PA AŞA —— Güç değil hiç yetişmiyor , Dünkü Cumhuriyet'te Yusuf Ziya bey “Kadın erkekleşince,, piyesinden bahsediyordu. Kıy - metli meslektaşımm bu tenkidi - ni tenkit edecek değiliz, yalnız, yazınm son cümlesi üzerinde bir az duracağız. j Yusuf Ziya bey, yazısını şöyle iyor: * Gelin hanım rolünü yapan Zehra hanımın himmetiyle Bedia ha. Mmün kıymeti görümüzde bir daha büyüldü!... Güzel san'atların iki çorak sah- rası vardır: Muharrirlik ve aktör. | lük. Yusuf Ziya beyle tam yirmi senedir tanışırız. OYirmi sene evvel, ©, Peyami, (o Bürhan Cahit, biraz daha sonraları Sadri Etem, Vâlâ Nureddin, hep bera- | am beraber konuşurduk. İ Yirmi sene geçti. Bugün me, | ayni arkadaşlar, beraber hic beraber konuşuyoruz. Bu yirmi se- ne, bize yirmi tane yeni arkadaş kazandırmadı. Meydana bir Ya - şar Nabi, bir Cevdet Kudret çık- t. Bunlar ayarında arkadaşların mevcudu, bilmem beş altıyı ge » şer mi? Bir Falih, bir Yakup, bir Ruşen yetiştirebildik mi? a bir gün evvel, Yusuf Zi. ya bey kendisi şikâyet ediyordu; sahneden çekilen aktörlerin yer. lerinin dolmadığını yanayakıla anlatıyordu. Sahne, muhakkak, ki bizim sahamızdan da çorak. Yirmi sene bize ancak bir H, Ke- mal ile, bazı bazı istidat gösteren bir Talât verdi. Henüz bir ikinci Şaziye bulamadık. Bir Neyirenin, bir Halidenin eşine, daha rm aker ani Eğer, esaslı bir tiyatro mekte - bi kurarsak, belki bir nebze ümi « dimiz artar, fakat bugün tamami» le nevmidiz. Bunun için, fena, hem de çok fena oynıyan, hiç is- tidatsız bir hanımın himmetile, Bedia hanımm kıymetini takdir etmek, birsz değil, çok haksızlık olmaz mı? Bedia hanım üç lisan (bilen, bildiği lisanları okuyup yazan, münevver (o sam'atkârlarımızdan biridir. Bedia hanımın, kıymeti - hi gözümüzde büyültmek - için, Sok fenasına değil, çok iyi denen artistleri seyretmek, hattâ sadece Bediayı seyretmek kâfidir. Bu - raya gelen Yunan truplarmı gör- dük, Belgratta, Sofyada tiyatro » lara gittik. Bedia ayarında — bir kadın san'atkâr parmakla göste - rilecek kadar azdır. Güç yetişiyor değil, bizde sah- ne san'atkârr, hele kadın san'at- kâr maalesef hiç yetişmiyor. San- atkârlarımızın kadrini | bilelim, onların kıymetini aşağıya değil, yukariya bakarak ( gözlerimizde büyültelim, Selâmi Izzet : va İ ingiliz sefiri (| Londradan bildirildiğine göre 1933 senesi içinde İngilterenin muhtelif devletler nezdinde bulu- nan sefirleri arasında değişiklikler yapılazaktır. : Haber verildiğine göre Berlin, Brüksel, Ankara ” Nankin sefir « leri değişecektir. İngilterenin Pa - ris sefirinin değismiyeceği de ilâ - ve ediliyo - ——— ispanya elçisi topânya elçisi M. Aristegui Pi- yer Loti Vapurile Avrupaya git - riskle ği vt J serivermişlerdir."* -“ Portakallarımız çok ucuz | Konferans Yakında bir kanserle müca- dele cemiyeti yapılacaktır Kadmlar birliği tarafından tertip olunan o konferanslardan birincisini operatör Kâzım İsma- il Bey dün Halkevinde vermiş - tir. Salon hanımlarla dolmuştu. Kâzım İsmail Bey kanserden ve kanserin tedavisinden bahset- tikten sonra demiştir ki: “Kanser 40 yaşından sonra çı- kar ve tedavisi geç kaldığı takdir- | de müşküldür ve vakit geçerse muhakkak ölümle neticelenir, A - nadoluda fazlaca görülen bu â - fet evvelâ insanı pek korkutmaz. Vücudün herhangi bir yerinde çı kan bir çıban ile görülür, ağrısı, sızısı yoktur. Fakat ihmal edilir. se sonu fecidir. Anadoluda kan- serin üzerine lâhana, pırasa yap - rakları korlar ve katran sürerler. Bunlar yarayı azdırır. Vücüdün her yerinde çıkan ve tedavisi i » lâçla kabil olmıyan bu bastalıkla mücadele etmek Jâzumdır. Ve « | remle mücadele edildiği gibi bu - nunla da mücadele etmek istiyo- ruz. Yakında bir kanserle müca - dele cemiyeti kurulacaktır. Her- kesin, ufak bir yara gördüğü tak- dirde biribirini ikaz etmesi, ken- disini sık, sık doktora gösterme - si lâzımdır.,, Konferanstan sonra otamburi Pefik Beyin refikası hanım ve hanende Cennet Hanım bir kon- Son günlerde portakallar bir- denbire ucuzlamıştır. Bunun en büyük sebebi cenup vilâyetlerin- den fazla miktarda portakal gel- mesidir. İhracat ofisi ilkbaharda porta- kallarımız için bir çok yeni mah- reçler aramıştı. Fakat bu mahreç» lerden gelen cevaplar menfi oldu- ğundan ihracat ofisi (oyeniden mahreç tedarikine baslamıslır. İhracat yapilmadığı takdirde portakalların daha ucuzlıyacağı muhakkak addedilmektedir. bamasamamim— Gençlere bir idman yeri Halkevi spor şubesi, gençlerin idman yapabilmeleri için bir sa - lon açmayı tasavvur etmektedir. Halkevi binasının yanında bulu nan bir arsanın satın almarak id; man salonunun burada yapılması da düşünülmektedir. Salonun ne kadara yapılabileceği hakkında bir keşif yapıldıktan sonra kat'i bir karar verilecektir. Salon yapı» hırsa gençler banyolarından, çalış ma yerlerinden meccanen istifade edeceklerdir. —-—— İl Toz kaldıran maddelerin | nakli için bir tedbir | Belediye daimi encümeni un, ki reç, alçı, çimento ve sair toz kal- dıran mevat taşıyan araba ve kam yonlarm üstünde kalın bir örtü bu lunması mecburiyetini koymuştur. | Örtüler sıkı bir surette örtülecek, araba ve kamyonlardan asla toz çıkmaması temin edileceketir. A- rabaların altından kireç, toprak dökülmesi ve bu suretle sokakların kirletilmesi de yasak edilmiştir. OZ Fakir çocuklara.. Bir yardım Lokantacılar bunları doyur- mayı taahhüt ediyorlar | Lokantacılar cemiyetinin te - İ şebbüsü üzerine şehrin muhtelif fakir olan talebeye öğle ve ak - şam yemeklerini vermeği taah - hüt etmişlerdir. Sirkecide Cemal i Bey lokantası iki fakir talebeyi doyurmaktadır. Sirkecide Serkis yon ve Balıkçı Yorgi, Galatada İ Aptullah Efendi, Beyeğlumda A - merikan, Üsküderdr Vangel E - fendi lokantaları da birer fakir talebeyi doyurmaktadır. Cemiyet şehrin diğer semtle - rinde bulunan lokanta sahiplerile görüşerek bunların da birer ta - lebeye yemek vermelerini temine çalışmaktadır. İstanbulda 400 den | fazla lokanta olduğuna nazaran bunlardan hiç olmazsa 100 tane - sinin taahhüde girişmesi 100 fa - kir çocuğun istikbalini temine yarıyacaktır. Cemiyet bu hayırlı iş için çok calırmaktadır. Beden terbiyesi kongresi Haber aldığımıza göre, Mar - itin son haftasmda, Darülfünun İ spor klübünün teşebbüsü üzerine bir beden terbiyesi kongresinin kurulması kararlaştırılmıştır. Kongre Ankarada toplanacak ve beden terbiyesine taallük eden > | ilmi, fenni ve ruhi esaslarla meş- gul olacaktır. Kongreye Selim Sırrı Beyle, doktorlarımızdan Kemal Cenap, i müderrislerden İsmail Hakkı, Şe- kip, terbiyei bedeniye hocaların» i dan Nizamettin, güreş federas - yonu reisi Ahmet Fetgeri Beyler- le diğer bazı mütehassıslar işti- rak edeceklerdir. Kongre, Maarif vekilimiz Reşit Galip Beyin hima- yelerinde toplanacak ve toplan * maya davet edilenler, (kongre müddetince Maarif o vekilimizin misafiri olacaklardır. —— Mallarımızı bariçte tanıtmak Ihracat ofisinin iki senedenberi yaptığı şekilde ihracat emtiamızı hariçte tanıtmak imkânı zor oldu- ğu anlaşılmıştır. Bu sebepten Yeni esne içinde ih- racat ofisine yeni bir şekil verile- ceği ve faaliyet sisteminin genişle tleceği haber alınmıştır. VAKIT Gündelik. Siyasi Gazete İstanbul Ankara Caddesi, VAKTT yurdu Telefon Numaraları Yazı işleri telefönü: 24379 124370 İdare, telefonu Telgrat söresi: İstantul — VAKİT Posta kutum No. 46 —— Abone bedelleri : ç Türkiye Ho Er, Tw w. Senelik 8 ayhk 3 aylık 1 aylık s0 ,, 40 . Ticari iârlarm bir satırı 125 Kuruş Ticari iNânların bir santimi 25 Kuruş Küçük ilânlar: Bir defamı 30 iki defası 69 üç defası #5 dört datası 75 ve ön defesi 100 Kuruştur. Üç aylık ill verenlerin bir defam mecca- nesdir. Dört satırı geçen ilânların fazla Buna riayet etmiyenlerden para © İcrası almacaktır.. KE AR YA ar yy MANA RMA satırları bay İruruştan besap edilir. yerlerindeki bazı lokantalar pek | i Efendi, Ali Efendi, Sultanahmet- | te Narin Zade, Sirkecide İstas -| Darülfünun ve mektepler M. Malş Bütün yüksek mektepleri- mizle meşgul o acaktır Profesör Malş Darül” : :n hak- kında raporunu verirken eczacı, ve dişçi mekteplerile Âli ticaret, Mühendis ve Mülkiye mektepleri hakkında da fikirlerini bildirmiş- ti. Profesör, eczacı mektebinin fen fakültesine bir enstitü şeklin « de, dişçi mektebinin tıp fakülte- sine, Yüksek iktısat mektebinin Ticaret lisesinden ayrılarak Hu - kuk fakültesine, Mühendis mek - tebinin Fen, Mülkiye mekte - binin de Hukuk fakültesine bağ - lanmasını muvafık buluyordu. İk- tısat mektebi hukuka bağlanınca hukuk fakültesi hukuk ve iktısat fakültesi unvanını alacaktı ve duyduğumuza göe profesör Mül- kiye mektebi hakkında (fikrini söylerken dünyanın hiç bir tara - fında böyle mektep olmadığını ve bu mektepte okunan derslerin da- ba mufassal olarak hukuk fakül « tesinin esasen okuttuğunu ileriye sürüyordu. Darülfünun muhitinde profe « sörün bu tekliflerinden (mühim bir kısmının kabul ve tatbik edi- leceği kanaatleri vardır. Mülkiye ile İktisat mektebi Hukuk fakül « tesine (o bağlanmca hocalardan mühim bir kısmının tasarruf edil- mesi mümkün olacaktır. Mülkiye mektebinin de tedris seneleri a » zalmış » bulunacaktır. Mülkiye mektebindeki leyli talebe için bir talebe yurdu ihdası çok mümkün telâkki olunmaktadır. Mühendis mektebine gelince altı sınıf olan bu mektebin biri ilim diğeri ih - tisas olmak üzere iki şubeye ay « rılarak ilimle meşgul olan ilk üç sınıfın fen fakültesine bağlanma» sı gene pek mümkün görülmekte- dir. Mühendis emktebinin ilk üç sınıfında okutulan dersler esasen fen fakültesinin programlarında ida vardır. Üç dört hoca da iki tarafta ayni dersleri göstermek - tedirler. Bir kısım mühendisler, mühen- dis mektebinin Darülfünuna il - hakının doğru olamıyacağını ve mühendis mektebinin Almanya - da bile müstakil mevkide bulun - duğunu sölüyorlardı. Darülfünun mubitinde bu itiraz taraftar bula- mamaktadır. Bizim Almanya ile mukayese edilmemizin doğru ola- muıyacağı ve Almanyada bu mek- tebin müstakil olmasına mukabil diğer bir çok memleketlerde da- rüfünunun bir şubesi halinde bu- lunduğu mukabil iddia olarak ileri sürülmektedir. Bu birleşme - lerin en bariz iyilikleri tedrisatta birlik ve hoca adedile bir kısım lâboratuar masraflarında tasarru- fu temin olacaktır ki bu tasarruf lâaakal mevcut kalacak lâboratu- arların zenginleşmesini de mu - cip olacaktır. Ticaret odasında Yeni idare heyeti Intihabı Yarın Ticaret Odası umumi he- i yeti yeni senenin ilk içtimaını yapa i rak odanın yeni iadre heyetini se- i çecektir. Ticaret Odası idare heyeti dün fevkalâde surette içtima ederek Çarşamba günkü içtimada yapıla cak olan idare heyeti intihabı için hazırlıklarla meşgul olmuştur. DOSTLUK k Törk - Yunan .. . münasebeti | Yılbaşı münasebetile, Anadol: | ve Atina ajanslarınm iki dostmem | leket arasındaki samimi münas& *, betleri en salâhiyettar ricalin be “| yanatile bir kat daha sağlamlaştır- mak için iki memleket cümhur re* islerine, başvekillerine ve hariciye nazırlarma vuku bulan müracaat” ları her iki tarafım ricali tarafım » | dan hüsnü telâkki (edilmis; ij zimamdaran bu mes'ut münase * | i bet dolayısile beyanatta bulun muşlardır. ; Bütün bu beyanatım birleştiği o mühim nokta iki memleket arasın da tam bir anlaşmanın hükürn sür | düğü, müşterek menfaatlerin inki | şafına samimi bir surette çalışıldı ğı, iki memleketin beynelmilel «> lemde haiz oldukları mevkii sw'5 İl ve müsalemetin tar$ini için kulisn dıkları, iki memleketin maziie İ aralarında cereyan eden vekay'n rağmen başka milletlere örnek tez | kil edecek surette günden güne dostlukları, bağlılıklarını kuvvet | lendirdikleridir. “gi Türkiye ile Yunanistan münase batında açılan yeni devir, henğg üç yaşmdadır. Fakat iki taraf ri « cali bu üç yıllık merhalenin müh » teşem bir tarihi devrin başlangıcı olduğuna kanidirler. X Yunan reisicümhuru M. Zaimis cenapları dostluğun ve anlaşma “ a nm yeni sene içinde de mümkün mertebe daha ziyade kuvvetlendi- rilmesini temenni etmektedirler. Türkiye cümbhur reisi Gazi Hez retlerinin bu münasebetle vukü bulan yüksek beyanatı ise menfa - atlerini uzlaştıramıyarak didişmek | te devam eden milletler için ©” | beliğ bir ders teşkil ediyor. Ga*i | Hazretleri Türk Yunân anlaşma - | sının ve dostluğunu yeni siyaset a5 | layışının güzel bir nümünesi old” | anlaşma ve dostluğun “insanlığın, | şarki Akdenizde ve Balkanlardi terakki ve talisinin bir ifadesi,, ols duğunu söylemektedirler. o iki memleket başvekillerile ha» riciye nazmlarınm beyanatı d dostluğun güzel ve samimi oldu | kadar hakiki ve kuvvetli biret ifa” deleridir. vs Türkiye ve Yunanistan arasın < da teessüs eden yeni dostluk devri nin günden güne tekâmül etme z dilemek ve bunun için çalışmak iki tarafın da en birinci vazifelerin « den biridir, a “gi İ 15 Yıl evvelki VAKIT a 3 Kânunusani 1917 — Meni ihtikâr heyetinden: Cu * martesi ve Pazartesi günleri ay v bı almak için hanımlara vesika dei gıtılacağı bildirilmişti. Müracaat . denlerin fepklâde çokluğu zam bozduğundan ilânı ahire kadar yal niz muallime hanımlara vesika ve rilecektir Sair hanımların — beyhude zahmet ihtiyar etmemeleri rica olt nur, — Ayatı kerime ve ehadisi şerife havi sahaiften tenbihatı vakıaya rağ” men kese kâğıdı imal ve bu ri kâğıtları füruht ve istimal eylemek” te olan Marko Nesim ve bakkal Co ci hududu milli haricine tard tebit edilmişlerdir. : — Malül ve ağır hasta üsrayı a keriye ile elibbanın ve sivil a mübadelesi için geçenlerde D ka hükümeti kraliyesinin ile kopenhağda aktedilen koni mukarreratı bütün hükümetlerce tas- dik edilmiştir. v0 | çe 5 a N