—— re A mühim keşfi oldu- Romanyada v a gunu söyliyen zat Sıtkı Beyin izahlarını dinliyenler bütün bunlardan bir ş Bursada oturan, eski fizik ho- calarmdan Sıtkı Bey isminde bir zatın bazı ilmi keşif iddialarında bulunduğu ve kendisinin ilmi bir heyet huzurunda iddiasından bah se davet edildiği malümdur. Sıtkı Bey, bundan bir kaç ay evvel Darülfünun fizik müderris muavini ve Fizik mecmuası mü - dürü Fahir Beye bir mektup gön- dererek bir makale gönderdiğini | ve bunun mecmuaya dercini işste- mişti, Bu makale tabiatte mevcut | enerjilerden istifade için bir usul bulduğunu iddia ediyor, bazı tas- nifler yapıyor ve bu usul sayesin- de tedris müddetinin yarı Yarıya ineceğinden bahsediyordu. Fakat bu makaleden müsbet fikirler gıkarılamadığından bu makalenin neşrine imkân görüle- memiştir. Sıtkı Bey bu defa iddiasını İs- tanbulda Dolmabahçe sarayında toplanan ilmi bir heyet huzurun- da izaha davet olunmuş ve bir çok müderrislerle alâkadar mütehas - sıslardan mürekkep heyet kendi - sini dinlemiş ve bahis üzerinde saatlecre münakaşa olunmuştur. Fakat öğrendiğimize göre saat - lerce devam eden bu konuşmalar neticesinde heyet Sıtkı Beyin i diaları üzerinde sarih bir fikir edinememiştir. Yalnız iddianm | sadece fizik ve kimya kısımları- | na âit olduğu anlaşıldığından i- kinci bir içtima yapılması ve Srt- kı Beyin bu defa Darülfünun fi- zik müderrisi Tevfik, heyet mü - derrisi Nazif, kimya müderrisi Ligor ve mühendis mektebi fizik müderrisi Salih Murat Beyler ta- rafmdan dinlenilmesine karar ve- rilmiştir. Sıtkı Bey bu ikinci içti- mada bu dört kişilik heyet huzu- - runda iddialarından bahsetmiş ve arada epeyce uzun süren ilmi mü- bahasalar cereyan etmiştir. Fakat bu toplanmanın neticesi de duy - © Oduğumuza göre müsbet olama - ( muştır. Atomların bünyesi ,. Dün ilmi heyet azasından bi - rinçi içtimada bulunan bir zatla © konuştuk. Dedi ki: © — Sıtkı Beyin ne bulduğunu ve ç me yaptığını bir türlü anlıyama - © dık. Kendisi tahtaya bir cok düş- turlar yazdı. Bir tayf nümunesi gösterdi, izahat verdi. Fakat bu düstürların hepsi malüm şeylerdir. © iddialarından birisi basit cisimler | — getvelinin daha mükemmelini bul » duğu şeklinde tebarüz ediyordu. © Bununla cisimlerin bünyesini da- © ha iyi anlamak ve yeni cisimler İ lunması mümkün olacakmış. © Fakat ne yeni bir düstur ileriye © sürebildi, ne de tecrübeleri neti - cesinde elde ettiği bir neticeden © bahsetti. Atomların bünyesini da- hi iyi anlamaktan bahsediyor fa- kat sarih tek bir şey söyliyemi » yordu. Kendisine muhtelif sual - ler soruldu, fakat müsbet cevap- lar veremedi: — Düşüneyim, bunlar zor $ey- ler... dedi. Bence bu zatın iki bariz vasfı var: | — Sarih değil, 2 — Kâfi derecede ciddi değil. Con Ahmet Bey bence bu zat- © tan daha sarihti. Hiç değilse ne ey çıkaramadılar iddia ettiği meydanda idi. Halbu- | ki bu zatın iddialarında bu da | yoktur. Gerçi çok okumuş oldu - ğu anlaşılıyor. Fakat bunlar ka « | fasının içinde biribirine karış * | miştir, Atomlardan ist'fade Darülfünün fizik müderris mu- | l avini Fahir Bey de dün şunları söylemiştir: — Bu zatın iddiası mantıksız - | dır, İlmi gelişi güzel sınıflara tak- | sim etmekte fayda göremiyoruz. | i Eğer bu zat atomların içerisinde» ki enerjiden istifade etmekten ! behsediyorsa bu belki kabildir, İ kabildir amma bu bahis te yeni | İ bir şey değildir. On senelik ma - lâm bir şeydir. Atomları bir ara- İ ya toplamak kabil olsa filhakika çok enerji elde edilir. Fakat bu- nun için binnazariye 8 — 10 mil- yonluk volt lâzımdır. Avrupada Profesör Perren ile Amerikada Profesör Milken bu işle neseler - | denberi meşguldürler, Bir müddet | i evvel iki Alman fizikçisi de İsviç- re dağlarına çıkarak şimşekler - den istifade etmek şartile 3 - 4 milyon voltluk bir tevettür elde edebildiler. Bu zat eğer ben şu kadar voltla bu işi yapmayı keş- fettim deseydi belki daha sarih ol- muş bulunurdu. Bir şey çıkacağı kanaatinde değilim 1 Fikrini sorduğumuz diğer bir müderris te şöyle söyledi: — Sıtkı Beyin iddiasından müs bet bir netice çıktığı ve yahut çı» | kacağı kanaatinde değilim. Yal - nız kendisinin Con Ahmet Beyle | mukayesesini de hakir bulamam. Çünkü Sıtkı Bey malümat itibari- İe Ahmet Beyden çok farklıdır. Çok okumuş ve öğrenmiştir. Yal- nız okuduklarını karıştırıyor. Sıtkı Bey kimdir ? Sıtkı Bey uzun müddettenbe- ri Bursada oturmaktadır. Kendisi 55 - 60 yaşlarında bir zattır. Mü- hendishanei berrinin ilk mezunla- rmdandır. Toplantıda ilmi heye « tin kendisini anlıyamadıklarını iddia etmiş ve hattâ bir aralık ta: — Bunlar bir şeyden anlamı - i yorlar... demiştir. Fatin Bey Ankarada Darülfünun hey'et müderrisi | i ve Kandilli rasathanesi müdürü Fatin Bey, maarif vekâletinin da- veti üzerine Ankaraya gitmiştir. Bir çocuğun ayağı çekildi! Divanyolu fırınmda çalışan Mehmet, eşek arabasile Akbıyığa giderken 3 Yaşında Ahmet ismin- de bir çocuğun ayağını çiğnemiş « tir, Mehmet yakalanmıştır. —uem.. Bir odada ateş Dün gece Tophanede gözlükçü Halim ve İsmet Efendilerin evin» | de müstecir Adalet Hanımın o - dasından ateş çıkmış, bitişikteki iki ev de yandıktan sonra cöndü - rülebilmiştir. Dört esrarkeş Kuş dilinde Kâmil Efendi so - kağında 4 numaralı arabacı ahı - rında kabak çekerken Hamdi, Kâmil, Ekrem, Hasan isminde dört esrarkeş yakalanmış; hakla- rında takibata başlanmıştır. ! değildi. Kral Karol tahtın- dan çekilmek istemiyor KAHİRE, (Hususi) — Ki ak © . . ag ği Keyif verici zehirler Kahire polis müdürünün çok mühim raporuha göre Türkiyede 3 kaçakcı fabrikası açılmış; ayda 200 milyon lira kazanıyorlar 193 Önü- | nini zehirlemek, beynini mahvet * “Le Journal, ın Romanyaya | müzdeki on on beş gün içinde Ka- | mek pahasına hâsıl olan bütün gitmiş olan hususi muhabiri, Ro- manya kralı Karolla bir mülâkat yapmıştır. Bu mülâkatta, muhar- rir kral Karole, bazı gazetelerde son zamanlarda yapılan neşriyat- ! tan bahsetmiştir. Bu neşriyat ge- ne son zamanlarda Romanyada cereyan eden hâdisatın, kral Ka - rolu tahttan vazgeçmeğe mecbur etmek için olduğunu bildiriyordu. Kral Karol bu sözlere şu cevabı vermiştir: — Bu mevzua temas ettiğini- ze memnun oldum. Bu vesile ile, hakkında esasen bence lüm olan mahafil (o tarafım - dan uydurulmuş olan şayialara cevap vermiş olacağım. Bu son hâdiseleri büyültenle- rin doğrudan doğruya, bir insan ve kral sıfatile beni kastettikleri- ni biliyorum. Bütün bunlara, ve benim için bir alçaklıktan başka bir şey olmıyacak olan feragat edeceğimi ümit edenlere (Mac-Mahon) un sözü olan “Bu- radayım, burada kalacağım,, söz- lerile cevap veririm. Romanya tahtına çağırıldım. Halka verdiğim yemine ölene ka- dar sadık kalacağım. Bütün kuv- vetimle, hayatımın son nefesine kadar, esasen bütün devletleri s ran müşkülâta rağmen, büyük Romanyanın saadetine ve refa - hına ruhum, ve vüçudumla kendi- mi vakfedeteğim.. Filvaki, bizi sarsan hususi bir tecrübe geçiirdik, fakat bu bizim için beklemediğimiz bir hâdise Bu hâdisenin hariçteki Bolşevik teşkilât tarafından ha- zırlanmış bir hücum olduğunu söylemekte tereddüt etmiyeceğim esasen emniyeti umumiye teşkilâ- tımız bundan haberdardı. Bolşevik propagandası, Avru- pa blokunu Romanya tarafından İ yıkmağa teşebbüs etmekten bir an hali kalmamıştır, ve bir çok cep- heye maliktir. Geçen haftaki teşebbüsünde muvaffak olamadığı için, bilâha - re başka türlü bir teşebbüse giriş- mek ihtimali vardır. Bilhassa şu- nun bilinmesini isterim ki, ne be- nim ne de memleketi idare eden- ler tarafından kargaşalığa mey | dan verenlere karşı lütufkârlık gösterecek kimse yoktur. Asayiş her şeye rağmen muhafaza edi - lecektir. Ne olursa olsun Roman- ya muzaffer olacaktır. Güzeller serisi Resmini koy- duğumuz gü- zel kız bir çok Ispanyol şehir- lerinin en gü zel kızları ara- sından en gü zel olarak in tibap edilmiş ve 1933 sene” si Mis Ispam yolu olmuştur. İsmi Senorita Emilya Dücet tir. Henüz yir. mi yaşına bile girmemiş olan bu Ispanyol kızının resminde gö- rülemeyecek derecede güzel ol- duğu iddia ediliyor. AD ma - tahttan ! hire polis müdürü Russel paşanın keyif verici zehirler kaçakçılığı İ hakkında çok mühim ve meraklı bir raporu intişar edecektir. Ra- | porda bu zehirlerin kaçakçılığı i-| le kimlerin meşgul oldukları mu- fassal bir surette mevzuu bahsol - duktan başka birinci sınıf Avrupa devletlerine mensup ve bu zehirle- rin kaçırılmamasına nezaretle mü. kellef yüksek memurların büyük rüşvetler alarak bunların intişarı- na yardım ettiklerini ifşa edecek - | tir. Russel paşa beyanatta buluna rak şu sözleri söylemiştir; “Rapo- rumun bir bomba gibi patlıyaca - İ ğını zannederim. Maksadım da budur. 10 senedenberi keyif veri- ci zehirler kaçakçılarını takip edi- yorum. Artık bu işle meşgul olan bütün şebeke gözümün önünde dir. Bu şebeke hakkındaki bütün malümatımı raporuma dercetmiş bulunmaktayım.,, Rapor halihazırda Otab'olun- maktadır ve Cenevrede Milletler Cemiyetine takdim edilecektir. Rapor hakkında aldığımız mevsuk malümat şunlardır: Russel Paşa, Alman polisinin Hamburgdan memleket haricine çıkardığı bir Yunanlıyı ele geçire- rek ondan beynelmilel kaçakçı şe | beke hakkında uzun malümat al- Tmişur, BU Yunanlı Kalihsyırds Yunanistanda yaşamaktadır. Rus sel Paşaya beynelmilel şebekenin ip ucunu veren bu Yunanlı ona bunların kullandıkları şifrenin mif tahmı vermiş ve bu sayede bu işle meşgul olan şahısların, bütün fab- | rikaların isimleri tanınmış, Ham- burg Marsilya tarikile kimlerin kaçakçılık (oyaptıkları, kimlere | rüşvetler verildiği, kaçakçılığa göz yuman memurların kimler olduk- ları birer birer anlaşılmıştır. Bü - tün bunlar adlarile, sanlarile ra- porda yazılıdırlar. Kaçakçıların Bulgaristanda giz ili, açık istedikleri gibi dolaştıkla- rı, kaçakçıların istedikleri zaman fabrikalarını bir yerden bir yere naklettikleri izah olunmuştur. Heroinciler fabrikalarını evve- lâ İsviçrede tesis etmişler, teşhir olununca Türkiyeye gelerek üç fabrika açmışlar, fakat Türkiyede İde dikiş tutturamıyarak Bulgaris- | tana geçmişlerdir. Bulgaristanda - i: "abrikalar cayır cayır çalışmak- .. ırlar, Yalnız Russel Paşa ra - çi intişarı üzerine bunların kendilerine başka bir merkez arı- yacakları şüphesizdir. Kaçakçılar, hali hazırda Çin| afyonu kullanmaktadırlar. Bu bey- elmilel şebekeyi kim idare edi - or?. Bunu ilk defa olarak Russel Paşanın raporundan öğrenece - ğiz ve milyoner kaçakçıların na - sıl milyonları kazandıklarını an - İryacağız. Şimdiden alınan mevsuk malü- mata göre beynelmilel kaçakçılık | şebekesini idare edenlerin ikisi Yunanlı, üçüncüsü Amerika tabii: yetinde olan gene bir Yunanlı, dördüncü tabiiyeti meçhul olan bir adamdır. İnsanların bey» | için davetlilere nefisincir, İ ve şerbet ikram olunacak ve Eg€ istifade, yığın yığın milyonlar bü dört adamın kesesine gitmektedir. Bu adamların ne kazandıkları hakkında bir fikir edinmek için Russel Pş. onların Heroin ve kokain kaçakçı" lığının mükâfatı olarak ayda yir mi, yirmi beş milyon İngiliz lirası yani 200 milyona yakım Türk lirası kazandıklarını söylemek kâfidir. Russel Paşanın bu raporu de» rin bir merak ve heyecan içinde beklenmektedir. Milletler Cemiyetinin bu rapo- ru aldıktan sonra Russel paşays fazla eslâhiyet vererek kaçakçıla” rı imha için salâhiyet verilmesini beklemektedirler. Taksi rengi Belediye, otomobil (o boyaları hakkında şubelere bir tamim gön“ dermiştir. Bunda, taksiye yeniden çıkacak otomobillerin muhakkak surette taksi rengine boyanılması” na ve boyaları eskidiklerinden do layı yniden boyanacak olan öto * mobillerin de taksi rengine boyan” masına kat'i surette dikkat edil * mesi bildirilmiştir. mimari EGE gecesi Darülfünun ve Yüksek mektep” lerde tahsilde bulunan Ege mın » takası gençleri 2 Mart perşemb€ akşamı saat 21,5 de Park otelde Eğe gecesi namile bir eğlence ter” tip etmeyi kararlaştırmışlardır. Çok zevkli ve neş'eli geçeceği şimdiden tahmin olunan bu eğlen” ce gecesinde yerli (omahsulâtın memleket dahilinde revacını temin üzüm havalisinin zarif halıları teşhri ©, dilecektir. Ayrıca gençler tarafım” dan milli şarkılar söylenecek V€ meşhur Zeybek oyunları oynana * caktır. Baştan sonuna kadar milli zevki okşıyacak eğlenceler ve hasbühal- ler ile geçecek olan bu müsamer# ye şehrimizde bulunan Eğ i meb'usları ve büyüler de iştirak edecektir. Tertip ettiği milli müsamere de layisile davetlilere emsalsiz bir 89 ce yaşatacak ve yerli mahsulât dü rümünü temin edecek olan İzm” lisesinden © yetişenler cemiyetini tebrik ederiz .