar aynı mu - harebe tatbikatını bir saat içinde ikmal ettiler. Fakat... Avusturya kı | kenden, bazan akşamları geç va- kit sandalına binip açılıyor ve ö - bür iskelede sandalı bağlıyor, sev: gılısıyle buluşuyor, dönüşte bilir çıya uğruyor, yarım okka, yüz dir- hem balık alip evine dönüyordu. Ali Hurşidin keyfine Opayan yoktu. Hayatından memnundu. Şüküfesiyle her gün doya doya gezip dolaşıyordu. Bu keyif böyle sürüp gidecek- İti, ama bir akşam... Bakınız bir akşam ne oldu. Ali Hurşit geç vakıt Şüküfeden | ayrıldı. Balıkçıya uğradı: — Paketim hazır mı?, — Hazır efendim. — Ver. Ali Hurşit paketi “aldı, evine i geldi. Karısı sordu: — Nerde kaldın?. — Geciktim, Çok balık vardı. — Nerede?. — Al, pakette, Cavidan hanım paketi aldı, aç- İçinden ne çıksa beğenirsiniz? Bılmmış, yıkanmış, temizler - muş kılıç balığı!., “Bire aman! Mestlenin amana zamana daya İmir tarafı yoktu. Cavidan hanım mahkemeye istidayı dayadı. Ko - casından ayrılıyor. tu neler oluyor etmesini istiyorlar ve bu yolu ta - kıp etmek istemiyen hükümete ve | 6 | bilhassa başvekile şiddetle hücum | ediyorlar. Hükümet, bu vazıyet| karşısmda meclisi mebusant dağı - tarak yeni intihabat yaptırmak ve milletin reyine tekrar müracaat et- mek niyetinde (bulunmaktadır. Maamafih bu hususta hükümetçe verilmiş kati bir karar yoktur. Muhalif fırkalara gelince, bun - lar meclisin feshedilmesini ve yeni | inlihabat yapılmasını istemiyorlar. / Çünkü yeni intihabat neticesinde bugün mecliste haiz oldukları meb den korkuyorlar. Bundan birkaç gün evel Sakız adasında münhal bir ayan azalığını doldurmak için yapılan intihapta, muhalifler, öte- denberi Venizelist olan bu mmta - ki intihabattaki iki bin reyden faz- la ekseriyeti temin edememişler ve İ süleümet namzedine karşı ancak 347 vey fazla kazarmışlardır. Mükümet o mahafili, Sakızda kaybetmekle beraber, muhalefe- tin eski intihabata © nisbetle 1700 noksan rey kazanması efkârı umu- | miyede hükümet lehinde vuku bu- safında yer tutacaktır. / Jan kayıtla bir delil olarak telâkki | betle daha az rey o kazanmalarını bir mahkeme huzuruna sevkedile- rek muhakeme huzurunda beraet hükümetin tethiş ve tazyik siyaseti ne atfediyorlar. Mar taatı beş saatte bu harp oyununu bitiremediler, Bu kadarcık bir mu- kayese Alman ordusunun mükem- meliyetini çok iyi ispat eder. Bu sözlerim, hiç askerlikten an lamıyan Abdülhamidin bile nazarı dikkatını celbetti, Berlinden dönüş !.. Berlin otelinde heyetımize edi - len fevkalâde ikram; bilhassa ye - mekler; midelerımizde türlü türlü ve alay alay yemekler resmigeçit yaptıktan sonra müthiş bir omide fesadına uğratmıştı. Evlermmizede ancak bu suretle gelebılmıştık. Berlinde yapılan büyük temas lardan sonra Almanya imparalo - runun İstanbulu ziyareti kararlaş- mış ve heyetımız tarafından impa ratora gönderilen (âli Osmani) ni şanı da merasimle verilmişti. Artık Almanya imparatorluğu- nun geleceği günleri tesbit etmek- le meşguldük, Bu vazife ikmal e - dilince biz derhal İstanbula dön * dük. Heyetımızın Berlinde gör - müş olduğu büyük ileram ve ilti - fatın sebebi gayet tabii olarak si- | İ yasi ıdr. Bilhassa o zamanın vaziyeti | bunu ii icap eltiriyordu. Fransa ile İ vazıyet biraz şeker renkte olduğu için Almanyaya teveccüh etmek icap ediyordu. Bilhassa küçük Sa- it paşanın entrikaları da günden ğalıyordu. (Baş tarafı $ üncü sayfada) $u kanunla inbilâli durdurmak isti- | yor. Fakat inhilâlın önüne ancak taze bir ruh geçebilir. Bu taze ruh Ankara kalesinde teneffüs e - diliyor. Bunun için liberal demok- rasının tezatlarına düşmiyen, ya - ratıcı, taptaze ruhu özliyerek be - nimsiyorlar çünkü yarının örneği- ni orada görüyorlar. Sosyalist âlem Türk inkulâksa- | Imparator geliyor.. Artık Almanya imparatoru- bulda gezdirmek ve Osmanlı salta- İnatını göstermek üzere emir almış- İtik, Bu maksatla hemen bir mih - mandar heyeti teşekkül etmiş ve tertibat komisyonuna da beni ta - yin etmişlerdi. İlk işimiz İmparatordan evvel (Şehri şehiri Kostantaniye) yi te - mizlemek ve ayıplarını örtmek ol- du. Bunu nasıl ve ne suretle yapa - bilirdik. Koskoca şehir baştan ba- şa pis bir manzara arzediyordu. Bilhassa Berlini gördükten sonra İstanbuldaki feci vaziyet karşısın. da ürkmemek, korkmamak elden gelmiyordu. Derhal düşündük, ta- şındık. İstanbulu muntazam bir şekle sokmıya karar verdik. Fakat verdığımız kararın ertesi günü menfi taraftan tatbikına başlan - dığımı görünce az kalsın çıldırı - yordum. Birdenbire ayıpları örtmek için badanacılığa müracaat edilmişti. O Türk mimarısının şaheserleri 0- lan Yenicami duvarlarının ertesi gününden itibaren badanalanmıya başladığını görünce siz olsanız kız maz mısınız?. San'atkârane yazıl - mış yazıların, muzayiklerin üstüne birer badana tabakası geçirilmek» teydi. Bu vazıyeti görünce derhal bunu menettirdim. Derhal Yıldıza giderek hünkâra bu vazıyeti bir pusla ile bildirdim. Hünkâr iyi tarafına gelmiş ola - cak ki bu gıbı işlerin men'ine beni memur eti. Ben de İstanbulun'n idört bir köse bucağını )maktan kurtardı. dolaşarak | rtmek oldu tarihi kıymeti olan eserlerin Nd temizlenmesine nezaret hepi İşlerımız günden güne artı du. Bir taraftan şehri hazırlars” i diğer taraftan sarayda İmparata ve İmparatoriçeye daireler tabii” siyle uğaşmak mühim bir mest idi. Fakat biz sarayda İmparatdi!" İmparatoriçeye daire tahsisin? zım olan köşe ararken ileri 4©* ler (7) derhal Almanya hüküf" darlarma Şale köşkünü tahsis mişlerdi. Ne zaman? g Nasıl kimsenin haberi olm? dan iradeyi de bize tebliğ ettil? Biz de tabii sesimizi çıkarmadı Nihayet bu Şale köşkü hazir) landı dediler. Biz de gezmeye görmeye gittik. Bağdat kasrından, Mustafa P2 şa köşkünden o Topkapı dair! deki emsalsiz binalardan bu Şık köşküne düşmek bir kepazelikti * ma kime söylenecek? Bu, saray (karikatürü dar çirkin bır manzara tasavv” olunamaz. Yaldıza boğulmuş saray... Tabii göz kamaştıraca" Güya kibarlık, azamet, asalet 19 dız ve alâyişteymiş... Bu yeni 265) ginlere lâyık haleti rubiye daire imparatorla zevcesine ayrılan “| hazırlanan yatak odalarında gü lüyordu. Güya... alafranga... recede kokotlara mahsus tar? döşenmiş bayağının adisi odala”” Tenkit edilecek olsa saray yadi! ları derbal: — Mal sahibi öyle istiyor. sap” .. derlerdi. üçüncü © 4 (Dovanı sf) | kara geçit resminde ayak atan ner | Hindistan, Çin ve Osmanlı İm- ! ferlerm ökçelerinden gelen sesler” paratorluğu aşağı yukarı iktisadi manasiyle müstemlekeleşmeye baş lamaları aynı tarihlere tesadüf e-| der. Türkiye cümhuriyeti memle- keti yarı müstemlekelikten kurtar- | dı. Çin bir yarı müstemleke olmak- tan ayrılamadı. Hindistan bâlâ ha Vis muhlis müstemlekedir. Fakat| Balkan'ar gibi batı oAvrupasının us adedini temin edemiyeceklerin- ! ediyorlar. Muhalifler ise, Sakız | intihabatında eski intihabata nis -| İda sevinecek münasebetler bulu - | bankalara, atelyelerine, ticaret yor. Diplomasi münasebetler bir evlerine haraç veren memleketler tarafa bırakıldığı zamanda bile, | Türk inkılâbında kurtuluşun for - Türk inkılâbının anti emperyalist, | mülünü (buluyorlar. Danzigden İ anti klerikal, lâik, etatisi, cümhu-' Mataban burnuna kadar esen ha - riyetçı, inkılâpçı vasıflarında be - | vada bir kurtu'uş davasının iktisat İşeri bir hamlenin geri teşekkülle - | laşmış formülü vardır. İre karşı aldığı cephede tarihin; Oo Mağlüplar muahedeleri boz - zaferini görüyerlar. i düzeltmek için Allahtan medet! Marks bakımından Türk inkıla| beklemiyorlar. bı ileri bir hamledir. Klerikalizme | “— Ankara ne yaptıysa biz de dayanmıyan, sa'tanatı inkâr eden, | onu yapalım diyorlar. mazi kıymetlerini tasfiye eden, ü | 1918 mütarekelernin sırtları topiye saplanmıyan bir nasyona - ! kamburlaştırdığı, 1919 sulhlerinin lizm hangi ileri felsefe bakımın- | kendileri zincirlere vurduğu mil- dan bakılsa yeninin ve ilerinin |letler cesaretlenmek istedikleri za man istik'âl harbı maceralarını o- Yarı müstemlekeler : inkılâbı « | kuyorlar. razım hayranıdır. Çünkü Türkiye (Ren) boyunda Sakaryanın üs- cümhuriyeti yarı müstemleke olan | tünlüğünü görmek için yıllardır Osman'ı İmparatorluğunu müstem | kütleler saffı harp nizamında top- | leke olmayı kabul ettiği için yıktı. | Fakat memleketi müstemleke ok de kurtuluş marşının o mısralar” İ okuyorlar, ! Müstemlekeler kanuldanı. Çünkü müstemlekeler daha e“ şuna inanmışlardı: is İstilâ ordusu geldiği vii dışarı çıkmaz. z İstilâ ordusuna karşı gelhemi İstilâcı silâhça, fikirce, aki iradece üstündür. Müstemleketi hafızası istilâcmin korkusuyla © ludur. Kurtuluş harbi bunun di” meydana çıkardı. | © Nasıl haçhlar seferi hrristiğ#” akidelezinin yıkılması için bir e” arb kada kazanmamakla beraber, es | şaşmıyan volünü yapan yeninin mak, muahedelerin © maddelerin: Bil olmuşsa, Türk kurtuluş h I müstemlekelerde eoyyeryaliii | yenilebileceği hakkımda bir İM, bir akide uyandırmıştır. Bumu gin Türkiye cümhuryetmın om 4 cu yık esir milletler arasında “ mul, ve kurtuluş bayramı vi il Türk inkılâbı bütün bu tezler!” dığı için beyne'mileldir. bu ei lâbın şuurunu veren şefler de i nelmile! mikyasların üstünde * gi sap edilecek başlardır. Orun” Xi. | bayramının dünyadaki akisler hakikatı bir kere daha kaf9' lanmış, aralarından bir şef çıkar- kaktı, mıya alara Mağlüplar An 2) Sadri E