iü iğ dur... Sayıfa 10 Çeviren fa. Kışa doğru İstanbulun yağ « murları hiç durur mu? Arasıra du rur değil mi? Fakat Semihanın göz yaşları hiç durmazdı. Semiha, yirmi iki yaşlarında, pek cici, simsiyah badem gözlü, küçüçük bebek ağızlı bir kadınca- gızdır. Zaten kocası, ona bayılır. Fakat, dedik ya, ufak bir şey ol- sa, Semihann göz yaşları, terkos müdürünün kendi evindeki mus - luklar gibi şarıl şarıl akar, Yo -yosumu kayboldu? Se - miha ağlar. Bir arkadaşı söz ver- di de gelmedi mi? Semiha artık herkes tarafından terkedildiğine hükmeder ve boşanır? Kocası #€ç gelse onu hıçkırıklar içinde bulur ve bir yeni tuvalet bahsi geçse de Ferit derhal: — Sana da alalım cicim! Demese, Semihanın gözlerinde Yaşlar birikir, Ferit, yirmi sekiz yaşındadır. Genç olduğunu söylemiye lüzum yok değil mi? Fakat Ferit ayni zamanda zengindir de, Hem zen- gin, hemde güzel. Başlarında (bere) leri capkınca atılmış genç kızların pek de hoşuna gider. Bu- nunla beraber, Ferit, o Semihayı herkesten fazla sever, bütün en - dişesi onun güzel gözlerini yaş - larla perdelenmiş görmemektir, buna, bütün gayretini, bütün ğini sarfeder. Yalaız,.. insa- nın her şey elinde olsa, dünya hakikaten cennet olurdu. İşte u « mumi buhrana karşı koymak da Feridin elinde değildi. Son gün - lerde, İngiltere gibi Amerika da gümrük tarifelerini yükseltmiş, balı ihracatı ile meşgul olan Feri- din elindeki halılar da, depola - rında bekçilere, şimdilik, rahat rahat uyumak için yatak vazifesi görmekle meşguldüler, Ferit, bu ti a anlatmıya çe iş, e Vila Semi © va eme — Ferit, Calibe ten bi hanım Pariz - x model getirmiş görmel,, «Ned dık.. 275 liraya Sima m |. ledi, fevkalâde bir eşarpı, Heri z ti bir kemeri var,, | ği Deyince, artık Ferit dayana - madı ve; — Ruhum, dedi, Calibe han;- ma selâm söyle, modelini sakla - sın, ve yahut, eşarp ile kemerini perakende olarak satarsa, keme- ri alırım. Zira, bugünlerde birer ANAN Gr 0 GATE RA arkadaşlarından iki kişi bu ga- Tİp maceranın sonunu bekliyor- lardı. Nihayet bir dağın dik yamacına varınca. köpek koşa koşa kayalıkların arasına girdi. Kaptan da onu takip etti, Bir de ne görsünler. taşm gizli kalmış kovuğunda bir taş var.. Taşın altından altınlar gö- züküyor.. Kaptan hemen altın. lara atıldı. Saymıya başladı. 48500 altın.. Bu felâketli gün- de böyle büyük bir servete ka- ve e deli gibi oldu. ye sarıldı, onu şa; öptü, şapır şapır Hep birlikte Glaçstere doğ- ru gelirken arkadaşlarından bi- risi şöyle diyordu: — Ak akçe kara gün içindir. Sakla samanı gelir zamsuı.. Pa- ra biriktirmenin iyiliği işte bu- (Masalcı) kemer tedarik edip, arada bir sı- kı sıkıvermek mecburiyetindeyiz. Ferit, daha son cümleyi bitir - meden, Semiha iki gözü iki çeş - me başladı. Bu sefer, bu sağanak, gök gürültülerine benzer feryat - lar ve bir sinir buhranı ile karı - şıktı, öyle ki komşular, apartı - manda kıyamet kopuyor zannel - tiler. Ferit, söylediğine söyliyeceği - ne pişman olarak Semihaya, söz- İerinin sebeplerini anlatmıya ça - | lıstıkça, o: — Anlıyorum, diyordu, artık beni sevmiyorsun! Kendimi öldü- receğim.. İntihar edeceğim.. Ferit, onu kendi haline bıraka” rak çekilip gitmekten başka çare bulamadı, ve odadan çıktı, biti - şik odaya geçerek, giyinmiye baş- ladı. Semihanın göz yaşları, o gün- lük biteceği sırada, kapı çalına - rak Semra geldi. Birkaç dakika içinde, sağanak bitmiş, hava ge - ne bir güneş gibi açmıştı, Semiha en tatlı gülüşü ile Semraya: — Aman bugünne güzelsin Semra, diyordu, sende bir başka» rk var, nedir bu? Semra gülerek arkadaşına ba- kıyordu: — Bil bakalım! Semiha dikkatle bakıyordu: — Buldum, gözlüklerini çıkar- #mışam! — Sade o kadar mı? Semra, bunu söylerken gözle- rini yere doğru iğmişti. Semiha, onun kirpiklerinin harikulâde gü zel ve uzun olduğunu gördü: — Ayol bunları nereden al - dın? — Demin Marselden geçiyor - dum, bu takma kirpikler yeni gelmiş. Pariste moda.. Yalnız pahalı ve ancak üç hafta kadar dayanıyor. O da hiç ıslatmamak şartile.. — Kaça! — Sekiz lira imiş galiba 2ma.. Bilmem? Bizimki verdi. Semiha içini çekti: — Ah, dedi, bizim Ferit kabil değil bana bunu yaptırmaz.. A - man ne hasis şey, bilsen! Ferit, bitişik odadan, istemi - yerek onları duyuyordu. Semiha- mın bu son sözlerini de işitmisti. ! Fakat aldırmadı. Derhal çıkıp gitti, Yarım danla saat sonra, Ferit, tele - Yi arıyor ve: « Hem me- rak etme.. İstediğin kadar, Kaç tane istersen... ... O gündenberi, Semihanın tak- ma kirpikleri âşıklarının —. hoş bu âşıklar boşuna yoruluyorlar dı, zira Semiha kocasını sever — kalplerinde daha derin yaralar açmaktadır. Feridin bunda kazancı şu ol « muştur. Ne zaman Semiha ağla - mıya kalkışacak olsa: — Aman! Semiha, diye feryat eder, dikkat et kirpiklerin ıslana- cak. Ve Semihanm gözleri o onda di olan ku beygir Fransız yetişti VAKIT At Yarışlar LALA ORG AAA A Mühkâfatı 7 A e e Sipahiocağı Geçen haftanın başlıca müsa- bakası olan bu koşu çok meraklı oldu. Hakiki müsabaka atlarını bu müsabakada gördük. Proğram şu suretle gizilmişti: o Müsabaka atlarile ilkbahar müsabakaların - da tasnife girmiş atlara mahsus marifet deneme kosusu: en fazla yükseklik 1,40 metredir .. Her at iki defa koşacaktır, Her iki koşu- nun hata yekünuna göre derece tayin eder. Engeller: 1 çit, 1 be - yaz parmaklık, 1 ehram, üstüne sırık atılmış bir duvar, 1 tezgâh, 1 set, 1 spa üçüzü, bir bahçe ka - pısı, altışar metre ara ile sıralan- mış üç parmaklık, arkası sırıklı büyük çit, odundan yapılmış ha- fif bir engel. Bu engelleri hatasız aşmak çok güçtü, Bilhassa, çalının arkasına gizlenilmiş değnekli birinci çit, spa üçüzü, odun engel, beyaz #i- rıklı büyük çit ve üçüz parmaklık kolay kolay atlanır şeyler değildi. Bundan başka bazı engeller o su- retle dizilmişti ki hayvanm sağa ve sola dönüşlerini çok güçleştiri- yordu. At nalı, virgül gibi kıvrım- lar üzerinde dönebilmek için, a tın gayet hassas, ve her iki yanı da ayni derecede işlek olması i- cabediyordu. Müsabakaya dokuz at girdi. Bunlar (o meyanında Daniella, Bahir, Duracuir için bahçe kapısı ile spa üçüzü 10 santim; Akın ile Kısmet için ayni engellerden ma- ada tezgâh da 10 santim yüksel- tlmişti; Koşuyu, ikinci kosusunda hata- sız olarak yalnız Daniella yaptı . Binicisi, birinci mülâzim Cevat Beye Sipahi ocağı mükâfatını ka- zandırdı. Mülâzim Saim Beyin bi- nişile Kısmet ikinci, yüzbaşı Ce- vat Beyin binişile de Akın üçüncü oldular. Müsabaka atları nasıldı Daniella: Müsabakayı, ikinci sefer koşusunda hatasız yapmıya muvaffak olarak birinciliği kaza- nan Fransız yetiştirmesi İngiliz — Normah cinsine mensup bu hayvan, güzel eşkâlli, Ooldükça kudretli ufarak bir kısraktır. Bi- raz tembeldir. Fakat atlama ka- biliyeti tembelliğini affettiriyor .. Engel önünde çok dikkatlidir. Yükselşi kusursuzdur. Ayaklarını iyi toplryor ve mesafeyi hatasız kestiriyor. Bu sayede en ufak bir temasla devrilebilecek engelleri hiç dokunmadan © atlıyabiliyor. Kendi sınıfmdaki (Ohayvanlarla mücadele edebilecek O kudrette cesur ve iyi huylu bir hayvandır . Kısmet: Müsabaka günü çok kısmetsiz olan bu hayvan, Türk yetiştirmesi Karacabey cinsinden iyi bir kısraktır. Son defa Niste yapılan beynelmilel müsabakala- ra iştirak etmiş ve Saim Beyin bi- nişile bir ikincilik kâzanmıştır. | Yetiştirdiği hu hayvanla Karaca" bey iftihar edebilir. Kısmetin gös- terdiği kabiliyet, ana ve babasına i bir ehemmiyet verilmek | lâzım geldiğini ihtar eden bir keyfiyettir. / Bunları kendi aralarında çifi- e devam ederek twerübe goğaltılmalıdır. İngilteredeki at- layıcı at aileleri bu süretle yetiş- miştir, Akm: Müsabakanın üçüncüsü irme- ln İzli. , 1 si İngiliz — Norman'dır. Geçen senedenberi çok terakki etmiştir. Daniella'nın evsafı bunda da mev cuttur. Fazla olarak ondan daha büyük ve kudretlidir. Öteki atlar, ufak tefek farklar» la, biribirinin ayarıdır. Bunlar meyanında yalnız bir tane var ki müsabakadan çıkarılmış olmasına rağmen ondan bahsetmeden ge- çemiyeceğim. Duracnir ismini ta- şıyan bu yarım kan Fransız hay- vanı, benim kadar bütün seyirci- leri de müteheyyiç etti. O atlar- ken, hâkem heyetinden muallim Mösyö Baton da dahil olmak şar- tile hemen herkes bilâ ihtiyar 1s- İrk çalıyordu. Atlayışı o kadar kudretli ve hayretbehştr. Gayet adaleli müheykel bir ya- pılışa malik olan bu beygir son derece güzel, çok cesur, yalnız fazlaca sert ve delişmendir. Bun- dan dolayı mesafeyi iyi kestire - mediği için bir çok hatalar yapı- yor. Her iki koşuda da, altışar metre ara ile bir sıraya dizilmiş | i terbiyecidir. üç parmaklığın aralarındaki me - safeyi kestiremiyerek birincisini atlarken, ikincisine çok yakm'gel döi için, ne onu ne de üçüncüsü- nü aşamadığından müsabakadan çıkarıldı. Buna mukabil, Spa üçü- zü gibi basit, fakat genişlik ve yüksekliğine yapılmış olan koca engelleri âdeta uçarcasına atlı- yor. Zamanla, terbiye ile biraz usalndırılabildiği takdirde çok kıymetli bir atlayıcı olacağı mu- hakkaktır. Bilhassa, kudret deneme koşu- larında muvaffak olacaktır. Her halde Duracmir kendisile meşgul olunmağa değer ümitli bir hay- vandır. : Evsaf ve meziyetlerini tahlile çalıştığım bu atlar, beynelmilel gibi ciddi müsabakalarda muvaf- fak olabileceklerini ümit ettire - cek kudrette değildirler. * Hepsi orta derecede hayvanlardır. Bun- lar arasında seçilip Nis müsaba- kalarıma gönderilen © atlarımızı gördükleri zaman, Fransız mü- nekkitler ayni mülâhazada bulun- muş ve demişlerdi ki: “Türk za- bitleri iyi biniyorlar. Yalnız hay- vanları fenadır. Türkler, atlarını Faransadan satın almışlardır. Bi- naenaleyh Fransa yetiştiricileri- nin bundan sonra Türk müşteri- lerine iyi hayvan vermeğe dikkat etmeleri lâzımdır.,, Bin'ci zabitlerimiz Birinci mülâzim Cevat Bey: Biribirine zıt tabiatlı, Daniella ile Duracmir'e binerek bir birincilik kazanan bu binici, (o Daniellann tenbelliğini gidermek, Duracmi- rin var kuvvetile geme asılarak engellere delice saldırışını zapet- meğe çalışmak (mecburiyetinde kaldı. Bilhassa idaresi çok güç o- lan Duracmir'i her binicinin mu- vaffak olamıyacağı tarzda iyi i- dare etti. Yüzabşı Kılıç Tevfik Bey: Yıl mazlar mükâfatı kazanan Obu binicinin üslübu, Berlin, Paris, Streza gibi büyük at merkezlerin- de görmeğe alıştığımız şöhret sa- hibi bincilerinki ile kıyas edile- bilecek derecede güzeldir. Engel üzerine yükselen atın ardını hafif letmek için önüe doğru iyilişi ve engeli aşarken uçar vaziyette bu- i esnada, topuk, diz, bö - “i ğür ve dirsek zaviyelerinin du at üstünde alçaltmıya ” kapanışı gayet esnek bir dar yumuşak ve işlektir. Saim Bey: Kısmetin Nis beynelmilel müsab da güzel bir muvaffakıyet ” nan bu şirin binicimiz iyi bi ciye has olan bütün mezi maliktir. Soğuk kanlıdır. 59” ni hakkile idrak etmiş has bir vekarı vardır. d Boyunun uzunca oluşu #' göre büyük hayvanları tercih, mesini istilzam ettirmekted”" ima binmeğe alıştığı Kısmet di için biraz ufaraktır. Binbaşı Avni Bey: Ki bir spor erinin müşahhas munesidir. San'atinin bi! dir. Müsabakada, ne mah de kamçıdan müteessir bir H tü 4 cak derecede hissisz hayvanına bindiği için olduğumuz binisini göster?” çe Çok yi bir binici olan An bizde henüz nadir bulunan ei | İleride kendi bahsettirmeğe yarıyacak ça rın çıkacağını umarım. 4“ Sipahi ocağı mük$fat SİP bakasında gördüğümüz bül'erj niciler, Türk biniciliğini, b“ sf de muvaffakıyetle tamir. ii lecek kabiliyettedirler. 789 «| mizde ne manevi ne de deli evsaftan hiç bir eksik ” Sadece daha iyi atlara “© 4 çok beynelmilel temaslar yaçları vardır. ii Vücutlarile iftihar güzide binicileri gösterdikleri muvaffakıy©” layı binicilik mektebinif heyetini ve bittahsis Taton'u tebrk ederiz. LU Galatasafti, Merdivenden düşere” yi bir ihtiyar Beyoğlunda Meşrutiyet sinde piyango bayiliği yaşında Rafail evinde den inerken düşmüş, dün üzeri de ölmüştür. Zabit ii tığı tahkikat neticesind? * it, ölümü şöphel sie sk 6 mer katta 6 ve 9 B t 21—11— 982 tarihine mağ a nü saat 10 dan itibarsi #S yer ma Ürinetdir. Talip olanla” mezkürda mahallinle BASIK murumuza 1452 — 101 müracaatlar; ilân olinir. dö pat Galatada Çinili rıbi Kömür ticaretbâ iken halen ikameti pi bulunan Yusuf V€ beylere. 2 nem Istanbul 7 ci icrâ dan: Istanbul belediye metinizde matlu vi taki? yöz elli lira için İ€ tebliği binde bulunmü$ — li ie tezi icra emri m b pre meçbul olduğun edilememiş ve icr# nen tebliğine kars” ii duğundan tari ie a 95 tuz sekiz gün , sağl numarası hamile! di gelerek kanuni bir ri lunmadığınız tal 2 da muamelei icraiye cağı tebliğ olunufe, di