Babası, ona bir mektup gön - dermiş, yılbaşı için Samsuna ka- dar gelmesinin manasız olacağını, dört beş gün sonra kendisinin İs- | tanbula geleceğini, o zaman görü şebileceklerini , yazmıştı. Buna mukabil, mektupta verdiği adres- lere birer münasip hediye gön - dermesini de tavsiye etm Bil. hassa, Nazire hanım efendiye iti- na ile bir hediye seçmesini, sonra da gidip ziyaret etmesini yarmış» tr. Bu kadm, birçok mühim 75va la tanışıyordu. Kendisin severdi, ona hürmet edilirdi. zire hanım ayni zamanda İstanbu un zevki selim n tanınmıştı. Bu da onun kar. Meşhur şairler, son y rı eserlerini ilk defa or lar, ressamlar meşh Nazire hanırım salonu hap ederlerdi. Lütfi, babasının m tirince, kalktı, Beyoğ pwhtelif hediyeler aldı. Nazire nrmın şırası gelince tereddüt et- &. Bu kadar tanınmış, bu kadar gönderilebilirdi? Hiçbir hediyeyi ona âyık bulamıyordu. Kıymetli bir şey alsa?... Fakat kıymet d len şeyin hududu var mı? Lütfi, henüz talebeydi, darülfünu- na gidiyor, babasının, az da olma | makla beraber, gönderdiği ile geçiniyordu. Çiçek gönderse?.. Kimbilir kaç kişi çiçek göndermişti? Çiko- lata, bonbon gibi şeyler?.. Bu da manasız! Ne yapsm?.. Lütfi, gözleri dükkânların ca- mekânlarında ilerlerken, küçük bir dükkânın önünde durdu. Bu - rası, antika eşyalar satan bir dük- kândı. Camekânında, nefis bir ku tu duruyordu. Üzerinde oymalar, çok san'atkârane işlenmiş süsler vardı. İçeri girdi. Bunun bizzat bir şah tarafından işlenmişol- para maak ihtimali bulunduğunu öğren» | di, değerini sordu, nihayet, uzun pazarlıklatdan sonra, on beş hira- ya aldı. Yalnız, Lütfi, gönderemezdi. boş bir kutuyu İçersine bir şey koymak lâzımdı. Düşündü. Tokat liyandan şekerleme almayı müna- sip buldu. Nihayet, bu kadar bü: yük bir zevk sahibi olduğu söyle- nen Nazire hanım, hediyenin asıl kıymetini şekerlemelerde değil, kutuda olduğunu elbet anlardı. » Lütfi, Nazire hanımın salonu - na girince, onu salona aldılar. Bır rası, yılbaşı için gönderilen hedi- yelerle dolmuş, adeta bir zevk ser gisi olmuştu. Lâtfi, kendi gönderdiği kutu- nun bunlar arasmda hiç de fena durmadığını gördü, memnun ol - du. Hatta, kutu, hediyelerin belki, en güzeli değilse de, en “iyi seçil » mişi,, idi. Birkaç dakilia sonra kapı açıl dı, içeriye yaşlıca bir kadın girdi: — Bilseniz sizi tanıdığıma ne kadar memnun oldum. Hamdi be- yin oğlusunuz değil mi? Kaç senedir görüşmedik... Pek iyi ahpabımdı. Rejide başkâtip - ken onu tanımıştım. Şimdi Sam - sunda zannediyorum, öyle değ mi?.. Yakında geleceğini yazmış- tı. Fakat ne diyorum? Biraz siz- den bahsedelim. Burada yalnızlık- tan sıkılmıyorsunüz ya... # Na a Hem | Ha.. Az | Doğrusu benim damı bile ma ne de hoş lığ MIZ nımefendiyle Mükerreme takdim ederim. Vadediyorsunuz, gelecek- adar tatlılık ve kur- nazlıkla ziyaretin bittiğini veren Nazire hanımın eli çıktı. Yolda, kendi kendine: Nü aşkim, diyodu, haber i öperek niçin Kadriye hanımı tanıdığımı söyli yemedim. Şimdi ne yapmalı? Da- hailk seferinden “gaf,, yaptık. Maamafih, yarn Kadriye hanıma | gider, hadiseyi ona anlatırım. İyi kadındır, bir çare ” Ertesi gün, Lütfi, Kadriye ha -| nıma gitti. Daha meseleyi açmıya vakit bulmadan, içeriye M rem girerek: | — Anne, dedi, şu Nazire ha -| nım hakikaten hibi bir ka- dın, bak aşı hediyesi o - ” ker- | fi, Mükerremin elin: de, N | siibeeneei y kutuyu tanımıstz. ii va Ticaret odasında s lan tablolar ucuza gitti ? Ticaret odasında bir çok tablo- | atı! ve eski tasarruf hakkında bazı odası Hakkı şayialar umumi | Nezihi Bey pirari ki: ılolarm ucuza larm #satılma- sını mü k Hariçt tik. Bul met tak tırdık, bir mal yoktur.,, Ereğlide telefon h İ Konya Ereğlisine b bütün kalsın unutuyordum. Gönderdiği- niz kutuya çok teşekkür ederim.. köylerde telefon tertib mıştır, yapıl - | Aydın Halkevi davet etmiştir. 5 Kânunusani 1 mare ersemmez ebiaren seen ren ve VErEEEEAN EMARE © m Haberleri « .| EL EEE KYA TELEBE gis Jin i Para için | Karısının kafasını ikiye ayırdı yada Göbene Bir adamı nasıl boğaz'amış'ar ? köyünde vah- bir cinayet olmuşlur. İlm oğlu Ali; karısı n Etem kızı Nazmiyeyi ken balta ile öl ar gibi kafasını sonra kahveye de gitmişler ! sile yatmakta | z Aydının Çine kazasının karpuz ğu Emi lu nahiyesi merkezi olan Demirci Dere köyünde eski umumi meclis âzasmdan Karaca sulu Bakkal İ Mustafa Efendinin bir gece yarısı hareketinin fecaati | parasına tamaan boğu k nedamet ge-| Z Çocu, suretie yara- n sebebi kıs - uğunu yaz mıştık. İhtiyarın öldürülmesi hak- kında şu tafsilât gelmiştir: Ramaz kasabaya gele - i bulmuş, teslim ol» | m e de bu zandan bir gece evvel, ge- vahşet | ce yarısından sonra bu köy halkın k | dan Kır Ahmet, kardeşi Fahri ve| İ arkadaşı Osman Mustafa Efendi nin dükkâna gelerek kapıyı ça - liy r. Mustafa Efendi ne istedik lerini soruyor, beş kuruşluk leble - bi şekeri alacaklarını söylüyorlar. Mustafa Efendi kapıyı sizamnamesi |. . : . üzerine hücum ediyorlar, para çı- fakat. (Hususi) — Zongudak ve Havza amele b bugünkü talimatnamesi htiyaca uygun olmadığını y. | karmasını ihtar ediyorlar. Gözleri kızaran bu canavarlardan Osman dükkânm dışmda gözcü kalıyor, n | Ahmetle Fahri Mustafa Efendiyi nr- | içeri sürüklüyorlar. Ahmet Musta- tem . Haber aldığıma göre, birlik | fa Efendinin kolları tutuyor, Fah talimatnamesinin tâdil edilmesi| ri de tavanda asılı olan çakmak fi- Ancak yeni| eskisine site oldu- tırılmıştar . talimatname projesi rakmet okutacak mal Mustafa Efendi parası olmadığını Talimatnamenin | ne isterlerse almalarını, c ; İ mamalarmı tekrar ediyor, e kadar ba» | rıyor, fakat bunların hiç birisine e kalâde hal-| kulak asan olmuyor. Mustafa Efen di can acısıyla Fahrinin göbeğini | a İ yakalıyor ve tırnak izi bırakıyor. veya yok denecek bir| Bu didişme esnasında Mustafa E - dirilmektedi Talimat | fendinin ayağına çivi batarak ka - böyle bugünkünden da-| natıyor ve kanlı ayağile de Ahme- bir hale getirilmesine mâ- İ din dizine bir tekme vuruyor. Ah- lâzımdır . İ met ve Fahri cinayetlerini bitirdik vas Rami O | tensonra dülkünm her tarafını ka İ rıştırıyorlar ve buldukları parayı de in ameni: ha fena ni olm Zonguldak vilâyet kongresi , ZONG ULDAK, 4 (A.A.) 3 ir ç çalışmalarına devam eden vilâyet mi nihayet . Kongre, Gazi Hazret nguldak'ı teşrif buyur * | Mustafa Efendinin dükkânınm karşısındaki kahveci o sabahleyin kibrit almak üzere dükkâna gidi- İyor. Kapıyı açık görerek içeriye gi riyor ve Mustafa Efendiyi çekme- cesinin önüne uzanmış buluyor, v le leri iyor, tahkikat başlıyor ve kaza - dan da müddei umumi ve jandar- ma kumandanı Beyler geliyorlar. Tahkikat devam ederken katiller | de kahveye'gelmiş bu vak'anm fa- J illeri kim olabileceği hakkında ko malarını istirham etmeği kararlaş- tırmıştır. Yılbaşı veizmir mual-| limlerinin seyahati AYDIN, 4 (A.A.) — Yılbaşı ta- tili münasebetile İzmir mmallimle- bir heyet bugün din dizindeki kan lekesi ve Fahri- işlerdir. Muallimleri nin mintanmdaki yırtık nahiye mü dürünün nazari dikkatini celbet - $ ve ifadeleri alınmış, kuvvetli Raif | delâil karşısında inkâr edemiye - Feyzi Bey ticari işlerinin, iki işi bir | rek vak'ayı olduğu gibi anlatmış - den görmeğe müsaade etmediğin- | Jâr ve cinayeti nasıl işle diklerini | ş| baska bir şahıs »de tatbikat Aydın Belediye reisi| Aydın, belediye reisimiz den belediye riyasetinden istifa et imav köprüsü | Alaşelilirde bando muzikü Alaşehirde, ilk mektep muallim | lerinden Abdurrahman Beyin a 45 eye i . Balıkesir vilâyet encüme- | nince bu hususta münakasa açıl -| miştir, İ izmir köycüleri İzmir Halk den bir hey eti teşkil edilmiştir. | | Gerek bu on iki kişi ve gerek sair | heveskâr gençler birlikte çalışmak tadırlar. Bando, pek yakm zaman- da tekemmül edecek tatil veya me rasim günlerinde ri köycülük şubesin yakında Tırazlı aşi retinin bulunduğu mahalle gitme- | si kararlaştırılmıştır. | etfal Heyet, aşiret halkının iskân: hak | gazinosunda ve sair münasip gö - kında tetkikat icra edecektir. himayei İ rülecek yerlerde çalacaktır. Katiller, cinayetten | açınca | tillerinden birisini çekerek boğazı | | na geçiriyor ve sıkmağa başlıyor | a kıy | k'ayı nahiye müdürüne haber ve | Edremiti Yeni mezbaha ; ve plân Edremit belediyesi hümn aliyetle ça k şehri in İ tezyin etmektedir. Belediye, da | rağmen yapacağı birçok işlet bütçesinin ram halinde tespit etmiş ve lardan bir kısmını icra et Yeni bir mezbaha inşası, ye cadde açılması ve bir ziraat şkili belediyen üzel işlerdendir. ruma şardığı Hayli para sarfedilerek fet sıhhi bir Mezbahanın havai hattı, zatü mezbaha kurulın ke motörü, su tertibatı varda kı mahalleri betondur. Sıtkı Paşa caddesi ile Akçe sesi arasındaki kaya parçası dırılmış, yol geçilir bir imla rilmiştir. Yeni hükümet binası ile y rım caddesi arasında istiml yapılarak burada yeni ve güze cadde açılmıştır. İyi bir su olan “İbek,, suyu İkın bir zamanda şehre getirile tir. Belediyeye ait | zeytinlik! | varidatı le bu güzel iş başirıli tır. Şehir plânının tanzimi de te rür etmiştir. Bu suretle şehrin ! takbel vaziyeti tespit edilmiş o caktır. Ziraat koruma birliği beledi! nin müzaheretiyle faaliyetine vam etmekte, muhite faydalı | maktadır. Fransa bil Memurları arası da tensikat yapıy PARİS, 4 (A.A.) — Hül 1933 senesi zarfında yeniden mur alınmaması hakkındaki di kükararını idarede yapılacak İlâttan gaye kat'i tensikat olduğ nu beyan etmek suretile muhik termektedir. M. Boncowr, ayni zamanda İ İ dan sonra kredi açılmasına mü allik olan bütün projelerin pari menlo ruznamesine ithal edilmi den evvel maliye nezaretine di edilmesini de istivecektir. nuşmalara iştirak etmişler. Ahme- | Deniz kazası Bir Yunan vapuru kaya lıklara oturdu ISTANBUL, 4 (A.A.) — Nej rosiskiden Pire limanına gitm olan Yunan bandıralı Alma vaj ru Bozcaadada Gaydaro fener! varmdaki kayalıklara çarpımı İ 2600 ton hububat yüklü olan ki zede vapurun ambarları rahneci İ olmuş ve kısmen su ile dolmuş | Vapurun imdadına Türk gemi İ tarma şirketinin Çanakkale isi yonundan Lavalet tahlisiye vap ru yalnız şitap eylemiş ve yal tahlis ameliyesine başlamıştır. Kazazede vapurun batmamı nı temin için Lavalet tahlisiye puru mötörlü porapalarını işl ğe başlamıştır. Vapurun vazij oldukça tehlikelidir.