VAKIT'ın Edebi Tefrikası ı 2 Bir Yastıkta Kocayın .. Peki, onunla metres mi yaşıya- İ yım? — Dedim ya bu da fena, — O fena, bu fena.. Benim elim den başka türlü iyisi gelmiyor. Ben de keyfime bakıyorum. — Annen biliyor mu? — Artık biliyor. Refik ona bir mektup yazdı. Ben ısrar ettim. Sen annemi bilmezsin. Yumuşak görünür. Monden görünür. Müsa - mahakâr görünür, Halbuki hiç de- ğildir. Tekrar evlenmeme imkânı yok razı olmıyor. Çoluğu çocuğu olan kadın kocasmdan ayrılmaz, ayrılırsa bir daha evlenmez, di - yor. Ben de, kocamdan ayrıldık - tan sonra evlenmek fikrinde de - ğildim. Fakat artık sevdim, Çocuk değilim. Hayatımı istediğim gibi tanzim etmekte hürüm, Hayatımı Refiğe vakfedeceğim... Sevmek, ne güzel şey, ne büyük saadet Be dia. Raşide coşkun konuşuyor ve bu sözler, Bedianın kalbindeki kü'le- ri eşeliyor, ateşleri meydana çıka- ei rıyordu. an“ Dayanamadı: . — Sus Raşide, dedi, hayatta be- | isn, | im kimsesiz olduğumu unutuyor- aİ sun, Raşide eğildi, Bediayı alnından —l| öptü: ie” — Sahi, dedi.. Mesut insanlar "el hodbin oluyorlar.. Maamafih se - nin de bir gün hodbin olmanı te- ng, | enmi ederim. Sen gençsin, güzel uİ| sin, muhakkak ki, sevilirsin ve se- | Yersin.. mali Bella Adi We bali e ir) a | dallarını ısırdı. Lüzumsuz bir şey söylememek için ağzmı kapadı, sıo| yutkundu. Bir an, o da sevilir ve.. Sever e.) gibi olmuştu. Fakat bu aşka emin olamamıştı. yari Bundan bahsetmeğe bile değ - pl mezdi. Sordu: mü — Annenden cevap geldi mi? Bi — Daha gelemez. Fakat ceva - bını evelden biliyorum. Bana acı- yacak, beraber oturmağı teklif e- | decek. İstediğin kadar para vere- me! yim diyecek. Ama ve lâkin evlen “en İ memerazı olmıyacak.. Halbuki 2,10 sey| Oben refikten vaz geçemem. ar — Peki. Bunun sonu neye va - “| racak?,. di — Annemi dinlemiyeceğim. « . Yakında Refik gidiyor. Gitmeden bir gün evel nikâhlanacağız, ben de beraber gideceğim. Şimdi Bedianın gözleri alev a - lev yanıyordu. — Çocuklarını bırakıp Side sin demek? — Evet, gideceğim. Bir sene sonra geldiğimiz zaman ortalık durulmuş olur. Her helde sen bes nim arkamdan, beni müdafaa © dersin, Nazif Bey de benden ya- na. Bedianm kalbine bir ok saplan dı: —O da mı biliyor? — Tabii Refiğin çok iyi dostu- dur. Yani elinden gelebildiği ka - LE o kimseyi sevemez.. — Peki ama, küçük kızın ne o- lacak? Raşidenin gözleri yaşardı: — Ânneme yazdım, dedi. Lâ - miayı düşünmiyorum. Fakat kü - . çük gözlerimde tütüyor. Ona ana lik Lâmia vk A dar refiği sever. Çünkü malümya|l—————————mı Belediye !okantası şubesi Yazan: Mediha Münir Sen de ona bakarsın.. Her halde beni aratmazsınız. Bedia başını salladı: — Buna imkân var mıdır?.. Öy le hassas bir çocuk, ki çok üzüle- ceğine eminim. Raşide başını avuçlarının arası na aldı: — Ne yapayım?.. O çocuğu da beraber alamam... Onun hayatını dedirgin etmek istemem... Ona daima benden bahsedersiniz.. Ken disini ne kadar çok sevdiğimi söy lersiniz.. Yakında gelecek dersi - niz. Avundurursunuz... Raşidenin sesi kesildi. Hınçkır dı. Ağlamağa başladı. Birdenbire ayağa kalktı: — Artık ondan bahsetmiyelim, Yoksa gidemem. Halbuki gitmem lâzım. — Üzülme Raşide... — Senin de başını ağrrttım. Be- ni dinlediğin için teşekkür ede - rim, Artık gideyim. Refik bekliye cek, Her halde daha çok görüşü- rüz. Eğer görüşemezsek, gönül - den çıkarma, Gözlerinin yaşmı sildi, Bedia - yı öptü. Bedia mırıldandı: — Zavallı, zavallı Raşide! Filvaki Raşideye âciyordüu, fa - kat için için de ona gıpta ediyor - du. Her şeyi feda edecek, çocuk » larını gözü görmiyecek kadar kuvvetle sevmek, âşık olmak, se - vilmek ne mutlu bir şeydi.. Raşidenin atıldığı hayat, Bedi « anın tahayyül ettiği cennetti.. Bu vmmte girdik istiyordu den vakıt geçmeden acaba b in kapısmı bulabilecek miydi?.. K - caba bu kapıyı açtırabilecek miy- di? Gözlerini kapadı. Hayalinde beğendiği erkekleri canlandırmak istedi. Kendisine ar zu ile bakanları hatırlamağa çalış- tı. Muvaffak olamadı. Gözlerini kapadığı zaman, ye - gâne gördüğü gözler Nazif Beyin gözleriydi. gla İki gün Raşideden sesi çıkma - Tes Üçüncü gün bir mektup aldr. “Canrm Bediacığım, “Annemin cevabı geldi. Tah - min ettiğim gibi. Bugün biz nikâh landrk. Esasen bütün muamele » miz hazırdı. “Yarm İstanbuldan hareket e - diyoruz. Ben heyecandan ve hele- candan bitkin bir haldeyim. “Sana küçüğümü bir kere daha emanet ediyorum, Onu teselli et.. Beni aratma.. “Bir ricam daha var. Annemi teskine çalış. Sana mektup yaza" rim, Beni unutmayınız... Çocukla» rımla beraber senin de gözlerin den öperim, İstanbula geldikleri zaman, onları sıkı sıkı kucakla...,, Akşam, Montekarlodan bir mek tup aldı. Açtı, Lâmiadandı, (Devamı var) Belediye kooperatif meclisi idare- si bu akşam bir toplantı yapacak ve lokantanın bir şubesinin açıl- masına ve fakir talebeden daha fazla bir miktarınm ucuz bir fiat- belime yele vi m e emri ve KE ii pa irmeleri “ Yeni 12 kelimenin| Çık ön Soğ ötedeki kelimelerin karşılığı M. Nurettin Beyin bulduğu | tur. Buna başka yol arıyalım. Bu Türkçe karşılığı ve kullanışları Ebat: Yönler. Dünyada üç yön vardır: en yö- nü, boy yönü, derinlik yönü. Ebedi: Ölmez, sonsuz. Milletlerin hayatı sonsuzdur. Ecel: Günü gelmek, ölümün e- rişmesi. Günü gelen bir dakika bile du - ramaz. Ölüm geldi cihane. Baş ağrısı bahane. Ecrt Savap, karşılık. Tanrı çektiklerinize karşılığını versin. Ecir: Gündelikçi, gat ondalık gı, uşak, yanaşma. Sana ırgat olduksa köle olma - dık ya! Ecnebi: Yabancı, yat. Sevgilim yat ellerde kalmış. Ya baneı diller, Ecram Yıldızlar. Gök yıldızlarınm kimi gezici, ki mi durucudur. Ecza — Parçalar, ilâçlar. Parçalar toplanmea bütün olur. Edat — Edep — Türe, saygı. Turgut saygılı bir adamdır. Bi « raz saygı ayol? Edebiyat — Edebiyat Ezeli — önsüz. Madde önsüz ve sonsuzdur. Dil cemiyeti isliğinde toplandı ANKARA, 15 (A.A.) —T.D. TT. Cemiyeti Umumi ( kâtipliğin- den: karşılıklar T. D. T. Cemiyetinin gönder diği listelere okuyucularımızdan gelen karşılıkları koymadan evel bu işle gazetemizde uğraşan mu - harrir Mehmet Nurettin Beyin bulduğu karşılıkları aşağıya alı - yoruz: Çare — Yol, ulak, Bir yolunu bülup ta şu işi ba - şarsak. Bu işin de ulağını buluruz. Çehre — Beniz, yüz. Korkudan benzi soldu. yüzü var. Çelenk — Çelenk. (Not: Bu kelimeyi Burhanı ka- tr ve öteki Aceme lügatler almı- yor. Lehçe ise Türkçe sözler ara- smda saymıştır.) Dafia — İtim, püskü Çarkın itim kuvveti yanlış he - saplanmış. Motorun çıkardığı suyun püsküsü fazla. Dağdağa — Dedikodu, tasa. Dünyanın tasasmdan bıktım. Bu mesele üzerinde ne dedikodu- lar çıkarmışlar! Dahi — (Karşılığını bulama - dım) Dair — Dönen, üzerine Galile “Gene dönen yerdir,, de di. Tarih üzerine bir konferans verdi, Daire — Kesin, Mile düre, tef, kapı. Kara tahtaya bir lik çiz - dim. Bir teker kaşar peyniri sa - tan aldım. Kaleyi çepçevre kuşat- tılar. Hem şarkı söylüyor, hem tef çalıyordu. Paşa kapısma baş vur- Güzel T.D. T. Cemiyeti Umumi Mer-| du. kez Heyeti Maarif Vekili Dr. Re- şit Galip Beyin Reisliği (altında toplanmıştır. Kitaplarda rstılah o karşılıkları derleme komisyonunun kavuşma raporu gözden geçirilerek kabul edilmiştir. Dil anketi cevaplarmın sıralana rak toplanmasını ve süzülerek kar şılık kılavuzuna konacak sözlerin tespiti esasları kararlaştırılmıştır. Heyet, gelen kâğıtlarla idare iş- İeri içinden de icap eden kararları vermiştir. Umumi merkez heyeti önümüz- deki çarşamba günü saat 16 da tek rTra toplanacaktır. Cemiyetin teşekkürü ANKARA, 15 (A. A.) —T.D. T. Cemiyeti umum! kâtipliğinden: Dil işini milletin büyük bir hiz- meti olarak fahrf surette (© üstüne alıp ileri götürmeğe çalışan T. D. T. Cemiyeti, açılmış olna d'l anketinde ön sırada çalışan A- nadolu Ajansı ile Ankara ve İstan bul radyolarına ve bütün Türklü- ğe, gazete ve mecmualara teşek- kür eder. Dil anketinin arkası (oalmmca bunların neticeleri toplanarak os- manlrcadan türkçeye karşılık kı- lavuzu yapılacaktır. Ankette ileri sürülen karşılıkla- rm tam olarak toplanabilmesi için T.D. T. Cemiyeti bütün memleke- tin, gazete ve mecmunlrından şun - ları diler: 1. — Dil anketi ve (cevapları Dava — Dava, Debdebe — Gürültü, poh poh. Dehşet — Ürküntü, yılgı. Ortaya yılgı saçtılar. Bir ürkün- &i içinde kaldım. Kadıköy lisesi hocalarının buldukları karşılıklar “Dil anketinin başladığı gün - denberi K. L işaretile dil eemiye- tinin gönderdiği kelimelere kar - şılıklar bulan Kadrköy lisesi ho - caları (4) üncü listeye de şu kar- şılıkları bulmuşlardır. Çare —Çrkar, yol aramak, ilâç: Bu işin başka çıkar yolu yok - zine gönderilmesi. 2. — Gazeteye gelip te giremi- yen yahut yalnız hülâsası konula- Cemiyetin şinde muhtaç olduğu bu hizmetin büyük değerli matbuatımız £ tarafından esirgenmiyeceği şüphesizdir. Aydında söz derleme işleri AYDIN, 15 (A. A. ) — Vali Be: yin reisliği altında toplanan vilâ- mülhakattan gelen fişleri gözden geçirmiş, tetkik ve tasnif edilmek üzere ihtrsas encümenlerine hava- le etmiştir. Halkevi idare heyeti toplanarak söz derleme işlerinde kendine düşen vazifeleri tespit et- miştir. Bu hafta içinde (Halkevi şubelerinin iştirakile (umumi bir toplantı yapılacak ve bütün Hal- derde başka ilâç olamaz. Çehre — Yüz, sıfat, surat: 1 Hele şuna bak, sıfatına kara çalmış! Bu ne surat yahu?!.. ? Çelenk — Çenber çiçek. Ölünün önünde çenber çiçekler taşıyorlardı. d Çemen — Çimen, yeşerik.... Tarlanın üstü yeşerikle örtül « dü, Dafia — İtim. ii Dağdağa — Gürültü patırtı. a Bu iş, başıma ne kadarda gü“ rültü patırtı açtı. Dahi — Özkebilgiç. Özkebilgiç ozanımızın aa & mü kutlulanacak. Dair — Dönen, için: Senin için söylenenleri işitim. Daire — Devrim, çenber, kapı: Odanın ortasındaki devrim ma- sa. Çember sakal. Burün kanwa İinemiyeceğim. eğ Dava — Dava. 3 Debdebe — Gösteriş, Kurum, poh poh. Mi Kardeşin ne kadar da popo U seviyor. Ta Dehşet — Korku. gi Amerikadaki son yer sarsıntı â sı herkese korku saldı. ü Muallim Hayrettin İlhan Be. yin bulduğu karşılıklar Çare — Yolak li Dağdağa — Gürültü, 3 Dahi — Ulus (Ulu us) Dair — İçin Ai Daire — İş yeri, yuvarlak > | Dava — Suçlama re Bezenti. — Yaman kane iz idaresinden Ha lit Ziya Beyin bulduğu karşılıklar a Çehre — Yüz, surat. ; Çelenk — Bu kelime Be ei nün Çelenk takmak, çelenk ver. Çemen — Yeşil ot, yeşillik. X Dafin — Koğucu, atıcı, sürücü, Dağdağa — Gürültü, patırtı | (Dağdağasız, gürültüsüz, patır. tasız) gibi, b Dâhi" — Yüksek düşünceli ve bilgili. İleriyi iyi sezen ve iyi gö - ren; v J Dair — Dönen. sağ (Buna dair söylenen sözler. E nun için söylenen sözler. “İçin,, (Dair) mana itibarile dönen ser ç de bizim kullandığımız dairin kar Ml dir, Dava — Sorak, elk veli Debdebe — Alay. e e Si Muallimler ve kelime (| karşılıkları i Dün maarif vekâletinden buldaki liselerle orta “meki müdürlerine gelen bir t bütün muailimlerin g: rilen kelikielerii kağ hı