a Ae Torun sahibi genç! Alimış yaşında bir g enç, kırk iki yaşında bir ihtiyara nasihat veriyor Saatte Elli mili. Genç kalmanın sırrı : Marsilya güzelleri, Sür'at rekorunu bir arasında bile bozulmıyan perhiz ! Bu gençlik, yaş itibarile değil, ; dirilik, dinçlik, gürbüzlük itibari- ledir. Öyle zannediyoruz ki, yaş iti- barile ibtiyarlıkta, Türkiye reko- runu nasıl Zaro ağa kırdı ise, bu cihette de galiba İsmail Bey kı- racaktır. İsmail Beyi belki de ta- | nırsımız; Hani Yenicamideki kus. çu ve tavukçu... ? İstanbulun en tanınmış kuşçular : rından Arif ağanm oğlu olan İs- mail Beyin yüzüne bakanlar, ken- disini nihayet, nihayet kırk, kırk iki yaşında sanırlar, Hele İsmail Bey yeni traş ol- muş bir halde olursa bu kırk, kırk iki yaşını belki kendisine çok gö- renler, onu otuz yedi, otuz sekiz- lik bir genç sananlar olur; fakat | o, kırkından da, ellisinden de çok fazladır! Bunu nasıl mı anladınız? Diye- eki iniz. Anlatalım, siz de dinle- yiniz; İsmail Bey, geçen akşam oto- büste yüzü, gözü buruşmuş, kır biyıklı, kıranta bir adamcağıza masihat veriyordu: — Bak ben senin büyüğünüm. Âdetâ senin baban yerindeyim; malâm a, sen çocukken bizim eli- mizde büyüdün gibi bir şey... O- nun için biraz da gel, büyük sözü dinle! İ Otobüste geçen bu muhavere- yi, oradaki bir muharririmiz du- yunca, bir, nasihat verenin, bir de nasihati dinliyenin yüzüne bakı - yor ve önce işi alay sanıyor, gülüm seyor; sonra, muhaverenin ciddi bir şekil aldığını görünce, daya - namayıp nasihat verene soru * yor: — Sormak âyıp olmasın amma, siz kaç yaşındasınız? — Altmış! — Nasıl? — Altmış! .. “ e — Ne için taaccüp ettiniz. Hat- tinizi, bu yaşa kadar nasıl saklı- ya bildiniz? Bunun sırrını lütfen söyler misiniz? — Bunun sırrı, mırrı yok, ev- lâdım; işte size demin de söyle- dim ki, ben gençliğimin kadrini bildiğim için böyle kaldım. — İçki falan içmezsiniz gali- ba! — İçki, cigara... Böyle şeyleri hak getire!... Hattâ kahveyi, ça- yı falan'da pek nazlı içerim! — Huvardalık denilen şeyin yalnız ismini işitirim. Bugün tam altmışını bitirip altmış birine bas- mak üzereyim, fakat ömrümde ağzıma bir damla içki ve bir tek Kuşçu İsmail Böy cigara koymadığım gibi çapkınlık namına da biç, amma hiç mi hiç bir şey bilmem... Hattâ bir tarih- te ben buradan Avrupaya kuşlar götürmüştüm . Orada, bilhassa Marsilyada yanımdaki tercüma- nım olan zat o kadar uğraştı ve etrafıma o kadar güzel kadınlar musallat etti, lâkin kabil değil, bana perhizimi bozduramadı idi. — Spor falân yapar mısınız? — Vaktile biraz pehlivanlığı ,tâ altmıştan biraz da #egkinise- — Lâkin çok genç görünüyor- sunuz! — Tabii görüneceğim... Ben gençliğimin kıymetini bilenlerde. | nim. Babamı görseniz, benim gi- bi ona da şaşarsınız. O da bugün tam yüz bir yaşındadır. Fakat görenler ancak yetmiş yaşında sanır, Bunun üzerine muharririmiz İsmail Beyin nasihat verdiği zata soruyor: — Ya sızın yaşınız? — Kirk iki! Otobüsteki bütün yolcular şa- şırıyorlar,. Çünkü kırk iki yaşın- da olduğunu söyliyen zat, buru- şuk yüzü, çökük omuzları, kır br- yıkları, kır saçlarile, İsmail Bey- den çok yaşlı görünüyor. Ve üze- rinde ufacık bir cizgi bile bulun- mıyan pembe yanaklı, simsiyah, ince kaytan bıyıklı, dik omuzlu, pehlivan yapılı İsmail Beyin ya nında o zavallı, vakitsiz tohuma kaçmış bir pirifani gibi duruyor. | Merakı artan muhavririmiz, tam altmış yaşında olduğu halde henüz otuz sekiz, kırk yaşların- da görünen bu ihtiyar gence tek- rar soruyor: — Peki amma, siz bu gençliği" | haves etmiştim. Sporlardan en çok sevdiğim ve uğraştığım şey avcılıktır. o Çocukluğumda © gençliğimde çok avcılık yaptım ve hâlâ da yapmaktayım. — Yemekleriniz? — Vallahi oğlum, yağı ve sair arcı iyi olmak şartile her yeme- ği yerim, vaktinde yatar, vaktin- de kalkarım... — Çoluk çocuk var mı? iyi yirmi beş ve yirmi sekiz Yaşında iki oğul babasıyım, bir de torun dedesiyim! — Lâkin hiç göstermiyorsu- nuz! — Öyledir.. Hattâ bazan dük- kâna kuş, güvercin, tavuk merak- ve lısı yabancı müşteriler gelip te ba- | na: — Evlât şu kaça, evlât şu gü- vercin hangi cinsten? Falân gibi sualler sordukça i- çimden gülerim. Çünkü bakarım- ki, bana evlât diyen adamca - ğız, henüz ya elliliktir, yahut elli beşlik?.... * # Ah portakal, ah portakal: İçindeki hep süzme bal. Portakalın şifası var. Ondan bize sağlık akar. Milli iktisat ve tasarruf cemiyeti m m italyan mubhbribi kır- mış bulunuyor Kısa bir zaman mukaddem otuz millik harp gemilerinin sür'- ati, çok büyük bir muvaffakiyet sayılmıştı. Bugün bu sür'at saat- te elli mile vardı. Bu yeni sür'ate varan gemi, Fransız filotilla lideri “Cassard,, dır. Bu geminin son tecrübeleri yapılmış, ve saatte 43,4 deniz mili, yani saalte elli kara milden fazla sür'ate malik olduğu görül- müştür. Bu sür'at rekoru, “Cassard,, m tamamile teçhiz ve teslimin- den sonra ihraz olunmuştur. Ge- minin hacmi istiabisi “2646,, ton- dur. Cassard üç saat hareket et- miş ve onun üçüncü saat niha- yetinde vasati 42,9 deniz mili yani 49,3 kara mili yaptığı an- laşılmıştır. “Cassard,, m bemşiresi olan Gerfaut ve Tartu gemileri de tecrübe edilerek aynı neticeyi vermişlerdir. Bilhassa Tartu se- kiz saat (38,5) deniz mili yani 44,3 kara mili yaparak dayanık- hik rekoru kırmıştır. Fransanın bu vadide en mü- him rakibi italyadır. italyanmn Aloisada Mosta namındaki yeni muhribi tecrübe edilmiş ve sa- atte 44 deniz mili, yani 50,6 kara mili yaptığı görülmüştür. Burnetice teeyyüt ederse;italyan muhribi, Fransız “Cossardı geç: miş olacaktır. Halihazırda italyanın en sür- atli kruvazürü italyadadır. Bar- brano namındaki kruvazör, 42 deniz mili, yanı (49,3) kara mili yapmıştır. Givessano namındaki italyan kruvazörü de saatte 40,7 deniz mili, yani 47 mil yapmıştır. Bu gemiler 5250 tonluk oldu- ğu için kazamlan muvaffakiyet çok büyüktür. İngiliz donanmasında en seri gemi, flotila lideri “Godvinton,, dur. Bu geminin sürati 40 deniz mili, yabı 47 kara milidir Musevi aleyhtarları Bükreş, I9 (A. A.) — Yasy (Buğdan) dan bildiriliyor: Musevi aleyhtarı âzası olan gençlerden mürek- kep bir çete, geçen akşam bir em- ri hayır için müsamere verilmekte bir cemiyetin olan bir balo salonuna girmişler- dir. Gençler, hazır bulunanları matraklarla dövmüşlerdir. 40 kişi yaralanmış, 15 inin ha- pıshaneye kaldırılmasına mecburi. yet hasıl olmuştur. Polis tahkikat yapıyor. Bir çok tevkifat yapılmasına intizar edil mektedir, ———- Kavga kanlı olacaktı ama Tarlabaşında Ağrı sokağında seyyar satıcı Salim ile helvacı | Bayram kavga etmişler, Bayram sopa ile Salimi dövmüştür, Salim de bıçak çekerek rakibini yarala- mak istemişse de etraftan yeti » şenler buna meydan vermemiştir. hd ğ Artistik Sinemasında, ersen senasmemmesasnz vereremeesesarmeseses e 79 Bekârlığa veda Genç Rudi Möbiüs, Berlin ban- kerlerinden birinin mirasma ko- nar. Fakat, miras olarak okalan banka iflâs halindedir. &Rudinin babasının müşaviri Fenning, Ru- diye, zengin zannettikleri konso- mak fikrindedir. Bunun için Viyanaya giderler .. Rudi ilk akşam, son bir defa ola» rak gezmek ve eğlenmek ister. O akşam verilecek opera temsili için 2 bilet alır.. Telefon ettiği bütün eski aşinalarından hiç birini bu- lamaz ve biletin birini taliini tec- rübe maksadile sokağa atar. Bu bileti genç ve sarışın bir kız bulmuştur. o Bu kız Rudinin çok hoşuna gider ve temsilden sonra o- na birlikte bir eğlenti teklif eder . Şiddetli bir yağmur yağmakta ol- duğundan bir araba bulurlar. Ara- bacı iki kişi daha alır. Bunların bi- ri flüt çalan Güstl, diğeri de kon- solosun kızı Lüsidir. Rudi, lokan- tanm önüne gelince sarışın refika- sile inip içeri girer, Dişarda vakit geçirmek için ötekiler araba (ile mütemadiyen aynı yerin etrafında devrettikleri esnada içerdikelr a- rasında aşk ilerler. Rudi ertesi gün evleneceğinden müteessirdir. Yanmdaki kıza er- tesi günden itibaren ilelebet ka - panmanın çok fena bir sey oldu- ğunu söyler. Kez bunun mânası anlamaz ve onu cani zannedip kar karak kaçar. Ertesi gün, bittabi Rudi ile Lüsi arasında merasimi takdim ifası zait.. Zahiren bir şey belli etmez- ler, fakat yalnız kalınca biribirine kalplerini dökerler. Rudi ona Güstl'i ikna etmeği, Lüsi de Rudi- nin kaybettiği kızı bulmayı vadet- mişlerdir. Rudi gidip Güstl'i bulur ve ona Almanyada | les Veidlingin kızı ile evlendir. mek ve bu suretle vaziyeti kurt. Yıldırım gibi yeni bir tren Hamburg, 19 (A.A.) — Berlin | ile Hamburg arasında işliyecek yeni yıldırım treni tecrübe seferi» ni yapmak üzere Berlindeki Lehtre istasyonundan bu sabah sa- at 8 de hareket etmiş ve saat 10,21 de Hamburga gelmiştir. Bu suretle tren 286 kilometrelik bir mesafe- yi saatte vasati hesapla 120 kilo- mtre sür'atle hareket ederek kat- etmiştir. Bu trende iki tane Maybach mo- törü vardır. Tren biribirine sabit bir surette bağlanmış iki arabadan ibarettir. Bu tren, 102 yolcu alabil mektedir. “Altın pazar günü,, 3 milyon yolcu taşındı: | Berlin, 19 (A.A.) — Berlin da-| | hilinde ve civarında işliyen müşte» rek nakil vasıtaları müesseseleri, tramvaylar, otübüsler, yeraltı de- miryolu ve diğer şimendiferler “Altın pazar günü,, denilen dünkü gün 3 milyona yakm yolcu taşımış- lardır, İ Göz yaşı akıtan nasıl hareket edeceği ders verir. Lüsi de ilânlarla arar, 4 Nihayet kız bulunur. O, Perpamda gününden Alaren Artist sinemada ierilmeye bazlanmenk olan * Beküre onde Hlemtedem bir sah j büs müteahhidinin kızıdır. #|. dördü de Berline kaçmıya k verirler. Bu müddet zarfında . Fenni” Vaydlinger'de para kalmadığ” , tahkik eder ve firarilerin 1 kararlaştırılır. Berline kızın basın büsü ile giderler, ve fi ele geçirirler.. İş anlaşılır ve “| lenmelerine muvafakat edilir... kadar ki yalnız aşk insanı bes”) mez.. Bunun için bir pastahane *| çarlar, az zamanda bütün Ber" lileri celbederler. Şimdi pastahane Pirzingerin © tobüsünün müşteri taşımağa y© şemediği derece işlemektedir. Yeni bir tahtelba' hir muhribi Tokyo, 19 (A.A.) — Japon nanması, hiç bir harp (filosun”. bulunmuyan yeni bir tip gemi i bul etmiştir. Bu yeni gemi, tahtelbahir n ribidir. Bu gemi, fevakalâde sür'atli hacmi 500 tonu geçmiyen bir midir, Bu geminin rolü, filonu"'5 nünden giderek tayyarelerin Y9 | dımı ile tahtelbahirleri , " tır, Bu gemilerin t Pa .. diyet rafından gelecek sene bütçesi bul edilir edilmez tezgâha ki lacaktır, Bu gemilerin inşasına ait!” sisat, bütçenin munzam bir lma konulmuştur. Ve 12 mili yene (5 milyon Türk lirası) b bulunmaktadır. i Bu fasıl, daha şimdiden © ye nazırı tarafmdan tasvip ©© miştir. i sti # ç ——— Mayence, 19 (A.A.) — Kir duğuğ henüz anlaşılmıyan b” hıs, Mayence'deki bir çok za ve dükkânlara hususi bir vasıtasile gözyaşı akıtan #* serpmiş ve halkı büyük 6297. re uğratmıştır. Şüpheli bir 6* hile ki edileişti ye Mi e Gİ