Harikulâde Aşk ve Macera Romanı nl a Kadınlar Erkek, bir gençti.. | seriya Darülfünunlularm giydikle-| ri bir bere vardı.. Daha henüz| yeni gelmiş olacaktı ki eliyle mah- lebici çırağını çağrıyordu. Ferdi, gencin mahallebiciye bir tavuk gördü.. Mat: mazel Luizle biribirlerine sokul -| muşlar, her halde âşıkane bir şey- ler konuşuyorlardı.. o Zira, deli | kanlı, önündeki dokunmuyordu.. Ferdi bir beş dakika daha ora- da durdu.. Sonra eczahaneye & ti, Taksim merkezini aradı. Kapı cı oradaydı., Allo.. Sen misin Hasan E- fendi?... Ben Ferdi... | — Benim efendim.. Ne var?. Ne Başında ek- göğsü ısmarladığını oldu. Ne diye beni buraya getir - diler?, | E— Müörek etme. Sana. bir şe) soracağım.. Daha doğrusu, hemen oradan bir otomobile bin, Emin- önüne gel, sana (burada bir kız göstereceğim.. Galiba bu, Selma Hnamm hizmetçisi Mari ba- kalım... Sen de bir gör de.. O mu, değil mi?, — Belki de odur.. Zira geçen gün kendisini görmüşler.. — Kim görmüş?. Ne zaman ? Bu - Ka -| Kendisine mektup gelip gelmediğini, hanımdan bir haber olup olmadığını — Dün değil, evvelisi gün.. raya uğramış.. Ben yoktum.. rim görmüş.. sormuş ve | Peki üstü başı nasıl - .. Yani eski Mari gibi miy - İ derse beni orada ararsınız,, — Yani saçları gene siyah mıy- mış?, — Saçları mı?. Anlamıyorum .. İsterseniz karım burada.. konuşun bir... — Peki ver bakayım.. Bir saniye geçli.. Sonra fondan bir kadın sesi: — Buyurunuz o efendim.. Be - nim! . | | Onunla tele - — Anlamadım efendim. — Mari evvelki gün size gel - miş.. Saçları gene eskiden olduğu- ğu gibi siyah mıydı?. — Tabii efendim.. Gene siyah- — Peki dişleri gene eskiden ol- duğu gibi eksik miydi?. — Öyle ya... Diş fidan gibi bo - yuna sürer mi?. — Saat kaçtı?. — Dört buçuk, beş vardı.. — Evvelki gün olduğuna emin misin?. — Eminim... Ferdi düşündü.. Şaşırmıştı.. Bu saatte matmazel Luiz, mektep kız- lariyle birlikte imtihandaydı. Öğ- leden sonraki vaktini, bir mualli - me hanımla beraber geçirmişti. Bu | cihet tamamile tesbit edilimşti .. Esasen muallime hanım da, öğle - den sonra, imtihanlar bitene ka - dar, matmazel Luizle beraber ol- duğunu söylemişti.. Nasıl olup ayni saatte —malmazel Luizle| Mari ayni şahıssalar— hem Vefa- da, hem de Taksim de bulunabilir- ta di?. Telefondan tekrar kapıcının se - si duyuldu: — Allo.. Ferdi Bey. rada mısmız?. — Ha... Evet... — Oraya geleyim mi?. — Hayır, bayır, vaz geçtim.. « Allo.. O - Yalnız, bir daha Mari oraya gele- cek olursa, hemen polise haber ve- No35 33 a Hâkim Nakleden » fa. —a a riniz ve alıkoyunuz.. Ferdi, gene esik yerine geldi ...| Matmazel Luizle genç, hesap gö-- İ rüyorlardı. Kalktılar, kolkola gi - rerek köprüye doğru yürüdüler, | karşıki kaldırıma geçtiler, ve Bo- ğaz içi iskelesine giderek bilet al dılar.. Ferdi, gene eski yerine geldi.. onların nereye gideceklerini bil - tavuk göğsüne | mediği için Kavaklara kadar bir | | bilet almıştı. Hem, müzakereci kızın bavulunu istasyona bırak - tıktan sonra Boğaziçine seyahatini bir türlü anlıyamıyordu.. Sonra, İ kapıcının sözleri onu büsbütün şa- şırtmıştı.. Bu kız, her halde Mari değildi, olamazdı da... Vapurun kalkmasına daha on Ferdi, biran, düşündü .. Ne diye vakit kaybede » beş dakika vardı.. takipten vaz geçmeği Öyle ya?. İ cekti?. Bununla beraber, bir defa mü -| düriyete telefon ederek görüşmeği münasip buldu ve memurların odasına girerek tele - fonu açtı: — Allo.. Lütfi Bey orada mı?. - — Hayır efendim daha gelme - di. Yalnız, telefon söylenmek üzere bir kâğıt yazdı. edince $#ize — Kimsin sen?. — Ben muavin Ahmet... — Peki Ahmet, söyle bakalım!. — Matmazel Luiz bu sabah İ “ben Yeşilköyde Turşucu soka | İ tecrübeli güreşçileri girecektir, bu ğında 28 numarada Madam Ta - vart'm evine gidiyorum.. İcap e - de - İ miş... — Bu adresin doğru olup olma" dığmı tahkik ettiriniz.. — Yaptık efendim... ar.. Doğru.. — Yal, Ferdi tam telefonu kapayaca - ğı smada, muavin acele acele ba - Adresi İ ğırdı: — Durunuz, durunuz. Bey ge- liyor.. Ferdi bekledi.. Allo.. Ferdi Bey... Ha... Lütfi, şimdi istasyondan geliyo - rum... Bavulu açtım, içinde... bir sürü kadın çamaşr- rı var değil mi?. — Evet... Fakat ayni zamanda, kapağiyle üç dört sayfası eksik Spinoza'nın “Ethigue,, eseri var.. Ferdi sıçradı: — Ne diyorsun?. Kıp kırmızı olmuştu. Bu hınzır kız az kalsın onları atlatacaktı Ferdi bir an düşündü: — Derhal, dedi, köprü Boğaz- içi iskelesine gel, yanına Ahmedi, Abdiyi, Muzafferi de al... run kalkmasına on dakika İçeri binerken “Zincir,, tatbik edeceksiniz... Vapu - var usulünü (Devamı var) Esnaf bankası hakkında tahkikat yapılıyor Esnaf Bankasmın son aylarda» | ki vaziyeti hakkında geçenlerde Şehir meclisinde münakaşalar ol- muşlu, iktisat Vekâleti Esnaf Banka- sı aleyhinde çıkan bu şayialar ü- zerine İstanbuldaki şirketler ko- | miserliğine verdiği emirde tahki- kata başlanmasını bildirmiştir. Bu emir üzerine Şirketler ko-| miseri Remzi Saka Bey dünden! itibaren tahkikata başlamıştır. Lütfiyle | | mirli ve Ankaralı Ben | | i ileri, teşkil | toplantısında ne Olimpiyat ne de | takımlarının en yeni menajerleri- İ nin müttefikan kadınların erkek | SPOR Sofya maçları: Lik maçlarının tatili İSTANBUL, 17 (A.A.) — Ma- İ yısın ilk haftasında Sofyada yapa- cağı maçlar için hazırlanan milli ; futbol takımımızın idmanları bu cumadan sonra son safhasma gi-| recektir. Bunun için futbol fede-! rasyonu, alâkadar ( futbolcülerin tamamen serbest kalmasını temin maksadile, lik ve şilt maçlarınm bu cumadan sonra tatilini mınta-| ka futbol heyetine (o bildirmiştir. Resmi futbol müsabakaları, milli takımımızın Sofyadan dönüşüne kadar tatil olunacaktır. Beynelmilel kadromuzun çalış- tırılması işinin ferdi antrenöman kısmı bitirilmiştir. e Önümüzdeki pazardan itibaren takım halinde idmanlara devam edilecektir. Bu idmanlar pazar, salı ve cuma gün-| olunacak iki takımın karşılaştırılması, yahut (hariçten bir muhtelitle müsabaka yapılma- sı tarzında olacaktır. Milli takım için çağırılan İz- futbolcüler bu | hafta içinde İstanbula gelmiş bu- lunacaklardır. Mıntaka güreş şampiyonası ISTANBUL, 17 (A.A.) — Mm taka resmi güreş müsabakaları bu cuma günü yapılacaktır. Beyoğlu Halk fırkası o binasındaki idman salonunda icra edilecek olan bu| müsabakalara (İstanbulun bütün müsabakalar, son mevsim içinde güreşçilerimizin “kaydettikleri te- rakkiyi ölçmek için çok kıymetli olacaktır. Bu güreşler, ayni za-| manda milli takımımızın teşkili esnasında istifadeli (olacak birer tecrübe mahiyetindedir. Kadın müsabakacı alınmıyor LE KAP, 17 (A.A.) — Cenubi Afrika Atletizm birliğinin senelik (kabul etmekle beraber Kast siste- , ğa ikamete ait olan talimata aldı- | üçüncüsü olan Sarojimi Naidu asil Britnaya imparatorluğu oyunları- na kadın müsabakacı gönderilme- mesine karar verilmiştir. Bu kararın sebebi, olimpiyat atletlerden ayrı olarak seyahat et- melerini tavsiye etmiş olmaları dır. Manialı at yarışı AUTEULL, 17 (A.A.) — Hem dikapl ve manialı at yarışmın “14500 metroluk ve 250,000 frank- lık reisicümhur mükâfatını, Agi- | tato ismindeki hayvan kazanmış- tır. İkinci Ski, üçüncü Yarlas'dır. | Agitato'ya binen çokey, Lock'- dır. Sahibi M, Ballero'dır. Yarı- şa 21 hayvan iştirak etmiştir. Flore turnuvası MONTEKARLO, 17 (A.A.) — Beynelmilel flore turnuvasınm fi- nalı: İtalya 3 puvana karşı 9 la mağ lüp etmiştir. “Gandiye Tutgunl 3 KADIN Ül akideyi Gandi Sarojininin bu muvaffsii leri onun İngiltere edebiyat. mine, yemeğe içmeğe, çalışma - | yeti azalığına intihap olu” saik olmuş ve kendisi bu çok büyük şöhret kazanmi$ Sarojini 1905 te Kal toplanan Hindistan içtimai bu üç esaslı rış etmemekte olduğundan Breh - menler onu Hindu bile saymamı- | ya başlamışlar ve kendisini de kas tan çıkarıp atmışlardır. o Halbuki| Gandi, Brehmen olarak doğmuş 1 tur. Bununla beraber onun bir ta- kım teferrüata uymaması, kendi -| sini kastından atmıya saik olmuş» | tur. Bu vaziyette olan Gandinin | her hangi bir kimseyi Brehmen j yapacak kudrette olmadığı aşikâr- dır. Fakat Mis Nila bütün bunları bildiği halde gene Gandinin kud 2) retinden şüphe etmemekte, onun iltifat ve teveccühünü kazanmak - la Brehmen olabileceğini ümit et- | mektedir. Gandiye âşık olan kadın ! ların ikincisi de budur. a Gandiye âşık olan kadınların irat memleketinde derin bir tesi 4 rakmış ve o günden itibare” si faaliyete koyulmuştur. On liğ hitabeti, herkesi hayra” yordu. Bilhassa gençler onu” f ransında - nutuk fuz ve tesirine tâbi oluyor, İ lar onu taklit ederek an'an' örlerini kırıyorlardı. Nihayet Sarojini de G#* birleşti. Gandi, mukavemet © manıdır. Fakat Sarojini birlikte çalıştığı halde muk#"” tara'tarıdır. Gandi, sulh ve * faka. Sarojini harp ve cidal dedir ve daima ihtilâl ister» 1925 te milli grenin ikinci reislğine intihaP” duğu zaman bütün Hintliler? keri bir terbiye verilmesi lü” nu müdafaa etmiş, Ve Hintliler, kendilerine meyda kuyanlara mertliklerini gö ei mabetlerini müdafaa edemif” 4 Yapılacak ilk iş askeri Dr | dırmak için askeri teşkilât da getirmek ve her Hintliye kir terbiye vetmektir!,, del Gandiye taraftar ve Gandiy* tun olan bir kadın, bu * söz söylemesinde bal ile vi kuzu yok mu?. l için Sarojini bir Brehmen ailesinin kızıdır. Fa- | kat o da, Gandi gibi, Brehmenli - ğin birçok teamüllerine denlerdendi. 1879 da Haydarabatta doğan Sarojimi, doktor Çattopadahyaya- nın kızıdır. Babası İngilterenin A- donberg darülfünununda ve Al - manyada tahsilini ikmal ettikten sonra Haydarabat nizamının hü - kümetinde çalışmış ve Haydara » batta bir tıp medresesi tesisine ça» lışmıştır. Fakat bu âlim, bu fazıl adam, hulyaperverdi. Tahakku - kuna imkân bulunamıyan şeyler! ve Almanyada tıp tahsil eden bu peşinde koşar ve bu yüzden bü - yük zararlara :;radı, İngiltere zatın en büyük zevki süflü maden- leri altına çevirmiye uğraşmaktı. Bununla beraber bu Odoktor, en büyük kızı olan Sarojiniyi mükem- mel okutmuş, 1895 te onu İngilte- ! reye göndermiş, o da Londradan Kembriç darülfünunlarında tah- silini pek büyük bir surette ikma- le muvaffak olmuştu. 1898 de bir aralık Hindistana dönen Sarojini, nizamm hüküme - tinde çalışan doktor Naidu ile ev- lenmiş ve onun bu izdivacı yüzün- den bir patırtı kopmuştu. Çünkü! Sarojini Brehmenlerin en yük «! isyan e - miyor ve yurtlarmı, ew esi Papazı döğen sarh0f Yeniköyde dün gece bir P ya kavgası oldu ve Zarair 18 biri bir papazı dövdü. Hâdis* le oldu: Her tarafta olduğu gibi düt ce Yeniköy Paneiya Rum sinde de âyin yapılmıştır. > esnasında kilisenin papazı d nın kötülüğünden ve ahretin ğinden bahsetmiye başlamı#” esnada dünyasından ve i den geçmiş bir halde, kafay! muş bir vaziyette bulunan isminde biri ortaya atılmış! “ -—-Papaz efendi, papa? di! Dünyanın kötülüğündeP , o. İ sek kastlarından birine mensuptu. Halbuki kocası orta bir kasttandı. i Brehmenler bu izdivaca müsaade etmek istemediler. Ona mâni ol - sediyorsun; ahrette huriler ğını, rahatlık bulunacağını Li yorsun! Anladık, anladık. f J dünyada rahatirk, huri yok İ seciyenin istiklâlini müdafaa için İ şair ve münekkitlerinden Iskrim dersleri Cümhuriyet Gençler Spor Şubesinden: Mahfelde meccani iskrim ders» leri açılmıştır. Dersler her hafta ! Cumartesi günleri saat 18 den i-| tibaren verilecektir. Kayıt Cu- martesi Perşembe günleri saat 17 den 20 ye kadar mahfelin Be- yoğlu Cümhuriyet Halk Fırkası Mahfeli binasındaki dairesinde yapılır. mak için uğraştılar. Fakat muvaf- | fak olamadılar. Çünkü Sarojininin Avrupada geçirdiği üç sene, onun seciyesini inkişaf ettirmiş ve ona Demiş; papaz bunun vi | dünyanın neresinde iyilik © ge: *— Ulan otomobilleri a yor musun diye cevap ver v vermişti. Papaz sarhoşun bu lafları” 1905 te ilk manzum eseri olan! ,,, gibi olmuş ve yüzüne “Altın eşikte,,yi neşreden Sarojini | Wi tüliarik; herkesin nazarı dikkatini celbetti.! &« Ey san halt siri Eser, bilhassa İngilterede çok be- miştir. ğenilmiş, İngilterenin en tanınmış nu sorunca, sarhoş Zarair lâzrmgelen kuvveti Bunun üzerine Zarair de P | döğmüstür. Suçlu hakkında bata başlanmıştır. ipeği Ayazmaya giren hırs yi Arthur Symonds bu eseri takdir etmişti. Onun ikinci eseri olan “Zaman | kuşu,, birincisinden çok fazla hüs- nü kabul görmüş, İngilterenin en büyük edipleri ve münekkitleri a- rasmda sayılan Sir Edmund Gosse bu eseri d ini mış” Bu iki cer “Kork kanat, te altın yüzük ve gümüş anab kip etti ve bu kitaplarn üçü hem | Kacak gibi eşyasının Tunel | İngilizce, hem hintçeye tercüme o-| Fisi tarafından çalındığı? İunduktan başka Avrupa lisanla - | kâyet etmiştir. rmın birkaçına çevrilmiş, bir çok Tanaş ve karısı haldand parçaları da bestelenmiştir. bata başlanmıştır. | Vefada Meryamana sında papas Vasil efendi 7* ya müracaat ederek ay”