Kadın ve harp! Kadınlar her şeye tadan kalkacağı Dünyanın her tarafında, ka- dınlar, bundan sonra harp olma- ması için, güçleri yettiği kadar, Büyük harbe hasta bakıcı olarak iştirak eden bir kadın çalışıyorlar. Bir taraftan yeni bir | dünya harbinden kaçınmak im - kânsız olduğu, çünkü büyük harp neticesinde bazı (o devletlerin di- ğerleri tarafından haksızlığa uğ ratıldığı ve bu arada meselâ Al - | manyanın, kolunu kıpırdatamıya" cak vaziyete getirildiği ileri sü- rülmesine rağmen, vaziyet ne O “| larsa olsun, artık her devletin bir anlaşma ve sulh siyaseti taki- | va mecbur olduğu esasına isti- — ediliyor. Bilhassa Fransa ve diğer bazı devletlerin © devamlı surette silâhlanmaları da barp olacağı mütaleasını doğru göste - recek mahiyette | sayılmıyor. Ne de olsa, bütün devletlerin ihtilaf. ları sulhen halle, şimdi eskisinden daha ziyade (kolaylıkla yanaşa- cakları, büyük harbin acı netice- leri, daha © unutulmadığı ve her halde yakin bir zamanda unutu- lamıyacağı düşüncesi, umumiyet itibarile daha ziyade benimseni yor. Sulh idealinin (yerine harbi geçirmemek için, dünyanın her tarafında var kuvvetlerile çalı - şanlar, neticeden çok ümitli görü- nüyorlar. Bu çalışmada, yukarda işaret ettiğimiz gibi, büyük hissesi var. Hatta, geçen haftalardaki ka- dın sayfalarından birinde, ka- dınların sulh gayesi için çalışma” larr Nobel enstitüsünün Cenevre- deki beynelmilel kadın teşkilâtı reisliğine gönderdiği bir takdir telgrafile, teşvik gördüğünü yaz- muştık. Erkekler de, (kadınların bu husustaki faaliyetini çok mem nuniyetle takviye etmeyi gözeti - yorlar. Büyük bir Avusturya gazete- sinin açtığı ankete cevap veren münevver bir genç kadın, Lize Friş bu bahiste şunları yazıyor: “Biz, gençler artık niçin harp iste- miyoruz? Çünkü, bugünkü nesil, ye- kadınların | rağmen, harbin or-| kanaatindedirler.. | ni bir harbe ruhi, bedeni ve iktesadi noktalardan mütehammil < değildir. Şimdi “Harp, harp! Harp isteri diye bağıracak killeler yoktur. İn -| sanlar, güçlükle yaşıyorlar. e Onlara ölmek, daha güç gelecektir. 1914 se | mesinde büyük harbi yapan insanlar, başka bir devrin adamları idiler. Ke- fah içinde yaşıyorlardı. İşsizlik, is tikbal endişesi nedir bilmiyorlardı. Onlar, harbi daha çabuk ve mes'ut bir neticeyle bitirmek istiyorlar, son- ra gene memdeketlerine dönerek, iş- Terile, güçlerile meşgul olabilecekle: | rini zannediyorlardı. Netice, başka| türlü çıktı. Şimdi, insanlar büyük harpten kâfi derecede ders almış| İ bölunuyorlar. Büyük harp neticesin - İde, kadınların uğradı felâket de çok büyüktür. Evvelce, iyi günler gö- ren kadınlar, büyük harpten sonra se falete düştüler. Bu kadınlar, yorgun, argın, geçinmek için görmeyi kabul | ettikleri işleri, lâzım geldiği gibi ya- | pabilecek kuvveti, kendilerinde bula madılar. Fakat, her türlü zahmete, | meşekkate çaresiz kallandılar. yi tü, insanı gençleştirmiyor, kuvvetlen: | dirmiyor. Bilâkis... Netice itibarile, dünyada öyle kolay kolay yeni bir harp çıka -| mıyacağı ve bugünkü mütekâmil düşünüş ve duyuş tarzı, insanları | i harbin fena bir şey olduğu neti - cesine vardırdığı, ancak haksız | bir taarruz üzerine tedafüi vazi » | yette bir harbin, mevcudiyeti mu- hafaza için zaruri görülebileceği, | fakat ibtilsfların sulhen halli için | teşebbüslerin böyle bir harbe de İ meydan vermiyeceği (o kanaatini kaydederek, sözlerini şöyle bitiri- in insanların hüsnüniyetle ha reket etmeleri, menfur harbi ortadan | kaldıracaktır. İnsanlar, artık biribir- lerile kardeşçe geçinecekler ve men - J sup oldukları devletler de, olur olmaz | sebeplerle kan döklülmesini gayret eedeceeklerdi temine Sıhhat ve Güze'lik Zayıflamak için... Fazla şişmaş olduğundan şikâ- yet eden bazı kadınlar, zayıflı mak için aç kalmayı bir çare olarak düşünür ve bunu bir usul olarak tatbike kalkışırlar. .Su, çok yanlış bir düşünüştür. eli yapmakla, sıhhi vaziyet- ele tehlikeye düşürmüş olur- il etçi bazı yemekleri yeme- | V1e'eri Veya az yemeleri, iste- | diklerini temin için bir derece ye kadar faydalı o'ahilirse de bunu da doktora danışma di a va iğer taraftan fazla yoj iz dan yürümek, bale ba massaj yaplırmak, faydalıdır. Her halde zayıflamak maksadile aç kalmak, kat'i surette çekinil- mesi 'Âzım ©r'en bir sedir. Sark kadınları Şark kadınlarının Şarkın her tarafında (ouyandıklarına işaret olan hareketler göze çatpıyor. Şark (kadınları kongresinin müteşebbislerinden Nur Hamada H., Tahranda verdiği bir kon- feransta Şark kadınlarının tarak- ki ve inkişaf yolunda birleşerek ve anlaşarak çalışmaları lüzumu” na işaret etmiş, erkeklerle mü- savi faaliyet sarfı için gayret İ kurtarmak, hakiki manasile müs- i meden devam eden madam Sun- ı rm kuvvetlendiği | mek için devamlı İ bulunmustur, sas öneme Lae ds sana Meşhur Kadınlar Sun-yat-sen Çinin er münevver ve iradeli kadını ! Son hafta içerisinde, Çin kadınlığı | terakki ve tekâmül yolunda yeni bii muvaffakiyet elde etti. Çinli erkek. lerin birden fazla kadın almaları, neş- rolunan miedeeni kanunla yasak edil. | di. Evvelce Çinlilerde boşanmak yok- l tu, Halbuki, şimdi Çinli kadınlar, ko- caları üzerle e ortak getirmiye te- şehbüz ettiği gibi, derhal mahkemeye giderek davu açabilecek, boşanına ka» alacaklardır. Hattâ, kanunun neşrinden evvel birden fazla kadınla evlenmiş bulunan erkeklerin karıla rt bile, bu sebepten boşanma isteğin de bulunabileceklerdir. Çin erkeklerile bu suretle milsavi | dereceye gelmeleri Çinin mü- nevver kadınları senelerdenberi uğraşıyorlardı. Bilhassa son on sene içerisindeki mücadele, çok hararetli| olmuştur. Bu yolda yılmadan çalışan kadınların başında bulunan kadın, bü- | tün dünyaca tanınmıştır. Bu vesile| ile bu hafta kendisinin hayatından bahsediyoruz: Madam Sun - Yat - Sen, Çi- nin ilk cümhur reisi Sun - Yat - Senin ikinci karısıdır. o Kocası, memleketindeki uyuşukluğu gi- dermek, Çini ecnebi esaretinden rarı için, takil bir hale getirmek, her saha- da medenileştirmek için mücadeleler yapmış, memleketin- de büyük bir ıslahatçı rolü oyna- mıştır. Karısı, orlün bu mücadele- sini içten benimsemiş, her sahada İ kendisine yardımcı olmuş, bu ar- da politika işlerine de kocs çetin DA ya “Mm. Sun - Yat - Sen Fakat, sırası” na göre, adeta başlıbaşına faali- yet göstermiştir. Kocası öldükten sonra, mücadeleye iradesi gevşe- birlikte ismi karışmıştır. kadınlığın yükselmes için Yat - Sen, geri düşünceli tarafla» zamanlarda, memleketinden uzaklaşmıya mec bur olmuş, fakat hariçte de mem- leketinin işlerile uğraşmayı ihmal stmemiştir. Son Çin - Japon mu- harebesinde de, akvam cemiyeti ve diğer beynelmilel teşekkülleri, memleketinin halile alâkadar et- teşebbüslerde Madam Sun - Yat » Sen, Çinin en asil ve münevver ailelerinden biri olan Sung ailesindendir. Çinin, mali ve ticari sahada kayda değer muvaffakıyetler gös teren şahsiyetleri, hep bu aileden yetişmiştir. Çinde medeni kanunun kabul ve neşredilmesile, bu yüksek ze - göstermeleri lâzım geldiğini söy- İemiştir. kâlı ve kuvvetli iradeli kadın, 14 Kânunuevvel 1932. ii Her şeyde kürk ! Kadınlar, bu kış yon ordusunu hatırlat yor... 1812 deki Napol di Son moda kap ve ceketlör, bütün kadınların heşuna gidişi Büyük bir Alman moda mec- muası, son moda cereyanlarından bahsederken, şöyle diyor: “Bu kış mevsimi, tom manasile bir kürk mevsimi oluyor. Sanki bü tün kadınlar, 1812 senesinden mülhem oluyorlar. 120 sene evvel Napolyon or dusu, baştan aşağı kürklere bürüne- rek, Moskopaya doğru sefere çıkmış- tı, Fakat, bu sefer öyle bir sefer düşünülemez tabü. Hele zamanımızın harplen nefret eden, erkeklere de sulhü sevdirmiye o çalışan kadınları nın böyle bir şey aklından bile geç - mez, Onlar, 181? dekiNapolyon ordu- sunun halini, Avrupa göz önüne getirmeyi kâfi görecekler: dir!, Bu suretle kadınların bu sene her tarafta kürke karşı gösterdi- ği alâkaya işaret ediyor. Hakikaten, bu kış, kürk, yalnız mantoda değil, birçok ( giyilecek şeylerde tercih ediliyor. Manto - lar, kaplar elde bir... Sonra kısa ceketler... Bunların yakalarında, omuzlarında, kollarında da kürk- ten süs olarak bol bol istifade e- diliyor. Sonra kemerlerde de... Bunlardan başka, eldivenlerin 940009 0 10 DA Re ARAMA bileği örten kı | lerir larına, iskari çantal üstlerine de kürk ilâve edildiği! | luyor, Son hafta içersinde, şap lara da konulması tecrübe olu muştur. Anlaşılan, mevsim il dikçe, havalar soğudukça gif sokaklarında | Zerit üç eldiven modası daha şamil bir tarzda yi tutuyor. Fakat, ne yazık, ki giyilen ve başın yarısını şöyle kapatan şapkalar, kadınların » İ şmı ancak kısmen smıtabileci Bu itibarla kürk, şapkada sade süs mahiyetinde kalıyor! ği Bu kısımdaki iki resimden bif. güzel ceket ve kap örnekler İ gösteriyor. Diğeri de, zarif üç # İ diveni... kl Uzun şapka tüyleri! Moda acaiplikleri serisine bu hafta bir tane daha ilâve ediyo- ruz: Şapkada uzun tüy modası! O kadar uzun tüy, ki derin bir reveransta muhakkak karşı * sında iğilenin başına değermiş. Eğer yana doğru konulmuş olsa, böyle uzun tüylü şapka: başımda olarak yürüyen kadınm yanı sıra gidenin kulaklarını okşıyacak de- İ recede uzun tüy! O devirlerde kadınlar, tahtıre- vanla gezerlerdi. Şimdiki zaman- da otomobilin, tramvayın böyle uzun tüylere müsait olmadığı ka- dar, eski zamanda da tahtırevan müsait değildi. Buna rağmen, şapkada uzun tüy, gene kâfi de - recede fazla bir müddet, kadın - ların başları üstünde saltanat sür- müştür, Ve sonra, her modadan bıkıldığı gibi, bundan da bıkıl - mış, kadınlar, hevesleri kaçınca, 0000808) esans asa er Bema 24) 484 Been BAKAAMA RAMEN. ideallerinin en mühimlerinden bi risinin tahakkukunu görmüş, de- mektir, Bu müspet neticenin, o - nun mücadele faaliyetini arttırmı ya yarıyacağı şüphesizdir. | ellerine birer makas geçirip, ©) leri şark - şurk kesivermişler, saltmışlardır! Tahtırevanda «- Hevesin kaçmasında, taht vana binildiği zaman, mi yün yukarı kısma değip hırp' maması, kırılmaması için, z ğik tutmak mecburiyetinin va siri olmuş mudur? Belki! Bi z bu vaziyetin mizah muharri”.. ne ilham verdiği, karikatü” mevzu teşkil ettiği muh! : İşte delili: Bu kısımda gördüğü nüz karikatür!