O eski may pimiz hatırlarız ve hiç u- h * Eski mekteplerde aşa- Mn hepimizin birer lâkabı- Tiyüy Bu lâkaplar eski tertip İnç a ve nihayet idadilere giri- pek elyak düşerdi. Bu atları ömürlerinin sonuna taşıyan birçok ricalimiz E sün gibi ( hatırımızdadır: kaç #ene evvel memleketimize ak mühim bir vazife deruhte i,; Müteveffa mösyö Jakar he- ki bir cuma günü evlerimize F, Dalmış ve cins CİNS saymıştı. aa sayanları mi dahil etmedi. İni ve maiyetini mi saydır- ne oldu.. Bağdattan dönen 1$ hesap gibi iş yarıda kal- e 1933 senesine talik edildi g“O gün bugündür doğanlar ve nüfuş kütüklerini değiş Sdilderi gibi kapısından kız gi- erkek (çıkarılan İstanbul Ha- i Nisa hastanesi de cins nis - Mlerini alt üst etti. Ve bu iş da- MN? zamandan arapsaçına dön - idi. Bugüno yakm maziden larda sayım gününün sıkın- ki ,E kulaklarda İstanbulun es- haha iin âttırdığı topun sedası İla va ğa ber Ne ai Fakat bugün o dipsiz kile boş | ve #&yım teşebbüsleri yerine iş Manasile ciddi icraat başladı Pimizin bir soy kütüğüne a iz için lâyiha yapıldı. yapıldığına nazaran tat - tarihi evrakın İması gibi sene ve asır mes değil, yeni iktısat vekilimi- #lahat projeleri gibi bir gün Mat meselesi demektir. Artık kaçamaklı, iğreti atlar; a - ii fasılsız, alaturka alafranga İnt tasmalar yok. Mektep ve | Şilalerde, gazetelerde el âleme | kötü lâkap takmalar da tarihe $, Yu. Herkes soyunu sopunu kendine bir at bulacak a, Pir beyanname verecek. Hem * bu atlar seçilirken öz türkçe - * dil kaidesi göz önünde tu- Şimdiye kadar soy adı nlar da bunları tevsik e - ler, Ayıklayın şimdi pirin - n, “zade, Mahrukizade, Yesa have saire deyip geçilmiye- ia em öz türkçe hem uz beri niçin ve nasıl çıplak, solak olunduğu beyanna ik olunacak. en lâtif ciheti kendisine a | Pulamıyanlara hüküme - ağası ve bu maksatla “5 soy adı olabilecek atla- , Yanedir: Anası babası bel- H iy Aptullah ve Havva İriyysna baba icat ederler, Din- ere, vapur, tren anil vasıtalarında doğanla- li adı ıdır. Zaten bizde bir şekilde ameliyat ma- cinsiyetini tebdil edenle. T $Oysuz veya &alsız İLME aşi gümrükten | taşını... Öyle türkçe olmıyan | ğ Olduğuna nazaran kaç gö” | t ) ve zamana muvafık vaf- | İı, erirler. Şimdi de içimiz- | e Değ ve tarihe ayni lâ- karışmıştır. m inn a ma a SOY ATLARI : sayım teşebbüsleri yerine ciddi icraat başladı, lâyiha yapıldı. olduğu anlaşılarak onlar da soy- lanacaklar demektir. O Aşağı yu- karı mühim bir angarye teşkil e- decek olan bu iş, lâyihayı hazır- yan dahiliye vekilliğinin sırtına ? ilat giyilir gibi takılır ve | yükleniyor demektir. Allah ko - *$İr, hemen cümlesi de mü- | laylık versin. Bence Dil Kurulta- Maın i yının ertesi günü en tumturaklı eski şiirleri öz türkçeye şıppadak çevirmek kiyasetini gösteren Ce- lâl Sahir bey gibi meb'uslarımız- dan ve eski dil Ee encümeninden ve hatta meşhur Kadroculardan müteşekkil bir (Soy Komisyonu) nun şimdiden teşkili Şükrü Ka- I ya beyin işini çok hafifletecek - tir. Her muallimin on beş bin kelime aramıya memur olması gibi bu komisyon âzası da Boy adı aramıya bir çıkarlarsa ali- mallah kısa bir zamanda on beş bin değil on beş milyon Soy ve bir o kadar at bulurlarda öyle; gelirler, Ve hem de herkese, he- pimize, hatta kendilerine de ya - kıştırırlar da.... Hem bu zevatın bir kısmı vaktile dil encümenin- de çalışarak imlâ lügatinin beher kelimesini çok ucuza mal ettikle- rine nazaran bu at arama işini de hemen hemen bedavaya getirir - ler. Bu soy atları hakkında herke- sin vereceği beyannameler bir de matbuata intikal eder de neşrolu- nuverirse hem mektep kitapları - nın bile pahalı olduğu bu uzun kış gecelerinde bin bir gece hi - kâyesi gibi okuyacak şeyler bu - lacağız, hem de birçok atların e3- rarını, soylarını şeceresini öğre- neceğiz demektir. Biz, lâyihanın mazbata mu harriri olan Şükrü Kaya beyden bir şey daha rica edeceğiz: Şu at münasebetile herkesin soyu sopu Karagözdeki hamam oyu - nunda olduğu gibi meydana çı - karken şu Vâ - Nâ, Felek, Server Bedi, A. H., Hatice Süreyya gibi eciş bücüş imzalı rüfekanın ve zevatın kim olduklarını ifşa et- sinler, Biz, tepumuz kırk kişi bile değiliz biribirimizi çok iyi bili- tiz amma ben kendi hesabıma bu iğreti halayıklık adı taşıyan kapı yoldaşlarım maskelerini çı - karıncaya kadar işte eski imza- mı koyuyorum. Kıvılceam İm m > ll)>> ann ispat | İstanbul dördüncü iera memurluğundan: Yeşilköyde Şevketiye maahllesinin eski İksidi yeni Sandet sokağında 68 — 68 No. lü hanelerde mukim iken eiyevm ikamet » gAhı meçbul Kostantin kam Eleni hanıma: 1 Mayıs 335 tarihinde Madarı Olgadan borç aldığımız 650 liraya mukabil balâda &d» | resi yamlı gayri menkullerdeki malâr his- selerinisi vefasn ferağ edip, müddeti zarfın” | ds teahhüdünüzü ifa etmeğiğinizden dolayı esaabilen hsciz ve vaziyet yapılarak mecmü- una iki bin altı yüz lee üymet takdir o - lunmuştur. 929 tarihli icra kanunun 137 inci maddesine tevfikan Borçunuzu vermediğiniz takdirde mezkâr hiaselerinizi açık arttırma suretile satılacağından bir diyeceğiniz oldu- ğu halde tarihi #ündan itibaren 10 gün zar- tmda 390/598 Nolu dosya numarasile İz tanbul Dördüncü İsra memurluğuna mürs - caat etmeniz lüzumu ve takdiri kiymet Ta porunu tebliğ makamma kaim olmak Üzere Mika olumur, VAKIT ! IBataklıklar üzerin- Ankara Mektubu! | “je bir nahiye Bu münasebetle M. Mussolini bir nu- tuk söyledi Roma, 19 (A. A.) — Stefani a- jansr bildiriyor: M. Mussolini dün Pontino ba- taklıkları üzerinde kurulan Litto- ria nahiyesini açmıştır. Bu nahiye Romanın 60 kilometre cenubunda sabık muhariplerin kuruttuğu ba- taklıklardır. Bu nahiyenin şimdi 10 bin nüfusu vardır ve ekserisi Venedikten gelen çiftçilerle sabık muhariplerden mürekkeptir. Na - hiyenin belediye dairesi posta ve telgraf merkezi, istasyonu, kilise» si ve hastahanesi vardır. Nahiye- de 500 ev yapılmıştır. Bu evler son sistemdir. M, Mussolini, belediye dairesi- nin balkonundan halka şu nutku söylemiştir: Arkadaşlar; “Bugün siyah gömleklilerin ih- tilâlinde büyük bir gündür. Bugün Pontino'nun mukadder günü ve milletin tarihinde de şerefli bir gündür. 25 asırdanberi uğraşılan şeyi biz bugün hakikat haline getir - mekteyiz. Bu, iftihar edilecek bir andır. Fakat ancak biraz heye - can duyuyoruz. Muzaffer harbin büyük ve kanlı günlerini yaşamış olanlar, Grappa, Carso, İzonzo ve Piave'yi hatırlıyanlar bu eski ha - tıraların kalplerinde darbelerini duyuyorlar. Yeni Littoria nahiyesini açar - ken yolumuzdaki . ilk, merhaleyi yapmış yani birinci meydan mu - harebesini kazanmış telâkki edi - yoruz, Fakat biz faşistiz. Ve ma - ziden ziyade istikbale bakarız. Ancak bu 500 evin yanında bas - ka 4500 ev dahayapıldıktan ve bugünkü 10 bin nüfusun yanında | elli bin kişiyi gördükten sonra ni- hai zaferi tebliğ edeceğiz. 1l Mili eserin reisini ve | arkadaşlarını, mühendis ve fen adamlarını ve burada çalışmak için İtalya'nın her tarafından ge- len ameleyi ve Venedikten gelen çiftçileri tebrik ederim. Fakat, unutmayalım ki, evvelce iş bul - mak için Alpları, Bahrimubhitleri aşmak lâzımgeliyordu. o Bugün toprak buradadır, Romadan ya - rım saat mesafededir. e Burada yeni bir eyalet fethettik ve işte burada mücadele edeceğiz. Bu bizim tercih ettiğimiz bir muha - rebedir. Yeter ki, dünya bizi işi - mizde rahat bıraksın. Kendilerini çok yakından dü - şündüğümüz bu çiftçilere diyo - rum ki: “yeni bir yorgunluğa gi- rişilirken önünüze çıkacak müş - küllere eski askerler, cesaretle göğüs geriniz,,. M. Mussolini alkışlar arasında | Romaya dönmüştür. Beşiktaş İkinci halktan: Başikiaş Sinanpaşa mahallesinin Azizi- ye emidesinde 84 No.lu banede muklün iken 29/11/083 tarihinde vefat eden İbrahim kıza | Hatice hanımın terekesine mahkemece va- ziyet edilmiştir. Müteveffsnın baraklığı eşya o 25/12/932 Pazar günü saat 10 da açık arttırma ile sn- tılacağından talip alanların yevmi mezkğr. da mahallinde hâzır bulunmaları ve tarihi Mindan itibaren eshabı matiğp ve alâkada» rakım bir ay ve mirasçıların üç ay zarfında Beşiktaş ikinci sulh hukuk mahkemesine müzacatları ve işbu müddet geçtikten son- Ta terekeden hir hak #aisp © edilemiyeceği Dân olunur, ; ! yakın yerlerinde inşa edilmiştir. tihar ve istifade eder, Sayıfa 9 ; v0 0m 0 #0 04MM AAA Almanya Mektubu | izlemi kilikm kelli iimmeümmenizeiiymmssomöl Türkiye Spor mimarisi ve Istanbul stadyomu hakkında bir iki mütalea Berlin — 21 — 932.. Avrupa- | da olduğu gibi, spor mimarisi, yeni ve sade miymariyi, bütün gü zelliğile ortaya koymuş âmiller- den biridir. Yeşil bir tabiatin a- rasında çok güzel görünen bun- daki şümüllü hususiyetler, Avru- pa mimarlarına iyice öğretmiştir“ ki, evlerimizdeki en küçük eşya- dan, en büyük tiyatro, kahve- lerimize kadar aynı sade ve sa“ kin hatlar, lâzımdır. Spor mimarisi şu vaziyetle, Avrupada halkı ve gençliği, yal- nız beden terbiyesinde ileri götür mekle kalmamış, aynr zamanda, o halkı ve gençliğin, oturacağı evleri, eğleneceği yerleri ile ver- diği sıhhi istimaketlerle, hayat- larının her bir cihetinde kuvvet ve nizam verici bir mektep olmus tur. Hollanda, Almanya, Avustur- ya ve Macaristanda görülen bir | çok asri yeni ve mahallelerinde, | her zaman bir spor parkı, bir spor mimarisi eseri, bu görülen büyük faydalar üzerine tesis edilmiştir. Stadyomlar ise, daha geniş teş- kilâtları dolayısile, şehirlerin en temiz ve gösterişli fakat halka Bizde ise, daha henüz, tetkik edilip nizamlaşmış bir spor mima- risi hiç yoktur. Yalnız, Avrupa daki stadyomlara bakarak, tahta veya betondan tribünlerile, | ge- lişi güzel yapılmış bir kaç spor ye- ri, bu isimdeki mimarinin gös- terilebilinecek, yegâne eserleri - dir. Bu düşük ve tekniksiz, oyun yerlerimize rağmen, Türkiyemiz * de oldukça ileri gitmiş bir spor varlığını sevinçle yazmak lâzım - dır. Artık bizde iyice bilinmelidir ki, cefakâr Türk gençliğimiz ve halkımıza, fenni görüşlerle ye « rinde yapılmış stadyomlar inşa etmezsek, ne spordaki bu varlı - ğımız da ve ne de hayatımızın her merhalesindeki mesaimizds, Avrupalılar gibi bir modern ile - rilik gösteremeyiz. “Avrupada stadyomlar, bugün her milletin birer toplantı yeri olmuştur. Bu münasebetle bun - ları bizde inşa etmek demek, halkımızı buralarda birbirine ta - nıtıp, toplu olarak kolaylıkla ye - nileştirmek, ıykımızı terbiye et» mek demektir. ; Onun için değil midir ki, Türk | Başvekilinin Rusya ve İtalya se - yahatlerinde, bu her iki devlet adamları yurtlarını, kıymetli mi - safirlerine tanıtırlarken, kendi halk ve gençlerini iftiharla, bu gibi yeni yapılmış stadyomlarda - i ki şereflerine verilen bayramlar - da göstermişlerdir. Çok dileriz ki, bizde de bu gi - bi asri eserler, artık yapılsın ve Türklüğümüzün şerefini, bu e- serlerin âzametli varlıkları taşı - sın. Bu hususta İstanbul stadyomu, bu güzel şehirimizin heybetli gö - rünüşü karşısında deniz kenarı bir yerinde tesis edilecek olursa, beynelmilel bir kıymet ve şöhret alır, bir olimpiyat stadyomu o- lur ki, bununla hem İstanbul hal - kı, ve bem İstanbul belediyesi if - ihdim. il Zi Xw li Bu yazılarda Türk spor mima «; risinin tetkikinde, iyi bir yol aça .. bilmek için, Almanların tanın « mış spor mütehassısı, Dr. Diemin, spor mimarisi ve stadyomlar için esas bildiği, on maddelik kadar düşünüşlerini, beni okuyan spor mensuplarına mimar ve mühen » dislerine, bir fayda verir diye yazıyorum: 1 — Sper yerlerinin inşası, bir vazifedir. Spor yerlerinin (Stad - yomlar), inşaatındaki medeni te - kâmül ise, bir esaslı teşkilâtın zaferidir. 2 — İstifadeli oyun yerlerinin, adam başına, üç metre murabbaı asgariyi, beş metre murabbaı ise arzu edileni teşkil eder. 3 — Evvelâ spor talim yerleri - ni inşa ediniz, bilâhare musaba - ka yerlerini, spor talim yerleri ve müesseseleri, meskün kısma, musabaka yerlerinden daha ya « kin olsun. 4 — Sporda çocukları, kadın ve erkekleri ayırınız, fakat onla - ra kâfi derecede stadyom gibi müesseseler veriniz. 5 — Üstü örtülü jimnastik ev « leri, yüzme ve oyun yerleri hak » larına dair nizamlar, o açıktaki - lerinde de, dikkate alınmalı « dır. 6 — Bir oyun yeri, stadyom, bir tezyinat olmalıdır. Müzeyyen yeşilliklere yardımcı olunuz; se - yirci tribünlerinde ise, muktesit olunuz; örtücü duvarlarım direk - li teşkilâtını kaldırınız. 7 — Yüzme yersiz hiç bir spor yeri olmamalıdır. Yüzme yerini esas musabaka yerine birleştiri - niz, Kabil değilse, kiymetli açık bir sahaya konmalı, ve onu ört - memelidir. 8 — Oyun yerlerine tahsis edi - len sahalar müstakil kısımlara taksim edilmelidir, ve bir park halinde birleştirilmelidir. 9 — Bir musabaka yeri yüksek bir bina inşaatı değildir, yerinin tabii meylinde uzağı görür kıs- men müdevver inşaat olmalıdır. 10 — Spor hocasız ve mimarsız yapılmış olan bir spor oyun yeri, stadyom, başı olmıyan bir insan gibidir. Mimar: Seyfettin Nasıh m m ğa m m m istanbul Beşinci ira memurluğundan: ©, Bir deynin temini için mahcuz ve satıl. masına karar verilen İki tarafi dört etlin- dirii tekmil takım valsıl, iki viğo üçü mor markak ve iki adet planşesler ve Numer markalı ve hir adet elli beygir kuvvetinde elektrik motör, ve bir adet 80 beygir kuv- velinde ve keza 50 beygir kuvvetinde cemen üç adet elektrikli motör dinamo ve bir adet tek değil buğday yıkama makinesi mante- ferrunt ve bir ağet lovos merkalı buğday yıkama elyeterile beraber bir adet evrika buğday temizlemek için H. D. ve bir adet buğday almak için etvetör H. D. otomotik hantarile beraber 20/12/8827 Pazar günü sant B dan 17 ye kadar Cibalide Taş iske- lesinde diğirmen fabrikusnda bilmüzaye - de satılacağından talip olanları mahnllinde hazır bulunacak memura ve 981/947 Nolu dosyaya müracaat etmeleri ilân olunur, Üçüncü lera memurluğundan: Mahcuz ve satılması mukarrer Balık ağa makinesinin birinci açık artırması 21/32/ 682 Çarşamba günü sat 1150 Gan saağ 1230 kadar Balıkpazaramda Peyrirei mo « kak 14 Nolu dükkinda satılacağından talip olanların yeahalline yevmi mezkürda me e muruna mürataatları Hân olunur (2948), N SLİM ae lr Vi a