—10 — VAKIT 12 2.nciteşrin 1933 VAKIT tefrikzs: Hemen ekmekçid.n ayrıldı. Ge- ri çekildi, dıvarın #enarında siper aldı, Genç kız tekrar geriye köşke! dönünce bu bahçeden içeriye gir - mekte tereddüt etmedi. Bir (şey! soracakmış, iki köşkten hangisini aradığında tereddüt ediyormuş gi- bi yaparak kızın el attığı kiremide doğru gitmek istedi. Fakat bir a - yak sesile durmıya mecbur oldu. Beyaz köşkten birisi çıkmış, ağaç- ların arasından dıvara yaklaşmış- tı. Eğildi, dıvarın arkasından ge - len adama görünmiyecek bir va - ziyst aldı, Üç dak'ka (bekledi. Basmın üstünde bir kiremidin oy- nadığmı hissetti. Kiremidin altı- na saklanan kâğıt alınmışlı, Ayak sesi uzaklaşınca / kalktı. Ağaçların arasından bu — boyasız köşke doğru yürüdü. Tam kapının zilini çekeceği sırada kapı açıldı.! Ve karşısına ayni genç kız çıktı. Temiz bir Fransızca i'e Holmese| ne istediğini sordu: Holmes bu kı zın yüzünü tetkike ve O tanımıya| çalışarak: —Acaba yanlış mı geldim, mat; mazel?. Ahmet Beyin köşkünü arı yorum. Maamafih... Durunuz ba -! kayım. Boyasız köşk demişlerdi.! Belki de öbür taraftaki olacak. A, caba burası mı matmazel? — Hayır, burası binbaşı Tah - sin Beyin köşküdür. Ahmet Bey kimdir? Bilmiyorum. — Affedersiniz Matmazel.. Aca ba Tahsin Beyin kendisile görüşe- bilir miyim? Aradığım zat hakkın da malümat almaya mecburum| da.... — Tahsin Bey İstanbulda değil ! dir. Karısı da kızları da, oğlu da daha uyanmadılar. — A; öyleyse rahatsız etmiye - yim, teşekkür ederim matmazel,, Holmes çekildi, bahçenin kum- lu yolunu yürürken bu kızın sima - | sını hatırlamıya çalıştı. Zihninde saçlarının tupvaletini, rengini de - | giştirdi, Yüzündeki boyaları sildi. Aklına bir isim geldi: Antuyanet... Arsen Lüpenin sa- dık dostu Antuvanet.. | Fakat bu acaba o mu idi? Bahçe kapısından çıktıktan son- ra beyaz köşke doğru değil, gene geldiği istikamete yürümek için iki adam atmıştı ki arkasından biri omuzuna dokundu; — Aman dostum, bu ne vefasız lık... Buraya kadar gelesiniz, be » nim evimi öğrenesiniz de beni gör» | meden gidesiniz ha... Bu ne vefa - sızlık... Şimdi ekmekçi beni ara - dığınızı söyleyince ne kadar sevin dim. Holmes başını çevirince karşı - sında kırmızı uzun fesli, gözlüklü, esmere yakın kuru bir adam gör» dü, Öptü; Arsen Lüpen... İngiliz polisi bu cür'et karşısın - da bir lâhza hiddetle hayret ara - sında bocalamaktan kendini ala «| madı. Fkat derhal kendini topla -| dı. Elini uzattı, Bu iki yalancı dost olanca kuy - vetlerile ellerini sıkarlarken Arsen | Lüpen: — Dostum, dedi. Muhabbetiniz | parmaklarımı koparmaya sebep o! lacak gibi görünüyor. Hâlâ ne iel dar canlısmız!... İ gileri ile l iki dest gibi karsılaşıyorla İödilerin arasında bir kameriyeye | ! girdiler. | Ti li | ri Yi nl il Mumara: 4 İki düşman arasında tabiat fark ları bilhağsa şu sırada ne kadar ba riz bir surette görünüyordu. B Holmes elli yşımda, saf bir kon: yoncu hal ve kıyafe İ yuvarlak yüzlü ma lu, çok keskin bakışlı bir adamdı. Lüpen ise daha genç, kırk yaşında kadar uzunca böylu, her hareketin de çeviklik, atiklik görünen, kıya fetini değiştirmiş olmasına rağ - men mevzun vücudu, düzgün çiz - “güzel adam, denebile - cek kadar sevimli şeytan ve bile - | kâr bir Fransızdı.. Birbirlerile mücadeleleri esna - yalacı . Hel| smda üçüncü defa olarak mesi - Yalnız Suadiyeye değil, İs - tanbula bile sizin için geldim. Sizi ne kadar sev Lüpen güldü: i bilirsiniz. | — Lütufkâr dostum... Sizi gör -| miyeli... Maamafih burada ayak üstü neden konuşuyoruz. İ önündeyiz. İsterseniz bahçede o - tururuz, İsterseniz içeride... Bir de | kahvemizi içersiniz. Şerlok Holmes, beyaz köşke gir mekte teredüt etmedi. Bahçede çi- Şerlok Holmes piposunu çıkar dı, yaktı. Kahve içmediğini söyle di. Lüpen fesini çıkararak: —Üstadım, eğer hakikaten be nim için bu büyük seyahati yaptı -| nızsa şarkım.güzel şehrini görmek» le iktifaya mecbur olacaksınız. — Bir d- Kont Dora Vadorun vasiyetnamesini elde etmekle... — Demek bu vasiyetnamenin bende olduğunu biliyorsunuz. Â -| lâ... Az kaldı unutuyordum. Dos - tum Vatsonun sıhhati o nasıldır? Kendisini görmek isterdim. İngiliz bu alaycı Fransiz hırsızı» nin sözlerinden ne kadar kızdığı - nı belli etmemek için piposunu diş lerile isiriyor, gözlerini başka ye - re çevirerek lâkırdıyı değiştiriyor- du. — Istanbula geleli 15 gün oldu. 15 gün sonra vasiyetname ile bir - likte Parise döneceğim. — O kadar çabuk mu? Masma - fih üstadım, vasiyetnâmeyi benim | geldiğim ispat edecek hiç bir de İ Hliniz yok. Benim bu yabancı şe - hirde tevkifi içap edecek biç o bir hareketimi bulamıyacaksınız. Bina enaleyh vasiyetnameyi elimden an cak 200 bin frangı vererek, yahut gırtlağımı sıkarak alabilirsiniz. — Ya çu kıyafetiniz, şu evdeki | vaziyetiniz? — Ha, demek ki yeni mevkii merak ediyorsunuz, İzah edeyim Ben şimdi Mısırlı bir zenginim. İs- | mim Abdülbaki Bey Haldundur. Bu ev Şadan Bey isminde eski bir | İ mabeyincinin ailesine, yani karısı na aittir. Bir dekiz, var. Bunları Maksimde bir baloda tanıdım. Mü | kemmel Fransızca biliyorlar. Ta - bii Arapça bilen olmadığı için be- nim haki Mısırlı olup olmadı ğımı tahkika imkin bulamadılar, (Devam var) Köşkün | » Ordinaryos, muallim yerine profe-İ mijn SPOR Genç takımları arasında müsabakalar yapılacak İstanbul mintakası futbol heye- | nden: 1 -— Müttefik klüplerin genç ta- kımları müsabakalarına ait fikstür | rine muhalif gruba mensup olup | eğer Fakat menfi t tanzim edilmek üzeredir. Bu maç | larada 17 — 11 — 933 tarihinde başlanacaktır. Genç takımlar müsabakalarına | istiyen müttefik numaralar çekilmek ü - 1933 pazartesi! iştirak etmek plerin zere l3— ill günü saat 18 de mıntaka merkezi- pe salâhiyettar omurahhaslarını ermeleri , 2 — Bu da davete murahhas gönde remiyen veya kendisini temsil ettir | miyen klüp'erin iştirak arzusunda bulunmadıkları anlaşılacak ve hak | ları sakıt olacaktır. İ 3 — Bu müsabakalara ait şera- itıçtımada tebliğ edrlecektir. | Üniversitede ünvan (aş tartı 4 inek mayılamızda) kili Hikmet Bey yapacaktır. İşittiğimize göre © Üniversitede | eskidenberi kullanılan tabirlerde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bun ! ite emini yerine | fakülte reisi yerine dan sonra ünive Üniversite rektörü, yerine Dok#n, müderrisi sör, muavin yerine Doçent unvan- ları kullanılacaktır. Yeni Üniversite kadrosunda is- lâm ğü lâğvedilmiştir. Eskiden bu vazife kendisine tev di edilmiş olan İzmirli İsmail Hak kı Bey badis tarihi ordinaryosu unvanını almıştır. Acemce hocası Baki Beye Farsça Jektörü, Arapça | hocası Kilisli Rifat Beye Arapça lektörü unvanları verilmiştir. Bu unvanlara uygun mühürler ve plâklar hazırlanmaktadır. Bir hafta kadar Ankaraya git - miş olan Üniversite rektörü Neşet | İ Ömer Bey Ankaradan dönmüştür. | Sultaakmet sulh mahkemesi İ inci hukuk hakimliğinden: Davacı Hüseyin Efendi ile Na - zifa hanım taraflarından Beyoğlun da Ağacamiinde Rumeli hanın - da diş doktoru Hasan Zeki hakkın da ikame olunan izalei şüyu dava- sı üzerine müddeialeyhe (o ilânen tebliğ kılman davetiye yevmi mahkeme olan ll —933 ta- ribinde mahkemeye gelmediği an- laşılmakla mumaileyh O hakkında giyaben muhakeme icrasına karar | verilerek icra kılınan muhakeme - de evrak okundu. o Ve muhake - me hüküm derecesine gelmesine na müddeialeyh Hasan Ze-| ki Beye muameleli (o gıyap kararı tastirine karar vermiş © ve muha- keme günü dahi 9—12—933 tari «| zaran İ hine müsadif cumartesi günü saat Metalik kılınmış o olduğundan| yevmi mezkürda mahkemeye gel. | | mediği takdirde hakkında Hukuk | | usulu mukakemeleri K. 402 inci idesi mucibince muamele olu- ğı ilânen tebliğ olunur. (9721) ge" Yeni çıkt “ ! Cinayet ve Ceza: Rus ihtilâleilerinden Dastayevski'nin Haydar Rifat Beyin tercümesi Safak Kütüphanesi, 75 kuruş | İ tarları Hayri Ömer ve İ Kadri Beyler nereden bulmuşlar - tetkikleri enstitüsü müdürlü- | d üzerine | alar | Uzun dedikodulardafi sonra alınan etiği (Baş tarafı | ime Bayıla) zuvlarını arıyordu. Herkes biribi- olmadığını soruyor. İ cevap alıyordu. 650 kişilik bu mu- İ azzam teşekkülden nasıl olmuştu | « da bir tek kişi bile gelmemişti! ! Salonu hıncahınç dolduran doktor lar Muhadenet cemiyetine mensup doktorlardı. OO halde bu 650 i doktoru, muhalif grubun bayrak -! Süreyya | * dı?. Salonda herkes biribirine aynı şeyi söylüyordu: uydur - ma birvirliktir. Vilâyet te, polis te i böyle bir cemiyet tescil etmemiş - tir. . Gureba hastanesi sertabibi O - mer Lütfi Bey, bir dostuna dert | yanıyordu: “.— Muhalif grubun en çok sini- tokunan, Etibba odasının ke- * denilecek kadar aşağı bir fi - atla aldığı binadır. Bu zevatm de diğine göre bina, Bizans zamanm- dan kalmaymış.. Bizans zamanın - dan kalma olmuş olsaydı, odası daha kârlı çıkmış j mıydı?. Binayı İstanbula istlere gezdirirdik. Verdiği yı bir iki sene zarfında çık k. Lâtife iten kelepirdir. n vardır ki lira varidat getiriyor. idare masrafının bir kısmı ı de mekti. Sonra, bina pek te eski değildir. Nihayet 40 —50 yel - lik bir ölnrü vardır. bba olmaz gelen | Altında dört Burayı yap - 1 adam henüz berhayattır. Bu i, dedikleri gibi hüzuriyle değil , nım iştirakiyle tesbit edilmiş — Aidat meselesine gelince; bu ciheti çok evvel - den düşünmüş, icabedenleri yap - mıştır. . Bugün hiç hekimlik et - miyen, senede 3, evlerinden çağrıl dıkları zaman hastaya gidenler 6, muayenesi olanlar 12 Jira veriyor - Jar, Bu aidat almmazsa oda nasıl idare edilir?. Şimdi yüz lira aylık ini bırakıp idare heyeti içtimala » rına gelen kimselere vesaiti nakl ye parası diye ve hakkı huzur kay- »k bir para verirsek oçok ?. . Bunlar bu işi görmeğe mecbur mudurlar?, 3 — Hayri Ömer Bey bazı dok- torlarm müteaddit vazife alışma da it ediyor ve geçen idare İ in bu zeminde hiç çalışma- dığını ileri sürüyor. o Yanı açıkça sı ayri Ömer Bey fazla para alan- lara hticumda bulunuyor; bir sıf mücadelesi açmak idare | heyetinin bu ze selâhiyeti ğını de bilmesi lâzım, 4 — Muhtaç doktorlara ve aile- lerine yardımı da Etihba oda; ire heyeti pek evvelden d i Bulgaristandan, Y tandan buna dair talimatnameler tetkikat yap yardım sandığı zırlanmışır. ,, Ömer Lütfi Beyin dostuna söy- kendisinin çin ha- !ledikleri daha uzuyor. Biz, bir de ; operatör Murat İbrahim Beyi din - * cihana ilân edecoktir., beci, tahrirat kâtibi be | | | -| bertaraf, bina | İsmet Bey almıştır. | İ etiği ve gene muhalif parti leyelim.. Murat Bey diyor ki * “.- Ben, Hayri Ömer;Bi asının, YE ah kı h uzurun de tesbit eği cuttur. Bu hal ilk büyük kı tir.,, İntihabat saat 14 te başlan 16 da bitmiştir. Taşrada 150 doktor reyini mektupla dermiştir. Reylerin tasnifinde netice hasıl olmuştur: ig On beş gün evvel 150 kişiy?1. miyen intihaba bu sefer 685 p tor iştirak etmiştir. i Ziya Nuri Paşa 658, Niya' sil met Bey 661, operatör Mur rahim Bey, 672, Gureba sertabibi Ömer Lütfi Bey | peratör Nazım (oHamdi 1 reyle idare heyeti âzalığıns mişlerdir. Değişenler Tevfik Salim ve Neşet Osman Beydir. yerini Ziya Nuri Paşa ve şi . Mustafa Hayrullah B. Göh BI ayda en az 60 | san Sami Bey 670, profesör . İşte, oda mal Cenap Bey, 644, Rumi Bey 651, Vasıf Bey 499 reyle re heyeti yedek âzalığına mişlerdir. Heyet divanı asli âzalığıns k allim Neşet Osman Bey 650, cuk hastanesi sertabibi Rifat di Bey 652, diş tabibi M Har Bey 619, o eczacı Hüseyin H Bey 619, yedek âzalığına meli a .* . yi | | Süreyya Hidayet Bey 669, ismet Bey 643, diş tabibi M Rifat Bey 618, Müeyyet 1bs8f reyle intihap olunmuşlardı” Bu arada muhalif partınin bit ettiği namzet listesine r€? eri rildiği de görülmüştür. Bu r€: Mubsli sayısı topu topu Zi dir. yatöf partinin namzetlerinden per pe Emin Bey 21, Mazhar Os i 9, Kadri Raşit Paşa 8 rey alm dır, Bu suretle, liderlerinin karsi?” 2 çalışmlarmı?. İşlerini güçle- | rna ve iddialarma rağmen ” sv j yare” tarlarının 650 değil, 2 olduğu me: a çıkmıştır. # Hindenburg 1 inci sayıfamzd#? e kütle haline getirilmiştir. . Alman mlileti tekrar kendisisi bn dünyaya meme er milletler gibi aynı pe si » gibi ayı hukuka malik olarak ag, idame etmektir. Harp istediğimiz U ortaya çıkarılan yalanlar artık Mh” malıdır. Almanyada hiç bir KİPİ yyl görmek niyetinde o değildir. Bir id lif partinin de (o intihabsts (Baş tarafı dırdarak Alman milleti tekrar Müt resinde mwüamele görmek istiyor. istediğimiz şey diğe” . | milletler gibi aynı müsavat mayı İstiyoruz « Dünyada silühen ve silâh birinden ayırt edilmeden silihler Udir » Alman milleti. bunu indediğisi pelet tara ” ye milletinin yekvücut hir kütle oldui