'Harikulâde Aşk ve Macera Romanı Kadınlara Hâkim MER ği A Geeden si Kapının tokmağını tutan sol e- linde, büyük elmas parlıyor, ve, Selmaya, kendisini aşkı uğruna hapseden adamın, ayni zamanda civanmert bir adam olduğunu ba- tırlatıyor. Ve Selma, kadın ruhu » nun en gizli yerlerinde titriyen bir hisle, kapıyı üzerine, yavaşça, gü- rültü çıkarmadan kapamıya karar veriyor... Zira, biraz ötede meç - hul adam, kapanacak olani bu ka- pınm sesini dinlemektedir.. Artık ne bir düşüncesi, ne bir hiddeti kalmış olan Selma, şimdi, dün akşamdanberi içini kemiren şüphe ve merakın elinde kıvran « maktadır. Bu maceranm garabeti, bir peri masalı gibi hayali oluşu, | merakını en yüksek bir noktaya çıkarmaktadır. Selma, ihtiyarın sözlerinin doğru olup olmadığmı | öğrenmek, ve bilhassa, kendini ka» çıran adamı tanımak, görmek isti- yor. Hakikaten fotoğrafma benzi- yor mu?. Acaba o kadar olsun gü- zel mi?. Daha başka bir mesele var. Fakat Selma, bunu doğrudan doğruya itiraf etmiye cesaret ede- miyor, İhtiyarın onu görür görmez “sizi yakacak olan aşk ateşile ta- nıyacaksınız,, deyişi acaba doğru mu?. İki şey olabilir. Bu, ya ihti - yar tarafından uydurulmuş bir ya» landır ve maksadı ona kararında nedamet ettirmektir, yahut da sa- hidir. Bir aşk ateşiyle yanacakt.. Bu takdirde, Ramize karşı olan aşkı, harikulâde bir kudret karşı- sında ve kendi elinde olmıyan se- boplerden dolayı eriyecek... Bu, elbet fena olacak. Böyle bir*yeyoluydsa mukavemet etmesi lâzım... Ama en iyisi gitmek de - il mi?. Fakat..: Hakikaten bu adam varsa ve bu derece büyük bir kudrete sahipse. Ya sahi ise?... Selma, büyük bir heyecan için- de... Bütün vücudu titriyor. “Aşk ateşi,, şimdiden mi başladı. * Ne yapacak? Yabancı ve meçhul adam.. Ora- da.. kapının arkasmda,, bekliyor. He olmezsa krndisile biraz görü- - Gsecek.. Sade birkaç kelime.. Son- ra da gid cek.. Selma bu fikre dayanamıyor. Kapının halâ elinde tuttuğu tok - | di? Meçhul ve esrarengiz o adam bakikaten kapının arkasında mı? | Yoksa bu bunak masal mı söyle « di?. Meçhul ve esrarengiz adam hakikaten kapının arkasında mı? Yoksa bu bunak masal mı söyle - di, Ah bu şüphe!... Selma bilmek istiyor, öğrenmek istiyor. Mantığının bütün isyanma rağ- men, Selma, merakını tatmin ede- bilmek için kendini, birihtinak ha- linde saran ateşi söndürmek üzere kapıyı vuruyor, Fakat bu sesin gü- rültüsüyle aklı tekrar başına geli- yor ama, İş işten geçmiştir. Şimdi neredeyse açacaklar... Bununla beraber kapıyı açan yok. O zaman Selma, bütün cesare- tini toplıyarak gitmiye karar ve - riyor. Ve hatta dönerek bir adım atıyor. Fakat tam bu esnada, içer- den fevkalâde tatlı, tarif edilmi - yecek kadar hazin bir keman sesi yükselerek onu, sanki olduğu yer- de çiviliyor. Selma, bu parçayı derhal tanıyor. Bu Çaykovskinin “Güftesiz şarkı,, sıdır. Bu musiki Selmanm başını döndürmüştür. Başı dönüyor, ve a ni bir hareketle önündeki kapının tokmağını çeviriyor. Kapının kanadı, sessiz bir ha - reketle açılmıştır. © Birkaç adım ötede, meçhul ve yabancı adam ayakta duruyor. Selma, ağır ağır, ne yaptığını bilmeden, sanki arkadan birisi iti- yormuş gibi, ona doğru gidiyor. “(Devasr Vur)” |. . Faydalı Bilgiler (Gençlik sayıfamızdan devam) Gramofonler insanların sesle - rini, her zaman için, muhafaza e- diyor.. Fakat asri fen, yalnız de - niz hastalığına tutulan insanları kurtarmak için büyük gemiler yap mamış, deniz altı gemilerinin de inşasmda muvaffak olmuştur. Her tüccar ve âlim için bir daktilo lâ « zım oluyor. Hesap makinaları za- man, para ve kuvvetten tasarruf ettiriyor. Traş makinaları bizi en yor. Dolma kalemler herkes için bir mağını bırakarak, kalbi çarpa çar- | ihtiyaç haline gelmiştir. Tababet pa, ayaklarının ucuna basârak, ö- İ mikroskop ve rontkende son de - teki kapıya :lerliyor. Şimdi karsıkı kapmın önünde | liyata düçar olan bir hastayı biçak dir. Heyecandan gittikçe titriyen | acısından kurtarıyor. Dikiş maki - bir sesle soruyo”: naları ev kadırlarının işlerini ko - — Beni duyuycı musunuz?,. — Kapının arkasındayım?.. Ses yok. Selma tekrar söze başlıyor: — Buradan ayrıl nadan evvel, hediye olatak verdiğiniz elmas i- - çin size teşekkü: elmek istedim. Hediyenizi kabul (ediyorum. — Zira, sizin doğru ve namuslu bir insan olduğunuzu hissediyorum. © Bana karşı gösterdiğiniz muamele i de bunu ispat ediyor.Okadar nazik - hareket ettiniz ki, neredeyse, yap- tığmız hareketi af bile edeceğim. Çünkü bu ha- ihtiyar, - reketi bana karşı ulan muhabbe - tinizden yaptığını da söyledi. .Hem dün akşam hoparlörle söyle- diğiniz sözler... Fakat söyledikle » “rini duyuyor musenuz?. Ses yok. | laylaştırıyor. Sinema gramofon ve I radyo tiyatro ile birlikte eğlence- İyi temin ediyor ve bir çok şeyler | öğretiyor . Almancadan çeviren: Kemal — Fatih idman yurdunun müsameresi Fatih İdman yurdu temsil şu « besi gençleri tarafından cuma gü- nü bir müsamere verilmiştir. Bu müsamerede Reşat Nuri beyin (Çifte keramet) komedisi Otemsil edildi ve gençler büyük bir mu - vaffakıyet gösterdiler. Kendilerini tebrik ederiz. DOKTOR Hafız Cemal Dahili hastalıkları mütehassısı Rusya harıl harıl harba hazırlanıyor mu ? Harbinde Japonlar tarafından neşredilmekte olan Harbin Times, Sovyet Rusyanın harbe hazırlan - makta olduğunu açıkça yazmak - tadır. Harbin Times'e göre Çin Şark demir yolunun yardımile ( fazla techizat ve İevazımı Çinden Rus - yaya naklolunmuştur. Japon ga“ zetesine göre Rusya bu hattı ha - reketle Japonyayı (muharebeye sevketmek istiyor. Sovyet Rusya bu hattı hareket- ten vazgeçmezse Japonya da ona şiddetle mukabele edecektir. Mançuri hükümeti, kuvvetleri * ni Çin Şark demir yoluna yakm bir sahada tahşit etmiş bulunu * yor. Bu kuvvetler icabında hare * kete geçecektir, Japonların imdat kuvvetleri Garba doğru hareket etmektedir. Mançuri hükümetinin hariciye nazırı Sevyet Rusya hükümetine bir nota vererek Sovyet Rusya hududu üzerindeki o Mançuri ve Suifenho'daki gümrük daireleri - nin Ruslar tarafından tahliyesini istemiştir. Alıkonan vagonlar MOSKOVA, 15 (A.A) — İz- vestiya gazetesi Çita muhabirin - den aldığı bir telgrafı neşretmek- tedir. Bu telgrafa göre Japon ma- kamatı Sovyet Rusyaya ait olan Çin Şark demiryollarına vaziyet için hazırlıklara © başlamışlardır. | Bunun için bir takım ihtilâf mev - | zulari araştırmaktadır. Mezkür hat üzerinde bulunan lokomotif ve Yagonların Sovyet Rusyaya gö- türülerek"ör'dda”âlıkonulduğu hi » kâyesi bu 'cümledendir.' Sovyet Rusyada alıkonulan lokomotif ve vagonlar esasen mezkür hatta âit olmayip o hat üzerinde transit o * larak işliyen makine ve vagonlar- dır. Amerika vaziyeti Mali cihetten neden bozuktur ? Nevyork gazeteleri, âyan mali- ye komisyonunun, 'memleketin ik- tisadi vaziyetinin ne halde oldu- İ kuvvetli sakallardan kurtarabili - | funa dair yaptığı tetkikat müna- sebetile kendine verilen -malâmat hakkında uzun makaleler yaz- maktadırlar. Bu malümatı, Nevyork City R PR İ Bank erkânından Mösyö Wilchell rece ilerlemiştir. Klorform, ame-| (1. M. Reutçchler ve M. Wirthrop Aldrich vermişlerdir. Chase Vatiorial ile Natural City Bank bankaları, Amerikanın en mühim iki bankasıdır, ve bey - nelmilel vaziyetlerde mühim rol - ler oynuyorlar. Bundan O başka Federal Reseral Bank üzerine de tesirleri vardır. Bu sonuncu ban - kanın Amerika devlet bankası ol - duğu da malümdur. Bu itibarla, yukarda isimlerini saydığımız zevat tarafından veri | len malümat Nevyorkun < borsası olan Wall, Sfreet'de bir çok de - dikodulara sebep olmuştur Bu malümata nazaran Ameri - kanın bugünkü mali vaziyetinin sebepleri başlıca National City Corupaup tarafından çıkarılan es - hamdır. Spekülasyon yapanlara verilen kredi, esham sahiplerinin tevdi ettikleri meblâğın oOban - kanm yüksek şahsiyetlerine borç Gandiye Tutgun ine b yi e AMIN 3 KADIN & Mister Jorj teşebbüsünde mu - vaffak olarak bir çok muharrirle- rin tanınmasına, yardım ettiği hal- de kendisi bir şöhret kazanamadı. Çünkü onun eserleri, arkadaşla - rının bilhassa karısının eserleri yanmda pek sönük kalıyor, rağ - bet ve teveccüh kazanamıyordu .. Bu vaziyet karşısında bir şey ib - da edemiyeceğini anlıyan Mister Jorj karısını da aldığı gibi Ameri- kadan çıkar ve Yunanistanda i- kamete karar verir. Eski Yunan edebiyatına âşık o hicret eden babasından üç sene sonra, henüz 18 yaşındayken, onu görmeğe gider ve orada “Delfi, Nikos Procstopolus'la da tanışa - rak sever ve onunla Rum ortodoks kilisesinin ayini dairesinde evle - nir., Nila, babası gibi edebiyata, ya zıya meraklı değildi.. Merakı, mu- sikiydi. Onun için eski Yunanis - tan musikisini tetebbula (meşgul oldu.. Fakat nedense Yunanista - "nm hayatı bu genç kadının ho” şuna gitmemişti. Matbuatın bu sı” rada “Gandi,, den, Gandinin na - zariyelerinden bahsetmesi onun nazarı dikkatini celbettiği için, günün birinde Gandi ile görüşmi- ye karar verir. Artık ona göre, Yunan diyarı değil, fakat Hint di- yarı idi. Nila bunu kurduktan sonra gü - nün birinde kocasını Atinada bi - raktığı gibi üç yaşındaki oğlu bir- likte bir vapura atlar ve Hindis - kendisini tatmin *edöcök “diyar, | Iktısadi Haberler | Halı tacirleri dünkü toplantıda yö tan yolunu tutar, Fakat Mis hareketinden mukaddem, m! vasıtasile programını da ilâR'da, , rek şu sözleri söylemişti: v “Gandi, Hazreti Mesihin ek sidir. Bu büyük ve cihanşüm” Sw tadın mefkürelerini anlama” Sanskirit Jisanıyle yazılan ti eserleri okudum.. Bana gör€ #Efe,, tün dünya hayatı geçici hü” dan ibarettir. e Onun için bunlardan elimi çektim ve “LAM karşılaşmağa karar verdin” #9 | (Benars) ta görerek di Gan nehrinin mukaddes #wp'&; — bi lan Mister Jorj, kızı Misis Nila'ya dim da bu'aşk ve zevki vermişti. Onun | daldıracağım ve bu suretle N için Nila da 1924 te Yunaistana | dinine girerek Brehmen o > ! Bu sayede dünyanın en büy" ması olan üstada hizmete ” hi bulacağrma eminim.,, 1 edi ihtifallerine iştirak eder, Gandiyi görmek için Ati Ğ Nila, bu sıralarda Atina genç - | Hindistana kadar giden Ms lerinden ve © aristokratlarından | onu hâlâ görememiştir. n Çünkü kendisi ancak 1931 #* tosunda Hindistana varabilm” era Gandiyse bu sırada Yuvarlak” hi sa konferansına ait işlerle © a bulunuyordu. o Gandi, YufA Masa konferansına yalnız #” decekti, yoksa birlikte bir mi götürecekti?. O zaman © yi meşgul eden en mühim (7) buydu.. Bu işi bırakıp Mis Nila' bule imkân yoktu. Bir ay sonra Gandi gitmiş döndüğü zaman Hind” (lar nr başka bir halde (o bulmt. Çünkü fırkası dağılmış; mülf mutediller biribirlerile müc3' ye başlamıştı. Gandi bunli * rasını bulmağa çalışırken de tahrikâtçı diye tevkif ” 1 ve Mis Nila gene müradma #* lamamıştı.. i ig, SİZ #4 pi 1 Zİ — antrepo meselesini konuştular #*. Halı tacirleri dün, öğleden son- Şark tütünleri konfe ra İstanbul Ticaret Odasında top lanmışlardır, Toplanişın sebebi, Rıhtım şir- sında üç balkanlı d€ Cenevrede toplanmış 0l8# tütünleri konferansma namına da tütün inhisarı Mitbat Beyin iştirak etti döndüğünü yazmıştık. Dün gelen muhtelif tütü? ketinin antrepo fiatlarmın tenzil etmediği için halıcılarm başka bir antrepo tesisi için konuşmaktı. Dünkü içtimada İktisat Vekâ - letinin emri üzerine şirketler GN komiseri Akif Bey de hazir bu * lanmuştur. Halıcılardan bir kısmı Rıhtım şirketine tekrar müracaat ederek antrepo fiatının yüzde 20 nispe - şirketi kabul etmediği takdirde yeniden bir antrepo tesisini teklif etmişlerdir. Bu teklif (o üzerine Rıhtım şirketine bir kere daha müracaata karar verilmiştir. Maamafih, bu esnada Rıhtım şirketi kabul etmediği — takidrde yeni antreponun nerede ve ne su * retle kurulması © düşünülmüştür. Fakat Rıhtım şirketinden ge- lecek cevaptan sonra bu (mesele üzerinde kat'i karar verilecektir. larının da karşılıksız oluşu vazi - yeti bozmuştur. Bu malümat, esasen son mali | K yi olarak verilerek hiç bir faiz ge - | buhran ile epeyce sarsılmış olan | simlerin de z gi Acaba ihtiyara yalan mı söyle- | Divanyolu N. 118 Telefon: 22398 | tirmemeleri, bu eshamın bir çok - | borsada telâş uyandırmıştır. iç Vİ Ğ im İlerinin ve gümtüklerinin. vines | bul ederek şu cevabı ve! zetelerinde bu konferans# , muhtel:f malümat vermekti Türkiye, Bulgaristan V€ 4 nanistan, daha evvelden yi hakkında konuştukları için 4 feransta bir cephe olarak noktai nazarı müdafaa dir. Bu da şuydu: 1 — Şark tütünlerinin i manlarının genişlemesi. dl 2 — Muhtelif memleket 5 rafından vazedilen tütün “4 ai EE $$ SAS IŞPEEEE ZER mas, | Mthalâtçı memleketler tünlerinin bugünkü vazi; Şark tütünlerinden ne tezyit edemiyeceklerini * xi EZ bildimişlerdir.. e