— 2 — . M. ... Aİ 5 . m ml m My, mm MB Üs mann am 25 Könunusani 1933 e VAKIPın edebi tefrikası CANIM AYS. Kemal içinden: | “Bu herif de o kudına âşık, er yerde gözüne o görünüyor. diye düşündü.. İ Bu da Ahmet Baruni beyin i ir kurnazlığıydı.. Rakibine, Ke” terine âşık olduğu hissini vermek ve bu suretle onun fikrini çelmek. Ayşeyle katiyyen alâkadar ol - Müyor, ehemmiyet vermiyor * Muş gibi duruyor, aldırış etmi * Yor, söylediğini dinlemiyordu. Kemal, Ahme* Baruni beyin, Aysoye â âşık olduğuru anlamama” iydı. O zaman mücadele müsavi şartlar dahilinde cercyan ede mezdi. Kemal ağır basardı. Elin - - de, kendi lehine birçok koz var - dı. Bir kere geneti. Sonra Ayşe kendisini seviyordu. Bunun için, Ahmet bey ancak kurnazlıkla genç kızı elde edebilirdi. İlk iş olarak Şefik Nuri beye yaltaklanmıya başladı. Şefik Nu- © ri beye dalkavukluk ediyor, her sözüne: “Evet efendim,, diyordu. Araları pek iyi idi. Adeta, kırk yıllık dost olmuşlardı. Biri - birlerinden ayrılmak istemiyor - lardı. Kemal, kendini dayısına nasıl sevdireceğini düşünürken, deyi sı onu Ayşeden ayırmanın çare - lerini arıyordu. Dost Ahmet Baruni bey, düş - man mim, Yarıştan çıkarlarken Ahmet bey kendi kendine, Kemale baka- rak düşünüyordu: “Ağzmı poyraza aç yavrum. wPeh yakında Ayasye . veda ele » ceksin!.,, . : va Mengene sıkışıyor Senihin annesi odasında gaze- te okurken, içeriye oğlu girdi... Şık giyinmişti. Yakasına bir çi - çek takmıştı. Senih hem şen, hem mahzun- du. Dudaklarının ucunda acı bir gülümseyiş vardı. Annesi sordu: — Kime gidiyorsun? — Şefik Nuri beye. Annesi derin bir göğüs geçir- di. Oğlunun yüzüne dikkatle baktı: — Ne diye gidiyorsun! — Biliyorsun anne... — Amma çok sık gidiyorsun. — Ne yapayım? — Beyhude yorulmuyor mu - sun? — Bilmem. — Bunda bilmiyecek bir sey kalmadı oğlum. — Neden? — Ayşeyi almak, onunla evlen- mek ümidin kalmadı... Yoksa ha- lâ ümidin var mı? “© — Yok anne. © —Şuhalde.. Senih içini çekti: — Ne yapayım anne, elimde » “değil. Bir cazibe beni oraya çe- kiyer. — Ayşeyi görmekle teselli mi buluyorsun? — Hayır, acı bir zevk duyuyo- Tum, Ayşe yanımda olursa muaz- zep oluyorum. Dertleniyorum, a - ma bu dert, bu ıstırap bana zevk veriyor. Hem kimse benim ona â- vk olduğumu, onun beni isteme- vi Vilmiyor ki... Ben de on - üsmemek fikrinde deği - im... Avşe, Kemalle evlendikten “sonra bile, onların dostu kalmak, | nin yanına gitti. gene onlarla görüşmek istiyorum. İ var katilin oğluna benziyor, der- N& 25 Selâmi İzzet Annesi biraz düşündü Sonra sordu: - Sen inanıyor musun? — Neye? —- Kemalin Ayşeyi sevdiğine. İ — Elbette inanıyorum. İ — Sahiden âşk mı? -— Hem de delicesine. — Ama eskiden Ayşenin yü - züne bile bakmıyordu. — Şimdi gene bakmıyor, fa « kat seviyor, ona kat'iyyen emi - nim.. Annesi fazla ısrar etmedi. Senih annesinin elini Öpüp! çıktı. Yolda Cavit beyle Seniha ha- nrma tesadüf etti. Senihi otomo- billerine aldılar. Onlar da Şefik | beye gidiyorlardı. Cavit beyler, Kemalin baba - sını tanıyorlardı. Fakat Kemali beş yaşından sonra hiç görme -| mişlerdi. Amına şimdi, Seniha hanım ne zaman Kemali görse: — Vallahi Bu çocuk, o cana - di. Fakat Cavit bey buna inan - mazdı: — Yok canım... Kemal o ada- mı bilmiyor bile.. | Vak'adan da haberi yok... Sen hep fesatlık dü- şünürsün zaten. Seniha hanımı kocasının söz - leri ikna edemiyordu. Kadınım i - çine şüphe düşmüştü, Kemal kat- iyyen o katilin oğlu idi. Ne zaman Kemalle karşı kar- Evlendikten sonra memleketsiz kaldı! : i zanda inzıbat behanesile.. | rikada bir sene olsun ikamet et - i Amerikada bir sene ikamet et - İ memiştir. İngiltere, onu İngiliz, ştya otursa, adamm üzerinden gözlerini ayırmaz, eski hatırala - TIRI çanlandızmıza çalışır,. Ke - malin kim olduğunu zihnen Araş“ | tarırdı. Ah, bir kere merakını hallet- seydi, yapacağını biliyordu. Bu otomobilden inmiyen gencin, hır- sız ve katilzade olduğunu dünya- ya ilân edecekti. Ama, bunu fenalık etmek için değil, sırf gevezelik yapmak, de- dikodu yapmak için herkese söy- liyecekti. İşte Kemal de bunu istediği için, Cavit beyin karısına kat'iy - yen sokulmuyor, ondan daima daima kaçıyordu. O gün de ko - nağa girer girmez, Seniha hanım sordu: — Kemal bey nerede? Aldığı cevap onu fena halde şaşırttı. — Kemal bey gitti, dediler, — Nereye! — Tunusa! — Ne? X Bu herkesi şaşırtıyordu. Her - kes, yeni işitenler sordular: — Ne diye gitti?. Ahmet Baruni izah etti- — Istanbul salonlarında boy | j gösteren Kemal bey, çalıştığı mü- essesesinin emrile Tunusa gitti, — Arlık hep orada mı otura - cak? — Hayır. Bir kere Türk tebaa- sı olduğu için Fransada çalışa - maz. Fakat müessesenin kendisi- ne çok eraniyeti var. Tunusta ye- ni bir şube açıyorlarmış. Kemali bu şubenin teşkiline memur etti- ler. — Ne zaman gelir? — On on beş güne kadar g€- lir. Senih yamak adanad ww hazırısmakla meygui vin Ayşe - (Devami var) har YAKIT Bord kızı İngiliz lortlarmdan birinin kızı olan o Misis| James Beck bugün hangi reemleket te- beasından ol duğu belli ol- mıyan bir kadın olmuş- tur. Bunun se - bebi Misis James'in bir | Amerikalı ile evlenme sidir. İngil - tere kanun - larma göre bir İngiliz kadını bir ecnebi ile evlendiği takdirde ko - casınm tabiiyetine geçer. Ameri - ka kanunlarına göre bir Ameri- kalı ile evlenen bir kadının Ame- rikalr sayılması için onun Ame - YE Misis James Beck mesi lâzımdır. Fakat Misis James hem bir Amerikalı ile evlenmiş, hem de| Amerika onu Amerikalı saymı - yor ve bu suretle İngiliz asılza - desi hiç bir memlekte tâbi olmı - yan bir insan vaziyetine düşüyor. İngiltere matbuatı bu hâdise- ye ehemmiyet vererek başmaka - leler yazmış, ecnebilerle evlenen İ İngiliz kadınlarının İngiliz tabi - Mc ME AYAN EA | hafta evvel vefat etti, ' yakta bulunması ve iftar ve saire de m a h vesasarsssusasamı sen sasmamam san sasuana amam, merhum Tah Paşaya gör göre i Hamit zamanında Rama- Bir komisyonun tanzim ettiği ve Hünkâra verdiği garip bir mazbata Aptölhamidin meşhur başkâ | tibi Tahsin Paşa bir Senelerce o Aptülhamit idaresinin temel direk» lerinden (o biri oarak müreffeh bir bayat ya: şıyan bu zatın son se neleri çok darlık için de geçmiştir... Onun Kızllloprakta bir saray kadar oObüyük köşkü vardı. Bu köşk bir kaç Tahsin paşa merhum * Tahsin Paşa hatıratnda diyor ki: “Ramazan fevkalâde hallere mü sait olması ve geceleri herkesin a- * vesilesile içtimalarm kolay olması Sultan Hamidi her vakitten ziya- de tayakkuz ve itinaya sevkeder - di. Bunun için Zaptiye nezareti ile birinci ve ikinci firka kumandan - ları ve Beyoğlu ve Üsküdar muta » sarrıflıkları ve Şehremaneti rama zana mahsus inzıbati tedbirler it - tihaz ederlerdi. Son senelerde bu - | na bir de komisyon iştirak etmiş - iyetinden çıkmamaları nazariye- sini müdafaa etmişlerdir. ERİ imtihana girip ec- zacı O'acaklar izmirde eczacı kalfaları cemiye 6, sihhat ve içtimai muavenet ve- | kâletine müracaat ederek eczacı - lar kanununa bir madde ilâvesi için Büyük Millet Meclisine teklif yapılmasını istemişlerdir. Eczacı kalfaları, vekâlete müra- caatlarında Anadolunun birçok yerlerinin eczacısız, eczahanesiz olduğunu, bu yüzden halkın halen kökçülerin, bakkalların, baharat - çıların gizli gizli sattıkları gayri fenni şeyleri ilâç diye kullandıkla- ti. Bu komisyon tarafından tan - zim ve Hünkâra taktim edilen maz sene Ee enkaz halinde satıldı. Basit bir tabsili ok duğu halde Tahsin Paşa Aptülhamit ida* resine (oait hatıraları” N m toplamış, güzel bir bir tasnif ile neşret- mişti, Bu hatıralardan Ap- tülhamit o zamanındaki ramazanlara ait bir fık- rayı naklediyoruz : d * N zbata daha ziyade dikkat oluna - j rak harik ve sair güna ahval zu” hür etmemesi ve zuhurunda sürün İ itfası esbabının temini ve beledi ve polis memurlarından münave * be ile memur bulundurulacak iki - i er üçer memurdan gayrisinin pi i çen senelerde yaptıkları gibi i mezuniyet tiyatro ve kahvehanele re dolarak zinhar vazifelerini mu * attal bırakmamaları ve memur ol dukları işi terk ile böyle yerlerde vakit geçirenlerin mücazata düçar edilecekleri ihtarile menolunmala- rmı ve salisen ekserisinde biçak ve kama ve usturpa nevinden âlâtı cariha bulunduğu halde geçen s€- bata eski devrin gâraibini göste - ren vesaikten olduğu ve idare zih- niyetini gösterir ki, şudur: “Şerefbabşı yümnü hulül olan şramazanı gufranı firavanda payi- tahtı şevket bahtı hümayunların - da belediye ve zabıtaca icrası za - ten lâzrmeden bulunan takyidata bir kat daha ihtimam ve itina mu» | vafıkı kaidei hazmü ihtiyat olaca- ğı derkâr olmasile olbapla şeref te lâkkisi ile mübahi olduğumuz ira- dei seniyei hazreti hilâfetpenahile | rine imtisalen varidi hatırı âciza- nemiz olan hüsusatı atiyenin arzı” na ictisar kılındı. Sekenci payitahtı âlinin ihtiya - İ catı mübremei hayatiyeleri bulu - nan ekmek ve et misilli havayici zaruriye için her türlü tedabiri tes hiliyenin ittihazı mütevaliyen ve müekkeden irade ve ferman buyu - rulmuş ve devairi aidesince icabatı rını söyledikten sonra hem bu işin irler. Eczacı kalfaları, kendilerinin imtihana tabi tutulmalarını, mu - vaffak olanlara eczacı muavini un- vanı verilmesini, on sene müddet le kalfalık yapanların da imtihan: da muvaffak oldukları takdirde eczacı sayılmalarını istemektedir- ler. Eczacı kalfaları, Yunanistanda böyle yapıldığını ve bu usulün Fay dası görüldüğünü söyledikten son ya bizim memleketimizde de mu - allim ihtiyacını gidermek için eh- liyetname imtihanı açılmasının bu walda hir baraka? olduğunu vr a acı kuralarının vaziyeterimin üs buna kıyas edilebileceğini ileri sürmektedirler. ski e O 2 ina bakılmakta iduğündi eli Bam ee İli, eri ai em 1 makta iduğündan beledi rinin terfih edilmesi için bir çare| memurlarınca bir kat daha dikkat ve itina ve hüküm emir ve ferman bazreti veliyülnamilerinin harfi - yen tatbik ve ifası ve halk ile fırın cılar ve kömürcülerin fiyat ve ge- rek nefaset ve halisiyet ve noksa - nii vezinden dolayı bir güna niza çıkmasına asla ve kat'a ayla! ve imkân bırakılmaması ve bele - diye memurlarının esnaf ile halk arasında ifasile mükellef bulun .| dukları vezaifi gayet müstakimane ve edibane ifa ile hoşnutsuzluğu mucip halâta mahal verilmemesi ve saniyen Ramazan gecelerinde ekser nâsın akşamdan sonra eda - yi teravi için cevami ve mesgcidi şerifede bulunacakları ve badehu ka maeiya ca *hama | tıyatrolarda vakıt geçirecekleri e) hetle haneleri hâli kalacağından leylen mahallatta ve heee ne sokaklarda bahriye ve be: $ kanunları tarafından derdest edi - len bahriye haddehanesi şakirda « nile sair efradı müteferrika a bir intizamı altıma alınarak o misillâ ahval ve harekötm vuku bulmı sr... kullarnca münasip gibi zı nedilmiş ise de olbapta.:-.,, Şehir meclisi Yeni içtimalarına başlıyor Şehir meclisi gelecek garşamba | günü şubat devresi içtimal başlıyacaktır. Belediyenin a çesi bu devre içtimalarında m kere ve kabul edileceğinden bür > çenin basılmasına devam edilmek- tedir. Belediye matbaası bütçele eri yetiştirmek için bayramda da ça lışacaktır. Meclisin bu devre içti malarınmn çok hararetli olacağı a . laşılmaktadır. Halkın daima şikâyet ettiği ge ii celeyin doktor bulamamak mese « lesi hakkında da meclise bir tak - rir verileceği ve bu işin halli için ne yapmak lâzımsa biran evvel 1 yapılmasının isteneceği, ayrıca İs“ tanbulun süt meselesinin de kat'? bir şekilde hallinin görüşüleceği haber verilmektedir. > : a — i Tarifeler neoluyor? Telefondan sonra elektrik, tramvay, havagazı Telefon ücretlerini indirecek 6 - lan komisyon dün son içtimamı ya pacaktı. Içtima yapılmış ve bu bah bir defa daha top n karar verilmiştir. Föreli nlekirik gazı tarifelerini tı mieyonda dün elektrik şirketi 3 nasında ilk içtimamı yapmıştır. dee iğ.