3 Ocak 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

PELET ETİK Sayfa 10 EM Kendime geldiğim zaman, ak- şam olmuştu. Nasıl ölmemiştim? Daha doğrusu beni nasıl öldür - memişlerdi. Dört arkadaş, Yunan hatları - nın gerisine doğru sarkmış, ku - mandanın istediği malümatı top - Yamak üzere, görünmeden, Eski - şehire girmiş, istediğimizi öğren - miş, sonra, birer at tedarik ede - rek, kıtamıza iltihak etmek üze - re, bir akşam üzeri Eskişehirden çıkmıştık . Dördümüz de köylü kıyafetin- deydik. Gece yarısına kadar gö- rünmeden ilerledik. Fakat saba - ha karşı, bir düşman müfrezesi | peşimize takılmıştı. Kalabelekte - | lar, selâmeti atlarımızın bacakla rında bularak sürmüştük. Gaye - miz basit olmakla beraber, hiç de kolay değildi. On saat ilerde- | ki düşman hattımı gerisin geriye yararak kendi hatlarımıza iltica edecektik. Atlarımız bunu yapa- bilecekler miydi? Bunu düşün - © & miiyorduk bile, Düşman süvarileri, (o gittikçe yaklaşıyorlardı. İlk kurşunlar a- tıldı. Biz, mukabele edemiyor- duk. Tüfeklerimiz yoktu, taban » calarırşızın menzili ise.. Bereket versin önümüze kü- çük bir ağaçlık çıktı, oraya gir - Marika zum var mı? Var. Bir oda kapı- sı açıyor. Hayret! Bir karyola! Böyle bir yerde. Tuhaf şey. A- man ne uykum var. — Size sabun getirdim.. Mus- luk şurada... Marika çıkıyor. “Sabun da ge tirdim,,, Ne yapayım? (Uykum var. “Sabun da getirdim,,.. A... Bir türlü aklımdan çıkmıyor. Fik ri sabit oldu. Bâri ellerimi yıkı- yayım da bu iş bitsin, Sabunu alıp musluğa gidiyo - rum, Tam yıkıyacağım anda, el- lerimden kayıyor. Karyolanın ak tına gidiyor. İğiliyor, elimi uza - tıyorum. O ne? Müthiş! Birden - bire elimi çekiyorum. Elim, buz gibi soğuk bir şeye, bir taşa do - kundu. Bir kibrit, yakıyorum, Lüüh!, Bir ceset. Başım dö - nüyor. Kolundan o çekiyorum. A... İhsan... İhsanın cesedi. 5 Sessiz adımlar, kapıma yakla- şıyor.. Kapı ne de hafif açılıyor. | Marika bu... Elinde büyük bir bal | ta.. Yaklaşıyor.. Yatağa. kolunu kaldırıyor.. İndiriyor.. » Uyku ne iyi şey! Adeta diril- | dim. Karyolanın altından çıkıyo- rum. Zavallı İhsan, iki defa maktul, yatakta yatıyor. Giyini - miye karar verdik. Yalnız ilk a- Zaçlara yetişir yetişmez, omuzum da ani bir iğne batar gibi bir sızı duydum. Sonrasmı bilmiyordum. ... Yavaşça doğruldum. Her ta - rafım ağrıyordu. Fakat en çek o- muzum, Kalktım. Müthiş bir baş dönmesi ile olduğum yere yıkıl - dım. Acaba karnım mı acıkmış « | tı? Belki de susamışlım. Gırtla - ğım yanıyordu. Bir sigara yap- tım. Ağzımda kâğıdı yapıştırmak | için tükrük yoktu. Gene uyku | bastırdı. İkinci uyanışımda ortalık ta- müâsmen kararmıştı, Artık sol ko - İamiu hiç kıpırdatamıyordum. Bu sefer kalkabildim. Yürüdüm. Ağaçlığın sonuna gelince, gö- züme hafif bir ışık ilişti. Yavaş- ça ilerledim. y Genişçe bir kulübe. Işık gelen | pencereden bir şey görmek ümüdi yok. Çok yüksekte. Kapıya yak- laşarak dinledim. İçerden iki kadın sesi geliyor. Rumca konu» şuyorlar. Başım gene dönmiye başlıyor. TTabancamı yokluyo - rum, Kapıyı vuruyorum. . 5 4 © İli kadın, beni tuhaf karşılı- © yerler. Birisi çok ihtiyar, birisi © çok genç. İhtiyarr çok çirkin. Genci çok güzel. Bir kelime söylememe ihtiyaç — yek, İkisi de vaziyeti anlıyorlar. » Bir elimin cebimde oluşu da te- sirini yapıyor. Bununla beraber, © rumca konuşuyorum: — Valde, kıyafetime aldan - mayın... Ben İstanbulluyum. A - © ma Türk değilim. Esir Oolmuş - “tam, bir Türk köylü elbisesile “kaçtım. Vuruldum... E İki kadın inanıyorlar, yahut © öyle görünüyorlar. Sıcak çorba ne iyi şey. İçiyorum. Gözlerim ka © Pamıyor. N 0 — Marika, haydi sıcak su ha zurla.. Yaralarını saralım, Sarıyorlar. Ne rahat? Marika da ne güzel! İhsan olsa — ka - çan arkadaşlardan birisi — şim- di bir türlü rahat duramazdı. — Marika, götür yatır. Güzel kız koluma giriyor. Lü- yorum. Sessizce hareket ediyo * rum. Sonra, elimde (o tabancam, kapıyı açıp çıkıyorum. Hem kapı aralığı, hem yemek odası, hem sofa vazifesini yapan yerde, Marika ile ihtiyar acuze annesi, sofraya oturmuşlar, ye- mek yiyorlar. Beni görünce, iki- sinin de ağızlarına giden elleri havada kalıyor. Donuyorlar. Don muşlar, Tıpkı İhsanın cesedi gi * bi, İhtiyar kadırın, bana baktık- ça gözleri büyüyor, büyüyor, son, ra, bir kütük gibi yere yığılıyor. — Teşekkür ederim, Marika.. Çok rahat uyudum.. — Şöyle yanma gel, Marika... * # ” İki cesetle, güzel ve perişan Marikayı evde baş başa bıraka- rak ayrılıyorum . ZonguldaktaC.H.F. vilâyet kongresi ZONGULDAK,2 (A.A.) — Zonguldak C, H. fırkaşı vilâyet kongresi, bugün şehir salonunda büyük tezahüratla açıldı. Kongre- de mümessillerden başka dinleyi- | ci olarak pek çok zevat vardı... | Mütarekeden ve mneş'um de - virden başlıyarak istihlâs ve istik- lâl mücadelelerinin ünlü hatıra - | ları Ye büyük zaferlerimiz, sulh| ve müsalemete kavuşturan son :İ ra yaratılan emsalsiz tarihi var- lıklar ve inkılâplar anlatıldı. Ve | ulu yaratıcnmız Gazi Hz.nin bü - yük ve ebedi namı ve C. H. Fır « kasının yüksek hizmet ve muvaf - fakiyetleri hürmet ve tebeil ile a- | nılmıştır. Raporda, iki yıl zarfında vilâ- yet dahilinde başarılan işlerden | ve Halkevinin mesaisinden ve es- ki devirle “mukayese © olunarak cümhuriyetimizin feyizlerile ma- den kömür havzasının mazhar olduğu yüksek inkişaf ve terakki- den bahsolunmuştur. Çok müte » hassis ve müteheyyiç clan mü - messillerin ve halkın şükran ve tazim duyguları, sevgili Gazimi * ze, büyüklerimize kongre kara - tile arzedilmiştir. Geçen sene Çetin bir mücadele! Bir küstah |! Bir senesi olmuştur LONDRA, 2 (A.A.) — Gaze - teler, M. Mac Donald'ın yeni se- ne münasebetile millete bitap e - | den bir beyannamesini neşretmek tedir. Mumaileyh, geçen senenin herkes için çetin bir sây ve müş- kül ve hattâ bir çokları için elim bir mücadele senesi olmuş oldu- ğunu beyan etmekte ve fakat İn- gilizlerin terakki yolunda ileri gitmek fikrile hareket etmiş ol - dukları mütalcasında bulunmak - tadır. Beyanname, şu suretle devam ediyor: “Daha iyi bir vaziyete rücu & - dileceğinin emareleri daha şimdi- den görünmeğe başlamıştır. Başvekil, bu satırları okuyan - lardan, başlanılan işlere bunları ikmal etmek azmile karşı koy * malarını istemektedir. Vilâyetrerimizde yıl- başı gecesi nasıl geçti KONYA, 2 (A.A.) — Yılbaşı gecesi şehrimizde neş'eli geçmiş - tir. Zabitan yurdunda bir eğlence tertip edilmiştir. Kız muellim mektebinde müsamere ve başka yerde maskeli bir balo verilmiş - tir. ZONGULDAK,2Z (A.A) — Halkevi tarafmdan yeni yıl mü « nasebetile bu gece kostümlü bir balo verilmiştir. Türk ve ecnebi bütün hanımlar milli ve mahalli elbiseler giydiler. Kostümlü balo şehrimizde ilk defa verilmekte - idi. Balo çok parlak ve rmuvaffa- kiyetli olmuştur. SİNOP, 2 (A.A.) — Yılbaşı gecesinde Halkevi tarafmdan bir müsamere ve konser verilmiştir. Gece yarısında gösterilen o canlı tablo çok san'atkârane olmuş ve çok alkışlanmıştır. Halkevi bu ve- sile ile Sinoba iyi bir gece yaşat- mışlır. air al Almanyada kaçakcılık BERLİN, 2 (A.A.) — Alman - ya ile Belçika ve Felemenk arasın da büyük mikyasta kaçakçılık ya-| iyi uailkrasta leğcalşılek yazl ri a elma yaşlı ayi pıldığı malümdur. Bu gayri meşru ticaret en modern vasıtalara malik ve zahiren bir ticarethane şeklini haiz büyük müesseseler tarafından ! yapılmaktadır. Kolonya civarında Alman polisi iki kat bir zırh ile mücehhez bir otomobili durdur - muştur. Zırhlar arasındaki boşluk ta 1000 kilo tütün ile 2000 cigara ve bir miktar kahve bulunmuştur, Arabada bulunan Z kaçakçı yaka- | lanmıştır. Bunlardan biri Fele - menkli ve diğeri Lehlidir. Üzerle- rinde dum dum kurşunlarile dol | muş tabancalar zuhur eylemiştir. Müthiş bir haydut LUKSENBURG, 2 (A.A.) — Koch adlı bir köy papazını geçen nisanın 24 üncü günü öldürmüş olmakla zannaltına alınan cinayet mahkemesine gönderileceği 11 i- kinci teşrin günü hapishanede asıl mış olarak bulunan Bulgar tabaa- sından Constantiniff'un 1925 sene sinde Sofya katediraline karşı ya- pılan sui kastin faili olduğu adliye memurları tarafından yapılan tah kikat neticesinde meydana çıkmış tır. güme | 8 Kümunesani 1933, Memleket Haberleri" / ae va 100 samet se sevmeme mann van 14 1eev0eme 108 Ar eee ANEL (Garson bir müşte- riyi yaraladı Balıkesirde Ferhat isminde bir garson Hasan isminde birini çakı Jile birkaç yerinden yaralamıştır. Hasan Efendi sabahleyin ma » hallesindeki Yıldırım kahvesine gelmiş, kahve kapalı olduğu için kapıyı çalarak garsonu uyandır - mıştır. Fakat garsonun: — Bugün ramazan. Kahve açıl- İ mıyacak! Sözile karşılaşmıştır. Garson kahveyi açmamakta, Ha san Efendi de açtırmakta ısrar e - dince aralarında kavga çıkmıştır. Uykudan uyandırılmış olmasına kızan garson Ferhat, kahvenin ka - pısını açar açmaz eline geçirdiği çakıyı Hasana saplamıştır. Ferhat | bir defa ile iktifa etmemiş, biçağı- nı birkaç defa Hasana sokmuş, çı- karmış ve zavallıyı al kanlar için- de yere sermiştir. Ağır surette yaralanan Hasan derhal memleket hastahanesine kaldırılarak derhal tedavi altma alınmıştır. Carih garson vak'adan bir az sonra tutulmuş, adliyeye verilmiş- | emrediyorsa onu ifade ve ifa ediyoruz, | bu vadide inkişaf etmekte olen Be - tir. Mecruh Osmaniye mahallesin * den Mehmet Çavuşun oğlu dur, 20 yaşındadır. Carih ise Mecidiye ma bakkal Çakmak fitilile boğuldu AYDIN — Çinenin Demircidef köyünde iki yıldır bakkallık ede eski umumi meclis azalarından racasulu Mustafa Ef. çakmak gi ile boğularak öldürülmüştür. Köy ihtiyar heyeti Mustafa fendinin iki gün dükkânmı açi dığmı ve dükkândan pis bir kok yayıldığını görünce dükkânı kr mışlar, içeriye girdikleri zamsi Mustafa Efendiyi çakmak fitilil boğulmuş ve çekmecesini kırılmi bir halde bulmuşlardır. Vak'a hükümete haber verilmi Çine müddeiumumisi ve Jandat| ma kumandanı, vak'a mahallini giderek tahkikata başlamışlardı izmide de kadınlar dan polis yazılacal İzmir emniyet müdürlüğü gazf telere bir ilân vererek memurif kanununun dördüncü ve polis Di zamnamesinin on dördüncü med? delerindeki şartları haiz hanıml#i dan polis yazılacağını bildirmiş! tir. Bir katil yakaland Altı ay evvel Bergamanm Örtü lü köyünde bir cinayet olmuş, Cif ci Halili katleden Hasan pehlival ismindeki şahıs kaçmıştı. Jandar hallesinden Şevkinin oğludur. 19 yaşındadır. Asfalt yol Uşakta Uşakta asfalt yollar tatbikatı » na başlanmıştır. Uşak belediyesi, istasyondan başlamak üzere şehir dahiline doğru mükemmel asfalt yollar yapmıştır. Terkos v (Baş tarafı 1 inci sayıfamızdadır) Saat on altıda gelen vali Muhit ! tin Bey yeni terkos idaresi müdürü M. Kastelno'yu Sadettin Ferit Be: | ye: | “ — Kıymetli bir mühendistir. | Kendisinden çok istifade edeceği- tim etmiş, M. Kastelno teşekkür etimiştir. Muhiddin Beyin izahları Ziyafet esnasında Vali Bey ters | kosun belediyeye devri hakkmda İ gazetecilerle bir hasbıhalde bu - | lunmuş ve bu arada şöyle demiş- tir; — Halkın ihtiyaç ve ıstırabı neyi Bu, bir muvuffakiyettir. Bu muvaf - fakiyetin şerefi de İstanbul halkına aittir, biz hizmet ediyoruz. hizmetlerinin o doğrudan doğruya halk milesnesölerine geçmesi ve hal « kın kendi mükadderatına sahip ve hâkim olarak kendi işlerini kendisi görmesi düyünın her yerinde esas lu. tulmuş biy Kaziyyedir. Bu tarzı ide reden İstanbul Belediyesinin de müs- tağni kalmasına İmkân yoktu. İşle, Amine lediye mesaisi bugün ilk ve pek mü - him semerelerinden birini iktitar et- miş bulunuyor. Suyun doğrudan doğruya halk ta- rafından idaresi, ihtiyaç mülâhaza « malarımızın yaptıkları takip neti cesinde Hasan Pehlivanm dağ bir koyun ağlında saklanmakta düğu haber alınmış, bir gece j darmalar ağılı sararak kendi tutmuşlardır. Katil hakkında taht” kikata devam olunmaktadır. Ya * kmda mahkemeye teslim edilecef tir. « | amaa ema belediye larından başka hiç bir şeye yer ver “| miyeceği noktasından çok faydalı © dır. Yakın bir zamanda bunun neli * celerini göreceğimiz ve bir şehir içiN en başlıca mesele teşkil eden su işinin. mesele olmaktan çıkacağı muhakkak dr, bu muvaffakiyette cümhuriyet hik kümeti ricalinin büyük müzaheretl& rini yadetmeden geçemiyeceğisiii Cümhuriyet rejimi bu sayede memi&” kelte her gün biraz daha fazla feys” ni tebarüz ettirmektedir. Bu esasi. tabii ve çok hayırlı neticeler de ve” receğini fikirlerime ildve eder ve W 0 isin letanbul için hayırlı olmasını w menni ederim. Terkos için yeni tesisat yapılm& sı meselesine gelince; mevcut plânldi” üzerinde esaslı bir tetkik vaptıkla” sonra lesisafa başlanılması takarröf etmiştir. Bu iş için getirilmesi düşü nülen mlitehassıs müşatirin de fik“, rini almak esas pröyranun halli nok tasından çok faydalı olacaktır. ya kında gelmesi melkuz olan bu zat m yana sularını şehire indiren ve yi il yana su işlerini uzun zaman p eden M. Frans Peller'dir. pileaki Terkos idaresinin başına etiraiğimdi M. Kaslelno da kıymetli bir mühet $ distir. Fakat getireceğimiz müşasif” den yalnız Terkos için değil ayni * manda bent sülatı ve diğer için de istifade etmek istiyoruk