e e... ka : * Uşak Avcıları neler istiyorlar ? — ROİN | (mem Kaçakçılık nasıl | Gemlikte yapılıyormuş ? 27 Mart1933. Memleket Haberleri İ 1 . ' Bahailer | Muhtelif cezalara mah- küm oldular 5 Bir Avcılar federasyonu yapmak Belediye, : hilâliahmer, adliye ve ticaret işleri Rusel Paşa raporunda e a e NN lâzım; dolu fiyatları pahalıdır ! Istanbul, İzmir, Uşak avcılarından bir grup Uşak ev yerlerinde Son zamanlarda Maarif Vekâ - İetinin av sporu üzerindeki değer- li görüşünü, ciddi alâkasını bura- da şükranla anmak lâzımdır. Avcılığın yalnız bir eğlence de- ğil medeni bir millet için ve has - saten Türk milleti için bir terbiye vasıtası olarak görülmesi ve yük - sek makamlar tarafından obunun| ifade edilmesi sevinilecek hâdise- lerdendir.. Şimdiye kadar av sporunun A-| ristokratlara mahsus bir eğlence, | işsizlere yakışan meşgale sayanlar | Ya duyururuz ki; Türk milletine yaraşan, Türk milletinin karak terine uyan spor silâh; spordur, ancak Avcılığın mahiyeti yalnız av Yurinak, av eti yemek değildir. Trk avcıları bütün gönüllerile bağlandıkları sporları asla bir menfaat vasıtası saymamıslardır. Avcılığın gerek aklâki ve ge- rekse ruhi noktadan ehemmiyeti inkâr edilemez. Aycıda irade ka- biliyeti, dikkat duygusu, maharel tamamile olgunlaşmıştır. Toplu| bir halde yaşıyan avcılarda yani avcı teşekküllerinde ahlâki itaat, | riyasız sevgi gibi ileri (o hassalar mevcuttur. Kırlarda, dağlarda, Ormanlar - 'da, soğukta, sıcakta av avlıyan bir avcı hiç şüphesiz bedeni kabiliye- ün en yüksek mertebesine çıkmış, hiç bir şeyden yılmıyan bir adam olmuş demektir, Kuzu meleyişin - “en hoplıyan, kurt resminden kor kanlara av sporile uğraşmaları avcı teşekiciillerine bağlanmaları - nı tavsiye <tmek bir vatan borcu * dur. Bütün diinys kadınlarına, co - vuklarma varırcıya kadar sihir spora uğruşırken damarlarım-zda dolaşan âs'i kandaki si'âh rev - gisini ihmal etmek asla tecviz e dilemez. İ Orduyu henüz girmemiş. veya vazifesini bitirmiş vatandaşlar silâh terbiyesinden ayrı kalmaları #leride vatan müdafaası noktasın dan zararlıdır. l İ Avcı tep kküllerinden silâh ter biyesi alan vatandaşlar inkılâbm | müdafaasında vatanın korunma - | sında nefsinc itimat ederek en iyi *azifeyi göreceklerdir. Yukarıda açıkça yazriığımız fikirlere biz av «lar inanıyoruz. Ve kendimizi bu sekilde hazırlıyoruz. Açık alınla | gönlümüz bu inanışla dolu yolu : muzda yürüyuceğiz. Yolun ülke -| iriz için faydalı olduğuna katiyen | «eminiz, Türkiyede spor © ancak futbol şeklinde anlaşılmıştır. Spor faali yeki stadyom harplerini, maç de - dikodularmı ihtiva etmektedir Devletin bin bir emek verdiği Türk sporu dilediğimiz gururu bi- ze verememiştir. Şimdi biz avcılar yardım isti - yoruz. Yapılacak yardımım, verile- cek emeğin çok yakın bir zaman - | da hesabını vereceğiz. İlerleme yo lunda avcılar da vazife istiyorlar bu vazifeyi bir şeref, bir unvan için değil, fazilet olarak yapacak- lardır. Bugün Türkiyede teşekkül etmiş yirmiye yakın avcı klübü vardır, Bunların bir kısmı uyuyor, bir kısmı çalışıyor fakat biribirinden habersiz yaşıyorlar; bunu düzelt- mek lâzımdır. Yapılacak müspet iş bütün klüpleri müşterek bir ya- saya bağlamak ve Ankarada bir avcı kurultayı toplamakla müm - kün olur. Bu kurultay avcı fede - rasyonu yapacak ve yeni bir dü - zenle ortaya çıkacaktır, Devletin bu işte devamlı alâkası muvaffa - kiyet için biricik yoldur. Bugün karışık bir şekilde istediğimiz yol- da yürüyemiyen avcılar bu birli - ğin kuracağı nizamlarla ve bu ni- zamları koruyan kanunlarla elbet- te muvaffak olacaklardır. Avcıla- rm birinci derdi nizamsızlık, ikin- cisi av malzemesinin pahalılığıdır. Bugünkü malzeme ile avcılık yap- mak, silâhlı sporla uğraşmak an - cak ava meraklı zenginlerin ya - pacağr iştir. Bir dolunun en az fiatı 11 ku - ruş olursa ve bu dolu Avrupanm - kilerden “e 75 fena bulunursa av- cıların acısına hak vermek lâzım- dır. Şimdiden bu malzeme fiatla- rını yarıya indirilmesini diliyoruz. Bu dileyişimizde şahsi menfaatle- rimizden ziyade devlet menfaati - ni düşünüyoruz. Çünki bu ralze - me fiatı köylüleri hattâ şehirlileri kaçak malzeme kullanmağa mec- bur ediyor ve bu suretle sarfiyat şayanı dikkat derecede azalıyor. Av hayvanatının milli serveti - imiz olduğunu, av derilerinin ihra- cat mallarımızdan sayıldığını bu - rada tekrar edeceğiz. Ve bunların nasıl korunacağını ve bu koruma - da avcılara düşen vazifeyi geldiğinde söyliyeceğiz. Bu işleri - devletin yardımını, üyüklerin sevgisini ve itimadmı kazanmış avcı teşekkülleri başa - racaktır. Buna inanıyoruz ve yar- dım, nizam istiyoruz. Uşakı Avcslar klübü refet Hakkı Doğan sırası Edirne Valisi Edirne vilâyetinin 933 bütçesi hakkında vekâletlerle temasta bur lunmak üzere Ankaraya gitmiş o- lan Edirne valisi Özdemir Bey, E- | sırda heroin kullananların gittikçe | için İstanbula gitmiştir. dirneye dönmüştür, | uzun uzadıya anlatıyor i Birmüddet evel, Kahire polis i müdürü Rusel Paşanın bu sene, keyif verici zehirler ticareti yapan şebeke hakkında, ifşaat ile dolu, gayet mühim bir rapor yazacağı *İ haber verilmişti. Kahireden verilen son malüma- ta göre bu rapor basılmıştır. Ra - porun en mühim fasıllarından bi- ler dere beyleri,, ismini taşıyor. Ve bu fasılda bu zehirler meşgul olanların nasıl çalıştıkla - rını mufassal bir surette anlatı - yor. Bu malümat, bu grupa men - | çerek memleketinde temiz ve şe - refli bir hayat sürmek istiyen bu adam, bütün bildiklerini beynel - milel keyif verici zehirler bürosu istihbarat kalemine bildirmiş, bu malümat üzerinde tahkikat yapıl- mış ve neticede zehir tacirlerinin bütün iç yüzü meydana çıkmıştır. Raporda verilen malümattan heroinin her kilosu yüz İngiliz li- İ rası mukabilinde Avrupaya nasıl i'hal olunduğu, Paris, Hamburg. İstanbul, Nevyork ve Şanghayda nasıl tevzi edildiği ve görünüşte namuskâr olan müesseselerin bu işle nasıl meşgul olduğu izah edil - mektedir. için Timtsinde bir ajanın yedi ay içinde 240,000 sterlin kıymetinde heroini Paristen sipariş ettiğini söylemek kâfidir. Gene verilen malümata göre ya- kın zamana kadar Pariste açıktan bu çeşit zehirleri satın almak, ve bunları gümrük dairesinin malü - matı dairesinde ihraç etmek müni- ! kündü. Raporda, bu çeşit zehir tacirle - rinin kullandıkları 1500 kelimelik gizli muhabere şifresi de ifşa o - dığıma göre bu tacirler heroini gü- zellik kremi, kuş konmaz gibi isim lerle anıyorlardı. Rapor, Türkiye hükümetinin al: dığı tedbirlerden dolayı, bilhassa hürmetle zikretmekte ve bu ted * verici zshir ticareti merkezi olmak tan çıktığını söylemektedir. Hali hazırda zehir merkezi daha fazla Bulgaristan - dır. Burada dört fabrika bu işler - le meşguldür, Bunların en büyüğü iki ay içinde 1500 kilo heroin'is « tihsal etmiştir. Bu mikdar 300000 tiryakiye bir gün kifayet edecek derecededir. Rapor, vaziyeti Ce - ticaretinin nevrenin nazari dikkatini celbedi: yor. İ Raporda de aldığı tedbirlerden hürmetle a- nılmaktadır. Mısırdan bahsedilirken geçen sene zarfında kaçakçı çetelerden bir kaçmın yakalandığı anlatı) - maktadır. Neşrolunan istatistiklerde Mı - | azaldıklarını gösteriyor. ri “Avrupanın keyif verici zehir -! ticaretile | sup olan biri tarafından ifşa olun: | muştur. Haysiyet ve namusa mü-! nafi bir hayat yaşamaktan vaz ge-! Yapılan işin genişliğini anlamak | lunmaktadır. Bu şifreden anlaşıl - | birler sayesinde İstanbulun keyif: Yunan hükümetinin! GEMLİK, (VAKIT) Uzun müddettenberi birçok sebepler al- İtında toplanamıyan belediye mec /lisi, son günlerde bu sebeplerin or tadan kalkmasile belediye yasa - sınm kırk dördüncü maddesine göre buyrultularını almışlar, $e - hircilik işlerini konuşmak üzere toplanmaya başlamışlardır. Yal « nız, henüz, belediye reisi seçimi! yapılamadığından reislik vazi sini kaza kaymakamı Gani - Bey yapmaktadır. İşittiğime nazaran! İ vilâyetten gelen son bir emirle be- lediye reisliğini altıncı aya kadar yapmıya gene kaymakam Gani B. memur edilmiştir. Hilâliahmer Gemlik şubesi se - nelik kongresini toplamış vari - dat, masarifat gözden geçirilmiş, varidatın çoğaltılması istenerek İ idare heyeti seçimine geçilmiştir. i Neticede cemiyetin idare heyetine reis olarak Gazi mektebi müdürü Hüseyin Baştuğ, umumi kâtipliğe İ muallim Nedim, veznedarlığa Ma- liye veznedarı Halil, azalıklara da müstantik Emin, doktor Sacit, a - vukat Halil, muallim Raşit, dişçi Sait Beyler geçmişlerdir. Adapazarı Türk Ticaret Banka sı umumi müdürü Asım, ve müra- kip Ahmet Behçet Beyler tetkik ve teftiş maksadile buraya gelmiş ler Bursaya gitmişlerdir. Asım B. burada bulunduğu müddet zarfın da bazı iktisadi ve sinai tetkikat » ta bulunmuştur. Bir müddettenberi kazamız ce- za ve hukuk hâkimlikleri vekâle- tinde bulunan Mudanya müddeiu- mumisi Sadık Tahsin Bey, yeni ta- yin olunan hâkim Ahmet Ve: fik Beyin buraya gelip vazifesine Mudanyadaki vazifesi başına dönmüştür. başlaması üzerine Rizeye tayin olunan gümrük memuru Niyazi Bey vazifesine git- miş ve yerine Abdülkadir Bey ge- lerek vazifeye başlamıştır. Buraya Yalova Halk Fırkası re- isi Ömer, belediye reisi Hüseyin! Beyler gelerek bazı tetkikatta bu- lunmuşlardir. Bu arada yazın Yalo | | © Bahai tariki namı altnda ef - kâr ve hissiyata müstenit gizli ce- İmiyet teşkil etmekten suçlu ve İ mevkuf elli üç kişi hakkındaki hü- üm Adana ağır ceza mahkeme - ( Bakir zade Ali, tüccardan Mah mut Romani, İsmail, Gazi Antep- ten Hayrettin, İzzettin, Kemal, Ferhan Naci ve Birecikte muallim Haydar Efendiler beraet etmişler ve kırk beş kişi de on beş günle üç ay arasında muhtelif hapis ce- zasına mahküm olmuşlardır. 1 Mevkuflar mahkümiyet müd « asrini hapishanede bitirmiş ol- ndan dün beraet edenler » ikte serbest bırakılmışlardır. sinde kendilerine anlatılmıştır. Ağrı şakileri Haklarındaki hüküm Temyizde bozuldu Ağrı dağı isyan harekâtına işti- rak ettiklerinden dolayı 22 Mayıs 932 tarihinde mahkemesince ölüm cezasmâ mah küm edilen otuz üç, yirmi dört se- meye mahküm sekiz, 15 seneye mahküm iki, on seneye mahküm elli, sekiz sene dört aya mahküm altı, altı sene sekiz aya mahküm beş, üçer seneye mahküm üç kişi hakkındaki karar temyiz mahke - mesince bir kaç noktadan bozul « muştur. Adana ağır ceza Bunların muhakemelerine yenis den başlanacaktır. Elektrikli kerrat cetveli zmir sanatlar mektebi talebe * sinen 1329 numaralı Ahmet Sa - im ve 1330 numaralı Nazım Ali Beşler bir tarafı cem, bir tarafı darp ameliyesi yapan bir makina yapmışlardır. Bu (makinada her rakamm bir grupu vardır. li Bu makina çocuklara kerrat öğ- retmek için kuru pillerle işler. Me- selâ b»s kere sekiz kaç eder suali- ne kaışı çocuk elindeki fişlerden vada içilecek şeylere konacak buz ların ne suretle hazırlanacağını ve ne suretle götürüleceğini fab - rar Yaloyaya dönmüşlerdir. Kazamız ticaret odası reisi fab rikatör Necati, oda azasından Sey İ fi ve umumi kâtip Mahir Beyler Orhan Gaziye gitmişler ve orada bulunan oda elçiliğinin işlerini teftiş ederek bazı iktisadi tetki - katta bulunduktan sonra Gemliğe gelmişlerdir. Kiraz Ali Oğlu İç 14 e 4 Altı bin liralık külçe aşırıldı mı ? Mersinde sarraf Cabi Bey 4500 ve dığer sarraflar 1500 lira kiyme: tinde külçeyi İstanbula götürmek üzere iüccardan Hacı Nuri Efen - i diye vermişler, şayi olan bir habe“ re göre Hacı Nuri Efendinin ba - rikatör Eşref Beyle görüşerek tek- | bir'sini beş rakama, diğerini de sekiz rakamma sokunca levhada- ki lark Pumarada derhal olâmba yarar ve çıngırak çalar. Bu çocuk- lar bu makineyi iki taraflı olarak yirmi İraya vermeğe hazırdır! Manrif dairesinden alâka görüle de bunları mektepler için levha halinde kerrat cetveli, cem ve darp makineleri olarak kabul etti- rilisse el çantası kadar olan âletin içine bir de radyo yerleştirilerek 100 — 120 liraya satacaklardır. Bir ana katili timarhanede Geçenlerde (o Bartında feci bir cinayet olmuş, kuyumcu Hamdi, öz annesini balta ile öldürmüş, fa- kat delitik alâmetleri gösterdiğin * den mahkemece İstanbula muayer neye gönderilmişti. Katil Hamdi, Tıbbı Adlice mu" ayene edilerek deli olduğu tesbit vulu Afyon istasyonunda biçakla- arak içindeki külçe aşırılmıştır. Bu haberi işiten Cani B. tahkik edilmiş; hatta serbest kalması mah zurlu görüldüğü için hemen tımar” hareye konulmuştur. Deliliği sa “ İbit olduğu içir, kanunen Hamdiye (Yeni Mersin) İ ceza verilemiyecektir.