3 Teşrinieveei 1932 Maurice de Cobra'nın iie günler; yavaş yavaş 3i- Sevrilen ümitsizliğe kapılı- Mw Elinden bir şey gelme- v. Albaya karşı haksızlı- Bük ediyor, onu itham ediyor, ie mi yakalıyor, onu yırtmıya Sazibesine lânet ediyor- 2 #inın alevinde yakmıya ha- sl, 70r, lâkin ansızm, gözleri albi yırtmıya m çi : : çerçivesin- dı, rdığı resim, duraklıyor- yeYAŞ yavaş öfkesi ya #wmi usulca camına geçiri- hu dudağınm üstünde » mütebessim, lâkayit, o- Dun eği Yenig. Aketinden habersiz, hissiz a gözü önünde canlanıyor- . » eği, Albanın önünde dir- e ayanmış, kederine lâkayt ö enfes ve vahşi Sfenksin di- Yuru Mesini beklerken kapının di masile dalgınlığından ayrıl- Mela Yüzbaşım, koryeden* bir İ abunuz matbu evrak arasına HM, simdi bulundu. iç Sberte hızla kalktı; zarfı yer- | d Referin elinden kaptı ve onu Narı y ol olladı.. Beyhude sevinmiş şaltan korkarak ve kalbi ala- Hayy, lâmbanın aydınlığına | EMEK aykşi sarftaki riğazı ni m Victoria Club'un işareti” viygi dü ve yüreğine biraz su ser- tee mekimp her halde icinde Yi biraz aydınlatacaktı. Şu ları okudu; Pietorin Ctub Poll — Moli Virirke hal garbi hududunda mektu ea alınca önce o kadar aim, Lâkin bu; mektubunuz- hay, attıklarınızın bana verdiği İyi St yanında hiç kalırdı. Önce, tn telâkki etmek lâzım gel- Ri kestiremedim.. ta İnat istemeniz bana, portakal elin, hn den sonra memleketimizin | i,, Süzelihracat maddelerinden bii teşkil eden şu ince alay ka- Şi, etin bir nümunesi gibi geldi . ho, ,, oDerte, siz bana Madam Dö- | ap sin ne olduğunu #orarsı - Aş > Vikin, aziz dostum, bu ele i. *Iğmaz güzelin bulunduğu i,, “'enmek istesem ben size Hopi at ederdim! Çünkü geçen “yay T, onun evine siz benden Sağ, ri p geliyordunuz. Açık Ni mazur görün amma “kz bur kumarbazın karısile May » münasebette bulunduğu- duymuştum. z ise, mektubunuzun ifa- mel Me şaka etrsediğini- mi i N Sizi memnun et- ta derhal tahkikata giriş- ve, da Half Moon Street'te- *lefon ettim. Bir kadın se- <p? Verdi; Aya Klügötlen Bizde Klibi Mis Fentherbloom... “*MagsVvelki kiracılar, Mösyö “Mid am Dönogales, 1 Kânunu- iy, vden çıktılar, nereye ta- yç Magi mem. İz Yere r, mösyö, ben deği Madam A şınmış ol " $ oi lar; kolayış ması Müz sturmıyordu. MN evlerini... araştır- MEAL m değildi. Lâkin zarfı. çe » | ses | . n N 1 Iz bir yere tayin edilmenize adam Dönogalese dair benden | Astra Dini | Dönogalesin meçhul | Dost- | bin | Son Romanı: 9 | bir oyunu kaçırmıyan Atinalı ban ger Mösyö Apostulidise baş vur- dum. Cevabı kat'i idi: — Mösyö Dönogalesin ne oldu- ğunu bilmiyorum, Bir akşam ©- İ yun masası başında onunla ara“ mızda sert bir münakaşa geçti, | sonra hiç kendisinden babsedildi- ğini duymadım. Size müspet bir haber verme | nin imkânşızlığını yazmak üzere iken umulmaz bir tesadüfle alâ- kadar olduğunuz kimsenin izini ” J elde ettim..Evening Star gazete - sinde kibar âlemi havadislerini i yazan Doroty Seabun'un evinde | bir sürpriz partiye davetliydim .. | Arkadaşım Rafael Sandor kol tuğunda bir soğuk tavuk ve ben | bir okka havyarla Dorothy Sea- | bın'a takdim edildik, Lord Dewring'in kuyruklu pi- yano üzerinde Petrom'un ölümü- priz partide olup bitenleri size hi- kâye etmiyeceğim, sadece şunu söyliyeyim ki sabahın dördüne doğru, biraz sarhoş olan Dorothy, Yırtılan çorabını dikmeğe yardım etmek için odasına beraber çık- mamızı teklif etti. Tuvalet masa- sının üstünde Madam Dönogale- mi tasavvur edersiniz!, Dorothy yatağının kenarında canbazvari bir poz alarak çorabını dikerken Madam Dönogalesten son zaman- larda haber alıp almadığını sor- dum: sunvz?, Dedi.. Onu çok severim, i-ne'sevimlidir!.. Yazık ki iyi koca- ya düşmedi. Mikel Dönogales o- yunda hile yapan ve sık sık yer değiştirmek mecburiyetinde ka- lan profesyonel kumarbazın biri- dir... — Onları Haf Moon caddesin- de ötürurlarken (tanımıştım .. Londradan gittiler mi?. — Vay haberiniz yokmu?... Mahut Dönogales 48 saatte öde- | necek 18000 lira borç yüzünden tayyare ile kaçmıya mecbur oldu. O akşam kendisinden iyi kâğıt düzen bir centilmene çatmış ola- Şimdi Kahirede o Shep | Herds otelindedirler.. o Albadan | geçen gün mektup aldım. — Mösyö Dönogales Mısırda ahlâkını düzeltecek demek?., bırakacak cak!., — O mu?, Kumarı | ha?, Bir akşam Kahire müzesin- | de bırakılsa Tötenkamenle poker oynamıya kalkışır! İşte,azizim, güzel dostunuzun yeni adresini öğrendiniz.. Koca- sile artık bakara oynamıya heves elmezsiniz sanırım. Çünkü, söz aramızda, onun evinde yüz lira kadar kaybetmiştim. Çok değil amma boğuntuya düştüğüm için bana fazla geliyor.. Yerliler arasında pek canınız sıkılmasın ve bana ara sıra mek- tup yazın.. Samimiyetle: G. FP. Hawkins Mektup Robertsin gözü önünde duruyor. Nihayet Albanın adresi- Bi öğrendiğine memnun (Oamma dostu Hawkins” in, daha doğru- su Dorothy Seobun ifşaatı canını sıkıyor,. Mösyö Dönogalesin ku mar merakı bazan ona ifratlı gel- mekle beraber ondan hiç şüphelen memişti, (Devam: var) nü yarı çıplak taklit ettiği bu sür- | sin bir resmini gördüm. Hayreti- | — Ey, siz Albayı tanıyor mu: | karşıya kaldığı halde muhakkak | sonra | Soldan inen hücumlarında soliçin VAKIT Tü SARE) Ankara Rus mil- takımı Ankara 30 (A.A) W takımı Halkevi arasında ikinci maç bu gün istik- lâl sahasında O yapılmı Çok kalabalık bir seyirci kütlesi de bu maçı a'âka ile takip ediyor- du. Saat tam 15de evvelâ Rus takımı ve onu takiben bizim takım alkışlar arasında sabaya çıktılar. Ruslar en iyi oyuncuları olan merkez muavin Selin ve merkez muhacim Bu'osof ve ka- lecleri Bepkinden mabrum idi- ler. Zeki Beyin takımımızda yer | alacağı beklenirken sabaya çi kıldığı vakıt Zeki Beyin oyna- madığı görüldü, Bizim takım şu şekilde idi; Hüssmettin, Hüsnü, Lütfü, (Izmir) Nazmi (İzmir) ibsaniizmir) Bilâl (Ankara) Fikret Selahattin Vehap, (Izmir) Muzaffer, Sait (zmir). Oyuna eski Fenerbahçeli ve Muhafız Gücünden Kâmil beyin idaresinde başlandı. Tik hücumu Ruslar yaptılar. Arka arkaya de- vam eden hücumlar Hüsnü ve Lütfi müdafaası tarafından ko- laylıkla kırılıyordu. Şimdi bizim takım mukabil hücuma geçmişti. Soldan inkişaf eden bu hücum- lara Fikret Vehaba gayet mü- sait bir vaziyette bir ara pası verdi. Vehap kaleci ile karşı denebilecek bir golü kalecinin ellerine verdi, Hücumda devam ediyoruz, Muzaffer muavin hattından al dığı pası Salâbatline verdi ve Salâhattin 20 metreden kuvvetli | bir şütle oyunun beşinci daki- kasında Rus kalesinin ağlarına taktı. Bu suretle 1-0 galip vazi- yete geçlik. Ruslar bu golden tekrar bücuma geçliler. sıkı bir şütü Hüsamettinin ye- rinde bir tutuşu ile neticesiz kaldı, Hücumlar karşılıklı devam ediyor. Fikretten aldığı bir pası Muzaffer sıkı bir şöte tahvil etti ise de kaleyi yalıyarak avla gitti Bu esnada aleyhimize verilen bir | kornerde soliç Pav'ofun sıkı bir şütü Hüsamettinin ellerinde kal- dı. Ruslar hâkim. vaziyet almış» Jardı, Tehlikeli dakikalar geçiriyo- | ruz. Çektikleri sıkı bir şüt dire- ğe çarparak muhakkak bir gol den kurtulduk. Geçtiğimiz mu- kabil bücüum ofsaytle neticesiz kaldı, Tekrar hücuma geçtik. Vebap ortada çok bozuk bir oyun oynayordu. Gene bir gol fırsatı kaçırdık. Hücum hücum üstüne devam ediyor. Hakimiz Muzaffer ve Salâhattin kombine bir oyunla kolaylıkla Rus kale- sine iniyorlar. Fakat Vehabın çekingen oyunu bize gol fırsat. ları kaçırtıyor. Ruslar tekrar hücumda, Muzafferin bir şütü avta gitti. Aleyhimize olan bir korneri onlar kaçırdılar, Soldan inkişaf eden bir hi» hücumumuzda Fikretten gelen topu Selâhattin falsolu bir şütle hasım kalesine gönderdi ve top kale üstünden dışarı çıktı, Rus- lar bu esnada bir hücumla kale- İ mize kadar indiler. Pavlof sağ | İ icinden aldığı topu bekleri atla- a Ruslarla 2 —3 Rus takımının galebe | soldan R 'n yi tarak sıkı bir şütle ağlarımıza taktı ve bu gol beraberliği te- min eyledi. Tekrar hücuma geç- tik. Fikret ferdi kalesine kadar indi ve Rus ka- lecisi Fikretin ayağına yatarak mubakkak bir gole mani oldu Tekrar sağdan bir hücum yap- tık. Kaleye gönderilen topu Rus kalecisi batalı bir vaziyette elin- İ den kaçırdı. Top kale çizgisi üzerinde iken atak muhacimlerimiz olmuş golü kaçırdılar. Rusların bu arada yaptıkları çok seri Hüsamettinin güzel bir po'onjonu kaldı. Bizimkiler ile neticesiz İ güzel paslarla Rus kalesine ini- yor. Fakat merkezin bozuk O©- yunu bu fırsatları heba ediyor- du. 34 üncü dakikada uzaktan bir favl, İhsanın atışını Fikret yıldırım gibi gelen topu hir sağ şütle kalenin üst ağına vurdu. Fakat top ka- lecinin ellerinde, Hakem düdük çalıyor. Gol. Ruslar buna itiraz ediyor. Kale hakemi gol oldu- ğunda wüttefik idi. Bu golle 2.1 galip vaziyete geçmiştik. Bundan sonra devre müteka- bil hücum'arla 2-1 lebimize bitti Ikinci devre Ikinci devrede takımımız ayni muhafaza ediyordu, İlk büeymu biz Rus ka lesine kadar kolaylıkla iniyoruz. Fakat bu hücum kalecinin mü- dahalesile neticesiz kaldı. Hü- cumlar mütekabil oluyor. Bu devrede Ruslar sert bir oyun tatbikine başladılar. Bütün ibtar- lara rağmen Rusların sol müda- fi hatalı bareketlerinden dolayı hakem tarafından oyundan çıka- İ rıldı. Bundan sonra Ruslar oyu- na 10 kişi olarak devam ettiler, Rusların bir bücumunu Hüsa- mettin blonjonla neticesiz bira- kıyor. Bununla beraber hücum- lar tevali ediyor. Müdafaadı Hüsnünün ve Hüsamettinin gü zel oyunu tehlikeleri bertaraf şekli apiyoruz. açık Saitin yerine Niyazi getiril- oyun oynıyorlar. Rusların tebli- keli bir hücumunda Pavlof'un sıkı bir şütü avuta gitti, Ruslar tekrar hücumda bir hat üzerinde Oynıyan müdafaamızı kolaylıkla atlattılar. Hüsamettin bir bion- jon yaptı. Top elinden kurtuldu. Tam kaleye girerken yetişen Lütfi tarafından kurtarıldı. Hü- cuma geçiyoruz. Fakat netice yok, Bu esnada Vehap müsait bir vaziyette pas aldı. Attığı şüt kalecinin elinde kaldı. Rusların İ bir hücumu ofsaytla duruyor ve bizimkiler tekrar hücuma geçti- ler. Fikret ve Selahattin güzel paslarla Rus kalesine kadar im diler. Fakat bu hücumda vetice- siz kaldı. Ruslar kalemize kadar larda burada bir gol fırsatı kaçırdılar. Müdafaadan Niyaziye kadar gelen pası Niyazi gayet güzel olarak OMuzaffere verdi. Muzaffer seri bir inişle Rus ka- lesine sıkı bir şut gönderdi. Rus | kalecisi topu çeldi. Soldan yeti- | şen Fikret güzel bir sol şüt attı avuta gitti. Ruslar bücüma geç- tiler. Çok sıkışıyoruz. Hakimiyeti tamamile almışlardı, Birinci dev- bir akışla Rus | Haberleri Sayıfa 5 e ıncı maç hücumları | | hüsnü yetişerek | | Teşrinisaninin birinde ediyordu. Onuncu dakikada sağ | di. Hasımlarımız çok favullü bir | tehlikeli bir surette indiler. On- | | kilması sile neticelendi oynayan haf hat- art yorulmuştu. Ruslar sağdan kolaylıkla kale- ar iniyorlardı. 30 uncu dakikada Rusların sağdan bir bücumlarında çekilen sıkı bir şütlerinde top ağlarımıza takıldı. Şimdi 2-2 ye berabere- yiz. Bu vaziyetten sonra bücum- Oyunun rede tımız güz lar karşılıklı oluyor. 43 üncü dakikasında Rusların tehlikeli bir hücumü esnasında Pav'of iği sıkı bir şüt Ruslara galibiyet golünü kazan- dıriyordu. Ruslar 3-2 galip. Bu suretle Rus milli takımı ile yap- tığımız dördüncü maçı da güzel bir oyun Oynamamıza röğmen elimize geçen bir çok fırsatları mal etmiyerek kaybet- miş ol Bulgar milli takımı Çarşamba günü şehrimizde bulunacak Sofya, 30 (Hususi o Muhabiri- mizden) — Türk milli takımı ile Teşrinisaninin 4 ve 6 sında iki maç yapmak üzere İstanbula gi - decek olan Bulgar milli takımı buradan konvansiyonel ile hareket edecek ve ertesi günü İstanbulda buluna- caktır. Takım 11 i oyuncu ikisi idareci lik bir grup- tor T. Zıbof ve r. Oşüncular da şunlardır; Kaleci Dermonski, bekler: Gor- çef ve Miştalof, haflar: Gabrovs- ki, Pançef, Baykuşef, Muhacim - ler: Stoykof, Angelof, Lozanof, Peşef ve Pançef'tir. Bulgar federasyonu beynelmilel olmasını . istemiştir. Bulgar oyuncuları şimdiye kadar yaptıkları temaslarda istedikleri muvaffakıyetleri elde edememe- hakemin lerini hakemlerin mahalli oluşu - na atfetmektedirler. Bu defa ga- lip olarak döneceklerini kuvvetle ümit etmektedirler, Dünya buhranının sebepleri ve çareleri ne imiş? Fran n meşhur siyasilerin- den M. Kayyo, Viyanada dünya buhranı Bakkında O mühim” bir nulu'c irat etmiştir. Avusturya cüömhur reisi, hükümet erkânı, sefirler, bankacılar, tacirler rut- ku dinlemişlerdir. M. Kaşyo, bubranm zanne- dildiğinden çok fazla vahim ol- duğunu, wedeniyeti tehdit etti- ğini söylemiş, şayet Avrupa si. yasi meseleleri hallederek “iktı- |:sadi tesanüde ehemmiyet *ver- mezs>, ortadan kalkacağını'ilâve etmiştir. M. Kayyo, buhranın başlıca sebeplerinden bahsederken güm- rük manislarından, İngilterenin gümüş parayı © bırakmasından bakset gümüş paranın bıra- zünden Çin gibi, Hin- distan gibi mişterilerin zayi edil- diklerini.. onun çin gümüşten tekrar istifade etmek lâzımgel- diğini, işsizliğe fazla meydan vermemek için Afrikaya müha- ceretin faydalı olacağımı, bilhas- sa, gümrük siyasetlerinin ıslahı icap ettiğini i