any sepg süngörnetek nümg (yep esireij vparapy — drape yegasa agres (ayse va Prj Ur yengyeur 94 apne epuryye şosmaez ng 05 ze yoyojuzaur sy) upamseuso dıey &oees9 Sıpuarzj op yauno jag PİNG (gi EpvAlmız nung tgenig Tea ayn — (w81g) ansyyogunzasti “youruo çeyyi pu149 udnlAYy A ps9 yesogeynu SA yengyeci gakuny ojisepyi 4 103492 DA eeds syeredrurjo yun Yunuuy oA 1 ty opycaz ng Çirejepos yışvanyy) “ins yajtanmı “umuokığaB öyens munznyoçr — sis TVNS TAYANIINVH TIYTHI NILYOSLYN ULJATMNOH sanpyığop oyaur “DAY YoyEA O uögg samöyünjupo vok IZeA eruos ze 1g upütuylı ogazeynut erejung p4 sipokigoyzour A kipa esossanya “apfığop akıpesye SA akıpatu m -esossopcu zunğnpın£ng — (e3ig) Kog yarı “götüme oyıg Ayjcarısı opoklanç p4 umdok Apouuez 24 afittes) ojLg oyyfuras ireyung emeyi “yana yok iza aKokıgaus9 ryesassonun izwg Tensny rojaaı (gusinenpny) og ıgısediy diey ma göre harbiye nezareti seryaveri idi - seferber « batasını bana verdi. Baktım ki rüfekayı ki- aç mazbatayı imzalarışlardı. Ben mazbatayı imzalamadım ve yavere: “Meseleyi istizh edeceğim, sonra icabı teemmül edilir,, dedim ve doğru sadrazam paşanın yalısına gittim. SAİT HALİM PAŞANIN İZAHATI Yalıya vâsıl olduğum vakit Enver Paşa, Talât ve Halil Beyler de orada idi. Derhal onlara sordun ve: “Biz böyle karar vermemiştik. Seferberlik ilâ- nı meclisin kararile, iradeiseniye istihsalile, yani üsulile olmak lâzımdır., dedim. Bunun üzerine rszam Sait Halim Paşa “Rusya Almanyaya i harbelti. Avrupada ahval - tabir halâ hatırımdadır sürati berkiye ile tebeddül ediyor. Halbuki bi- zim seferberliğimiz güç ve yavaş oluyor. Sonra Ruslara ve Balkanlarda Bulgarlara ve sair devlet- Jere karşı tehlikeye maruz kalırız. Binaenaleyh böyle bir hale maruz kalmamak ve seferbetliğimi: zi süratle yapabilmek için umumi seferber! etmek mecburiyetinde kaldık. —176— Sa ranpusja yok oydığ — (fig) Kg Havz urtuoue ıyuvusg Hyun “zetrejo 2118 pp1g "ng uosurg — (okıuvargı) og 3 “44 okoymou 414 op osiyuyepo -öyeyi mayi ng o JyYp © eu oyla oyizAnun ryej ep Erel (404) ng anşs20jipa op Gümojdiyes rel (0g) unöng yizeurevur inöruzurye vuru u0jos -08UK9Ş Uzosaopomuez irej (0g) 9kuğs) meze yursajasanı soprayıpuuığ — (eötg) Kög Mae ya Saya ek 2122 oppurunu 114 wpupgoy sojzaşıpi Me) (gop) okuns, — Çokruvalg) £og yurepi 4p1EA Oykg ayasoum 24 sojıpouna png “04 nung (genlg veyej İemilrop ““Zuopo yeyeyva “nuz vung z1u9s49j1s Izimmepölog, , vy9p 1g uag Zr “TEK reprpeurepnsp Mesij 41g 4599p9 uvuyyi 119 1G “zıkdul0a zenisi zreszewdek nun 4987,, sueurez gö euEg yeyej “umaodruyıg muBıp - ona dıpo euye ruojpus ururrojzgs ng SA Ip - oylar tuğıpemjo reptsezoyynuz uyeuam OKKAN, Utuşsaşasonı. akısı ng WWYADZ Uejo anuronı 0f0z söyezgu ojuyuag veurez 104 ug yEŞE, *OpJosYĞ VAKİT ın ilâvesi — Na gittim. Orada iki ay kadar müzakerede buluna - rak hem bu hafi mukavelenameyi iptal ettirdim, hem de Almanlardan bir sene vadeli evrakı nakti- yenin de altıni olarak tediyesi hakkında imzalı bir taahhüt aldım. Bundan sonra da diğer yaptığınız istikrazların da altın olarak tediyesi şartmı Al - manlara kabul ettirdiğimden milli bankanın teş - kili için bir mahzur kalmamış oldu. Bunun üzeri no İtibarı milli bankası teessüs etti. Bu seneni eylülüne kadar Almanlarla cereyan eden müzake- ratla daima evrakınaktiyenin kısmen bu banka ta- afından çıkarılması ve karşılığının hükümeti Os- maniyece temin olunması teklifleri vaki olduğu” na da bu teşlifleri şiddetle reddettim. Hasan bey (Gümüşane) — Bu istikrazden, vu kurundan bir sene sonra, haberdar olmuşsunuz; fa- kat Cahit bey düyünuumumiyede idi; acaba evra- kı naktiyeye mukabil altın yatırılmamış mı idi? Cavit bey (Biga) — Biliyorsunuz ki birinci ev- rakı naktiye istikrazından maada bilümum istik - ren karşılığı altın. olarak rmuharrer Alman hazine tahvilâtıdır. Hasan bey (Gümüşane) — Bu işte düyunuwmu- alâkadar değil miydi?. —161— vgee 194 pre oç ayr Op (uyg) v Eoyopuoa 14 sö9seoyLa 1g 19 lg “aplosyugnnza: opolıppıo Ramns vepeyop YOĞAM Epziuede Wrz:g rapuucapy 159p939u1 1şes25s9pu ULrajyaşaap usepj yeruunur. oansoujıpoysoj Vp uizediye uonğes erajrsısı uyjagğnına Hupurf epemg 245128 Yyezsyi “rppe epurs 4 viğeu apuyYu yeypysanaz nuney okoklumun 14549 sapouamzezey e ezeu repyou ng op usu MUESSESATI NAFLA VE ŞİMENDİFERLER İDARESİ Şimdi biraz da müsesesatı nafiadan ve bu mü- pasebetle şimendiferler idaresinden | bahsedöce- ğim. Bu idere teşekkül ettiği zaman be: teşekkülüne de muarızdım; mıya daha ehil olmadı ve yapacağımız şimendiferlerin şirketlerin 1 şimendiferlerden daha pahalıya mal ler idaresi teşekkül etti pılarak (Aydın), (Suriye) ve sair maliyununa sit şimendiferler hükü du. Ben Talât paşa kabinesine girdi bu kanunu muvakkatler nafia encümeninde idi. Talât paşa kabinesi kânunüsani nihayetinde tesek- etmişti, ben de 7 şubat tarihinde nafia encü- ine gittim ve: “Harbin ne suretle biteceği ma- lüm değildir. Eğer harp bizim grupun galibiyetile neticelenecek olursa bunları hükümet her zaman satın alabilir. Fakat mağlüp olursak külli tazminat itası icap eder, binaenaleyh meclisi meb'usan böy- Ve hir mes'nlivete iştirak etmesi dedim. Encü - —164— EE süre3y uğ mwpourenur &. eyeanur ojıpen opu: Ey peşe 94 “ao EYE rut ek onozn Kaopgeşner opr4iz eyep raysopure gi *apaokıruopo ey anak cnjeg epek poona yeis 1g sn uojipo yiçyer Ypümpyey zrüreeg d eye ep up Kanşsnay va eo vureyin mame un 198 'ulacpuutayy 349203 ep eren O vpvi 103 yale orepi urusseyueg e £ ysapoarenez odggany ukmpmay va vr odıgumey suy uğıpya$ ozez. PM İren vwpuodetuoy ng sepiyekimmmay vleupacuny 30) A 0 3A fpjipo sepyi ayi opuyajsıaa Hoezau ok aysun £og veyez, rek w ungng oysa biyo konirolunu kaldırdım. Fakat Avusturyada müzakerat daha çok devam ettiğinden buna sow seyahatimde muvaifak oldum. Ve bu sayede de hariçteki tebaamızn hukuku muhafaza edilmiş ol du. Bu hususta hiçbir taraftan tesir vaki olmamış- tir, belki mültefiklerimiz bizim bu tarzı harekel n dolayı muğber olmuşlardır. Sadik Bey (Kütahya) — Şubeyi tenvir ettiniz. Billiassa teşekkür ederiz. hitam bulmuştur. tlevabı barada bitmiştir) NAFIA NAZIRI ÇÜRUKSULU MAHMUT PAŞANIN İSTICVABI R Birinci sual, kabinelerin sebepsiz ve vakitsiz harbe girmel hakkındadır. Mahmut Paşa — Evet, sebepsiz ve vakitsiz k be girmek bendenize kalırsa bu suale “Harp için bir mecburiyet var muydı?,, demek isteniliyor. E- ğsr böyle ise esasen kendi fikir ve — kanaatime harp için bir metburiyet görmüyordum. memleketimizin vaziyeti umumiye ve siyi harpten tevakkiyi âmir bulunuyordu. Filvaki s€- ferberliğin bidayetinden birkaç hafta evvel Saray 173—