5 Kânunusani 1933 Aumedin Gr Siz Yılbası gecesi eğlenir, güzel güzel hediyeler alırken biç fukaralarr düşündünüz mü ? ! kek olmayınca kadmlar ne yap- sm? Küçük Ahmet, henüz bütün iş- leri yapacak kadar kuvvetli olma dığı için annesi dağa gidince ku- Siz yılbaşı gecesi eğlenir, güzel Süzel hediyeler alırken hiç fıkara- düşündünüz mü; işte size yıl- I gecesi olmuş bir hikâye.. Ah- medin hikâyesi. Köyün en neşeli çocuğu küçük Ahmettir. Ahmet babasının öldü- #ünü bilmediği için bütün sevgisi- Nİ annesine vermişti. Annesinin güldüğü günler o - Dun için en büyük bayramdı. Sa- Hleyin mektebe gider. Öğleden sonra mektepten gelince tarlaya Kapuyu vurdu vurdu... koşar, annesine yardım eder, Ak- şam iki koyun ve dört keçisile yavrularını önüne katarak köye beraberce dönerlerdi. Köylerde kış çok felâketli o - lur. Hele erkeksiz kadınlar için köyde oturmak çok zordur. Odun dağdan kesip getirmek, yarmak, kar içinde dağlarda dolaşarak hay vanlara meşe yaprağı toplamak. Hepsi erkeklerin işidir. Fakat er- | Oyuncaklarınızı kencir Kücük Harımiser * —Vm———----— Markalar Mendilinizin, göğüslüklerin ke- narma kendi isminizin ilk harfle- rini gösteren marka işlerken nasıl olsun diye düşünürsünüz, İşte size ondan fazla marka nü munesi. Bu şekilde veyahut sizin kendi zevkinize göre bunlar gibi siz de birer marka uydurabilirsi - niz. Markada en büyük esas harf. lerin iyice okunmasıdır. Bu markaları istediğiniz renk- Jerda ipekle mendilinizin bir ke - narma işlerseniz zarif bir süs olur. Bunları biliyor mi Soruyorum 1 — Kafasına mütemadiyen rulduğu halde ağlamıyan, ses çıkar mıyan nedir? a5 —ı 2 — Biliniz bakayım. 2 başı, 2 eli ve altı ayağı olan nedir? “tans —Z 3 — Korkmadan nerede geze - riz? Korkarak nerede gezeriz? EyLON “opaıyaf uvpeuryıo ği —£ “zuaz08 ep3up Yes ” — Dünyanm bangi şehirlerin- le öğlen tam 12 de olur? “apaapyof unnd — p 5 — Hangi kelimeyi okuduğu- muz ve yahut yazdığımız zaman onun yanlış olduğunu anlıyabili - riz?. “aumıyay “AYA — S Kaplumbağanın yaşı Kaplumbağanın kaç sene ya - şadığını biliyor musunuz. Öyle ise ben size söyliyeyim. lübede oturur, çorba karıştırır. Annesi dağdan gelince sıcak sı - — Kaplumbağa O dünyadaki cak önüne koyardı. hayvanların içinde en uzun hayat Bir gün kadıncağız dağda çok | lısıdır. 300 sene yaşar. terlemiş ve yolda gelirken de üşü- Bir saatin parçaları müştü, Kulübesine gelince sıcak Üç hafta evvel okuyucularımı- erer a ge > za, bir saatte en mühim olan 9 e- leri karardı, başı döndü, midesi sası sormuştuk. Şimdi ben size da- a nihayet Ahmede seslen-| p, mühimmini ledi. ii Büyük bir saatin içinde yarım Şu Mere e p adar yarısı m e ri olmak üzere 900 bin vardır. O dakikaya kadar anasınm et- BE Deresi hepsi birden bir rafında cıvıldaşan civcivler gibi İllogrimı Seli şen ve şatır olan Ahmedin birden > bire rengi soldu. Zâela yatağı ser. | KöPeK ne zaman hastalanır ? di, Gözleri yaşardı. i a) ; Köpekler ne baştalanır yatar yatmaz Hale ana or reniREEY. beya Gözleri garip şekilde tavana di- — Kuş eti yediği ve yahut kuş kildi. kemikleri yaladığı zaman bunun Ahmet korkudan avazı çıktığı | için sakm köpeklerinize kuş eti ve kadar bağırmak istedi. Fakat ge-| yahut kemiği vermeyiniz. Kendi ce bu dai başmda bağırmtktan| elinizle güzel köpeğinizi hasta e - ne çıkar men aklma bir fikir | dersiniz. geldi. Koşa koşa köye gidip haber | — aa Gözü az gören borucu başı ne yapar # vermek, Annesini o feci vaziyette ya- takta bıraktı. Ağlıya ağlıya köye gitti. Muhtar evde yoktu. İmam da namaz kıldırıyordu. Namazı sonuna kadar bekledi. İmam efendiyi gördü. İmam efen- di böyle şeylere alışık olduğu için: — Sen git ben gelirim. dedi. Ahmet yıldırım gibi kulübeye | döndü. Kapıyı çaldı. İçerden inil- tili bir gez: — Ahmet.. Ahmet.. sustu. Ahmet kapıyı tekmeledi. Fakat halâ ses yoktu. Nihayet pencere- den içeriye girdi. Annesini ölmüş LTE RMA Ag TEE buldu.. Güzel yazı musabakası Güzel yazı - kaligrafi müsaba- kasr müddeti gelecek perşembe günü bitiyor. Gelecek perşembeden itibaren gelen yazıların neşrine başlıyaca- ğız. Siz de şimdiye kadar yazmı- zı göndermedinizse hemen: Beyaz kâğıda siyah mürekkep- dedi ve kendiniz yapınız | semmseresanansanane saza, RS AM EN 9N li) le: “Vakıt gazelesinin açtığı gü- zel yazı müsabakasına ben de iş - tirak ediyorum.,, Diye yazıp hemen (Çocuk sa - yıfası muharririne) gönderiniz. İsminizi, adresinizi (o okunaklı yazımız. Müsabakaya iştirak edenlerin hepsine hediye vereceğiz. EEE TME EE UYE YERE TT KETE ep (U 9 iie Zavallı fakircik ?.. Annesi küçük Hasana sordu: balyözler, yumruklar, tekmeler vu| O — Oğlum biraz evvel aldığım pastayı masanm üstüne koymuş - tum. Ne yaptın?. rünce çok imrenmişti de... — İyi yapmışsın oğlum.. Afe- rin... Fıkaralara yardım etmeli.. Ama,. O fıkara kimdi? Hasan yavaş sesle cevap verdi: — Bendim anneciğim... Kahraman 1. Bir gün Ali ile Veli münakaşa ediyorlardı. Ali atıp tutuyordu: — Ben hiç kimseden kork- mam,. İ — Sıçandan?.. Köpekten?.. Ba- bandan, annenden hiç kimseden korkmaz mısın? — Veli, sen aptal mısın.. Ne bi- İ çim arkadaşsın... Sana hiçbir şey - den korkmam diyorum. Sen halâ i sıçandan, köpekten bahsediyor - I sun. Ben onlardan değil aslandan İ bile korkmam. — O kadar atma.. — Anneciğim ben onu bir fı -| kara çocuğa verdim. Pastaları gö- İ ii e Şal — O.. yeni seneye girmişiz- dö haberimiz yok.. rın çoğaldığını görünce birdenbire i ciddileşti: — Çocuklar susunuz.. Fakat dinliyen kim.. Nihayet muallim beyin sesi tek» rar yükseldi: — Çocuklar bir iğnenin yere düştüğünü duyabilecek kadar su sabilecek misiniz bakalım.. Yaramazlar birdenbire sustu « lar. Sınıfta çıt bile yoktu. Bir da- kika kadar süküt devam etti. Mu - alli mbey de talebelerin bu hare » ketinden memnun < etrafa bakar- ken sınıfın Cingözü Hasan ayağa kalktı: — Muallim bey iğneyi ne za « — İstersen bir şeysine tutuşa - İrm.. Eğer ben aslanların arasın - dan geçersem bana ne verirsin? — Geçen gün niyetten çıkan ye ni çakıyı veririm. — Peki beni yarm Gülhane parkmda bekle.. Ertesi gün Ali le Veli Gülhane parkında buluştular. Ali koşa ko - şa parkın içindeki aslanlarım ö - nünden geçti ve Velinin yânina geldi... . “Wer bakalım çakıyr.. Veli mırın kırın etti ama Ali bahsi kazandı ve güze! çakıyı aldı. Sudan Körkar.. Muallim bey o ders darbıme - sellerden bahsediyordu. Nihayet talebenin anlayıp anla» madığını öğrenmek için şöyle bir sual sordu: — Sütten ağzı yanan yoğurdu üfliyerek yer.. ne demek?.. Birdenbire bütün gözler smı - fın en yaramazı Cingöz Hasana döndü. Hasan da arkadaşlarının bu hareketine karşı koltuklarını kabartarak elini kaldırdı. Muallim Hasanın gene bir mu- ziplik yapacağını anladı. Fakat gayet ciddi: — Söyleyiniz bakalım Hasan efendi.. dedi. Cingöz Hasan: — Yani.. Şey.. Muallim Bey.. Dedi., Yıkanmış çocuk sudan kor- kar.. demek değil mi? iğnenin sesi Elimdeki iğnenin ucuna geçir | diğim iplik kayboldu. Arıyorum. Bir türlü bulamıyorum. Belki ben ihtiyarladığım için gözüm görmü- yor. Siz her halde daha akıllı ol- duğunuz için iğnemin ipliğini al- dığım makarayı Obulacaksınız. ! Haydi bulunuz. Ve (bilmece me « | murluğuna) da gönderiniz, SE Birinci man yere atacaksımız., Davuldan kâr .. Amcası yılbaşı hediyesi olarak Cingöz Hasana bir davul almıştı. Davulu gören Hasan çok sevindi. Amcasmı kucaklıyarak.. — Ah benim güzel amcacığım. Ne iyi ettin de davul aldın. Ben artık her gün davul çalarım olmaz mı?.. — Oğlum her gün çalarsan an- nenin babanın başı tutar... Cingöz Hasan gülerek cevap verdi: — İyi ya amcacığım.. Ben da- vul çalmıya başlaymce annemden beş kuruş, babamdan beş kuruş almca susarım.. Teen) Teksim — Cemil Orhan bey Müsabakamız bitti. Gelen re- Muallim bey sınıfta yaramazla- | simleri sırasile neşrediyoruz. arman ousasaaname men eaananasamaana Bilmec. İğnenizin ipliğini hangi maköradün alıyorsunuz ? Doğru halledenlerden 150 kari- imize saat, çikolata, bisküvi, kitap, oyuncak, kartpostal ve başka he * diyeler vereceğiz. $ Bilmecede kazananlarm isim- lari her pazartesi günü neşredilir. $ Hediyeler de her perşembe günü idarehanemizde verilir, “ül ğ