Sayıfa 6 N VAKIT 5 Kânunusani 19353 ŞANT nN YAZILAR . , > . Ustaca bir takip | Tavsiye Şüpheli | Toptan ödeme Akif Bey o gün daireden er « | | İhtiyar kadın e 7 Yağlı bağa, Zekâi bey yazıhanesinden çil ken çıkmıştı. | koşa koşa dok- : Kd y almış, (© yüzü | mış, evine dönüyordu. Tam kap £ Bir türlü tramvay gelmiyor . | (0!un O evine i s7 | dertten kıriş- | dan içeriye girerken arkasında p gelmişti. i ; k du. Yürümeğe karar verdi. Yolda Döldom 'bie- i ; miş bir adam- | bir yabancı geldi. rast gelince atlıyacaktı. lur bulmaz sor- , p zi cağız maballe- Tam Galatasaraya yaklaşacağı | du: ii v sindeki karako- Diye boynuna sarıldı. Üstü bi sırada karşıki kaldırımda giden| — Doktor ğ A J la baş vurarak | şı perişan, sâçı sakalına karışmi uzun boylu, çok zarif bir kadın | bey, bizimki ; e merkez memu: | olanbuadamın hararetli hara ve bir erkek nazarı dikkatini | isin Ya'nız ig i rana: en ha, İ7etli sarılmasından eski bir tani i ai pm & i — Bi e : 5 : € celbetti. ., Kadının konuştuğu | gin demiştiniz. ğ i : N Şi allen dık olduğunu tahmin ediyor, faka erkek tanıdığı bir simaya benze > Halbuki tavs'ye 3 ğ i on beş günden kim olduğunu asla hatırlıyamıyol miyordu. Fakat kadını gayet iyi ettiğiniz sölük- i beri ortada | du. Nihayet o tanıştı: tanıyordu. Biraz yaklaştı . . Belli | lerin kızartma: z 4 yok. İ o— Yahu, ben... hani Membs etmiyerek onu karşıdan süzdü . . Mü b yiyemedi. & : Dedi. Merkez | tefeyyüzdeki arkadasm Kâmi sale Zal Aceba tava ali” ! memuru - bay- | değil miyim? 325 Kâmi e | yapayım mı? 2 retle onun yü- e i rısı Zehra 2 (Karakolda züne baktı ve: Fehmi e derece kıskanç bir a Birisi müddei N ç — Peki ama vee MAMİ diğeri mazoun i d i on beş günden : dam olduğu için karısmı ancak | lkiside ko, : i şir) i beri neden mü. | | Kâmil derhal: günde bir iki saat, malümn ve mu- | miserin karşı- i i racaat o elme- Şimdi hatırladın, değil mit ayyen zamanlarda, malâm ve mu | sında bekliyor- zi ei | ; iç diniz ? Hey gidi günler hey!.. Aman ak' ayyen yerler için serbest bırakır. ! lardı. Komiser z Diye sorunca | lıma gelmişken söyliyeyim: Hani | müddeiyi uzun Doğrusu, uzun dinledik- dedi. lik gün- Jam adyra, aa; lerde pek inan- .. i nuna sordu; ; i e 2 Zekâi hayretle bu eski arkada le tanıştığını söylemeğe mecbur -| — Bak ne : | ii ya, insan ha. | $ının yüzüne baktı. Sonra heme du. Yabancı erkek olarak da yal- | diyor ? Meyha- a pe pi j yırlı bir şey | yeleğinin cebinden bir yirmi ku * nız Akifi tanımıştı. Başkasını ne | Dede rakı gişe” ve! NY v ii duyunca çabu- | ruş ve cüzdanından da bir lira çı” tanıyabilir, ne de tesadüfen tanı. | '0* beyin ka. : İ dji cak inanamıyor | kararak arkadaşma uzattı. mış kimseye selâm verebilirdi. za SPAN K İ Kılcık — Peki amma ben sana 20 ku * Akif tâ ilk mektepten, mülki- | ““Möznun he 3 ? ke Bir e bir | ruş vermiştim, bu lira nedir? yenin son sınıfına kadar ayrılma" | men itiraz etti: i ul | i “Yy adam kılıç yu- | | — Belki aradan günler geçtik" dığı Fehminin karısına bir kardeş — Evet ama LR 01 tit i tuyordu. £ Bir | Se yeni borçlarım hatırına gelir. gözüyle baktığı, onun namusunu | vi az b i j y” i gece bu meş- | Toptan ödüyorum. kendi namusu telâkki ettiği için | “an evvel be- b z ğ bur hokkabazı : baş ağrısını filân unuttu. Zehra . | nim o kafama ASİ gz KAİ YE seyre gelenler Bir mukayese... nin bu şüpheli vaziyetini takibe lm M i beyhude | bek- Ahsenin mektepte aldığı not * e sekdi. Son arzu 1 lediler Sahne- | jar içinde'eri fenasi"aklalva ter: Zehra genç adamla ayak üstün | Bir idam mah- a ğe Yü Sayin Mai” | biye notları idi. Gelen. cetvelde de iki dakikadan fazla konuşma. | küvuna hükmü tl züt etti i babası onun yaramazlık yüzünden dı, ayrıldı, Tünele doğru yürüme- | gelenler son Dir i v — “Affeder. | orfiraldsğer görüyordu ge başladı. Fakat Akif dikkat et- | rusu olup ol- lü çaki 2 siniz efendim, al sofrada hep birlikte ti, ayrıldığı genç de aksi istilkame- | madığını sor- i ve adak / basalışâmi kılıç || yemek yerleri. küzei”iino'k9 5 te iki adım atmışken geriye dön- | dular; mahküm N > Di iz yutan hokkabaz pekleri de boş bir iskemleye çık» dü.. Akifin bu hal büsbütün şüp- | şu cevabı ver- gelemiyecek, bu | mış, ağzından sular akarak bakı - hesini tahrik etti ve gene karşı | di: Hanım — Demek ki yanımızdan çıkmak İstiyorsun ha ,. (£ öğleyin ba- | yor, fakat hiçbir harekette bulun- kaldırımdan her ikisinin birden | — Evet ce & Peki ama hangi esbaplan dolayı ? lık yerken bo- | muyordu. ellerini kekik ederek, öüleri i zamın tecilini Hizmelçi Esbap meselesi değil Efondim, çok şükür ve kılçık Ahsenin babası onu göstererek: | İ O zaman, gözünün önüne yu! İ varlak kırmızı yüzlü, tombul mektep arkadaşı geldi. dı.. Zehra bu muayyen ve mah - mektepten çıkarken sana bir meci* dut zamanlarda nerelere gittiği - nin hesaplarını vermeye, kimler- diye borç vermiştim. — : — Gördün mü Ahsen, dedi. Tünele yaklaştıkları o zaman ir apartımandan içeriye g ş . ğ Eğer mektebe gitse şu köpek ah * Zehra sağdaki kapılardan birisine | rince bir lâhza durdu. Sonra o . | beni iknaa çalıştı. lâktan on numara alır. saptı, biraz sonra uzun boylu genç | da girdi. Aşağıdan dinledi. Bir | Zehra hafif bir tereddüt geçirdi . | Sonra Madam Eleniye dönerek: | | — Ahsen kaşlarını çattı: de ayni sokağa sapmca Akifin İ kapınm açılıp kapandığını duy - | Fakat Akif Beyin tereddüdü daha — Sizin mösyö nerede?, Gelsin — Belki, dedi. Ama bir de onu rengi attı.. i du. Yukarıya fırladı, Kapıyı tesbit | büyük oldu. Bir an ona görünme- | de beyefendiyle konuşsun.. Onu | coğrafyadan imtihan edin baka - Demek zavallı Fehmiyi karısı | etmek istedi. Fakat muvaffak o- | mek istediği için şaşalamıştı .. , | kandırabilir mi bakalım?. lım.. aldatiyordu. Evet, muhakkak . . ./ lamadı.. Koca apartımanın hangi | Fakat çaresizlik karşısında yürü- | Akife sırada Zehranın Madam . Onların arkasından ve duvar | katma çıkmışlar, hangi daireye | dü.. | Eleniye yan gözle yaptığı işareti Borç verince. kenarlarından sokağa saptı. Fa - | girmişlerdi!. Selâmlaştılar. Zehra hemen gü-| görmediği gibi onun ne unutarak — Eğer bir adama bir lira ve- kat Zehra ortada yoktu. Amma | Karşıki (o kaldırımda daha | lerek: | buraya tekrar geldiğini de anlaya | recek olursan ne olursun? genç yürüyordu, hem de hızlı hız- | ileride belki bir saat dolaş - — Ne tuhaf tesadüf, dedi, sizin | madı... Fakat dışarı çıktıkları za — Alacaklı... İr.. Akif onun izini kaybetmemek | tı.. Nihayet apartımanın önüne | burada işiniz ne?. man artık Zehra hakkında hiç bir | — Bin lira verecek olursan?. in adımlarını sıklaştırdı ve bü- | doğru bir kere daha rken — Şey... Şöyle geçiyordum da .. | şüphesi kalmamıştı Ya aptal, yahut düşman. Tramvay bulamadım. Başım da 1"*** ağrıyordu. Eve gidecektim . . — Öyleyse beraber gidelim . . Ben de terziden geliyorum. . Akif hiç sesini çıkarmadı. Bu masala kim inanır?. o Maamafih | Zehra birden bire durdu. | — A... Dedi.. Terzide bir şey unuttum. Beraber gelir misiniz ?. Akif şaşırdı, geriye döndüler .. Zehra koşarak ayni apartımana girdi ve Akifi de davet etti. . İki kat çıktılar. Bir kapım önünde durdular... gözden kaybetmiyerek yürüdü. Zehra kapıyı açan hizmetçiye Madam Eleniyi sordu ve yandaki bir odaya girer girmez Akifi de çağırdı.. Onları biribirine prezan- te etti; Akife: Madam, çok iyi bir terziy - miş, bizim Leylâ tavsiye etti. Da- ha tecrübe etmedim, yarın Feh- | miyi kandırabilirsem bir manto - | - — luk alacağım ve madama getire « m pe — Şu yeçen kızı gördün ya.. Benim o zenğin dilberle ev- ceğim., Arama Akif Bey bir manto — Cicim sana hediye eiliğim bu elmsslar için annene lenmeme bir kelime mani oldu. icin 25 lira isti k değil mi? | "* yalan uyduracaksın » — Nasıl bir kelime? için 25 lira istiyor.. Çok değil mi? - Yalancıdır derim —Bana varırmısın?diye sordum,“varmam,,diye cevap verdi. | Demin kocasına da cadde de rast — Doğru ...