2 Kânunusani 1933 MUM asar s4 ab 0 BANDANA kü noksan Kan SANAAMAKAMADNEEAİMEUM o Memleket ki Demirciye günde 500 lira kazandıran san'at Büyük halı ticarethanelerinin zarar etmesi küçük tezgâhların işine yaradı Lens sabra sen era een ane ab AN LL A NG OE AN BA GA Demirel husust muhabirimizden; Demirci kasaba merkezinin ye güne san'atı ve yaşayış vasıtası halıcılıktır. 450 - 500 tezgâhta Yewmi 2000 den fazla kadın ame le çalışır, Bunlarm © çalışmaları saatle mukyyet olmayıp 6000 dü ğüm yapan bir amele yevmiyesi- ni bitirmiş olur, Ve buna muka- bil 12,5 « 15 kuruş para alır, uzun | yevmiye alan ustalar da çoktur. | Bu san'atın verimi yalnız ame le ücretile de kalmaz. Ham ya - pağıdan ipini yapan köylülerimiz bu ipleri boyıyan boyacılarımız, halı, modellerini yapan ressamla- rımız, boyahanelere odun veren köylülerimiz, ipleri yamak yapan ihtiyar-kadınlar gerek malzeme- sini, gerek yapılmış halıları nak- İeden vesaiti nakliye sahipleri derece derece istifade ederler. Şu| &le nazaran kasabaya 90 - 500 lira para girmektedir | kibu küçük kasaba için bir var- Vrkter, Bu san'at Demirciye bundan — 70 sene evvel civarımızda” yevmi satı icin hazırlıklara devam edil - mektedir. meb'uslardan ve fabrika müessislerinden Recep Zühtü Bey ile ile refakatindeki fen heyeti Es- kişehire gelmişler, fabrika işleri mem tetkikatta bulunmuşlar - ir, Makineler yakında o Eskişehire Eşek Bir adam öldürüldü .. Edremit hususi muhabirimizden: Edremitin Havran nahiyesine dâbi Kozcağız köyünden Veli oğ- lu 317 doğumlu Hüseyin bir mer kep meselesinden © dolayı ayni köyden İbrahim oğlu 322 doğum lu İbyahimle kavga etmiş ve ne - ticede Hüseyin bıçağını çekerek İbrahimi karnından ağır ve sol Amuzu başından hafif surette yas ralamıştır, Mecruh bir gün sonra kaldırıldığı Edremit askeri has - tanesinde ölmüştür. Katil Hüse- Yin yakalanmıştır. Demirci hali tezgâh günlerde 12000 düğüm yapıp iki | | i yüzünden bir larında fseliyet ki Gördesten girmiş ve günden güne tekâmül etmiştir. Bundan iki sene evveline kadar bu ima * lât serbest değil. İzmirdeki Av - rupa ihracatçilarının inhisarında bi kendi namına halı dokuyamaz ve bir yere satamazdı. Halıcılık üzerinde başlıyan kriz patronla- ra işi kestirdi. Fakat tezgâh sa - hipleri işi Obmakmadı. oSan'atı müstakil işlemiye ve serbest sa - tıcılar vasıtasile Türkiyenin her tarafma göndermiye ve kayıtsız satmıya başladı. Bununla bera - ber daha ucuza maledip daha u- cuza satmak ve memlekette her- kesi hal sahibi yapmaz buldu. Boyasından başka şe yi kendinde mevcuttu. Bunlardan istifade etti. Amelesi işsiz kal - madı. Ken zel halıları Türk ülkesinin dört bucağına götürüp satmıya alıştı. Hulâsa, san'at erbabı, teşeb - İ büs sahipleri hiçbir zaman işsiz İ ve aç ka'mıyacaklarını filen anla dılar, Şerif Eskişehir şeker fabrikası hazırlıkları Eskişehirde şeker fabrikası tesi ! getirilecek, inşaata da Mart için - lemişlerdir. de başlanılmış olacaktır. gibi bir şeydi. Hiçbir tezgâh sahi- isi de dokuduğu bu gü| PANE yp ga sie erleri 6 | Agrıdağı eşkiyası Muhtelif cezalara mahküm edildi Ağrı dağı isyan harekâtına işti- rakten suçlu dokuz kişi hakkında Adana Ağır ceza mahkemesinde devam eden muhakeme bitmiş, bunlardan mevkuf Haydar, Kah -| raman, Lubat ve Marufun Onar, Cevahir kadının üç sene müddet- le ağır hapislerine, Eyüp ile Aki - din beraatlerine ve muhakemeleri gıyaben devam etmekte olan Acu- nun 24 ve Yusufun 2,5 sene müd - detle hapislerine, bu iki şahıs hak- kındaki tevkif o müzekkerelerinin infazı için mahallerine gönderil - mesine karar verilmiştir. Zikr ullah Ef. teslim oldu Adanada bazı kimselerin gizli- ce Bahai tarikatını tesis ve tamim etmek suçile tevkif edildiklerini yazmıştık. Bu tarikata mensup ol- duğu beyanile hakkında tevkif mü zekkeresi kesilmiş olan Zikrullah Naci Ef, namında bir zat, arkadaş ları tevkif edildiği zaman İstanbul da bulunuyormuş. Mumaileyh, A- danada Bahailerin muhakeme al- tına almdıklarını duyunca kalkıp oraya gitmiş ve müddei umumili - ğe müracaat ederek teslim olmuş- tur. Tarsusta 14 köyü sulamak için Tursusta on arazisi” nin sulanması. çin KAZNŞ “sa - lonunda vali Salim beyin riyaseti altımda 'bir toplantı yapılmıştır. Mersinden meb'us Hamdi, va ! Ni Salim beylerle nafıa başmühen disi Hurşit, ziraet bankası mü - İ dürü Muhtar, Ramazan zade Ni- i yazi beyler, Tarsus kaymakamı, ziraat bankası müdürü, Halk fır kası, ziraat odası azaları beyler- le, Müftü ef, tüccardan ve çiftçi“ lerden bir kısmı; su mühendisi Mehmet Bey, daha bazı zevat ve alâkadarlar bu içtimaa iştirak ey İçtimada birçok müzakere ve Eskişehire giden beyet, taş ocak münakaşalardan sonra şu karar ları, kiremit fabrikaları ve kireç iş | ittihaz edilmiştir: leri üzerinde de tetkikler yapmış « “Tarlalarımızım sulanması i » lardır. Recep Zühtü Bey, fabrika - | çin köylülerimiz bilfiil canla, baş nm önümüzdeki yıl içinde işleme: | la çalışmayı kabul eder. Evvelce | ğe başlıyacağını ümit eylediğini| 3 - 4 lira senede icar getiren tar- söylemiştir. Kaplıcada kadın Temizlendikten sonra .. Edremite tâbi Güre köyü ya- kininde ve Ilica iskelesine iki da- a bir şahsiyettir. İ Isanın yaşamadığını söyleyen Hilmi .. Omer Beye cevaplarım i ap | reti götürmiyesin. O halde baş derris muavini Hilmi Ömer Bey | kâhine bir aptesthane yapti arkadaşımız, “İsa meselesi,, namı | için böyle bir ücreti. kullanmak altında neşrettiği bir risalede | caiz midir?,, Yekuba ne cevap ve” Hazreti İsanın tarihi bir şahsiyet | şeseğimi bilmedim. O'da bana | olmadığını beyan ettiğinden © * | dedi ki: Nasralı İsanın bana öğ“ nun bu iddiasını münkaşaya lü- | yettiği şudur: “Onları fahişe ücreti | zum görmüş, İsanın tarihi bir şab- | topladı. Ve onlar gene fahişe ücre siyet olduğunu ilmi delillere isti - | tire gidecekler, (Miha 1:7) Onlar Darülfünun dinler tarihi mü « | | i mık ve Müskirat inhisar idaresi | nat ederek göstermeğe çalışmış tım. Hilmi Ömer Bey bu vadide | intişar eden bir yazıma cevap o - İ larak iki makale yazdı. Fakat bu | cevaplar beni hiç te tatmin etme- | diği için Hilmi Ömer Beye mu » kabelede bulunmak lâzim geldi. Hazreti İsanın tarihiyetini is - pat edecek tarihi vesikaların na - dir olduğunda şüpbe yoktur. Fa - kat İsanın tarihiyetini hücum - dan kurtaracak vesikalar yok değildir. Bunların birincisi biz - zat (OHazreti İsayı gören Se- kenyahlı (o Yakubun © şehade - tidir. Hilmi Ömer Bey benim bu vesikayı “davama uygun gelecek surette alınan iktibaslarla,, ileri sürdüğümü söylüyor, vesikada İ- sa hakkında ancak “ufacık bir ima,, bulunduğunu, bu imaya e - hemmiyet verilmemesi icap etti » ğini izah ediyor. Halbuki bu vesikada İsa hak - kında, ufacık bir ima değil, tam bir sarahat vardır, Onun için ben de İsadan bu şekilde bahseden kısmı aynen naklediyorum: bi , Akibe'ye dedi ki: Bir defa Sephoris caddesinde gidiyordum. Orada Nasral: İsanın | telmizlerinden birine rasgeldim. İsmi Sekenyah'lı Yakuptu. Ya - kup bana dedi ki: “Sizin şeriati- nizde (Tesniye kitabı 23 : 18) ya- zılıdır: Allahm beytine fahişe üc- de Asliye cezada muhakemesine başlanmıştır. “Yeni Anadolü,, gazetesi sa - hip ve muharrirlerinden Remzi, Cemal Tahir Beylerle muallim E- yüp Hamdi, baba Hüsnü, Muh - | lis, Yahya, Muzaffer Hâmit, Na- memurlarından Raşit Ali Beyler | şahit olarak dinlenmiştir. Şahit ilk tedrisat müfettişi M. Emin Beyin de dinlenmesi için laların bugün mülkiyeti iki lira - ya satılmakta olduğundan hali hazırda nakten para (vermenin imkânı yoktur. Bu iş başarıldık - tan ve istifade edilmeğe başlandık tan sonra arzu edilen para ve faizini maalmemnuniye verebili- TİZ, Ziraat bankasından tarlalar terhin edilerek para alınması ci- ' heti düşünülmüş ve ekseri tarla - Edremit hususi muhabirimizden: | lar bankaya merhun olduğundan tekrar para alınması imkânı ol - madığı anlaşılmıştır. Bu içtimada kika uzaklıkta güzel bir ılıca | müspet bir netice elde edileme - (kaplıca) vardır. o Buraya uzak yerlerden banyo için ve (yahut da romatizma tedavisi için gelen ler olur. Güre köyünde oturan o aslen Lâpsekili Hüseyin karısı 302 do- ğumlu Emine hanım da gelmiş ve kendisi yıkanıp tarandıktan sonra çocuğunu yıkarken sektesinden ölmüştür. miştir. Konyada bir muhakeme Konyada çıkan Babalık gaze - | tesinin yazdığına göre evvelki Perşembe orada Ortamektep Al- manca muallimi Sabahattin Ali kalp | Bey tevkif edilerek muhakeme al- tma alınmıştır. Geçen Perşembe mahkeme düne kalmıştı. İstihbaratımıza göre Sabahat - | tin Beyin süçu siyasi maksatlarla ve manzum yazılarla tahrik ve tahkirdir. Sabahattin Beyin bir zaman da komünistlikle muhake- me altına alındığı söylendiğine göre muhakeme sebebi bu da 6- labilir, Giresunda havalar iyi gidiyor GİRESUN (Hususi) — Bu sene esaslı bir kar yüzü görmedik. So. | ğuk derecesi 5 ten aşağı inmemiş. tir, yüksek irtifar haiz yaylaları - GİRESUN (Hususi) — Vilâye «| timiz jandarma kumandanı Ali! Riza Bey kaymakamlık stajını ik- mal etmek üzere otuz beşinci alay | birinci tabur kumandanlığına ta - İ yin edilmiştir. kâhinleinin bidatçı ve : | saydığı bir adam zühur ederek < sürdüğümüz ilk delil bütün kuy mızda bile kar mikdarı geçen &€ «| ş İ neye nazaran çok azdır, ki rislikten geldi ve pislik yerine gi- decekler.,, | Görülüyor ki, burada Nasralı j İsadan en açık sarahatle bahsolu- nuyor. Yahudi âlimi olan Eliezer, Yas kubun Hazreti İsa tilmizlerin - den olduğunu açıkça söylüyor, Yakup ta Hazreti İsadan bizzat | ne öğrendise onu Yahudi âlimine anlatıyor. Bu muzaaf sarahati bir ima,, saymak bilmem doğru © lur mu? l Hilmi Ömer Bey bize verdiği cevapta vesikanın naklettiğim #a“ | tırlarını kâmilen ihmal etmiş gi * bidir. Halbuki bu satırlarda o « nun mahaz olarak gösterdiği - Abodazaradadır. Arzu ederlers6 | (16 B — 17 A) ya müracaat bur | yursurlar. Bu satırları Laible (Telmod'da Mesih İsa) unvanlı eserinin 59 uncu, İravers Herford “Telmod. ve Midrash'da hıristiyanlık, adir eserinin 148 inci de, Robert Eisler “Yahya ve İsa, adir eserinin üçüncü zeyli naklederler, Bizim asıl satırlar bunlar olduğu halde aca- ba Hilmi Ömer Bey neden bun * © iardan bahis buyurmadılar? Ya * kubun bu beyanatı İsanm İncil- lerde mazbut ayni sadetteki be- yanatı biribirine mutabık gibi © dir, Üstat ile tilmiz ayni mevzu | hakkında ayni sözleri söylemiş « lerdir. Bu sözleri Yakuptan nak leden Yahudiler İsaya düşman « dırlar. Binaenaleyh onlarm bu sözü uydurmuş olmalarına ihti * mal yoktur. Sözü nakledenlerin hepsi tarihi şahıslardır. Tarihi naklolunan bu vasikanın bize lattığı şudur: Nasralı İsa namında, Musa şeriatini hasımlarının hoşu- na gitmiyen bir şekilde tevil et * miş, bir zamanlar onun sözleri, dostlarile düşmanlarının ağızla * rında dolaşmış, münakaşa edil miştir, ; Böyle bir şahsiyetin tarihiyetin- den süphe edilemez. Hilmi Ömer Bey bu vesikayr çürütecek, mahi- yette bir söz söylerdediği içim İsas ç nin farihiyetini İspat için ileri muhafaza etmektedir. Bunu böylece gösterdikten " sonra İsanın tarihiyetini ispat İ a N çin ileri sürdüğümüz ikinci delik den yi Josefus'ün İsadan bahse ğini göstereceğiz. Ö.R “ufacık sahifesinde, Klausner Danby “Nasralr İsa, ri- Yanlı eserinin 37 inci sahifelörime 4 işaret ettiğimiz şahıslar “tarafından 3 Yahudi bahsedeceğiz ve Yahüdi mü. İ