Sayıfa 8 Hava Muharebeleri Verdun Müdafii Navar Yazan: Jacguecs Mortane O günü beraber geçirdik. Bu bize beş dakika gibi geldi. Pi - yer akşam üstü dönecekti. Hava pek sisli idi. Fakat ne çıkar? Kumandanlarıma gidip, kardeşi - are ile Saint Eloi kadar götürmek üzere istedim. Vermediler. Bu hâdise pek sıktı. o Kardeşimle düşüncelerimiz bize karşı bu su - retle hareketin o münasebetsizli - ği hususunda birleşiyordu. O gü « mi tay dağma müsaade canımı ne kadar itaatli olmıya karar ver - miştim, Fakat artık kendimin bir | insan olduğumu göstermek sırası gelmişti. Piyer'i yanıma tayyareme bindim, alçaktan uç- mıya başladım. Sisten de istifa de ederek düşmana yakın bir yer di Bu rası siperlerden üç kilometre m safede idi. Kardeşimle ayr Döndüm. Felüket! lük cezam, alarak de, bir yokuşta ye mn, Ön beş gün - otuz gün olmuştu. Kumandanların mantıkı pek tuhafrma gidiyordu. Beni Brias civarına çalışmak üzere alelâce - le göndermişlerdi. Halbuki ge * lir gelmez ceza olarak uçurmıyor- lardı. Bu karar bizzat erkânı har- biyei umumiyenin emirlerine mu- | halefet değil miydi? Fakat ne | yaparsın? Bu münasebetsizlik - | leri kime anlatırsın? Harbi ka * zandık ya!.. Bütün kabahatliler affediliyor. Halbuki diğer bazı kumandanlarımız bizleri anlamış olsalardı, harbi daha evvel ka- Bereket versin, bir gece ziyareti, beni yavaş ya - vaş içersine daldığım tembellik - | ten kurtardı. Bir erkânı harbiye hava şubesi müdürü mi -| ralay Bares geldi. İ zanmış olurduk . abah, Yanında yan - eski bir Bu yarı gm çıkaran kurşunlarla Gras tüfeği vardı. asri, yarı tarihi i, düşman ba « lonlarına karşı tecrübe etmek lâ - zımdı. Kimse bunu yapmak ister gibi görünmiyordu. . Zira, tüfeğin i- çinde ancak bir tek kurşun vardı, ve bir düşmanla karşılan - dığı takdirde ancak bir el silâh a - tılabilirdi, tehlike muhakkaktı. Derhal bu tecrübeyi yapmak i- çin müsaade istedim. Kumandan larım, kendilerinin yapmak iste- medikleri bu işe benim talip ol. | duğumu görünce gözlerinden a- levler saçarak bana baktılar. O | zaman anladım ki, bunlar için İ değil, | bilâkis aradıkları bir nimet idi. Miralay Bares tatlı konuştu. uçmamak cezası, bir ceza benimle tatlı Yaramazlıklarım - i, bu tecrübe - yi yapmam i madı, ccza vermekle kal- affettirdi.. Bu intikam, doğrusu izzeti nefsimi okşamıştı, olmıyacak şeyler yap - mıya karar vermiştim. Tecrübeyi ertesi sabah yapmı - ya karar vermiştim. mülâzim Tayyareme Moinier'i almıştım. Be - raber uçtuk. Kullanacağımız si - lâh, ancak 6 tarihte 900 metreye kadar yükselebilen düşman balon- larına karşıydı. Yanımızda tü“ fek, altı tane kurşun vardı ve ha- rekâtımiz kolay olsun diye ancak | otuz litre benzin almıştık. Böyle bir tecrübe ilk defa olarak yapılı | yordu. | Havalandık. Bir balonun üzeri» | ne gelince, birçok daireler çizerek gi | bağlıydı. Maalesef taliimiz | da size bi Nakleden ; fa. kendimizi aşağıya koyuverdim ba- lonun etrafında dım, Balonun içindeki beklenilmez hücumumuzu görün: ce şaşırmıştı. Mülâzim Moinier &- teş etti.- Attığı kurşunlar, muay * yen mabreki olmıyan iri kurşun lardı. Binaenaleyh - işimiz £ talie olmadı, kurşunlar boşuna gitti. Bu na mukabil düşmanın bizim için ayırdığı kurşunları vardı. Tecrü - beyi tatbik ederken yere yüz met- re kadar yaklaşmıştık. Aşağıdan thiş bir ateş a Bir az yükseldim, bir başka balon gör- düm. Ona hücum'ederek y dirdim, ve nihayet kararg muşta. in lik deşik olmuş düm, tayyaremle dön - Miralay Bares, tecrübemizi sey» retmişti.. Beni tebrik etti ve ku - mandanlar kıskançlıklarından Ça tadılar. Bundan başka, ismim em-| ri yevmilere de geçti. » $ Bu hâdiseden üç gün sonra, Na- | var, uçarken bir Voisin tayyaresi görmüştü. Pek tabii Bu fir Fran- sız tayyaresiydi. Navar, ona doğ * ru sokularak “Ben buradayım, merak etme,, der gibi eliyle işa - ret-etti. Fakat Fransız O tayyaresi ona ateş açmıştı. Navar şaşırdı. Fakat derhal toplanarak kendini korudu, müsait bir vaziyet alarak altmdaki o fransız Lâkin öteki mütemadiyen ateş ediyordu. Bere- ket versin fena ateş ediyordu. kanatlarının renklerini gösterdi. Navar, hemen onun oârkasına geçti, ateş hattından çıktı. Şimdi bu sefer Voisindeki Fransız kork- | mıya başlamıştı; başaşağı inerek | düşman zannettiği Navardan kur- tulmak istedi. Navar da onun gibi vaparak “fenille morte,, o halinde kendini yere koyuverdi, bu şaşkm Fransızın karargâhımnı tesbit ede - rek ve gayet alçaktan uçarak ken: | di karargâhma döndü. Ertesi gün, emri yevmide şöyle bir haber neş- redilmişti: Navar sonradan öğrenmiş bu tayyareci hem miyop, hem de| İ palavracıydı. Bu emirnamenin'ya- hâdise ol - muştu. Bütün gece, düştü zannet - zılmasına sebep de şu tikleri benim tayyaremi aramışlar, pek tabii bir bulamayınca, tay- n düşman katları (gerisine zannetmişlerii. Fakat simdi bunl bırakalım da eğlencelerimden Karargânta yapecak bir şey olma - dığı için sıkılyorduk, Arkadaşlar - dan bir rasıt zabite dedim — Amiens'e doğru bir uzansak ne'dersin? — Fena olmaz a ayyereyle. — Bu yağınurda rar? — Ne çıkar? korkuyorsun? nasıl? Islanmaktan mı — Hayır ama bu havada? — İstersen bir şemsiye al!,, — Yok canım.. k etme, Ben bun- dan daha pek kötü havalarda u tum, - Sen mi (Devamı var) dönmiye başla -| alman bu! yaver | “İnş VAKTT unanistan | Yeni intilialğ | hazırlıkla meşgul Eğer muhtelf fırkalar ayrı | ayrı hareket ederlerse Venizelos kazanır ATINA, 7 (Hususi) — Yunanis- tandaki intihap günü yaklaşıyor, ve martta yeni intihabat yapıla - -İ caktır. Fakat bir hafta eveline ka- dar M. Venizelosun riyaset ettiği eski cümhuriyetçi fırkalar blokuna karşı müttehit bir manzara arze- | den muhalefet fırkalarının en kuv vetlisi olan ahali fırkasında, teşet tir, Ahali fırkasınm en kuvvetli er- | kânmdan olan Yorgi Merkoris| | grupu, Çaldaristen ayrılmıştır. M.| | Merkoris, 20-30 meb' pun reisidir. İntibabat arifesin - ay - | rılması, sabık başvekilin yeni in- tihabatta kazanması ihtimallerini Çünkü intiha - | batta müştereken hareket edecek olan eski cümhuriyetçi fırkalarm blokuna karşı, muhalefet fırkaları de, Çaldarisin fırkasından zaafa uğratıyor. da ayni suretle hareket etmezler, | ayrı ayrı rey verirlerse M. Veni- zelos blokunun intihabatta kazan İ ması ihtimalleri çok kuvvetlenir. M. Merkorisin ahali fırkasından ayrılışı, vaki kendisinin (gazetelere olan beyanatına göre şahsi sebeplerden değil, fakat prensip meselelerinden ileri gelmiştir. Aha li fırkası, M. Merkorise göre, eski prensip terkettikten, yani | kraliyetçilikten ayrıldıktan sonra hikmeti mevcudiyetini kaybetmiş | tamamile şahsi bir fırka mahiyeti- ni almıştır. İşte bu sebebe mebni- rini hali fırkasından ayrılmışlardır. Maamafih rivayete göre frrkasında görülen bu ayrılığın hakiki sebepleri, son kabine buh ranmın tedvirinde, M. Çaldarisin gösterdiği aciz ve zaaftan ibaret- tir. M; Çaldarisin gayri memnun nizelosun yaptığı gibi meclisi dağı tarak yeni intihabatı kendisi yap tıracağı yerde, bu hususta zaaf ve tereddüt göstermiş ve şimdiki ğu siyasi tuzağa düşmüştür. Bu za af ve tereddüt ve fırkasımın sine - sinde başlıyan ayrılıklar muhalif- lerin yeni intihabatta kazanmala - ri ihtimalini külliyen bile oldukça zaafa Hükümet taraftarı gazeteler, mu- halefet fırkalarında, daha büyük ayrılıklar baş gösterec liflerin intihabatta müştereken ha reket #tmeletine imkân olmadığı | rak hükümet blokunun in- uğratmış nı yazıyorlar. Çaldaris, müstafa kabinede Harbiye nazırlığı yap - mış olan milli radikal isi ceneral Kondilisle teşriki mesai işi n mü fırkası re. rede bu İ çıkmamış olmakla beraber, so nunda iki fırkanın anlaşması ih - timali kuvvetlidir. Amerika ciçisi Amerika büyük elçisi Mr. Şerril yarm Ankaraya gidecek, Ankara, Istanbul hava hattının açılam me- rasiminde orada bulunacaktır. tüt ve iftirak alâmetleri belirmiş - | usluk bir gru | dir ki, M. Merkoris ve rüfekası a- | ahali ! | arkadaşlarına göre, şimdi M, Ve- İ başvekilin kendisine kurmuş oldu: | i, muha | tihabatta muhakkak kazanacağı - | ye abatta | a Subat 1933. İ Büyü ık harp “neden 26 eylül 1914 te mektupta'Lonzanın imalâthanesi - nin monopolü istenmektedir. 2 riyor: derseniz marüzzikir miktarları si- ze tahsise hazırız. Binaenaleyh si- parişinizi bekliyeceğiz.,, Nihayet 9 teşrinisani (o 1914 te| sika gönderiliyor: “Almanyaya mevkiimizi tahkim etmek için he- İ men Eyanannde imalâtına tekrar İ başlamaklığımız lâzımdır.,, Bu delâlet eder ki Almanya bu Lonza ile Almanya harbiye neza- reti arasında harp emtiası ve ba - husus eyanannde tedariki hak - kmda bir mukavele imzalanmıştı. | Nihai bir karar hakkında mütalea yürütmek © istemiyorum. Dün Temps tarafından neşredilen mek tup İlüzumsuzdu. Fakat demirhane ler komitesine mensup olan bir fab rikatörün nezdinde bulunmuş olan $u mektuplar ispat eder ki; 9 teş- rinisani 1914 tarihinde bir Alman idaresinde bulunan Lonza şirketi - iki ay sonra yani 1915 kânunüsa- nisinde Almanyaya 300,000 kilo eyanannide tedarikini temin için teşkilât yapıyor. Bu eyanannide ansadan Lonza şirketine gönde- riliyor ve oradan Almanyaya sev- | kolunuyor. Bu mahsulün kiymetinden dü şürülerek sevkedildiği iddia edil - di. Bu iddia doğru değildir. Eya * İ nannidein harp sanayiinde lâzım bir istibsal olduğu pek âlâ bilini- yordu. Mevaddı müşteile için lâ - zım olan azotlu maddeler cyanan- nide ısıtılarak elde olnuur. Bana denilebilir ki, bu hâdise ba zı fabrikatörlerin takbihini icap ettirecek bir harekettir ve memle- hiçbir tesiri yoktur. Heyhat ki, karşımıza daima demirhaneler ko. miteği çıkıyor. Mütesanit ve biri » birine bağlı ayni insanlar. Bunla i ya hükümetçe harp 'esnasmda bir hakkı o verildi- ği halde, resmi teşkilâtları bir çok vesaite müracaat etmiş, ticaretine girişerek (omemleketin mazarratıma kese doldurmuşlar - dır. i Suküt bütçeleri - nüfuz ticareti | Filhakika müstantiğin rapo inhisar runda şu satırlar görülüyor: “Sos- | *e komersiyal patron sendikala - | rı gruplarmın faal himayesine hak | kazanmış olan satış müessesatın - dan değildir. Tahkikat O küşadı üzerine demirhaneler komitesi ve kuvayı meyahiye sendika odası u: | © | mumi kâtibi mubterem mösyö Pi- > nonun gösterdiği teheyyücü tes - | sürü hayretle kaydettik: Bizce ay - İ tıca mühim görülen ifadatı ne su- retle aldanmış olduğunu ve milli İ sahayiz hamilik vazifesini ele a - lanların adliye makama kaim ol- | mak istemelerinin ne kadar tehli - keli olduğunu göstermiştir. Filha - kika bu şirket Fransız satış şirket- “Eğer bütün stoklarımızı ve is- | adliyenin tahkikatmı tihsalâtımızı satmayı taahhüd e -| mek için demirhane komitesinde İ bir teşkilât vücude getirildi. Nü - mümkün olduğu kadar emtia te -| darik etmek ve 1916 dan itibaren | le hakkında bir şey söylenmeme- istihsalâta gayetle muhtaçtı ve | ketimizin umumi siyaseti üzerinde | nüfuz | beş sene sürdü ? Fransız meclisinde meb'usların mühim ifşaatı — 6 Nurnbergde ! Lonzaya bir mektup geliyor. Bu! leri meyanmda sayılamazdı. Avus- turya - Almanya nüfuzunun yavaş yavaş hulül ederek nihayet hakem mevkiini aldığı bir cemiyetten baş- teşrinievelde Lonza şu cevabı ve- | ka bir şey değildir.,, Efkârı umumiyeyi şaşırtmak ve güçleştir - fuz ticareti olanca kuvvetile tazyik olunuyordu. Azadan mösyö Gi- rand Jordanın yazıhanesinde bu - ehemmiyeti fevkalâde olan bir ve- | lunan bazı notlar delili kâfidir. Bunlar, demirhaneler komitesi u- mumi kâtibi mösyö Pinonun mese* sini'temin için olsun, adliyeyi ie - rayı maksatlan men için munta - zam bir program dahilinde iş gör- düğünü gösteriyor. Bu bapta, ba- hir deliller vardır. Mösyö Jorda - nın eliyle yazmış olduğu notlarda okunuyor: “Celse on ikiyi kırk ge- İ çe bitti, Metrşantajı Laru lokanta- smda saat bire çeyrek kala bul - dum. Yemek esnasında Metr Gon- tara Lonzanm merkezlik ettiği beynelmilel grupun Paristeki ha - kikt mümessili olmak sıfatile işte fazla zimethal görülmekliğim ih - timalinden ihtiraz ettiğimi anlat - tım. Fabrikâsı Nörveçte olan ve bi- taraf bir şirket olması (dolayısile Almanyaya mühimmat saten Hals lund ismindeki İsviçreli şirket meclisi idare âzası olmaklığım hakkında tai nazarını sordum. Mösyö Gon - mösyö Gontarın nok - tar meseleyi tetkik edecektir. Bu akşam Vezona azimet edeceğin - den “Moris Bernar,, a bir mektup yazmayı vadetti, Bu mektupta a « ramızdaki dostluğu kaydettikten İ sonra eğer mösyö Girard Jordan veya Bozel şirketi hakkında ayrı - ca bir karar ittihaz edileceğini du- yarsa hemen bana haber vermesi- ni rica edecektir. Saat iki buçuk- ta bu cemiyetin Pâriste meclisi idare âzaları toplandılar. Bunlar reis mösyö Sauter, İsviçreli Gandillo ve bendim.,, bulunan (Devamı var) e Lindberg Fraasız mı olacak! Fransadan gelen haberlere göre, meşhur Amerikalı tayyareci Char- les Lindberbh, çocuğunun çalınma sı hâdisesinde Amerikan polisi ta- rafından yapılan takibatın şeklin- den müteessir olarak Amerikayı terk edip Fransaya geleceği söylen mektedir. M. Lindbergh Fransada, iki mil yon beş yüz bin franga bir de şato almıştır. Lindbergh karısı ile bera- | ber buraya yerleşecek, hattâ, mu- ayyen zamanı doldurduktan sonra Fransız tabiiyetine geçecektir. —— Feshane fabrikası hırsızı Sabri isminde birisi çarşıda boh ça ile dolaşırken çevrilmiş, bohça- da 30 metro lâcivert elbizelik ku - maş bulunmuştur. Sabri kumaşın amele bulunduğu Feshane fabrika sından arkarlaşları Abbas ve A * demle birlikte çaldıklarını söyle « miştir. Hırsızlar yakalanmışlar * dır.