— 6 — VAKITİ? 2.nci teşrin 1933 Memleket Haberleri Zonguldakta yangın | Yangın söndürme makinesi işe yaramadı, çünkü.. Zonguldak muhabırımız yazı - yor — Geçen salı günü akşamı sa- at 18 sularında, Ereyli şirketi tah- mil ve tahliye işlerr müteahhidi Mevalizade Ali beyin limanda bir çatı altında bulunan malzeme am- barıyle ekmek fırını gecenin ka - ranlığını gündüz gibi ay dmlatan alevler içinde ya np kül oldu. Yangının, firm ve ambarda elektrık cereyanı bu - lunduğu halde her nasılsa ampul konulmıyan bir köşeyi ışıklandır- mak için konulan gaz lâmbasından dökülen gaz yağından çıktığı söy- leniyor. Fırmdaki hamur yoğur - ma ve sair işler makina vasıtasile mihaniki bir şekılde yapılıyormuş. Ambarda fırına ait birkaç yüz çu: val on da mevcutmuş. Yangın dö - şeme üzerine dökülen gazden o ka dar ani ve çabuk büyümüştür ki, hıçbır şey kurtarmak imkânı ola - mamıştır, Maddi zarar beş on bin lira arasında olduğu tahmin edil - mektedir. İnsanca zayiat yoktur. Yanan bina müstakil olduğundan biraz ötesinde bulunan ahçı pav - yonlarıyle kahve ve dükkânlar yan gından kurtulmuşlardır. Yangın yerine valımız Halit ve fırka reisimiz Mithat Akif Oo bey- ler de gelerek vaziyeti yakından tetkik etmişlerdir. Binlerce halk da yangın yerinde kaynaşıyordu. Belediyenin bir iki sene evvel bin- lerce liraya satın aldığı yangın söndürme makinesi hiçbir işe ya - ramadı. Yangın vukuunda telefon- la derhal beledıyeye haber verili - yorsa da, yangın mahalline, hay - van yerine yahut motörlü araba ye rine insan kollarıyle sürüklenerek getifilen koskocaman motörlü tu- lumba ancak yarım saatte gelebil- di. Gerçi müteaddit insanlar kol kuvvetleriyle motörlü tulumba ara basını yangın işareti veren çanını da çalarak bağıra çağıra az za - manda getirdiler. Fakat kâfi talim görmemiş itfaiye efradmı bulup makaneyi hazırlatıncaya kadar ara dan yarım saatten ziyade çok bü - yük bir zaman geçmiş oldu. Motör lü tulumba makinesi yangın yerine geldiğinde yangın cehennemi bir alev yığını halinde gökyüzüne doğ ru kudurmuşçasına yükseliyordu. Belediye tanzifatçılarının büyük bir velvele ve gürültüyle sürükli - yerek yangın yerine sevkettığı mo- törlü tulumba nedense darılmış, gücehmiş naz ediyor ve işlemiyor- du. Orada toplanan binlerce kala- balık ve birçok ecnebi mühendis - ler ve saire bu gülünç manzarayı hayretle seyrediyorlardı. Maama - | tamından sonra çamuru temele at- koviç dün Ankaradan tulumla işlerse bile | mış, sonra fırka idare heyeti reisi gelmiştir. artik onun hiçbir faydası olmıya.| Cemal, belediye ve halkevi reisle | raya dönecektir. fih motörlü caktı ve netekim olmadı. Yangın yerinde üç çeyrek saat kadar bir zaman motörü işletmek için zahmet çekıldı. Seyircılerden herhangi birisi motöre yanaşarak meharetını göstermek istiyor rad - yatörü açıp kapıyor, İngiliz anah- tarı arıyor, ve bir şeyler yapmak istiyordu. Bu motörlü makinenin ve yan- gın söndürmenin başında ne baş belliydi, ne ayak, her taraftan bir lâf çıkıyor, ne söylenildiğinin, ne yapıldığının kimse farkında olmu- yordu. Bununla : beraber yangın durmuyor bütün hızıyla devam e- ediyordu. Birkaç acemi tanzifat arabacr- sının eline bırakılmış bir makine nasıl işler ve nasıl yangın söndü- rür?. Bu yangın bir mahalle ara - sında çıkmış olsaydı bütün mahal- lenin baştan başa yanmaması için | hiçbir sebep yoktu. En iptidai el| tulumbaları kadar da bir varlık! gösteremiyen bir âleti koca şehrin yegâne bir yangın halâskârı ola - rak saklamasında ne mana vardır! Eğer bu karışıklık ve acemilik İböyle devam ederse günün birin- de çıkacak bir yangın memleketi İbir harabeye çevirecektir. Yangın | işlerinden anlıyan, evelce itfaiye de çalışmış değerli bir iki kışının vazife başına alınmasıyle diğerle- rine de ara sira yaptırılacak yan - gm talimleriyle epeyce muvaffa - ikıyet elde edilebilecek sanıyoruz. Yoksa bir yangın çıkmayınca ga - rajından çıkmıyan bir motörlü tu- tumbanın imat ederek işlememesi gayet tabiidir. i oBurada şehrin kesafeti gün - İden güne, yıldan yıla artmaktadır. Seri ve fenni yangın teşkilâtına bir dakika evvel ihtiyaç vardır. Belediye başka yerden tasarruf e- derek veya bir yolunu bularak memleketi ve halkı umulmıyan bir l anda gelmesi melhuz bulunan bu gibi âfetlerden korumak ve oOen fenni tedibrleri almak için bütün kuvvetile harekete geçmelidir. Ilyas Rami Muğlada yeni bir Halkevi binası yapılıyor Muğlada mevcut halkevi bina- sının ihtiyacı temin (edememesi yüzünden yeni bir bina daha ilâ - vesi uzun müddettenberı düşünül mekte idi. Bu binanın yapılması için kâfi miktar para muhasebei hususiye bütçesine Okonduğundan ve bütçede tasdik edildiğinden, ye- ni bir bina daha yapmak üzere te- mel atma merasımı bayramın bi - rinci günü yapılmıştır. Merasim- de valı Ömer Cevat Bey, fırka vi - lâyet ve kaza idare heyetleri reis Tayyarecil Devletler arasın “Fransa İngiltere sahillerine bir tek Avrupa devletleri arasında harp tayyareleri yarışı âzami şiddeti buldu. Bunun sebebi artık istikbal İ harplerinin havada yapılacağına i dair hüküm süren kanaattir. İleri- ! de bir harp vuku bulduğu takdir - de tayyarece daha kuvvetli olan devlet, zayif olan memleketin bü- yük şehrine taarruz edecek, halkın manevi kuvvetlerini zedeliyerek kat'i bir neticeye varacaktır. Hali hazırda tayyarece en kuv - vetli Avrupa memleketi Fransa - dır. Fransanın harp tayyareleri (3,000) e varmaktadır. a Sıra itibarile onu Amerika takip ç ediyor. Çünkü Amerikanın tayya- releri 2826 dır. 4 Amerikadan sonra Japonya ge - liyor. Japon tayyarelerinin sayısı - R 2200 dür. Bunları müteakıp 1507 tayyaresi olan İtalya ve 1434 tay - | yaresi olan İngiltere geliyor. İngilterenin, tayyare kuvveti » noktaj nazarından, diğer devletler den geri olması, Londra gazetele- rinden bir kaçının bu kuvveti art - tırmak ve hiç olmazsa İngilterenin harp tayyarelerini (5000) e; vardır mak için harekete geçmelerine se- bep oldu. Bu gazetelerin neşriya - tina göre artık denizlere hâkim o - lan İngiliz donanmasının İngiltere yi taarruzdan korumasına imkân kalmamıştır. Çünkü bizzat bu do - nanma da tehlikeye maruzdur. O- nun için şayet İngiltere varlığını korumak istiyorsa, dünyanın en bü yük tayyare kuvvetine : malik ol- mak mecburiyetindedir. İngiliz muharrilerinden Lord g#* i Rothermese bu münasebetle yaz - kitin” dığı bir makalede şu sözleri söylü- | rine bir tek asker çıkarmadan ve | yor: “Bugün Fransa, İngiltere sahille ! laşmadan İn - giltereyi istilâ edebilir, Si e api 54 TAYYARE 4 a Geçenlerde Berlinde (Tempel - hof) tayyare meydanından ilk Al man yük tayyaresi kalkmıştır. Bu tayyare Alman demiryolları ve pos otuz Ometre mikâbı hacminde dir. Tayyare üç motörle işlemekte- | ik Bahisleri men da müthiş yarış ki asker çıkarmadö” ve donanmasile karşı- EE İngiliz donanmasile çarpışmağ” ; İngiltereyi istilâ edebilir. “ Almanya, sivil tayyarel il ş teslih ettiği takdirde bir gün i$if de İngiltereye karşı tefe! temin eder, Ve Londrayı iki wi içinde bombardımana tutar. oni! için tayyare kuvvetlerimizi çıkarmak iztırarındayız. İngilt nin mazisi denize istinat edi atisi havadadır.,, İngiltere matbuatını doldur” bu çeşit neşriyatın tesiri görül! ve İngiltere hükümetinin ta teslihatını âzami dereceye vardı” cağı muhakkaktır. Belki İngiltere matbuatının » neşriyatı, İngiliz efkârı umumi)?” sini, yeniden ihtiyar edilecek mii rafları kabul ettirmek içindir. j Şüphe yok ki Tüğilterenin y& tayyare inşaatına başlamasile di" ğer devletler de geri kalmamak i çin var kuvvetlerile iştirak ed ve harp tayyaresi âzami şiddeti lacaktır, Ilk Alman yük tayyaresi taları idareleri tarafından işletil - Jdir. Akşam üstü postaya verilen * mektedir. Tayyarenin yük anbarı | ya ve paketler ertesi sabah gö” nigsberg) in ilk postasına yetiş rilebilmektedir. Fransızlar uzun bir sefere çıkıyorlar Fransa - hükümeti, İtalyanın! edecek tayyarelerin sayısı 30 dur. ; Amerikaya yaptığı hava seferine Tayyareler, o Marsiyla civarında- |! 15.590 mildir. Fransız tayyareleri, ve azaları, belediye reisi ve erkâ | benzer büyük bir sefer hazırlamak | ki İztres istasyonunda hazırlanmış | Amerikadaki müstemlekeleri ü 4 İn, bir çok müessesat rücsası zabı- tan beyler, gençler, sporcuları - mız ve daha birçok zevatla, kala- | balık bir halk kitlesi hazır bulun- İ muştur. Temel atılmazdan evel İ halkevi reisi bey tarafından bir İ nutuk irat edilmiştir. Nutkun hi - iri beyler de birer mala çamur ata- rak merasime nihayet verilmiştir. Uyuştular evleniyorlar İzmirde Narlıdere köyünde Mu- sa kızı on yaşmda Ümmü isminde bir kız çoban Himmet tarafından kaçırılmış, kızın babası Musa ağa müddeiumumiliğe bir istida vere- rek kızının on yaşımda değil, on yedi yaşında olduğunu ve çoban Himmetle evlendiğini, kendisinin de buna muvafakat ettiğini bıldır - mıştır. tadır. i bulunuyorlar. Bu uzun hava seferine iştirak | Yapılacak seferin © uzunluğu | Yugoslavya elçisi Mösyö Yan - İstanbula Iki gün sonra Anka - İzmirde Eşrefpaşada bir cina - yet olmuş, bir gencin üzerine atı» | lan dört el silâhtan yaralanmadı- ğını gören hasmı biçareyi bıçak la müteaddit yerlermden ağır su -| Türk - Yunan ticareti . rette yaralamışlır. Memleketimizle Yunanistan ara sındaki Ticaret muahedesi bu ay -f içinde bitceketir. Öğrendiğimize göre muahede müddeti (o bitme- den Yunanistan mürahhasları An- karaya gelerek muahedenin uza" tılması üzerinde müzakerede bu- lunacaklardır. —e— İkinci Süleymaniye mahallesin-| oturan Arap Sait oğlu Mehmet| Ali Eşrefpaşada dolaşmakta iken| ötedenberi aralarında O husumet| mevcut olan Deli Hasan oğlu Aliyi muhaberatını j temin için çalışmaktadır. İzmir — İzmir - Istanbul telefonu | Balıkesir üzerinden temin edilecek arasındaki telefon tığı dört mermiden hiç birini arkasından kaçtığı dükkâna rette yaralamıştır. kaldırılarak tedavi altına ve carih yakalanmıştır. rinde uçacak ve tayyarelere © ral Vuillemin kumanda edecektir” al a A m a İL İİİ maaşa ei « Gelenler, gidenler > İzmirde bir cinayet görmüştür. Bunu görür görmez lindeki silâhr çeken Mehmet A $ Alinin üzerine dört el boşaltım!#.., Ne olduğunu şaşıran Ali * varda bir dükkâna kaçmıştır. . n bet etmediğini ve Alının kaç gören Mehmet Ali mumsiler di rak bu defa bıçakla Aliyi vücü gi nün müteaddit yerlerinden hastanesi. Yaralı memleket Sulh hakimlerinden Kemal İzmir — İstanbul posta ve tel - bu muhaberat ancak (beş altı ay | mahalli,hadiseye giderek tah graf idareleri (o İzmir — İstanbul | sonra kabil olabilecektir, ta vazıyet etmiştir, ii Fransen!”