p*” mevver bir muhitinde uyandır - Senle 2 © ve Türk milletine değil, Me Gazi'nin izahı mi (Başmakaleden devam) lan Mehemen hâdisesinin acı ha- tıraları hâlâ gözlerimizin önünde- dir. Gazi Hz., bundan sonra hâdi- sein mahiyetini © izah ediyor ve diyor ki; “— Meselenin mahiyeti esasen din değil, dildir. Kat'i olarak bilinmeli - dir ki Türk milletinin milli dili ve mili benliği bütün hayatında hâkim ve esaslır.,, Bursa hâdisesinin mahiyetini bu şekilde teşhis etmek iki cihetle mühimdir, Bununla bir kere Bur- sada cereyan eden adli tahkika - tın istihdaf ettiği istikameti gö - rüyoruz. İkinci derecede Türk di- linin milli hayat içinde haiz ol - duğu mevkiin istikbali ne olmak lâzım geldiğini güzel bir düstür halinde öğreniyoruz. Hakikat odur ki vatan fikri artık çoktan coğrafi bir mefhum olmaktan çıkmıştır. Vatan demek bir milletin üzerinde yaşadığı sa- dece taşlar ve topraklar, dağlar ve dereler demek değildir. Vatan tabiri, ayni dilden konuşan insan- larm teşkil ettikleri camia de - mektir. Bu insanların mazileri ve tarihleri, ananeleri, manevi var - lıkları bu camia içinde dahildir. Binaenaleyh bir milletin hakika - ten müstakil olabilmesi için onun yalnız sahip olduğu ve üzerinde yaşadığı toprakların değil, ayni zamanda konuştuğu dilin de ya - bancı tesirlerden ve istilâlardan masun kalması, başlı başma bir varirk olabilmesi, nihayet bu di - lin milli hayatın her tarafında ii Obâkim (O bulunmasile mümkündür. Acaba Türk dili bu- gün bu halde midir? Türkçeden başka bir dille konuşmasını bil - miyen bir Türk memleketinde müezzinler her gün beş defa mi- narelere çıkarak: — Ey cemaat namaza geliniz! Diye nida edecekleri vakit va- tandaşlarm yüzde doksan doku - Zunun anlamadığı arapça kelime- lerle ezan okuması mr, yoksa doğrudan doğruya herkesin milli dilile bu vazifesini © yapması mı daha doğrudur? (Ezan) demek müslümanları namaza çağırmak olduğu gibi (kamet) te hülâsatan toplanmış olan cemaata: — Ey cemaat, namaza kalkı - YUZ.,, Demekten başka bir şey değil. dir. Böyle olduğuna göre müezzin lerin (kamet) vazifesini türkçe ke limelerle yapması mümkün iken mutlaka kimsenin manası an - lamadığı Arapça bir (kamet) © | kumak mantıki bir hareket mi «| dir? Esası akıl ve mantık üzerine müesses olan müslüman dininin Araptan başka olan milletleri mantıksız mecburiyetlere ve mü- kellefiyetlere tâbi tutması nasıl mümkün olabilir? Kaldı ki ezan ve hattâ namaz dualarının pekâlâ Türkçe olarak okunabileceği daha bin bu kadar sene evvel halledilmiş dini mese- lelerdendir. Türk dili güzeldir. Güzel ol - duğu kadar da mukaddestir Türk dili ile ibadet edilemiyeceğini id- dia edenler yalnız Türk diline doğru - dan doğruya islâm dinine baka - ret etmiş olurlar. Türk diline ve islâm dinine bu yolda yapılabile- cek hakaret milli ve dini günah - Jarm büyüğüdür. Mehmet Asım AN” VAKIT'ın Hususi Telgrafları Bursa hâdisesi Memleketimizin her tarafında nefretle karşılandı ANKARA, 7 (Hususi) — Bursada türkçe ezan ve kamet o- kunması aleyhinde bazı eşhas ta- rafından yapılmış olan hareket, memleketimizin her tarafında de- rin bir teessüf ve nefretle karşılan- mıştır. Hâdise memleketimizde duyu * lur duyulmaz başvekâlete bu tees- | sürün ifadesi olarak muhtelif halk | teşekkürlerile cemiyetler tarafın - dan gönderilen ve binlerce imzayı taşıyan yüzlerce telgraf gelmekte- dir. Bunlar arasında Zonguldak, E- reyliden, Amasradan, Safranbolu- dan, Bartmdan, Denizliden tel - graflar gelmiştir. Artvinde Bursa hâdisesi Artivinde nefret ve takbih hislerile karşılanmıştır. Dün Artivinden gençler nâmma orta mektep tarih muallimi Turgut fırka idare heyeti reisi Hasan Feh mi, belediye reisi Hasan, şehir mec lisi azaları nâmma Tevfik Zihni. Osman Rifat, Ahmet Kâmil ve Ha san Beylerden aldığımız tuzun bir telgrafta Artivinlilerin hâdiseyi nefretle karşıladıkları bildirilmek- tedir. Denizlide DENİZLİ, 7 (A.A.) — Bursada ki bir kaç şuursuzun irtica teşeb « büsünü Denizli halkı hiddet ve nef retle karşılamıştır. Bugün beledi - ye önünde muazzam bir miting ak tedilmiştir, Mitinge mebus Dr. Kâ zım, muallim Nemile H. ve Dr. Ke mal Şakir Beyler birer nutuk söy * liyerek Denizli halkının inkılâba karşı olan merbutiyetine man olmuşlardır. Izmir Belediye reisinin telgrafı IZMİR, 7 ( Hususi) — Bursada bir kaç beyinsizin çıkardı ğı hâdise muhitimizde büyük bir nefretle karşılanmıştır. Belediye re isi Behçet Salih B. İzmirlilerin his lerine tercüman olarak reisicüm - hur Hazretlerine bir telgraf çek - miştir. tercü - i Yeni bütçe 180 milyon lira tutması muhtemel ANKARA, 7 (Hususi) — Maliye Vekâleti 933 senesine ait bütçeyi hazırlamaktadır. Son va- ridat yekünlarının geçen seneye na zaran daha iyi olduğu anlaşılmak - tadır. 933 senesi bütçesi mütevazi olacak, tasarrufa azami dereecde dikkat edilecektir. Bütçenin 170 - 180 milyon lira olacağı tahmin edil mektedir. Vekiller heyeti bugün toplanıyor ANKARA, 7 (Hususi) — İstanbulda bulunmakta olan Adli - ye vekili Yusuf Kemal ve Dahiliye vekili Şükrü Kaya Beyler yarın öğ- leden sonra toplanacak vekiller he yeti içtimaıma iştirak ederek Bursa hâdisesi hakkında malümat vere - ceklerdir. Vilâyetlerin taksimatı ANKARA, 7 (Hususi) — Vilâyetlerin idari taksimatmı iktı- sadi mmtakalara göre yapmak ta- savvuru günden güne kuvvetlen - mektedir. Kontenjan ve Takas işleri geni ddas gikhi / iktisat vekili-Celâl Bey dün izmir ticaret odasikidâ tacirlere IZMIR, 7 (A.A.) — İktisat vekili Celâl Beyefendi bugün saat 15 te vali Kâzım paşave H.F. vilâyet idare heyeti reisi Hacim Mubittin Beyle birlikte şehrimiz ticaret ve sanayi odasını ziyaret etmiştir. Oda içlima salonunda oda reisi Baler zade Hakkı Beyle ida- re heyeti azaları, umumi kâtip ve şube müdürlerile mmtaka tica - ret müdürü Saffet Bey hazır bu - lunmuşladı. Vekil Bey odanın tanzim et - tiği rapordan bahisle kontenjan ve takas hakkında şu mütaleada bulunmuşlardır: “Raporunuzu okudum. Rapo - run kontenjan ve takas kısmma sit fikirlerimi hülâsa etmek iste- rim, Kantenjan ve takas memleke- tin iktısadi bünyesinde normal hâdiseler değildir. e Bu usullerin tatbiki, tatbik mevkiinde bulu - nanlara müşkülât vermekte ve vas tandaşlarımız için de bazı mer - tebe ıstırapları mucip olmakta - dır. Bununla beraber kontenjan ve takas bugünün zaruretlerin - dendir, Döviz vaziyetimiz ticari müs vazene itibaile tamamen temin e- dilmektedir. Devletin taahhüdatı hesap muvazenemize müessir o - lan döviz irsalâtı dolayısile ayrı- ca tediye müvazenemizi de naza- rı dikkatte bulundurmamız icap etmektedir. Kontenjan ve takas tatbikatında sermaye ve ziraati himaye ve saire gibi mülâhazat tâli derecede ehemmiyeti haizdir. Gaye değildir, himaye şeklinde tezahür eden bu vaziyet dolayı - sile kendiliğinden hasıl olmakta» dır. Yakın zamanlara kadar tat - bik edilen kontenjan sistemi umu" mi ve mutlaktı. Memlekete şu maldan şu kadar gireceği tesbit ediliyordu. Muhtelif ecnebi mem- leketlerle karşılıklı ticari münase- betlerimiz nazarı dikkate alın» makta idi, Ticarette aktif olduğu- muz memleketlere karşı konten « jan sisteminde daha fazla bir mülâyimet hasıl etmek suretile münasebetlerimizin devam ve in- kişafını temine çalışıyoruz. Bu maksatla ilk tedbir olarak pa - muklu menşucatı o memleketlere göre taksim etmeğe başladık. Ya- kında bir kaç kalem eşyayı da memleketler itibarile tevzi ede - ceğiz. Japonya ve Brezilya gibi ticarette passif olduğumuz mem- leketlerde maksadımıza tevafuk edecek mukaveleler akti için mü- zakere cereyan etmektedir. Ta - kas meselesine gelince: Bunun tatbiki de şimdiye ka- dar umumi mahiyette idi. Mal çıksın mal girsin diyorduk. Hal - buki ecnebi memleketlerde nor - mal olarak sarf ve istihlâk edilen mallarımız haricinde ihracı ve sa- tışı O müşkül olan (mallarımız mevcuttur. İşte bu ikinci kısım mallarımızı takasa tâbi tutmağı lüzumlu görüyoruz. Kolaylıkla satılan ve dövizi memlekete gi - ren malların takas mevzuu olma- sında hiç bir fayda yoktur. Bilâ - kis döviz membammı daralttığı i- çin mahzur vardır. Şüphe yoktur ki takas usulünün inikâsları müs- tehlik üzerinde hissedilmektedir. Bu hali bugünkü şerait dahilinde gayri kabili içtinap bir netice o « larak kabul etmek lâzım gelir. Zira LR seci eşya ne Gi izahat verdi kadar ucuz olursa olsun mal ih - raç edemezsek günün birinde o ucuz malı almak kudretini de kendimizde bulamıyacağız. Kerestelerimizin, palamut ve hülâsaları ve diğer mallarımı - zın mühim bir kısmı takas saye - sinde ihraç edilebilmiştir. Tabii zaman avdet edinciye kadar kon» tenjan ve takas sistemlerinin tev- lit ettiği müküllere ve sıkmtılara katlanmak zarureti vardır.,, Vekil Beyefendinin bu izaha - tından sonra oiharacat vaziyeti hakkında görüşülmüştür: İhracatçılar Ottava konferansı neticesi olarak İngiltere hükümeti- nin üzüm ve incirlerimize tatbik et miye başladığı yüksek gümrük res minin gelecek sene zarfında ihra- catımıza yapacağı tesirden bahset mişler ve üzüm ve incirlerimizin maliyet fiatları ve cihan piyasası daki satışları hakkında izahat ver mişlerdir. Vekil beyefendi, zeytinyağı, ar pa, taze üzüm ve diğer mahsülleri- mize dair malâmat almışlardır. Bağcılarımız tarafından her sene istimal edilmekte olan kükürtün memleket dahilinden temini için Keçiburlu madenlerinden istifade stme çarelerine tevessül edileceği vekil beyefendi tarafından ifade olunmuştur. Vali Paşa Hz. Eğe mmtakası mü messillerinin ve bazı vatandaşla * rm çok mühim olan meselenin hal line çalışacaklarını ve bu husus i- çin şimdiden teşebbüs . ettiklerini bildirmişlerdir. Bundan sonra ve- kil beyefendi şehrimiz manifatu « racıları ile görüşmüşler, dilekleri - ni derin bir alâka ile dinlemişler - N V , ii e YAKIT 8 Şubat 1 Asi gemi Bir Felemenk gemisin- de tayfanın isyanı : Vapturu kaçırıyorlar. BATAVİA, 7 (A.A.) — Alde- baran vapuru âsi zırblıyı takibe devam etmektedir. £ Proincien zırhlısmda kumandanile on zabit bulunmaktadır, Aldebaran âsi gemiden üç sa- at geridedir ve on beş mil mesas feden takibe devam etmektedir. Bu avcılığın bugün hitama erme si muhtemel olduğu söyleniyor. İttihaz edilmiş olan tedbirler, giz» li tutulmaktadır. Asi zırhlıdaki mahpus 16 zabit hakkında hiç bir şey bilinmiyor. MEDAN, 7 (A.A.) — Âsi ge mi mürettebatı World Press ga zetesine İngilizce ve Felemenkçe ve mürettebat imzalı bir telsiz göndermişlerdir. Bu telşizde geminin Souraba - yaya doğru gitmekte olduğu ve gemide herkesin sağ ve salim bu- lunduğu ve iyi muamele edilmek- te olduğu bildirilmektedir. Âsiler gemiyi oSourabayaya vâsıl oldukları zaman kumanda - nına teslim edeceklerini söyle » mektedirler, Felemenk bahriye nezareti, gayet şiddetli tedbirler almıştır. Asilerin takibine harp (gemileri ve tayyareler gönderilmiştir. Ze- ven Provincien'in yerlilere talim göstermeğe mahsus bir gemi ol - duğu tasrih edilmektedir. C. H. Fırkası» Bee Ymumt idare heyötl ” dün toplandı ANKARA, 7 (A.â.) —C. H.F. umumi idare heyeti bugün toplan- dı. Fırkayı alâkalandıran muhtelif meseleler görüşüldü. Sinop vilâ » yeti ve kaza idare heyetleri reisi » * nin, Bursa ve Burdur vilâyet idare“ heyeti fırka reislerile Edirne kaza heyetleri reislerinin yeni intihapla ri tetkik ve tastik edildi. Bir tavzih Salihlide bir camide bir vaizin vaaz esnasında saçma sapan bazi sözler söylediğini bildiren ve (Tas lât Rıdvan), “İnizasımı taşıyan tel - grafı 27 K. sani tarihli gazetemize dercetmiştik. Dün bu mesele hakkında Salih- liden şu telgrafı aldık: d SALIHLI, 7 — Salihlide bir vas izin camide irticai mahiyette bazı sözler sarfettiği yolunda gazete - nize vâki iş'ar asılsızdır. Tekzip olunur. k / 'C.U.M. Şerif dir. Vekil beyefendi manifaturacılar tarafından usüle ve şekle taallâk Avni, Mümtaz beyleri memur etmişler « dir. Celâl Beyefendi yarm sanayici lerle temas edeceklerdir. iktisat vekili, . irde IZMIR, 7 (A.A.) — İktısat ve - kili Celâl Beyefendi, dün gece De nizliden şehrimize dönmüşlerdir. Vekil Bey, ticaret ve sanayi oda - sında ithalât ve ihracat tüccarlar le görüşecektir,