am el mi : EŞ Yem ma ı i k 1 İ OSMANLI DEVLE ö LÜRKEN... ( Muharrizi : Celâl Nari * İktibas, nakil, tercüme haklari mahfuzdur, Müslüman Rasputin : Ebüldü dâ Dünyanm her atkikelik dilen -| misafirler, iler dine, ahirete, şefaate istinat ederler.. Ahirette yüzde bir mil-| yon faiz vededecek ki, dilenci bu dünyada istediğini alabilsin.. Rüya tabir etmek, fala bakmak, istihareye yatmak, bir dereceye kadar büyü yapmak, afsun, cinleri ve şeytanları kovmak, muska ver- mek gibi san'atlar © dilenciliğin yüksek mertebeleridir. Sultanhamit devrinde, doktor - | Jar ve mühendisler, hukukşinasler ve muallimler, iktisatçılar ve ge- miciler gibi şeyhler de itibarda diler.. Ve belki onlardan ziyade Yıldıza çıkarken Şeyh Zafir Efe dinin, Beşiktaşta Serencebey yo - Küşunda Seyh Ebülhüda Efendi - nin malikâneleri, tekkeleri ehem- miyetliydi. Pek rabıtalı insanlar vakit vakit bu büyük adamlara gi- derler, ellerini öperler, hayır dua- Jarmı alırlar. Bu şeyh efendilerin de en birinci vazifeleri padişahın vehmini idame etmekti, Birbirinin aleyhinde eurnal : — Bizim komşu O tekkesinden Yıldız sarayına kadar yer altım - dan tünel yaptırıyor. Padişah da bunun martaval ol - duğunu bilirdi amma kazara şeyh | efendi günün birinde doğru bir! haber verir diye kulak asmazdı ,., | Bu hacı ve hocalar her gece rü- yalar görürler: — Dün gece rüya- da Hazreti Fahri âlemi gördüm zatı şahanenizin gözlerin öpüyo; — Dün gece Muhiddin Aral Hazretlerinin rüyama girdiği ve â- fiyeti seniyenizi sorduğu maruz dur, efendim... — Seyydi Ahmet Rüfai Haz - retleri buyuruyorlar ki Halepte, filân tekkede falan oğlu filân var, Daralmıştır.. Padişah biraderim o- na yüz altm gönderirse beni min- nettaar eder, Bu etendiler için dünya ile ah » fark yoktur. oHeriki âlem biribirine kalpten kalbe telsiz tel. grafla merbuttur.. Ebülbüda Efendi (o huzurda, Padişah ile şeyhi tatlı tatlı konu- şuyorlar.. Şeyh efendi sözün tam ortasında birdenbire duruyor. . . .. Çezbe hali... Üç dakika sonra E- bülhüda ayılmış.. Pür telâş, Sul » tanhamit: — Ne oldunuz?, — Bir şey yok.. Hazreti ömerle Hezreti Ali önümden geçtiler . Padişah batıl şeylere inanmaz değildi.. Vakıa bu komedilerin ma hiyetni anlamıyacak derecede ser- sem olmadığını da kaydedelim . .. Lâkin hiç bir kültürü, müspet ilim İerle uzaktan, yakından münase - beti olmıyan padişah bu yapışlar - dan korkardı., Zaten sinirleri pe - rişan vehham bir adam.. Bir de karşısmda eski kurt Ebülhüda E- fendi böyle hokkabazlıklar yapar- | sa deli, zır deli olurdu.. Tuhaf değil mi?. Beşiktaşta mukim Ebülhüda Efendinin tekke- si ve yahut konağı, sefarethaneler gibi, harici ez memleket imtiya - zından müstefitti.. Oraya iltica e- den zabıtanın pençesinden yakayı | kurtarmış olurdu.. Hükümetin nü- fuzu, çok defa, Serencebey yoku - sunda stop ederdi.. Ebülhüda deyip geçmeyiniz : Karılar , müritler, uşaklar, fellâhlardan omü - rekkep bir Arabistan Vahstı . . . Beşiktaşta bir Arap kabilesi .. So- luğu alan Arap dilencisi, Arap mal rabazı, Arap göz boyacısı, Arap şairi, Arap serserisi oraya kapağı atardı. Bir sürü haşarat.. Bir ka - rınca yuvası... Bu dergâh hazineyi sarsacak de recede masraf ederdi. Efendi pek ihtiyar değildi. Yü- zü çirkin olmaktan uzaktı.. Oğlu Hasan Beye benzemezdi.. Meşru - tiyetin ilânından sonra muhtelif Arap devletlerinde vezirlik eden bu Hasan Halit Paşa, ki ba'â rüt - besini haiz olduğu halde sarıklı gezerdi.. Cümhuriyet (devrinde Abbas Hilmi Paşanm ardında bir kaç defa İstanbulda görünmüştür. Ebülhüda gayet kurnazdı. Türk- Şe könüşabiliyorduz. “Bi deyimi diği Arap İzzetti.. Bir gün İzzet Paşayı sövdü.. Kendisine bin türlü kusur, cinayet isnat etti, Sonunda tahkir edecek bir kelime bulama” ymca: — İzzet Paşa zencidir!.. eek Kağar saçmaladı.. Diye - Efendi her sözüne Allahı, pey - gamberi, Seyyidi Ahmedürrülai Hazretlerini karıştırırdı. Herne söylerse onu yeminle teyit etmek kaidesiydi., »” * Dikkat ediyor musunuz ?.. Her SPOR | manae örn R | Darülfünun spor klübünün senelik kongresi Dün Halkevinde Darülfünun | spor klübünün senefik kongresi ya ! pılmıştır. Kongreye yüzü müteca- nerede istipdat koyu ise orada bir | Ebülhüda türer.. Rusya Çarı ikin ci Nikolanın bir Raspotini vardı ki bu kütük, aslen Alman olan impa- ratoriçeyi bile kandırmış, kendi - sinin evliyalığma inandırmıştı . Bu ham papaz, bu şehvani papaz koca Rus devletinin mukaddera - tına hâkim oldu.. Fakat Ebülhüda bu mertebeye varamadı.. Ölüleri diriltemedi.. Körlerin gözlerini açamadı.. Hat l | futbol takım kaptanlığına viz hanım ve erkek darülfünun ta- lebesi iştirak etmiştir. Kongteyi darülfünun klübünün müessisi Muhtar Bedi Bey açarak, maksat ve gayeyi ve geçen seneki ademi muvaffakiyet anlatmıştır. Müteakiben martta darülfünun müderrislerinin iştira” kile yapılacak (beden terbiyesi) kongresinin uyandırdığı derin alâ kadan bahsederek bunun darül - fünun klübünün ilk muvaffakiyeti olduğunu söylemiş, alkışlanmıştır. Müteakiben kongre riyasetine En- ver, kâtipliğine Nuri Bey seçilerek intihaba başlanmıştır, Heyeti idareye ittifakla şu ze - vat seçilmiştir. Reisliğe Muhtar Be di, ikinci reisliğe Kerim, ümumi kaptanlığa Nuri, umumi kâtipliğe Rifat, muhasipliğe Adnan, azalığa Feridun ve Rasih Beyler. Bundan başka heyeti idare ha - ricinde atletizm kaptanlığına Gala tasaraylı Selim Bey, voleybol ka - dın kaptanlığına felâl H., voleybol erkek kaptanlığına Necmettin ve Rasih beyler seçilmişlerdir. Kongre; Gazi Hazretlerine ve klübün fahri reisi Kâzım Paşa Hz. ne, Başvekilimize, Maarif vekili - ns ve fırka umumi kâtibi Recep Beye tazim ve sevgi telgrafları çe- kilmiştir. Taoring ktübün bir kararı Turing klüp, ahaliye Ankarayı tanıtmak için ucuz seferler tertibi- seyahatin yakında yapılacağı tahmin edil - ne karar vermiştir. İlk mektedir. safir kabul ediyordum.. Suriyenin tâ İzzet Paşayı olsun efsun ve sihir eşrafı, hanedanı, o gün nezdime kuvvetile gebertemedi de teknik daha büyüktü.. Ebülhü da, ne kadar olsa bedevi Abdülhamide ictisap etmeden evvel elinde keşkül dilene . dilene âlemi devreder, dururmuş. Bunun- la beraber Abdülhamit âleminde bu efendi gerçekten bir “kutup,, * tu.. Her meselede reyi sorulurdu.. Bütün ailesini, yamaklarını, ırk - daşlarını ihya etmişti.. Arap mil « etinin padişah nezdinde büyük el- çiliği vazifesini —benim fikrim - ce bakkile — gördü. Meşrutiyetin sonunda maskara oldu ve çabuk öldü.. Eğer süratla ahrete gitmeseydi halkın kepazesi olacaktı. Aman, efendim, ne yalanlar ve ne yalanlar... O makule insanlar ve bilhassa bu efendi ayak üstün- İde bir saniyede seksen yalan söy- lerdi.. Hem: biribirini tutmıyacak yalanlar... Olmıyacak yalanlar.. Yalancılardan çoğunun hafızası sakattır.. Şimdi söylediklerini bi - raz sonra unuturlar. Ebülhüda ile ne zaman görüştümse mütemadi- yen tenakuslara uğradığını görür- | düm. O taraf halkında, zaten, ya- Raspotin | geldiler.. Dereden tepeden konu- şuyoruz.. Bir zatın aleyhinde çir - kin çirkin şeyler söylediler.. Am » ma o kadar yavan ve kötü isnatlar ki sorma... Derken kapı açılıp o e- fendi gelmez mi?. Hepsi bir ağız- dan, bu sefer, orun methüserasım- da bulundular. Meziyetlerini, ik - tdarmı tarif için kelime bulama - dıklarını söylediler. »... Evet! Ebülhüda Efendinin âle - mi, İstanbulun ortasında kurduğu © âlem, bizim âlemimize hiç ben - zemiyordu.. Çok aşağılık bir ce - köragözlük, riya temelleri üzerine kurulmuş kar- tondan bir saray... o Söylediği söz bakkında ufak bir şüpheye düştü- ğünüzü görünce geçenKadir gecesi rüyada kendisile teşerrüf ettiği Muhiddin Arabi Hazretlerinin de bu fikirde bulunduğunu söylerdi .. Yarım saat sonra tesadüfen gene bu fıkradan bahsetss Muhiddin A rabiyi unutur, onun yerine Hallâ- cı Mensurı getirirdi.. miyet... Yalan, O ölçüler bizimkilere uymuyor .. Bu âlem de ortadan kalktı.. Ku- İlan, tenakus, arkadan söylemek, | Funu vustanm son döküntüleri . mübalâğa, tabasbus ikinci bir ta - İ Ebülhüda Efendinin çok politika biattır.. Bir gün Cemal Paşa merhum dan duymuştum: — Şamda idim. Bir cuma mi- intirikalarıma karıştığından Türk - ler nezdinde samimi hiç bir müş « İteri tedarik edememişti. Celâl Nuri sebeplerini | Japonlar | | (Baş tarafı 1 ine 4 açi edilme) uğramıştır. Onun için bugünkü Pe.| İ kin mabetleri yıkılmış, Buda hey- kelleri hurdehaş olmuş bir halde - dir. Bununla beraber Pekin halâ muhteşem sarayların, pagudalarm, yüksek ve eski ka - den ejderhaların, yeşil ve sarı ker piçli evlerin şehridir. Yeni bir is - tilânm şehri biraz daha harap ede- İ ceğnde şüphe yoktur. Şayet Japonlar bu şehri istilâya muvaffak olurlarsa, Çinin büyük bir sarsıntı geçireceğinde şüphe yoktur. Bununla beraber askeri harekâ- tın ve harbin bu derece ciddi bir mahiyet alması pek muhtemel de- ğildir. Belki de iki taraf anlaşarak har bi durdururlar. Fakat harp devam ettiği takdirde Çinin mukadderatı üzerinde derin bir tesiri haiz ola - cak adam Mareşal Liang'dır. Dün çelen telgraflar PEKIN, 8 (A.A.) — Çinde va - ziyet, sakindir. Çinin takviye kıta- atı gönderilmesine karşı Japonla - rın protestoda bulunmalarına in - tizar olunmaktadır. PEKİN, 8 (A. A.) — 550 mec - ruh Çin neferi, cepheden buraya gelmiştir. CHANGHAL,8 (AA.)— Chong - Hsue - Liangın Japonlar- la Chang - Hai - Kouan muharebe si hakkında Japonlarla müzakera- ta girişmiş olduğu haberi tekzip e- dilmektedir. CHANGHAİ,8 (AA.) — Chang - Hai - Kouan, buraya gel- miştir. NANKİN, 8 (A.A.) — Nankine 3 torpido muhribi gelmiştir, Bu su retle Çin payitahtı önünde bulu - fan Japon harp gemilerinin mik - tarı 8 e baliğ olmuştur. ANKIN; 8 (A.A.) — Hariciye ne bir telgraf çekerek 19 lular ko- mitesinin içtimaa davetini talep etmesini bildirmiştir. Diğer taraftan Tokiodan gelen İ raporlar, Japon hariciye nezareti- ninCenevredeki Japon heyetine bir telgraf göndererek Chang - Ha i - Kouan hadisesinin bir ecnebi müdahalesi olmaksızın, doğrudan doğruya halledilmesi lâzım gel - mekte olduğunu bildirmiştir. Alman gazetesi ne diyor? BERLİN, 8 (A.A.) — Frank: furter Zeitung yazıyor: Japonlar, artık hakiki mâksatlarını gizliye: miyecekleri gibi bu maksatları cid İdi delillerle müdafaa da edemez - ler. Zira hükümet nüfuzunun sivil - lerin elinden askerlerin eline seç- | miş olduğu bütün dünyaca anlaşıl | mıştır. Son vakayi hakkında bir takım mütalealar serdeden bu liberal gazele, ihtilâfın yeni bir safhaya diyor ki: Japon siyaseti payitahtı Pekin olan Şimali Çini, Çinin sair aksamdan ayırmağı istihdaf edi- yor. Bu hal sureti, bir harbe mua - dildir ve şimdiki ahval ve şerait altında uzak Şarkta bir harp vu - kuu, yeniden bir cihan harbi çık - ması tehdidini mutazammnımdır. Çinin değil Japonyanm vicdanı na müracaat etmenin zamanıdır. Eğer Japonya bir nevi Monroe ka- idesinin havvarisi kesilerek ve (As ya, Asyalılarındır.) düsturunu ileri sürerek Asyada bir hegemonya te- sisi iddiasında ise hakikaten hak - kın ve nizamın müdafii olduğunu muazzam | pılarla, zanbaklı köylerin, mermer (i nezareti, Cenevredeki Çin heyeti- | girmiş olduğunu beyandan sonra | 9 , Künunusani İ MAJIK Srmus$ M5 büyük zın büyük bie“ İLİLY Dami İ ADOLPHE MENJOU - von STROMEIMİ il DECOBR | makrebes Sfenks Konuşli Arzuyu umumi üzerine i İİ EML ve arkadaşlalğ filmi, ilâveten bu halt da göste iki büyük film birdefi | Istanbul Belediy Darülbedayi Şehir Tiys' k Temsilleri » Bu akşam saat 21,30 da KADIN lErkekleşince İSTANBUL Yazan: ia bd İl ml Pives 3 perde bi 3 tablo Halk meli ii İ il Sarı Zeybek opeli tine yakında başl nacaktır. TAKYVIM Salı Kb Pazartesi 9 K. sani 12 Ramazan | kle samazı ikindi namazı Akşım Hamazı 1445 804 509 ven günleri 9 namazı kuvvette rüzgâr esecektir. Dün en sıcaklık 7, en az 3 derece, havai milimetre idi, dar Vedia kadar fiye Hanım ve arkad 9230 a kadar oikestra. haberi, &snt ayan, Ajans ve Şimdiki halde Japonyanm iyi dostları bile ona ünvanı demezler. ingiliz gazetesinin mütal LONDRA, 8 (A.A.) — Herald gazetesinde M, Laski, Wellington Koo'ya bir makale sis etmiştir. Mumaileyh, bu lesinde ayni zamanda Çin si jt ile uzak Şark vakayii izahat İ malümat vermekte, bir takım talealara serdetmektedir. | Bu sosyalist gazetesi, bundaf listifade Japon emperyalizmi 7 hücum ve bu emperyalizmin mele ve harabiye mahküm ğını beyan eylemektedir. Daily Herald yazıyor: M. Koo, genç Çin'i temsil Vİ kat ırkının eski direktiflerini bafaza etmektedir. Çinlilerin hafızaları mük dir. Her hangi bir şeyin uzun det hatırlarından çıkarmazlar” lar dostlarına karşı derin bir nettarlık hissettikleri gibi karff * sönmiyen bir kin besliyebili Makale, uzak veya yakın ir tikbalde emperyalizminin # nı tahrip edecek olan buhrs# zünden Japonyanın kudret g katinin tükeneceğini beyan İ tam bulmaktadır. allak e le, dirim ii