Türk seramik san'atın I ilerletmek için... Çok, eskidenberi memleketimiz € çiniciliğin mevcut olduğunu söylemek yeni bir şey olmıyacak- tr. Fakat eski çinicilikten çok ay- ri olan bugünkü (seramik) san'a- tmı anlatmadan evvel (Selçuk ürkleri zamanında başlıyan Kü - tahya çiniciliğini terkederek bu - Zün niçin başka bir görüşle sera- mik yapmak istediğimizi izah et- mekle maksadımızın daha iyi an- aşılacağını zannediyorum. Kütahya ve bilhassa İznik çi - niciliği 18 inci asr sonlarına ka- dar Türk tezyini san'atlarının her subesinde olduğu gibi Avrupadan Şok ileri bir teknik ve bilgi ile ya- Pılır san'at noktai nazarından yük sek bir zevkin izlerini taşırdı. Renklerde çok hassas olan Türk san'atkârlarının, halı, dokuma, örme ve çiniler üzerinde bulduk z ları zengin şekil ve renk tiplerini abide ve müzelerde tetkik ettiği- miz zaman o kadar zengin deği - şiklikler görürüz ki bu bize tama- men hususiyeti olan Türk tezyini san'atlarının komşu memleketler san'atlarının tesirinde kalmadığı - nr öğretir. Bizde tezyini sanatlar her şeyden evvel halk san'atıdır. Köylülerimizin kullandıkları bü- tün eşyalarda güzel bir renk ve bir dekor bulunur. Her köyün de- ölse de mıntakaların kendilerine mahsus bir stil ve renk ahengi Vardir. Biz bu dekorları daha de- rin tetkik edecek olursak motifler de eski medeniyetlerin izlerini bu- luruz. Bilerek bilmiyerek her mo- tifi alan halkımızı onu öyle bir şekle sokmuş ki artık ö eserde yalnız onun görüşü, duyuşu kal - mıştır. Bu kadar hususiyeti olan zen - gin Türk tezyini san'atları lâle devrinde başlıyan Avrupa tesir - leriyle şehirlerde bozulmıya baş- lamıştır. Topkapı sarayını gezer - ken Türk çinilerinin çok parlak sırlarla en güzel bir dekoru temin €den çini duvarlarından sonra l - talyadan gelmiş sarı renkli çini - lerle kaplı salonlara rasgelinir. Dekor, renk itibarile çok aşağı bir zevk, kartonpiyer ve yağlıbo- Ya dekorlarda zevksiz kalfaların #serleri bize san'atta (dejenere) zevklerin hâkim olmıya başladı - ğine göslerir. Avrupaya tezyini san'atlarla alâkadar bilumum lüks “$ya ihraç eden memleketimize daha o zamanlar yavaş yavaş Av- Tupa nın kamlot eşyası girmiye İryor ve buhar makinasının i- “adından sonra Avrupanın çok u- Suz sattığı ve nihayet makinalaş- Miyan tezgâhlar yerlerini tama - Men Avrupa piyasasına terkedip Patıyorlar. Zaman zaman tarihte bazı san- Atları yeniden canlandırmak İs - tendiğini de görürüz. Meselâ Sul- tan Mecit Beykozda bir cam ve ir de fayans fabrikası açmış. Ve- | Fransa) dan | : laa Si | zevkinin bütün hususiyetlerini en | lüzumlu şubesi kadar milli bir ih- Dedikten camcılar, âYansçılar o getirtmişti. Cam ve icilik yeniden Beykozda ihya *dilmiş ve bu iki fabrika teknik VE sanat itibariyle güzel işler yap- | l Çılgın dans — lemali Hakkı Feyin eseri — | mışlar. Sultan Mecidin o ölmesile beraber fabrikalar kapanmışlar, daha sonra gene Yıldızın içinde mütareke senelerinin sonuna ka - dar devam eden bir porselen fab- | rikası görürüz. Bu fabrikayı Sul- | tan Hamit açmış, uzun seneler | bilümum mevaddı iptidaiye ve kimyeviyesi, bütün ustaları Fran- sadan gelen elemanlarla çalışarak cidden mükemmel porselen yapıl- mış ve nihayet orası da 1923 te kapandıktan sonra © topallıyarak devam eden Kütahya çiniciliğin - den başka bir çinicilik kalmamış- tır. Bugünkü Kütahya çiniciliği teknik, san'at itibarile dünyada mevcut çiniciliklerin en manasız ve zayıf bir kısmıdır. Hayatta hiç yeri olmiyan bu çini ocakları İs - tanbula gelen birkaç seyyahın Türk işi diye hoşuna gidiyor ve san'attan haberi olmıyan vatan - daşların evlerini dış veya içten süslüyor. Memleket tezyini san - atlarının bu acı halini gören Maa- rif Vekâleti Avrupaya (harpten sonra evvelâ ressam, o heykeltraş gönderirken daha sonraları tez - yini san'atlar çin talebe gönder - miye basladı ve ayni zamanda güzel san'atlar akademisinde tez- yini san'atlar şubesini açtı. Baş - | langıç uzun tecrübe seneleriyle | geçti. Bir ecnebi mütehassisın her şubeyi tedris ettirmesi gibi büyük hatalar yapıldı ve nihayet sıra ye- tişen Türk gençlerine geldi. Sera- ' mik atelyesinin bir senelik mesai « si mektep sergisi (kapandıktan sonra Beyoğlunun en yüksek ve seramik mağazası olan Degojis'de satılmaktadır. Bu bize hayalle uğ- raşılmadığını, san'atımızın günün ihtiyaçlarına cevap veren, bayat - ta yeri olan ve Avrupadan gelen eşyadan çok daha yüksek bir zevk le yapılmış işlerin hemen umumi hayatımız içinde yer aldığını gös- terir, ç Türk seramik tarihine karışan | Prag radyosunda Türk eserleri Prağda bulunan genç ve kıy - metli musikişinasımız Necil Kâ « zım Bey, Prağ radyosu ile temas- | ta bulunarak cümhuriyetimizin 0- nuncu yıl dönümünde Türk hava- ları çalınması teklif etmiş, Prağ radyo idaresi bu teklifi kabul et- miştir. Bunun üzerine Prağ radyo l idaresile Necil Kâzım bey birlik- te bir program tertip etmişlerdir. i Bu programda Cemal Reşit, Ha - san Ferit ve Necil Kâzım beylerin birer bestesi vardır. Bu eserler, 29 teşrinievvel gecesi Prağ radyosu orkestrası tarafından çalınmak ü- zere programa konulmuştur. Halkevindeki Konser Dün gece İstanbul halkevinde saat yirmi bir buçukta halk musi- ki cemiyeti tarafından bir konser verilmiş, birçok kimseler davetli olarak bulunmuştur, Konsere İrfan Şekip Memduh Hanım keman, Adnan Hilmi Bey piyano, Şerif Asaf bey kastanyet, Şekip Memduh bey utla iştirak etmişlerdir. Şekip Memduh bey ay ni zamanda laganni etmiştir. Kon- serde Süleyman Nesip, Yahya Ke: mal, Faik, Âli, Mesih, Ab- dullah Cevdet, Ali Hadi,Mo. Iralızade Rifat Ahmet, Ahmet Ha 2 Ir Tiyatro AR Rus Tiyatrosu Niçin Daima Canlı ? Londranın Emtossy tiyatrosu baş rejisörü Mister Andre van Gyseghem Rusyada yaptığı bir se. yahatten sonra Rus tiyatrosu hak: kında şu yazıyı yazmıştır: — Tiyatro ölmüştür! Bu kara haberi duymıyan yok gibidir ve bu kara haber karşısın- da ,denize düşmüş gibi bocalıyan tiyatrocular, sarılacak yılan ara * yıp durmuşlardır. Fakat tiyatro dokuz canlı kedi gibi, birçok buhranlar geçirmiye başladı! Rusyada yaptığım seyahatten henüz dönmüş bulunuyorum. Rus- yada tiyatro ölmüş olmaktan çok | uzaktır. Bilâkis son derece canlı bir surette yaşamaktadır. Rusyada tiyatro âlemini tetkik sayesinde kat'i birkaç kanaat el - de edebildim ve başka memleket - lerde tiyatronun neden dolayı mu- vaffakıyetsizliğe uğradığını anla - dım. Rusyadan başka memleketlerin tiyatroca muvaffakıyetsizlikleri - nin başlıca sebebi, tiyatronun mesnedi olan kuvvetin, kütleyi temsil edememesidir. Çünkü ti yatro işlerinde rey verenler, seyir- cilerden ancak bir kısmının zev - Haşim, Mustafa Nafiz, Hüseyin Rifat Beyleirn Memduh Şekip B., tarafından bstelenmiş şarkıları ve tanburi Cemil beyin bir sirtosu ile bir zeybek havası çalınmış, söyle- nilmiştir. ş —y Beşiktaş dikiş yurdunda güzel bir sergi açıldı on ili senedenberi memleketimize altı yüz» karip terzi ve man'atkâr yetiştiren Be şiktaş Türk Hanımları Dikiş © yurdunun bü seneki sergisi dün matbuat beyeti huzuru ile açılmaştır. Yurttan bu sene 59 hanim mezun olmuş” tar, Sergide mevcut eşyanın beyedi uwumiyesi pek güzel olmakla beraber © Mahmedet, Makbule, Şökrüye Hanrminrın hesap işleriyie | tuvalet ve manteları, Müveddet, Tacide, Mei pometi, Şükrüye, Vasiliki Hanımların Çin ie nesi, eşarpları, Şeref, Dilber, Aset Atik, Ce- mile, Semiha, Kerime, Hatice © Hanımların dantri anglero tenletleri | Tacide ve Safinaz Hanımların boya ve çin iğnesi yatak takım - ları, Nâzire ve Melpometi 14. Barn erkek ve çocuk elbiseleri, Atiye, Tacide Şeref Hanım- ların piğema ve sababliktarı, © tez ve Atiye | Hanımların boyalı eşarpları yüksek bir zerk | ve kabiliyet milmeneleridir , sema kalman dilimin mik san'atını kurmaktır. Bugün küçükten başlıyan seramik atelye- sinin bir gün (Milli seramik ma- nifaktörü) olacağı muhakkaktır. Müteaddit defalar yazdığım gibi memleketimize her sene hariçten Kütahyanın cami, tezyin serami - iki milyon liralık seramik “eşya ğini artık bırakmak lâzım, En ca-| gelir, Bizim etütlerimizden sonra hil kimselerin elinde topraktan, | aldığımız neticelerle gördük ki sırdan, dekordan anlamıyan usta- | (Porselen fayans ve seramik san- | ların hayatla hiç alâkası olmıyan | atının bilümum şubelerini yapa * bu işlerini kullanacak bir yer kal- | cak mevaddı. iptidaiye İstanbul madı. Bizim aradığımız en yeni civarında vardır ve bugün yap- bir teknik içinde her ( talebenin | mış olduğumuz sergideki bütün aşhsi istidat ve kabiliyetlerini in - | seramik işler yerli mevaddı ipti - kişaf ettirmek, yapacağı eserlere | daiye ile yapılmıştır. Sanayiin en güzel bir şekilde gösterebilmesini | tiyaç olan seramik sanayiinin çok öğretmek, hayattaki (o ihtiyaçlara | ümit ederim, yakın bir zamanda cevap veren yeni bir Türk sera - | kurulduğunu görürüz. kine terceman olabiliyor ve bu yüzden tiyatroya devam edenlere yeni ve taze bir şey veremiyorlar. Filhakika Rus tiyatrosunda gö- züme çarpan ilk nokta onun Reo- bismidir. Rus sahnesinde, seyircilerin hakkiyle anladıkları hakiki hayat temsil olunuyor. Zaten tiyatronun muvaffak olması için de onun re- aliteden ayrılmaması Tiyatro, her şeyden evvel, halkın hakiki hayatını aksettirmelidir. Moskovada temaşa ettiğim e - serlerin çoğu günün en mühim iç- timai ve siyasi meselelerini göste“ riyordu. İstihsal gibi, sükna gibi, tarlaların kollektif bir hale geti - rilmesi gibi. Bütün bu meseleler halkı doğrudan doğruya alâkadar ediyor, halkın hayatına yakından ve derinden temas ediyordu. Bu eserlerden birinin adı “Ek. mek,, ti ve Kirşen tarafından ya- | zılmıştı. Eserin mevzuu tarlaların kollektif bir hale getirilmesiydi. Halk, tarlaları kollektif bir hale getirmenin bütün müşküllerini an- İsyor, bu meselenin künhünü derin bir dikkatle kavrıyordu. Bu çeşit eserler, halka ilham vermek, onlarm dikkatlerini u - yandırmaktan başka, kendi işleri- İni iştiyak ve zevkle görmelerini de temin etmektedir. Fakat Rus piyeslerinin mevzu- u, yalnız içtimai veya siyasi de - ğildir. Aşk mevzuları da ayni şe kilde yazılmaktadır. Her memleket kendini alâka. dar eden meseleleri ayni şekilde ortaya atabilir. Ferdi meseleler de içtimat me- seleler gibi tiyatroda canlandırı labilir. Tiyatroya eğlenmek ve tasasız İ bir vakit geçirmek için gidenler vardır, Fakat bunu doğru saymak yanlıştır. Tiyatronun en bellibaşlı vazifesi alâka uyandırmaktır. Di- mağı dinlendirmenin en güzel ve en mes'ut yolu da budur. Bunu bilhassa Moskovada gör. düm. Mevzular halkı alâkadar et- tiği için tiyatrolar daima doluydu. Moskova halkı tiyatroya gitmeyi bir sefahat değil, fakat bir ihtiyaç sayıyor ve onun için tiyatro için fedakârlıktan çekinmiyordu. Rusyada amatör kumpanyalar da vardır. Bunlar birer (tiyatro klübünden ibarettir ve profesyo « nel tiyatrocuların muavenetini te. min etmiye çalışırlar. Bu klüplerin hasılatı ameleye veriliyor. Tiyatro klüplerinde bil. hassa gençler çalışmaktadırlar, Rus tiyatrosunun mahsul itibarile çok ileri olmasının en O bellibaşlı sebeplerinden biri Rusların tecrü- be yapmaktan usanmamalarıdır. Bu tecrübe sayesinde her şeyi mü- temadiyen tekemmül ediyor, Ve neticede Ruslar çok güzel eserler yaratmıya muvaffak oldukları gi. bi birçok san'atkârlar yetiştirmiye de muvaffak olmuşlardır. Şehir tiyatrosu İstanbul şehir tiyatrosu bu se- ne kış temsillerine (o teşrinievelin birinci günü akşamı Tepebaşı ti- yatrosunda başlıyacaktır. İlk ola - | rak “Pergint,, isimli beynelmilel şöhretli tiyatro eseri oynanacak » tır. Şehir tiyatrosu (o san'atkârları bu eserin provalarına yarın başlı- * | yacaklardır. i Pergint dilimize Seniha Bedri Hanım tarafından terceme olun- muştur. Piyes, ayni zamanda ki « tap halinde de basılmaktadır. Temsiline başlanıldığı gün, kita « bı da intişar etmiş olacaktır. . Amâtör heyetleri Cümhuriyetin onuncu yıl dönü « mü şenlikleri arasında İstanbulda da vilâyetin bütün kaza ve nahiye merkezlerile köylerinde temsiller verileceği evvelce yazılmıştı. Cüm huriyetin onuncu yıldönümünü kut lulamak üzere vilâyette çalışan ko misyona merbut olmak üzere teş - kil edilen temsil komitesi, İstanbul da temsil verilecek olan yerler ile temsil verecek heyetleri tesbit et- mektedir. Şehir tiyatrosuna, Hal « kevi temsil şubesi san'atkârların « na ve hariçteki teşekküllere ayrı ayrı vazifeler verilmektedir. Tem- sil komitesi, bu iş için şehrimizde- ki amatör sahne heyetlerinin hep- i sini davet ederek vaziyetlerini öğ. retmiştir. Dün akşam da bu heyet lerden bir kısmının murahbasları Alay köşküne gelerek temsil ko « mitesile temas etmişlerdir. Temsil edilecek piyesler bir haf ta sonra Ankaradan gelecek ve temsil komitesince o alâkadarlara tebliğ edilecektir .