> 193. KL eee Bern “Büy tarafı 1 inci sayıfada) org FA Blumental, peynirci i kâtip danis ve onun yanın - dani, < eden kardeşi Nilco Ca- ri Bey Efendiler, mühendis nite; Dimi; tuzlu balık taciri Di- iliş y. > Adi, tüccar kâtibi Ma d yal “Sümmerpa- plan ki Birican Ohanes, e komi, kkal Niko Andon, sey- tey imla bünun oğlu Ik Bernard Efendi Sadi, Tguya çekilen Bernard — Beyle söylemiştir. bip ipe; kaçakçılık yapmadım. ing, vadır. Poliste, benim bi- z Hira €roin bedeli olarak dört ağ,“ aldığım iddia edildi. “Al |, ” dedim, Tazyik ettiler, da. ; , ç Şunun üzerine, yanı - ki Polis memuru katılarak İbni, | Yanma gönderilirse, dceği > bin lira alarak teslim iy zi bildirdim, Gittik, aldım we di dediğime dair de bir za- b bunu tazyikten kurtul - üze, erin. Bu eroin veril» Bana y diğeri para değildir. emen n yle bir iş için para tür, Li Hiç bir vakit eroin takçii İĞ Yahut başkaca bir ka- kay a şu veya bu şekilde ep, Olmadım. Kat'iyen kabul j y di Sal lirayı aldı! Hoy, “arak sorguya çekilen Miş Camadaniş Efendi, sorgula- —R, ATI Vermiştir: i ,<imard Efendi, bana “Bem erin, ç Pulumur,, dedi. Bunun ü- a adamla kendisini seray adam kim? iş 0 Galip a / İngiliz... İsmi....ismi lan şimdi: Singler! | bin pi 'd Efendi, bu adamdan —p,, Aaldımı ? Ye ve, 3, » Od ia Verdim, emmi kağ Oy? ik, kadar, Benim bu işle bir Mu ki! hendis Kadri Bey le elenen üçüncü - İde ye Kadri Beyin verdiği — A il Sey ada idim. Gazetelerde diy, arasında adımı gördüm f ek, © münasebet?,, diye yi Mlanpei eltim. “Evde size 4 a Ne, ör bulundu, dediler. Sg Seçen yaz Niko Cama - d iy di tarafından bana ve - | ei köşede tozlar ve , EN Arasında duruyordu. | Mi Efendiden iki yüz lira : Fİ almam. DE MN bir heyeti fenniyeye > g, “ttirebilirsiniz! / , €vinizde bir kilo eroin ği Mn — İn €vimde mi? imkân - işin içinde bir yanlış- Benim eroin işile hiç Yoktur. kaş, aç : a ola m İki ay oturdum, son- bir haldedir. ' öm ” p a mn Biye e. N u. Kısaca şunları Me man bir pompalı Kadı; Baran, Öldü, benim , Bey, yoktu. Onun için, ukabil almış, biraderin | Yündeki evinizde... | Ev, 0 zamandanberi lir İ bıraktım. Bir daha görmedim. — Bu motör, Kadri Beyin evim de işliyormuş? — Orasını bilmem... “Sümmer palas,,ta .. Birican Ohanes Efendi, hâki- — Ben Tarabyada "“Summerpa- i min sorgusuna karşı şöyle dedi: las,, ta elektrikçiyim, epey oluyor, | bir gün Bernard Efendi bir kam- yonla geldi. Kamyonun içinde çu- vallar bulunuyordu. “Bu çuvallar- da asfalt var. Hepsi on çuvaldır. Bunları bir yere koyuver!,, dedi, bıraktı. Ben de ahır halindeki de - poya koydum. Geçenlerde, yani sekiz, on gün Kaçakçılardan bir kaçı dün Adliyeye götürülürken İ evvel. karşıki otelde, Tarabyadaki “Tokatliyan,, da bazı tamir işleri- le uğraşıyordum. Telefon çaldı, beni istediler. Telefon eden Ber - buldan belki Kim, bilir! ö “ Dök imha — Ne söyledi? — “Depoda asfalt çuvallarının yanında beş damacana ile bir fıçı vardır. Bunların içindeki eczayı derhal lâğıma dök, imha et!,, de- di. — Sebebini sormadınız mı? — “Niçin?,, dedim. “Sorma, a- ilemin şeref ve namusunu kurtar çok rica ederim!,, dedi. Bende döktüm. — Niçin döktünüz? — Hatır için! — Öyle, amma Bernard Efendi, arkadaşınız, dostunuz filân bile değil. Bir hususiyetiniz yok. Şöy- lece tanıyorsunuz, değil mi? — Öyle gibi... — Şu halde siz onun “vasıtai icraiyesi,, misiniz? — Kat'iyyen! — Niçin bu işi yaptınız? — Kaçakçılıkla alâkam yoktur. Simdi hata ettiğimi anlıyorum! Baba ve oğul Kosti Ef., memurların evine gel- diğini bir şey bulamadıklarını, fa- kat müdiriyette Niko Camadanisin “paketleri ver!,, demesi üzerine kendisini sıkıştırdıklarını, “varsa teslim edeceğim,, dediğini, me * ! murlarla birlikte eve gidildiğini, evinde bir şey bulunmadığını, pa ketlerin Penelopi isminde bir ma- dama ait yerde bulunduğunu söy- ledi. Oğlu olan genç İstelyo EF, | Niko Camadanis Efendinin yanın- da çalıştığını söyliyerek, şu ifade- de bulundu: — Bir gün beraber Taksime çık- tik. Yani Ef. isminde birisi yanı - mıza geldi. Niko EF., “Saat yedi- de talimhanede bu adam sana bir paket verecek. Al, eve götür!,, de- di, Beyoğlundan. . . « eti, nard Efendi idi, Nereden telefon ! İ ettiğini bilmiyorum. Belki İstan -| eroincilerden sekizinin vereme e; MEN tevkifi O saatte Yani Ef. ile buluştuk. Beni Kalyoncu kulluğundan aşağı doğru bir apartımanagötürüp, dı - şarıda bekletti, Sonra, bir valiz | getirdi. Onu alıp eve götürdüm. Bir kaç gün sonra .. — İçinde ne vardı? — Bilmem. Bir kaç gün sonra Kalyoncu kullğundaki apartıma - na uğradım. Yani Efendi karşıma çıktı, “Valizi yarın alacağım!,, de- | di. — Kim bu adam? — Tantmam! Bana emniyetsiz- lik gösterme!,, dedi. Ertesi gün Niko Ef., “bir adam gelip alacak ver,, diye tembih etti. Gelen, Ber- nard Efendi idi, Otomobille Be - yoğluna çıktık. Bernard Ef,, vali- zi aldı. amma ertesi akşam gene getirdi, babamın bundan haberi yoktur, Sona kalanlar Dimitri Dimitriyadis Ef., kendi- sine Bernard ve Niko Camadanis Efendilerin emanet olarak bir ta - kım eşya getirdiklerini, bir kaç gün sonra bunları polisin aradığı” ! Bı, aldığını, kendisinin işin iç yü - İ zünü bilmedeğini söyledi. İ Harilaus, Ef. de Kadri Beyin Boyacıköyünde tuttuğu evin kon - turatını, onun ricası üzerine, kefil sıfatiyle imzaladığını, (kendisini bundan dolayı yakaladıklarını, tamamiyle masum bulunduğunu anlattı. Nikon Andon Ef .de kaçakçılık- İ tan hiç haberi olmadığını iddia et- | ti, Hakimin kararı Hâkim Reşit Bey; sorguya çe kilmeleri bitenlerin kenara çekil - melerini bildirmişti, Evrakı göz - den geçirerek,: bunlardan Kesti ve Harilaus Efendileri çağırdı. — Siz serbestsiniz. Mevcut de- liller tevkifinizi mucip derecede değildir. Bernard Blömental, Yorgi Ca- madanis, kardeşi Niko Camadanis Efendilerle mühendis Kadri Bey, tuzlu balık taciri Dimitri Dimitri - yadis, elektrikçi Birican Ohanes, toptancı bakkal Niko Andon, ko- misyoncu Kosti Efendinin oğlu İstelyo Efendiler, suçun mahiye - tine tahkikatm tekemmül etme - miş olmasma, bunların suçun de- lillerini imha etmeleri muhtemel görülmesine göre, ceza muhake - meleri usulü kanununun 104 üncü maddelerine yugun olarak tevkif edildiler. Bu, muvakkat tevkif kararıdır. Evrakınızı müddeiumumiliğe gön- deriyorum. Yarın istintak daire - sine verilir. Orası da sizi sorguya çekerek, tahkikata devam eder, i- cabını düşünür. Buyurun! Tüccar ktibi Harilâus Ef. ser - best bırakılmasından odlayı teşk- kür etti, Seyyar Komisyoncu Kos- ti EK, küçük oğlunun da kendisi gibi salıverileceğini zannetmişti. Ona şöyle seslendi: — Gelsene İstelyo! Fakat İstelyo Ef., tevkif edil - diğini anlamıştı. “Olmaz!,, dedi. Haklarında tevkif kararı veri- lenler tevkifhaneye götürüldüler. Sorguya çekilenlerin akraba ve ta- nıdıklarından bazıları samilere mahsus yerde sorguya çekilmeyi dinlemişlerdir. Hitlercilerin Fransadaki baskını Metz, 15 (A. A.) — Üniforma” lı bir Hitlerci grupu bu sabah Na» zi bayrağı olan bir otomobille El - berfeldden buraya gelmiş ve is - tasyonun önünde durmuştur. Halk > MAY yo Ni Romadaki konuşmalar Muahedelerin tadili meselesi: Bu da buhrana bir nihayet verecekmiş! PRAG, 15 (A.A.) — Çekoslo- vakya gazeteleri, son Roma mükâ. ! lemeleri hakkında fevkalâde ihti- yatkâr bir lisan kullanmaktadır. Bu gazeteler İtalyanm bir taraf -, tan M. Dollus'in Avusturya Hit - lercilerini ithal etmek suretiyle ko- alisyonunu genişletmesini ve di- ğer taraftan Berlinin Avusturyaya istiklâlini temin etmesini istemek- te olduğu mütaleasındadır. Prag, gerek Avusturyanın Al- manyaya bağlanmasına ve gerek Habsburgların çifte saltanatları - nın yeniden ihya edilmesine mua- rız olup vukuatın neticesini endi- şe ile beklemektedir. BEYGRAT, 15 (A.A.) — Bel grattaki Romanya sefiri M. Gura- neseo Paris seyahati esnasında, M. Titoleskoya refakat etmişti. Mu » maileyh Ppolitika gazetesine vaki beyanatında Fransanın hudutların yeniden gözden geçirilmesine mu- arız olduğunu halbuki İngiliz ef - kârı umumiyesinin bir kısmının bunun Avrupa sulhüne hâdim ola» cağı fikrinde bulunduğunu söyle - mektedir, Mumaileyh, ilâveten demiştir ki; M. Titolesko, İngiliz efkârı umumiyesini değiştiremedi, fakat bu hareketin tehlikeli tarafını gös. termeğe çalışmaktadır. Mumaileyh, netice olarak şöyle demiştir: Biz muahedelerin yeniden tet- kiki hususunun ne İngilterede iş - sizliğe ve ne de cihandaki iktısadi buhrana nihayet veremiyeceğini ispat etmeliyiz.,, Dünyadan işsizliği kaldıramazlarsa gene harba doğru gideceğiz... NEW-YORK, 15 (A.A.) — M. Valter Lippmann, o Nevyork Herald Tribün gazetesinde şington mükâlemelerinin başlıca 3 gayesi olduğunu yazmaktadır: 1 — İşsizliği ortadan kaldır- mak, zira dünya tekrar işe başla - malıdır. Yoksa harbe doğru gidil- miş olur. 2 — M. Ruzveltin yeni idaresi- nin iktisadi nasyonalizme nihayet vermiş olduğunu ispat etmek. Amerikada toplantı na p0 00000 ANA Makdonald | Yola çıkarken hedefi anlatıyor Londra, 15 (A A.) — M. Mak- donald Vaşingtona gitmek üzere hareketinden evvel | gazetecilere yaptığı beyanatında demiştir ki: Vaşington seyahatinden elim - de her hangi bir vesika yahut iti- lâf olduğu halde dönecek değilim. Yalnız M. Ruzvelt ve ben ik- | tsat konferansının mesaisini kar - şılıklı bir âzimle kolaylaştırmıya çalışacağız. M. Musolini gidemiyor Vaşington, 15 (A.A) — İtal - yan elçisi dün hariciye nazırı M. İ Holl'ü ziyaret etmiş, Vaşington İ ken ödenememesi sebebile hazi » Va: | 3 — Londra konferansının aka» mete uğramasının, fiatların düş - mesinin ve nakit sahasında kar - gaşalıklar vukuunun önüne geç- mek.... Çünkü müsibetin kökleri bunlardır. M. Lippman, bilhassa bir Fran- sız - İngiliz - Amerikan itilâfı vü- cuda getirileceğini ümit etmekte ve M. Herriot'nun Fransız mümes- sili olarak intihap edilmiş olma - | sından dolayı memnuniyet izhar i eylemektedir. | B.M. M. de dünkü müzakereler ANKARA, IS(A.A.) — B. M. Meclisi bugün reis vekili Hasan Beyin riyasetinde toplan - miştir, 27 Nisanda hükümete intikal e - decek olan Adana — Fevzipaşa hattının işletme masrafları ve a - | çıkta bulunan memur ve müstah - | demlere verilecek tazminat karşı - lığı olarak devlet odemir yolları işletme umum müdürlüğünün 932 senesi bütçesine 65 bin lira fev - kalâde tahsisat konulması hak - kındaki kanun müzakere ve kabul olunmuştur. Kanuni mezuniyetlere müste - niden hazinenin kefaletile akto - lunan istikrazlardan vâdelerinin hulülünde ödenmesi lâzım gelir - İ konferansına iştirak için M. Ruz -| nece yapılan tediye karşılığı ola - İvelt tarafından yapılan davete İkalya hükümet reisinin verdiği | bütçesine 800 küsur bin lira feve kalâde tahsisat konulması ve ev- cevabı M. Holl'e tevdi etmiştir. M. Hull, Romada yapılmakta olan ehemmiyetli görüşmeler - den dolayı M. Musolininin Ame - rikaya gelememesinden dolayı A - merikan hükümetinin esef duy - duğunu elçiye bildirmekle beraber M. Young'un İtalyayı temsile memur edilmesinden memnun ol - duğunu da söylemiştir. bunları yuhalarla (karşılamıştır. Polis memurları müdahale ederek | rak 1932 senesi düyunu umumiye kaf umum müdürlüğü bütçesinde 6,800, hudut ve sahiller umum müdürlüğü bütçesinde 500 liralık, İstanbul Darülfünunu bütçesinde 15,000 liralık münakale yapıl - ması hakkındaki kanun lâyihaları müzakere ve kabul edilmiştir. Diğer bir kanun lâyihasile de tütün inhisarı idaresinin 1932 se - nesi bütçesinin memurlar ücreti i maddesinden 40 bin liranın tenzil Hitlercileri karakola götürmüş ve | eüülerek bi allühesmnily e kendilerini Almanyaya dönmeğe | reti ve harcirahları faslına nakli davet etmiştir... Mahalli hükü - | kabul olunmuştur. | met hâdiseden haberdar edil - miştir. Meclis pazartsi günü toplana - i caktır. Sayıfa: KO