e ŞAŞMA 13 Kânunusani 1983 SOHBETLER İçtimai mimarimiz de Bozuk Şehrin plânı yok; binalar rasge - le, akla masıl eserse öyle yapılıyor; sokaklar keyfemayeşa açılıyor; cad- deler insicamsız, yollar dar, geçit yerleri fuzuli..... Kocaman bir apar- İ İmanın yanında bir kulube, gotik bir €vin yamacında kübik bir binc.. ö Pe ye Kür toplanarak cemiyete ait >. Bunlar. artık, iki kere İkt dört e- Yeyeeryeiigrolaragir der gibi malâm hakikatler oldu. Bun: önümüzdeki pazar günü toplana - larin doğruluğunu redde, inkâra, cer- İ cağı için kongrede idare heyeti na- Gayrimübadiller senelik faaliyeti tetkik ediyorlar Gayri mübadiller idare heyeti he imkân yoktur. Yalnız bizim, sade şehir mimarimiz | değil, içtimai mümarimiz de | bozuk. Astrlardanberi devem etmiş ve hâlâ devam etmekte olan bu bozukluğun | düzeltilmek sırası gelmiştir. Meseld bir zamanlar, inşaat Yedi- kule taraflarını ihya etmiş. o Lanya bottanları ciheti mamureye çevrilmiş. Oraların seviyesi yükseltilmiş. Ekü- bir ve zamanın münevverleri hep © Talerda oturmağa başlamışlar. Sonra, oraların modası geçmiş. Fatih, Şehzadebaşına akın edilmiş. Yedikuteye aukabil, Fatih parlamış. Divanyolu güzergâh, Üçler, Dizdari- Ve, Sultanahmet stralarını savdıktan #ohra, Şişi; modası alıp yürümüş. Sişlinin parlak devirlerini hepimiz biliriz. Uzun bir saltanat süren Şişli, *0n senelerde Hekimoğlu Ali paşa ma- hallesi gibi bir şey oldu. Modası geç- ti... Üç dört sene, Maçka parladı. Simdi Taksimle Ayaspasa revaçta. . Yetrmenyiz — Eer, Gülün honforu hart, göçebeler gibi yaşıyoruz. Bize yalnız şehir mimarisi plân değil, içtimci mimarimizi ih edecek bir plân da Lizım. Selâmi İzzet Emektar bir gazeteciyi daha kaybettik Matkuat en eski azasından bi - Tini daha kaybetti: Ekrem Reşat Bey de evvelki gece vefat citi. Ekrem Reşat Bey bugün çalı - $an gazetecilerin en ihtiyarı idi. Fakat'daha bir iki sene evvele ka - dar gazetecilikte çalışıyordu. Eski Türkçe gazetelerin hemen hepsin - de hizmeti geçen Ekrem Bey, g€ *| çen senedenberi bakkallar cemiye- t umumi kâtibi idi, Çok halim, €-. vimli ve son derece vazifeşinas 0 | lan Ekrem Bey de bir çok ârkada$" | ları gibi kadri kıymeti bilinmeden ölmüştür. Ailesine sabırlar dile - AŞ riz. $ Istanbul matbuat cemiyetin - den: Cemiyetimiz azasından ve mat- buatımızın emektar muharrirlerin- den Ekrem Reşat Beyin evvelki gece saat iki buçukta vefat” ettiği- hi kemali teessürle haber aldık. Bu elim haber bütün matbuat münte- siplerini derin bir teessüre düşür > müstür. Merhumun cenazesi dün | öğleden sonra Göztepedeki hane » susuna defnedilmistir- Matbuatın en eski emeketrlarındr biri eğ Ekrem Reşat Bey merhumun <e > 'derdide gilesine ve bütün matbuat müntesiplerine en kalbi ve samimi tessüir ve taziyetlerimizi beyan © * deriz, , Bu içtimal mimari tarzımızı dü « | 5 sinden kaldırılarak makberi mah -| gi, mına bir senelik faaliyet hakkında okunacak rapor bir kere daha tet- kik edilmiş ve kabul olunmuştur. Raporda bilhassa yeni bono tevzi- atı işine büyük bir ehemmiyet ve - rilmiştir. Idare heyeti bu hususta kongrenin bir karar vermesini İs * tiyecektir. Gayri mübadiller ara - sında bir kısmı ikinci kısım bono tevziatımın derhal yapılması fik - rinde olduğu için kongrenin mü- nakaşalı olacağı tahmin ediliyor. Kongre Pazar günü saat 14 te Hal- kevinde toplanacaktır. m —— Istanbulun mali işleri Geçenlerde, İstanbulun mali teş- kilitmda mürakabe cihetinden ba- zı güçlüklere rasgelindiğini ve i Defterdarlığın bu mevzu üzerinde Vekâlete müracaat ettiğini yaz - mistik, Haber aldığımıza göre Def. tewdar Mustafa Bey, geçenki An - kara seyahatinde bu mevzu üze - inde vekâletle temas etmiş ve bir teşkilât projesi vermiştir. Teşkilât işleri bir bütçe meselesi olduğu i* çin bu projenin bütçede imkân bu- Tunduğu takdirde tatbıkma geçile- ceği tahmin edilmektedir. Defterdar Mustafa Bey, ayni zamanda kazanç vergisi üzerinde noktai nazarını anlatmıştır. —a— Birkatilin ısrar edilen Bir motör içinde bulunan esrar 750 liralık motörde 2000 | liralık mal olur mu? Istanbuldan İskenderiyeye motö rile 500 kilo esrar kaçırmağa te » şebbüsten suçlu Rizeli Osman kap- tanın muhakemesine, dün öğleden sonra İstanbul ağırceza mahkeme- sinde başlanmıştır. Osman kaptanın motörü, Mi - dilli adası civarında bir yunan gümrük motörü tarafından çevril- | miş, motörde esrar bulununca kap- tan hakkında takibat yapılmış, ne- İ icede kaptan buraya gönderilmiş. Osman kaptan, dün mahkemede bu esrarı İstanbuldan kaçırmadığı- nı, Midilli adasındaki Neritin bur - nundan motöre yükletildiğini id - dia etmiş ve yükletenin de Hamit Bey isminde bir tacir olduğunu söylemiştir. Halbuki mazbut ifa - desinde, nakil için Galatada Ge - yikli kahvede iki bin liraya pazar- lık yapıldığını, esrarı Marmarada | Bozburun civarında motörüne ya” naşan bir motörden aldığını anla - tıyordu. Mahkemede sorguya çeki- lirken, bu tenakuza işaret eden re- is Nusret Bey sormuştur: — Motörün değeri nedir? —750lira... — Peki, 750 liralık motöre 2 İ bin liralık nakil ücretile kıymetli eşya konulur mu? Buna karşı, Osman kaptan $us - makla iktifa etmiş, sonra 13 çuval içindeki malm esrar olduğunu ken- disinin bilmediğini, mal sahibi Ha- mit Beyin şimdi nerede bulundu - ğundan haberi olmadığını ilâve et- miştir. Muhakeme, suçlunun vekil tut- i ması için, on alti şubat perşembe günü saat on üç buçuğa bırakıl - mahkümiyet kararı İ mıştır. Çatalca civarında bir köyde köylülerden Osmanı öldürmekten suçlu Hasan oğlu Mehmet, cinaye- ti kavga neticesinde tehevvürle iş - lediği noktasından, on beş sene &- pse mahküm edilmişti. Tem yiz, şekle ait bir cihetten kararı bozduğundan, dün muhakemenin bir safhası tekrar edilerek, eski ka- varda israr edilmiştir. ——— ğır ha Bar artistliği Küçük san'atler kanunu muci - bince Türk tebeasına basredilen iş- lerde çalışan ve kanuni mühletten sonra artık çalışamıyacak olan ec- nebilerin alâkadar daireler tara - fından listeleri yapılmıştır. Bu kir sim ecnebilerin sayısı üç bini mü- tectvizdir. Bunların mühim bir kıs- mı memleketimize civar yerlerden İmiş bulunan Pele ar - üstliği ile şarkıcılığı da kanunun ani aralik olduğundan bu hususta azami dikkat edilmekte ve memleketimize grup halinde ve ti- İ yatro san'atkârı olarak gelmeleri - ne müsaade edilenlerin barla çalışmalarına izin verilmemekte - lk Donanma piyangosu Donanma piyangosunun 1956 senesine kadar muntazaman €€ *ji kilmesine karar verilmiştir. Bu ka* rar alâkadarlara bildirilmiştir. YAŞ mmm Ipekli kumaş kaçırırlarken.. İngiliz bandıralı Helvan vapu - rundan ipekli kumaş, levanta, ço - rap ve saire kaçırmak istiyen, Te - mel, Şaban, Mustafa ve İlyas is - minde dört kaçakçı gümrük mu - hafaza memurları tarafindan ya - kalanmıştır. VAKIT Gündelik, Siyasi Güzete İstanbul Ankara CadöM#, VAKIT yurdu Telefon Numaralar, Yazı işleri telefonu: 24379 İdare telefopü * : 24970 — Telgraf mdresi; İstanbul — VAKIT Posta kutusu Na. 4$ —— Abone bedelleri : — rürkiye mem 1400 Kr. Ecneti — 2700 Er, 1450 200 200 Senelik IN aylık 3 sylık 1 ayhi ilân ücretleri: Acemi Mipların bir satırı Ticari Mnların bir satırı Ticeri ilânların bir santim! —— 10 Kuruş 125 Kuruş 5 Kuraş Küçük ilânlar: Dir datası 90 Hel Gefası 50 üç detks 05 dört detam 15 ve on defası 100 kuruştur. Uç aylık şim verenlerin bir datası mesos- endir. Dört satır! geçen İlânları fazla satırları beş kuruştan hesap edilir Lâyıha işçilerin hakkını teminden . çok uzak mıdır ? Iktısat vekâleti, Istanbul Tica - ret odasına altı ay evvel gönder - ni sormuştu. Ticaret odası bunun üzerine ça- lışmağa başlamış ve altı aydanbe- ri kanun lâyihasını komisyondan komisyona, meclisten meclise ha - vale ederek tacirlerin menfaatine uygun bir şekilde hazirlatmıştır. Bu lâyiha oda idare heyetinin i son içtimaımda okunmuş ve derhal kabul edilerek vekâlete gönderi! - meğe karar verilmiştir. Bu karar üzerine dün oda umu» mi kâtipliği tarafından lâyiha ik - usat vekâletine (gönderilmiştir. Dün sanayi erbabından bazılarıle görüşen bir muharririmize başta fabrika sahipleri olduğu halde iş- giler de ticaret odasınm hazırla - mış olduğu lâyihanın bir fantezi - den ibaret olduğunu söylemişler « dir, Bilhassa kendi imalâthanesinde bir kaç işçi ile çalışan bir zat ay- nen Şu sözleri söylemiştir: — Ticaret odası tarafından ha- zırlanmış olan lâyiha işçilerin hak- kını temin etmekten çok uzaktır. Ben bunu bugünkü tasarruf dey» rinde odanm fantezik vaziyetine benzetiyorum. Bugünkü iş hayatında da lâyi- ba aynen bu tesiri yapmaktadır. Maamafih lâyihanın Millet mec- lisinde tetkik edilirken san'atkâr meb'uslarımız tarafından işçilerin hukuku gözetilerek bir kanun lâ - yihası yapılacağına eminiz. Adi iskân muameleleri Vekâlet muhtelif vilâyetlerde » ki âdi iskân muamelelerini tama » mile bitirmiye karar vermiştir. Bu arada İstanbuldaki âdi iskân dos- yaları, herhangi bir hakkın ziyaa uğramasına meydan o vermemek noktasından, birer birer tetkik e « dilmeğe başlanmıştır. Bu dosya - lar yüz elli kadar tutmaktadır. 081004 988880 000801180 10800480 0008006 EAA 15 Yıl evvelki VAKIT 13 Kânunusani 1917 — Cemiyeti umumiyet belediye dün şehreminj vekili Sezal Beyin tahtı riyaselinde içtima ederek (şefkat sandığı nizamnamesinin (o tetkikine başlamıştır. — Bugün Ticeret mektebi âlisinin | oluz dördüncü senci devriyesini tes'i- İ den mektepis bir müsamere verile- cektir. — Memurinin terfihi hali esba- bini müzakere etmek üzere muktelif İ devair müsteşarlarından mürekkep olarak Dehiliye nezaretinde bir ko- misyon teşekkül etmiştir. — Evvelki gün pek çok hamsi zu- hir etmiş ve Kavaktan Yeniköye ka- Hattâ dalgalar bu hayvanları sahi- mü meşl linde yakalanmış yY le, taşlar üstüne atmıştır, polise t edilmiştir. Ni — , İvilâyetlerimize de başlıyacak miş olduğu bir tezkerede iş kanu-| kânile Türk ve Amerikan tayyar” nu lâyihası hakkında odanın fikri- i cilerinin huzurile uçmuş, şehir üze i dar bütün sahil balıkla dolmuştur. İ ——— Ukbahardan sonra cenup Ankara ile İstanbul arasında hava seferleri yapmak üzere A- merikadan getirilen tayyarelerin kurulması ve diğer bütün hazırlık- ları ikmal edildiği için dün tecri- be uçuşları yapılmıştır. Dün sant 11 de Yeşilköy meydanında tey- yarelerden biri bazı davetlilerin ve seferleri idare edecek şirket ör rinde bir cevelân yapmıştır. Bu : çuştan sonra tayyarenin motö” ve diğer kısımları muayene edil miş, bazı tecrübeler yapılmıştır. Uçuş tecrübesi ve diğer manevra- lar tam bir muvaffakiyetle netice- lenmiştir. Tecrübelere, hava hat- tını idareye memur Amerikalı mü- tehassıs M. Hals'in nezareti altın- da yapılmıştır. M. Hals tecrübe- lerden sonra diğer bir tayyare ile Ankaraya gitmiştir. Tamamile uçuşa hazır bulunan tayyareler pazartesi veya salı gü- nü Ankaraya gideceklerdir. O gün Ankarada, hükümet erkânı- nın ve alâkadarların huzurile An- kara — İstanbul hava hattınm kü- şat merasimi yapılacak, bundan sonra seferler başlıyacaktır. O gün tayyareler Ankara üzerinde — bir gösteriş uçuşu yapacaklar» ir. 5 Ankara ile İstanbul arasında ber gün bir tayyare işliyecektir. Tayyare sabahları saat 7,30 da Ye- şilköyden kalkacak, Eskişehire uğ- rıyarak posta ve yolcu biraktıktan sonra Ankaraya gidecektir. Öğle » den sonra da Ankaradan bir tay « yare kalkacak ve gene Eskişehits © uğrıyarak İstanbula (gelecektir. Tayyareler Ankara « İstanbul ye lunu 2 saat 15 dakikada alacak « lardır. Seferler ilkbahara kadar bu şekilde devam edecektir. Ondan sonra hava hattı cenup vilâyetleri- mize temdit edilecektir. Bu sureli» İstanbul ve Ankara ile Suriye Irak arasında hava yolile muvasa)* temin edilecek, tayyareler Adanü- ya ve diğer bazı Anadolu şehirle - rine de uğrıyacaklardır. Tayyarelerin posta ve yolcu na liyatıma ait tarifeleri henüz vekik ler heyetinden çıkmamiıtşır. Maa « mafih alâkadarların söyledikleri « ne göre Ankara ile İstanbul ara « sında bir yolcudan 40 lira alacak tır. Tayyareler için lüzumu olan hu susi incesbenzin, vekiller heyetin- ce verilen müsaade üzerine, kon - tenjan ve takas harici olarak Ro 4 manyadan getirilmiştir. Tayyareleri Amerikan pilotla » rı idare edeceklerdir. Maamafih Türk pilotlarından da istifade edis lecektir. Bir cürmümeşhut Yazıhaneden tekrar parayı aşırırken yakalandı Bu ayın dokuzunda, elektrik şirketi evrak memuru Cemil Be - yin şirketteki yazıhanezinin kilidi anahtar uydurulmak suretile açıl * mış, içindeki elli liradan on altı İi- rası çalınmış, birisinden şüphe e * dilmiş ve parayı çalanı meydana çıkarmak için, tertibat alınmıştır. Dün, şirket müstahdemlerinden Yusuf Kenan Efendi, oçekmeceyi açarak geri kalan paradan on bir lira daha aşırırken görülmüş, cürs