30 Mart 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

30 Mart 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNE. Harikulâde Aşk ve Macera Romanı . VAKIT No.17 Kadınlara Hâkim mam Nahleden ba. Derin bir sessizlik içinde, okşa - | yıcı edalarla söylenmiş olan bu sözler derhal tesirini gösterdi. Bü- tün kızlar, kalplerinin yolunu bul- muş olan bu güzel müzakereciye, müteessir gözlerle bakıyorlardı. İçlerinde gözlerini silenler bile oldu ve hepsi çalışmağa başladı - lar. Bununla beraber elden ele bir takım kâğrtlar dolaşmağa başla - mıştı. o Bu kâğrtlarda şu yazılar vardı: “Matmazelin sarı saçları ne gü- | zel! Acaba sahicimi?.,, yahut “el- bisesi iyi biçilmiş. Her halde zevk sahibi.,, Bir üçüncü de şu satırlar “acaba göğsünde sutiyen var mı?, Ve bu suale şu cevap verilmi “Bu gece yatakhanede görürüz.,, Jan Dark mektebinin yatakha- nesinde on altı yatak vardı. On beşi talebeler için birisi, müzake - reci içindi ve bu yatak ötekiler - den bir perdeyle ayrılmıştı. İlk gece, matmazel Luiz bütün | talebeler yatmadan evvel soyun - madı.. Onların soyunmasını bek -| ledi.. Hattâ onlarla arkadaşçasına | alâkadar bile oldu.. Şıklığı seven bazı kızların iç çamaşırlarını tak- dir etti. Kimisinin saçlarımın gü - zelliğine işaret etti. Kimisinin de vücutlarının tenasübünden bahset- ti. Kızlar derhal onunla s#xmimi olmuşlardı. Yaramaz Perin daha ileri yiderek: — Matmazel, dedi, sizin de vü- cudunuz güzel.. Kalçalarınız, göğ- sünüz.. Sizden bir şey soracağım .. Sutiyen kullanıyor musunuz?. Matmazel Luiz'in yanakları kıp kırmızı kesildi, kaşlarını hafifçe çatarak: : — Haydi, dedi, yatınız, müdire saat dokuzda elektriklerin kapan- ması emretti,. Matmazel Jenevi- yev gibi olunuz, bakınız, © çek - tan yattı bile.. Onu kendinize nü- mune olarak almalısınız. Filhakika Jeneviyev, yatakha - meye gelir gelmez hemencecik s0- yunmuş ,mahcup hareketlerle ya- tağıma girmişti. Halbuki öteki kız- lar kendilerini bırakıp yavaş ya - vaş soyunuyorlardı. . Matmazelin bu sözlerine, kız - lardan Flora müstehzi bir (o sesle cevap verdi: — O1.. dedi, Jeneviyev adeta Meryem annedir! Müzakereci döndü, sordu: — Ne demek istiyorsunuz, söy- leyiniz. Flora şaşırdı, Kekeliye kekeli» ! ye anlattı: — Şey.. Jeneviyev doğrusu mü» | balâğa ediyor.. Hepimiz kızız.. I- çimizde yabancı yok.. (Halbuki, Jeneviyevin vücudunun bir köşesi görünse, kıpkırmızı kesilir.. Etraftan gelen kısık kısık gü * İüşmeler Floraya cesaret vermiş - ti. Dövam etti; — Sonra kendisine (şöyle bir parça hafif bir şey söylemiye kal- kışsak, hem de ( kendiliğimizden! değil, edebiyat ve tarih dersinde | okuduğumuz şeylerden meselâ Ge- orges Land ile Alfred de Musset- nin aşklarmdan bahsetsek, kızar, yorganı başına çeker.. İdu ki, nihayet dı. Matmazel Luiz, bir müddet dü- şündü, sonra: — Tekrar ediyorum, dedi, Mat- mazel Jeneviyevi kendinize nü - | mune olarak almalısınız. Ve kızları şaşırmış bir vaziyet: te bırakarak kendi yatağına doğru ilerledi ve ilâve etti: — Şimdi de hepiniz yatınız ba-| kalım. Yeni müzakereci, Jeneviyeve karşı oldukça büyük bir alâka gös- teriyordu. Bu kızcağızın hem a - nası, hem babası ölmütşü, Vasisi olan Papazyan efendi, Amerikada oturuyordu, ve kızı hiç görmüyor- du. Jeneviyev hiç izinli o çıkmaz, senebaşı, tatil ve paskalya gün - lerini hep mektepte geçirirdi. Je - neviyev yalnız başına oturur kal - kardı. Samimi hiç arkadaşı yoktu, ve o; bu yalnızlıktan o sıkılmazdı. Arasıra arkadaşları onun kendi kendine tebessüm ettiğini görür - ler ve sorarlardı: — Ne gülüyorsun kız?. O daima şöyle cevap verirdi: — Hiç!.. Aklıma bir sey geldi de. Matmazel Luizin ona karşı alâ- ka göstermesine sebep onun bu bi- kes ve masum halleri mi, nahif ve sarışm güzelliği mi, yoksa, bir me- lâikeye benziyen saffeti miydi? Her ne olursa olsun, on gündür i- ss başlamış olan müzakereci, Je - neviyevin derslerile ve kendisile fazla alâkadar oluyordu. o Öteki kızlar bu alâkayı önecleri kıskan- mışlardı. Fakat Luiz onlara karşı da o kadar dostça muamele ediyor buna alıştılar ve seslerini çıkarmadılar, (Devamı var) Bir Ispanyol prensi dün şehrimize geldi Şehrimize geleceğini haber ver » diğimiz Prens Pio de Falco, dük de Nonchatel, grand d'Espange, don Alphonse Y. Gardera, marki de Castel Rodrigo dün Aguilea yapurile gelmiştir. Geçenlerde İtalya hanedanın » dan bir prensesle evlenmiş (olan prens Pio de Falco şimdi balayı se yahati yapmaktadır. Burada, Pera palas otelinde, dört gün kaldıktan sonra Yunanistana gidecektir. Zev cesi cihetinden İtalyan hanedani - le alâkadar bulunan prens aslen İspanyoldur ve sakıt İspanya kral hanedanma mensuptur. —— Şark şimendiferleri umumi toplantısı Şark şimendiferleri (oOumumi heyeti dün öğleden sonra senelik toplantısını yapmıştır. Toplantıda hükümet namına da komiser Nuri Bey hazir bulurnmus- tur. Şirketin bir senelik umumi çalış- ma raporu okunmuş ve kabul edil- miştir. Buna göre şirketin 932 senesin- i deki umum hâsılatı 2.013.946 lira- dır. Bu yekün geçen seneye göre çok azdır. Yolcu miktarı da 932 senesinde 3.201.489 kişidir. Bu miktar da ge- çen seneye göre azalmıştır. —m.— Jeneviyev, sarışm başı yastık. (Birer kiloluk posta paketleri ta, gözlerini kapamış, sanki olanı biteni dinlemiyordu. Uyuyor muy du?. Belli değil. Şimdi kızlar, Matmazel Luizin ne söyliyeceğini merak ediyorlar- Posta ve telgraf idaresi yeşil eti- ketlerle gelen birer kiloluk paket- lerin ithalini menetmiştir. Bu ka- rar dün posta ve telgraf ittihadı merkezine bildirilmiştir. K Iktisadi Haberler © | ER Yumurta fiyatları bu sene çok düşüktür Yumurta piyasası bir kaç gün- denberi gene düşmeğe başlamış- tır. sebetile her sene Fransa, İspanya ve İtalyaya fazla yumurta satıldı- İğı için bu mevsimde fiat yükse'ir- ken bu sene düşmesi alâkadarları çök düşündürmektedir. Bilhassa tam yumurta ihraç mev siminde fiatlerin (o düşmesinin en büyük sebebi alıcının ve ihracatm az olmasıdır. Geçen haftaya kadar talar dün 16 liraya satılmıştır. Çekoslovakya — Almanya Gelen haberlere göre Çekoslo- vakya ile Almanya arasmda iktr sadi bir birlik yapmak için Prag” ta müzakere başlamıştır. Zeytin ve zeytin yağcılığı tehlikede Yunanistan Hükümeti bu sene zeytin ve zeytinyağı istihsaline faz la ehemmiyet vermiş ve çalışma” sında da muvaffak olmuştur. Tutulan istatistiklere göre geçen senelere kadar vasati o7 binton zeytinyağı ihraç eden Yunanistan 932 de bu miktarı 27 bin tona çı- karmıştır. Bu miktar Türk zeytinyağcılığı- na karşı büyük bir tehlike (oldu- ğundan alâkadarlar tetkikata baş- lamişlardır. Birisini yaralıyan adam Tophanede iki kişiyi öldürmek kastile rovelverle (o yaralamaktan suçlu Zaronun muhakemesine dün İstanbul Ağırceza mahkemesinde devam olunmuştur. Davacılar, dünkü muhakemede davalarından vazgeçtiklerini bil- dirmişler, suçlu vekili (o kefaletle serbest bırakma isteğinde bulun- / muş, bu istek sözler birlikte olmı- yarak reddedilmiştir. Muhakeme, bir cihetin sorulma- sına kalmıştır. İstanbul $ cü Tera Memürluğundan * Tamamına 4200 Tira kiymet takdir edilen 12-14 numara İle mirakkam Yanibahçede ar. pa emini mahallesinde Köprübaşı caddesinde dükkân: hâvi bir bap hanım üçte ti hissesi ile gene tamamına 1380 ira kıymet takdir edi. Ten Keçedilerde Karabaş mahallesinin Yeni- bahçe caddesinde 8-10-17 So. ile ahzrt nyter mil tir bap hanenin misel hisseleri açık art « tırmaya vazedilmiş olup 20-2. ARMA şartatme- #i divanbanaye azılara sadif Perşembe günlü sü 1-938 tarihine enik 14-16 ya kadar İs- tarbul üçüncü era dairesinde ikinci açık art tirma süretile satılacaktır. Artırınaya işti- rak yüzde yedi buçuk teminat geni Mir. Birinci arttırmasında 5-10-12 numaralı mi - sf hiseyi 316 lira ve diğer 12-14 Nolu 92 hisseye altıyüz liruya talip zuhur etmiş bu kere en çok arttıranm üstünde bırsilacak - tır, Müterakim vergileri ile Belediye resim - Teri vak: pu sleilerile sabit olmıyan #p: caresi müşteriye alttir, hakları ta Jar ile diğer siAkadaranın ve irtife tnir sahiplerinin bu haklarım ve hüsustle ve masarife dair olan iddiaları ilân tarihinden itibaren 20 gün içinde evrakı müapltelerile pu siciilerile anbit otmıyanlar sataş bedelinin paylağtırılmasından hariç kaimlar. Alâkada- rünm 1428 Nolu lera ve ilâş kanununun 119 cu maddesinin hükmüne tevfikan hareket et meleri ve daha fazla mafümat almak istiyen lerin 980-798 dosya No.lu Me dairvırize nü - racaalları ân olunur, Paskalyanın yaklaşması müna- | piyasada 18 liraya satılan yumur- | Pildirmeleri lâzımdır. Aksi halde bakları ta» | Misyonerler memleketin her ta I rafına yayılmış müeseseleri ve en nefis bir surette çıkardıkları mec- mua ve kitaplarile belki göze gö- | rünmiyecek kadar yavaş fakat çok emin bir surette kendilerine a- İıştırma ameliyesinde mütemadi» yen ilerlemektedirler. Missionary Herald'ın teşrinisa- İni 1925 tarihli sayısının 51S inci sayıfasında mütarekede Türkiye. nin Amerikan mandası altına alın ması tasavvurları olduğunu söyle- dikten sonra o zaman bile Türki- yenin siyasi olmamakla beraber İ fikri ve terbiyevi Amerikan man- dası altında bulunduğu fakat bu halin pek az kimseler tarafından takdir edilebildiği de ilâve edili- yor. Ecnebi tahsil ve terbiye mües i selerinin bir memleket için ma- zarratlarına gelince, bu tahsil bü- tün dünya terbiye âlemince müsel lem olduğu için üzerinde durmayı lüzumsuz görüyoruz. Yalnız 1928 1929 senesinde İzmir mekteple- rinde tetkikte bulunmak © üzere celbedilen meşhur İsviçreli terbi- yeci Adolphe Ferriere'in, Ameri- kan Kolejinde verdiği bir konfe- ransta Türk talebeye (“İzmirde böyle bir mektebin bulunduğunu rıyor diye teessüf ettim, fakat son ra öğrendim ki (omektebiniz sıkı bir kontrola tâbi imiş.,, dediğini hatırlatmadan geçemiyeceğiz. Misyonerlerin garp devletleri- vaffak olabilmek için en müessir ve faydalı bir vasıta (oldukları herkesin malümudur. Ecnebi mec- muaların bir çoklarında bunların meleketleri için ne büyük feda- kârlıklar ihtiyar ettikleri deima sitayişle zikrolunur. Bu cümleden olarak meselâ fransızca Lectures pour Toun mecmuasının daha teşrinisani 1913 sayısmda Fransız misyonerlerinin Afrikada hayat- larmı tehlikeye koymak suretile “en büyük Fransa” için ne kadar cansiparane çalıştıkları hakkımda uzun bir yazı vardır. Bu ülkeleri Fransız ordusundan sonra, birer birer her ruha nüfuz etmek sureti- le, Fransanıri isim ve lisanile fet- hetmiye muvaffak olan misyoner- lerin unutulmaması ehemmiyetle kaydedilerek bu uğurda çektikle- ri meşakkatler uzun uzun anlatı” yor. Acaba Amerikan misyonerliği böyle bir hizmetten münezzeh mi- dir.? Bu suale Bülten namını alan mecmuanın 49 uncu sayıfasında: ki “Hristiyan misyonerlerinin bir Müslüman müdafaası” serlevhası nı taşıyan makaleden yaptığımız bazı tercümeler cevap verecektir: “Bir kaç ay evvel çok dikkate değer ve nadir vukubulan bir hâ- dise oldu. Bu, Hıristiyan misyo- nerliğinin: meşhur bir Müslüman muharir ve siyasetçisi tarafından vaki olan hakiki bir anlayış ve mü- dafaası idi, Bu zat şunları söyledi: İ “Müslüman diyarının her hangi bir tarafında hıristiyanlık propa- gandacıları türese bir çok Müslü- | manlar “bunlar müstemleke mak- sadile yapılan hilelerdir” diyip ge- çiyorlar. Ben daima bu fikre mu- halif kalmış ve halâ da muhalifim. Avrupa Hükümetleri misyonerle- duyunca sizleri milletinizden ayı" | nin emperyalist emellerinde mu- | MISYONERLER Müslümanları nasıl hris- tiyanettiler ve ediyorlar? Mubarrirleri : Muhittin Abdurrahman ve Mecdut Sait derler. Fakat misyonerlerin mem- leketlerinin müstemleke siyasetin- de muvaffakıyetlerile (o alâkaları biricik gayeleri olan Hıristiyanlığı yaymak hususundadır.,, Yazının üzerinde tarih yoksa da daha evvel tercümesini yaptığı mızın yanındaki “Türkiye” serlev- halı yazıda harf inkılâbının vuku- undan iki sene sonraki hâdiselerin anlatıldığı hâtıralardadır. ! Teşrinievvel 1925 tarihli Missi- onary Herald'ın 492 inci sayıfa- sında şöyle bir yazı vardır: “Amerikanın İstanbul Oumumi konsolosu Mr. Ravnodal, New Ne- ar East mecmuasmın temmuz $a- yısında Dr. W. W. Peet hakkında yazmış olduğu çok sitayişkâr bir yazıda “Fransızlarda bir vatandaş memleketine pek mühim bir hiz- mette bulunursa o parlâmentoları vasıtasile “İl a bien merite de la patrie,, sözleriletanınmasına karar verirler.. Dr. Peet işte böyle bir takdire lâyıktır. Kendisi o hariçte vatanına hakikaten çok iyi hizmet etmiş bir zattır. Memlekete dön- | düğünde ister Müttehit Hükümet- ler senatosunda aza olsun, ister olmasın ayni suretle çalışacağın- dan eminim.,, diyor. Demek ki bir Amerikan misyo-* neri hıristiyanlıktan gayri husus» larda da vatanma hizmet edebili- yormuş, ve bu hizmeti o kadar yük sek imiş ki Amerika Hükümetleri» nin resmi 'bir tarafından memleketi için çok büyük ve tak- dire şayan olarak tavsif ediliyor- muş.- Bir misyoner mecmuasında yazılı olmasına rağmen Dr. Peet'in misyoner olmadığını farzetmemi- ze ne yazık ki bunun gibi daha bir çok küçük yazıları ihtiva eden bu sütunların “Misyoner şahsiyetleri” başlığı altında toplanması mâni“ dir. Bu muhterem misyoner mesai» sinde yukarıda bahsi geçen Frna- sız misyonerlerine ne kadar çok yaklaşıyor? (Devamı var) —— ma m aaa Mukaddema Büyük adada Rıhtım sokağın da 1 Nolu hânede İksmet etmekte iken bi - ıthara Yunanistana Pireye gidip mahalli mez kürdaki ikametgâh: meçhul bulunan müte - vetia Yusef Joze! Lâmbirono» Efendi tereke- sine izafeten oğlu Yristo Lâmbironos Efendi İstanbul İkinci iera memurluğunat Emelya Hanımın Beyoğlu üçüncü Noürli- ginden resen tanzim kalınmış 1157-1341 tarih ve 7954-366 borç senedipe milsteniden zime- ürizde alacağı olan (Dört bin sekiz yüz alt. muş) Uranm bululü vade tarihinden itibaren yüzde 5 faiz ve yüzde 10 Ücreti vekâlet (le maan ve haciz yolile tahsili hakkında alacak. it mumalleyhaya izafeten ve vekâleten dairös ye müracanttabulunan vakili avukat BEtiymdi Matdi B£. tarafından bilvekile vâki talep Ü- zerine çlbaptaki maddeyi kanuniyeye tevfi « kan tanzim ve barayi tebliğ tarafınıza gör « deriler icra emri © ikametgâhr (o bağırnızın meçbuliyeti basebile tebligatı muktaziyenin Lir ay müddetle ve ilânen tekiiği suretile icrası tekerrir etmiş olmasma metni tarihi ilandan itibaren müd < deti mezlğre zarfında ve 088/162 dosya su © marasile icranın geri burakılmisina o dal letkik mereiinden veya mahkemeyi üldesin 4 den bir karar getirmediğiniz takdirde o ber * veçhi Elep müddeti o mezkürenin hitamd müteakip Getiri icra suretile devamı muame * leye tovessil! kalınacağı malümunuz olmak v8 olbaptaki icra emrinin tebliği makamme kaim bulunmak, üzere keyfiyet ilanen tebii re muhtelif tarzlarda yardım €-| alunur. tebliğ kilmamıyaralk

Bu sayıdan diğer sayfalar: