Ma, — Evime gelip yatmış olaca - ğım... Gece yarısından sonra uyan ALİN Ve © zaman rüya gördüğümü vim. Sabahleyin kalktım. Gör- üğüm rüya, bütün teferrüatile aklımdaydı. — Gece yarısından sonra uyan- dım, dediğiniz, saat kaçtı7. — Bilmiyorum. — Odanızda ışık yok muydu?. | — Yoktu. Ne den olsun isti - 2) — Peki, Kerime hanımın evin - mâsıl çıkıp geldiğinizi hatırla- Miyor musunuz? 7 — Hayır. Yalnız uyandığım za- yağ Şok yorgundum... Uzun bir mm gibi ayaklarını sızlı » e Rüyanızda kullandığımız si- iyor musunuz ?. Bağa 7, bilmiyorum. Yalnız üğünü biliyorum. Acaba, tabancayla mı öldü- dünüz?, — Belki, fakat, tabanca sesini duyardım. — Sizin tabancanız var mı?. — Bir tane değil, birkaç tane Yar... Benim nişancı ol - unutuyor musunuz ?. yüzüne öyle bir baktı, ki Ayşe şaşiladı: ip neye böyle bakıyor» — Rüyanız çok garip. — Garip değil, tuhaf. *- Eğer olanı bilseydiniz rüya- garabetini anlardınız. — Ne oldu?. — Kerime Hanım öldü?. tü — Ne?.. Öldü mü?1. “Bilmiyor muydunuz?, Yin, ilmiyordum, nereden bile- — Bugünkü gazetelerde var. a Bugün gazete okumadım. nn Herkesin ağzında. Bugün söy Oldu da size kimse bir şey lemedi. damdan, N öldü mü Kimseyi görmedim, kis O - biraz evvel çıktım... Sahi Müfit... İnanamıyorum... — a7 Kerime Hanım dün gece dei Onu bir kadın tabanca day oğlunun, arka sokakların - birinde, “Bizim klüp;, diye Klip vardır. lik klübün azaları, âleme mete- wa, iyen, kendilerine (o dünya gelen muteber zevattır. ld Müfit bey, Ayşeden ay- ) sonra o klübe gitti. Ka - k i Safa bey burada mı? kundu, Biraz tereddüt etti, yut- — *Onra; — Burada, dedi, va Geleli sok oldu mu?. Yed ş iie düşündü, gene te- — Ben sabahley; : Dan, | ahleyin geldiğim za- Da isini burada buldum. — yedi nerede? & okumuyorlardı. urmus poker oynuyor, Nip, Yuncularge aYA girdiği zaman, o- m biri “ful, deyip kâ - Ünlarını ger, v, Müfidin yüzü sapsarı kesilmiş” | © ayakta seyrediyor - 3 MAYIS GECESİ. | © Yanmdaki okkalı bir küfür sa vurdu. Fakat küfredişinden, kaba söz söylemiye alışık olmadığı bel- liydi... Yalnız sarhoştu. Çok sar - hoştu. Yerinde duramıyor, salla - nıyordu. Boğuk bir sesle sordu: — Kaç para istersin?. — Bin elli lira. — İyi... On bin elli lira istesen umurumda değil. Önünde duran kadehini kal- dırdı, elinden düştü, kadeh kırıldı. Bunun üzerine seslendi: — Garson, bir konyak ver!. Oyunculardan biri kalktı: — Ben artık oynamıyorum. Sarhoş kızdı. Kazanan da: — Oynamıyalım, dedi. Sarhoş çıkıştı: —Oynıyacağız... Üçünüz de pa- | ralarımı kazandınız.. Daha oynı - yacağız!.. Biri dedi ki: — Eğer oynarsak, daha da kay- bedeceksin... Çok sarhoşsun. — Biliyorum. Sarhoşum... ayi rüm oldukça sarhoş o olacağım.. Bunun oyunla alâkası yok. Oynı -l yalım. Bü esnada Müfit yaklaştı, eli- ni omuzuna koydu: — Safa, dedi, seninle biraz ko- nuşmak istiyorum. Safa bey geri döndü; baktı; bir az sonra arkaadşını tanıdı: — Vay... Müfit sen misin?... Konuşabilirsin... Benimle kim ister se konuşabilir.. Ama ben “oyna - mak istiyorum. — Söyle bes. Ağzını Kapıyan yok... Klübümüzdeyiz... : Bizim klüpte.."Oyniyalım. Müfit, odadakilere işaret etti; Hepsi çıktılar. Safa bey hayal meyal farkına vardı: — Nereye bidiyorlar?. — Safa seninle hemen şimdi ko- nuşmalıyım.. Söyliyecek mühim şeylerim vat. Söyle biraz doğruldu: — Hey... Nereye gidiyorsu - nuz?.. (Devamı var) Kaçakçı kadın Dün Galata gümrük salonunda | bir kadın 140 altın lira kaçırırken yakalanmış ve ihtisas mahkemesi- ne verilmiştir. p Kurt, | mecbur olurlar. vuku bulmuştu. celendi ? Ömer Rıza Bey, bu büyük can ile okunacak olan bu tefrika olunacaktır. | Bayı rt, o kuzu, Yahudi, hıristiyan, Rom Avrupanın bir çok yerlerinde ikide birde — Yahudiler aleyhinde bir takım hareketler vuku bu- lur. Hıristiyanlar, Yahudilerin mallarını yağma eder- ler, Yahudilerin kanını dökmeyi reva görürler, Buna karşı Yahudilerde yerlerini, yurtlarını değiştirmeğe Bugünkü Almanyada Yahudilerin uğradıkları mu- amele de malüm... Daha evvel de Romanyada, Lehis- tanda, Rusyada, Ispanyada, Almanya ve daha bir çok yerlerde Yahudiler aleyhinde bir çok katliamlar Bu Yahudi - Hıristiyan kavgasının aslıne? iç yüzü ne? Kavga nasıl başladı? Nasıl büyüdü? Nasıl neti- Bu tarihi kavga, çok eskidir. Yahudi devletinin Roma esaretine uğradığı gündenberi başlamıştır. yazmıştır. Başından sonuna kadar merak ve heye- 71 inci liste ANKARA 24 (A.A4.) — TDT. Ce- miyetinden Karşılıkları aranacak arapça ve farsça kelimelerin 7f numaralı listesi şudur- 1 — Mağrur B — Maksat 2 — Mâhabet 9 — Make 3 Muhate 10 — Makul 4 — Makale HM — Mamur 5 — Makam 12 — Mana 6 — Makar 13 — Mansan 7 — Makbul 14 — Masum Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 39 uncu liste 5 inci mektep: Bahane: Köksiiz, oyalama, uydurm — Bahar: Yeşerme — Behre: Değer, bilgi — Bigüne: İlişiksir, yabancı — Bikude: Boş — Endam: Boy bon, gövde — Enclimen: Top - İnatı, — Endişe: Üzüntü, tasa — Esir: Pat- kun, İiisak — Esmer; Karayağu — Eşya: Kapkacak, pırt — Evham: Kuruntu. Onun mektep: Bahar: Tasslik, tan veren — Behre Pay — Biğâne: Yabancı — Bihude: Boş — Fa dam: Uygun olma — Enelimen; Öbek, ol - wa — Endişe: Korkulu düşünen — Esir: Tut ei Yağın — Evham: Kurüntu - 44 üncü mektep: Behre: Pay, bilgi — Bigâne: Yabancı — Bihmde: Boyuna, boş yere — Kadam: Boy pos — Hüdişe: Kuşku, — bizük.ü — emer: Buğday rengi — Baya: Üteberi 1 inci mektep: hane: Kaçamak — Bahar: İlkyaz — Behre: Pay, bölüm — migüne: Yat, yaban - cı — Bihide: Boş, dipsiz — Encümen; Ku- rultay — Endam: Beybes — Endişe: Karkın, düşünce — Esir - eenretten: Tutsak — Wa - meri Karayağın — Fişya: Nesneler — Ev - ham: Kurumda, 49 uncu mektep: Bahane: Uydurma Bahar Yaz haşi, FHaher: Birer, tane — Biçâne: Yabancı— Bihude: Boş — Kacümen: Kurultay — Em - dam: Bar. biçim — Fadişe: Üzüntü — Esir ruk aitmie — Baya: Hırdayat, peh pır - & — Evham: Kurun, vüreran serer seren veneer ina Cukur bostan sahasında Yarın Çukurbostan futbol saha- sında da bir çok maçlar yapılacak tır. Ayni sahada, bu maçlardan ön ce Karagümrüklülerin ikinci şam- piyonluk kupası için merasim ya - pılacak ve bu merasimde bir çok atletizm, koşu yarışları gösterile- ceği, öğleden sonrada Rami id- man, Fethiye gençleri, Fener Er- misi, Buzkort, Samatya Şark id - man, Altın Hilâl, Karagümrük ta- kımları futbol maçları yapacaklar dır. Karagümrük yarınki maçını ilk defa olarak Bozkurtla yapa - caktır. tarihi hailenin romanını eser, yakında, "“VAKIT,, ta kartal ya Dilimiz! Istanbul Cehennemi i TARİTHE BÜYÜK YANGINLAR | Yazan: Niyazi Ahmet Beyazıt yangını:Yangınlarda hurafelei ve halkın itikatları Türklerin Herodotu Evliya Çe-| çerilerin bu tedbiri müessir oldu. lebinin seyahatnamesi ve “Münta- | Şehir yanmaktan kurtarıldı. Fa hibatı Evliya Çelebi,, tarih noktai nazarından hatadan salim bir eser değildir. Bir çok hattâ pek çok hakikatlerden uzak vakalar ihtiva etmektedir. Bunlardan birisi de Bizans devrine ait tılsımlardır. Yeri gelince bunlardan bazılarını zikredeceğiz. Burada okuyacağı - nız Çelebinin 11 inci tılsımıdır. Bu tılsım, Beyazit camiinin zemi- ninde dört köşe bir sütunda imiş. Sütun her hangi bir sebeple devri- lirse,' şehirde taun olurmuş. Baye- zit Veli hamam bina ettirirken nasılsa sütün yere düşmüş ve bir oğlu Natuna Edirne kapı haricin - de Davutpaşa hastahanesinde ve - fat etmiş ve şefirde taun başlamış. Burada şuna işaret etmek isteriz ki - bu halkın o vakitki zihniyetine yakın gelen hurafeler mahalle ko- ca karılarının bile bildiği şeylerdi, binacnaleyh yangın gibi hâdise- lerde ilk öne sürülen bunlar olu - yordu. 1740 senesi martında sa - baha karşı Beyazitte bir berber dükânından yangın çıktı. Dükân- dan ilerliyen ateş Cagale zade kâh yası Mehmet ağanın konağına sirayet eti. Yangının sabaha kar- şi her kesin derin ve tatir uykusu - nu uyurken çıkması vaziyeti na - zikleştiriyordu. Koca konak, sa- kinleri perişan bir halde sokağa dökülmeğe vakit kalmadan kül oldu. : N Ateş burada iki kol oldu. Biri Bayezit camii yanındaki kâğıtcı - lar çarşısına, diğeri Simkeşhaneye kadar bütün etrafı yrkarak ilerle- di. Artık sabahın ilk ışıkları kizıl bir renkle yıkanırken civar uyan- ir. Mahmur insanlar birer gölge gibi koşuşuyor, fakat vaziyeti, ya - İ pılacak tedbiri kavrıyordu. Bu yangın digerlerine nisbetle hafif geçti, bir kaç yüz binanın İ yanmasile bertaraf edildi. Fakat dedi kodusu aylarca dolaştı. Ma- hallelerde koca karılara, kahve - lerde softalara mevzu oldu ve Ev- liya Çelebinin tılsımı, Bayezit Ve - linin hamam yaptırırken yıktırdı - a ğt direk talâkatle şişirildi. Ayasofya yangını At meydanı civarı İstanbulun en köhne semti idi. Beyazit yan- gınından yedi gün sonra Ayasof- yada bir yangm çıktı. Köhne bi- naların hemen hepsi inhidama müheyya bir vaziyette idi. Tulum- bacılar, yanan evlerin hiç birine yanaşamıyorlardı. Kapısından tu - tuşan bir evin alt katı yanmadan büyük bir gürültü ile yıkılıverdi. Etraf ateşin dumanından ziyade yıkılan evin toz bulutu içinde kal- mıştı, Dört yeniçeri, su fışkırlırken yı- kılan evlerin altında kalarak ezil- di. Bundan sonra korku kat kat ararak, kimse canını bile bile fe- da etmedi. Vaziyet hakikaten feci idi. Bü- tün bir şehir tehlike karşısında idi. Yeniçeriler, burada da kendileri - ne mahsus bir tedbir düşündüler. Yangın sahasınm oldukça uzağım dan bütün evleri yıkarak ateşi bo#- luk çerçevesi içine aldılar. Yeni - kat yeniçerilerin yıktıkları evler” yangın sahasının çok uzağında idi. Bu iş bittikten sonra yüzlerce, bin- lerce halk yanan evleri seyrettiler. «ii Sultanahmet yangını 1741 senesinde Sultanahmette “Cenabı sadaretpenahinin kethü « daları Mustafa Ağa Hazretlerinin kapı konağı ittihaz ettikleri İbra- him Paşa zade Mehmet Paşanın halilei muhteremeleri olan merhu- me sultan firdevsi aşiyan sarayı d lârasımın ocağından bikazaillahi taala şerarepaşi iştial olan ateş, nageh zuhur semti merkume kari ebniyei âliyenin kenarei sakafiı isabet ile,, alevlendi. Kuvvetli rüzgâr esiyordu. İkamet'ed uyanıncaya kadar üst kattaki oda- larm hepsi tutuştu. iğ Sadarazam ve zabitan gelme « mişlerdi. “Ateşi ejdernüma ma“ beynelârzı vessema,, oldu, Tu- lumbacılar saraya tırmanıyor, çatıları parça parça sökerek uğ” raşıyorlardı. ii il bir 4 « araz em zl i Paşa: — Kardeşler, saraydan hayır kalmadı, Yakın, bitişik evleri kur» tarın, diye emirler veriyordu. Ko ca saray çalir çatır yandı. Bitişik evlerden de bir kaçı yandı sonra ateş bastırıldı. Fakat Paşanın saraydan feragati ile di - ğer evlerde ateşle meşğul olmasın- dan olmuştu. Kendi malmdan vel halkın malımı düşünen dürüst Paşa takdir edildi. Saray enkazı- nın dumanları tüterken paşaya daha alâ bir saray inşası için fer- man çıktı. Devamı Var At yarışları İstanbuldaki at yarışlarına sene mayıs sonlarında başlan Bu sene, Anadolunun muhtelif yerlerindeki yarışlarla karşılaşma: i ması ve bu suretle at sahiplerinin muhtelif yarışlara girmelerinin te- mini için İstanbuldaki yarışlara 28 temmuzda başlanacaktır. Ikin « ci yarış 4 ağustosta olacak, i 11, 18, 22 ağustos cuma günleri ya pılacak yarışlarla 1 eylülde yapı lacak son koşu takip edecektir. ————— “ Dağcılar ve yürüyücüler Dağcılık ve yürüyücülük kulübü müessislerinden bazıları 9 hazi- vanda Bursaya giderek Uuludaj çıkacaklar ve dağ yolunda yapı cak korunma yerlerini tesbit ede seklerdir. gi Kulüp müessisleri vali ve bele» diye reisi Muhittin Beyin Ankara» dan dönmesini müteakip bir top - lantı yaparak idare heyetini $ ceklerdir. Kulüp, yazın yerlere yürüme gezintileri terti edecektir. R ikm İngiliz sefaretinde Haziranın üçüncü cumartesi gü» nü Kralın doğumu dolayısile İngi- liz sefaretinin bir garden parti rilecektir Garden partide bandosu da bulunacaktır. m. " a, 1 hir