Parmak ısırma » davas Isırda iki kadın, Ağır ceza mah. Yaman bir Kemitsimdi karşılaşıyor. | sihirbazlık! 1 Dava edi en, Kavga ederken bayılmışım. “ “ Ben, davacının parmağını ısırmadım. Be ki pormağı kenetlenen dişisrimin arasına sıkışmıştır,, dedi Bir parmak ısırmak davası!.. Hadise, iki kadın arasında ve dava, Ağırcazada. Davacı : Sab» riye Hanım, dava ettiği : Saadet Hanım. Hadise yeri: D.kilitaş | Ikisi de mabkemede hazır. Sab- riye Hanım, yana yakıla anlatı- yor: — işte bu Saadet Hanım, be- nim parmağımı ısırdı, efendim, hem de ne ısırış! Gönlerce acı smi çektim. Sabriye Hanım, iki elini bir- den yukarıya kaldırarak, ediyor : — Benim mecruhiyetime ss- bebiyet verdi. Mecruh oldum, mecruh | ilâve — Sebep ne idi kavgamnıza? — Sebep mi? A a, hiç. Hiç mi biç! — Sebesiz niçin ısırsın ? — Ne parmak ısırmak istemiş, zahir. Talisizliğime bakın, ki bula bula | beni bulmuş! — Her halde bir sebep.. Sabriye hanım, hemen atıldı: — Efendim, sebep denilecek şey, sebep sayılamaz ki! — Evvelâ ne oldu ise söyle- yin! Davacı, başını bir sağa bir sola çevirerek, şunu söyledi; — Efendim, çocuk meselesi! — Ne gibi? — Çeşme başında herkes te- nekesini koyup musluktan dol- dururken, bu hanımın çocuğu da orada imiş. Tabii mahallenin çocukları hep orada, Beraber oynarlarken, çocuk değil mi? Bu hanımınki her nedehse ağ- lamağa başlayınca, hanım, ağla- | dığım evden işitip, öfkelenmiş, | Sanki ben ağlatmışım, haykırtmı- | şım gibilerden, başım örlönce | soluğu yanında aldı. Üzerime bücum etti. — Siz çocuğa birşey yapma- dınız dı demek? — Yok, efendim, ne münase. bet! ben hiç bir damlacık ço- cuğu ağlatır miyim ? Hamdo'sun aklım başımda! ne üzerime vazifel Sıra Saadet Hanıma geldi. Saadet H.da şunları anlattı: — Evde işim, gücümle meş- guldüm. Birdenbire çeşme ba- şından bir ses işittim (Kulak kabarttım, “Acaba benim çocu- | gumun sesimi?,, diye baktım, Onun sesine benziyor. “Ama bel- ki benzetiyorum, ses sese ben- zer,, diye bir daha dinledim. Şüphem kalmadı. Hemen başımı örttüm, evden çıktım. Çocuğumu ağlar buldum. Bu Hanım da ora- da idi. Benim çocuğuma sataşan çocuklara “yapmayın, etmeyin!,, demesi lâzım gelmezmiydi? Bunu söyledim, beni haklı bulacak yerde çıkıştı. Asıl o benim öze- rime hücum etti! — Oyle ama, Hanımın par. mâğını ısıran kim? tırdı arasında baygınlık geçirmi- bileyim ben? Canı | şim. Dişlerim kenet.enmiş. Hat- ta dişlerimin aresını açmak için konu, komşu kaşık getirmişler. Belki o esnada hanım da parma- ğını vzattı ise, dişlerimin arasına sıkışmıştır! Sabriye Hanım, yerinde doğ- ru'du : — Hayır, bayır, hiç ben par- (ağımı dişlerin arasına uzatır mıyım? Hamdolsun, aklım başım- i da, bu Hanım, üzerime atılarak küçük parmağımı ısırdı. Gören- ler var! — Penim o sırada bayılmış olduğumuda görenler var! — Hayır! — Evet! Sabriye Hanım tarafından gös- terilmş olan şahit Emin Hatçe <— Hammlar dinlen aşağı yukarı, had'seyi teyit elti- ler. Saadet Hanım, bu Hanımla- rin davacının ko'nşuları olduğu- Bu ileri süretek, kendisi ce mü- dafsa şahitleri gösterdi Ayşe, Nuriye, Melek Hanımlarla Hüs yin Efendi! Şimdi muhakeme, bu çşahitle- rin dinlenilmesine. kalmış bulu- nüyor. Pek yakında onlarda dinlenilince muddeiumuminin mü- | talesi alınacak, müdafaa yapıla- cak ve karar verilecek... Cümhuriyetin yıl dönümü ve Ermeniler Cümkuriyetin yıl dönümü mü- nasebetile Ermenice gazeteler neşrettikleri uzun baş mâkaleler- de Cümburiyetin ilânındanberi memlekette yapılan ıslabattan uzun uzadıya bahsetmekte, son dokuz sene zarfında Türkiyede olan inkilâbın hiç bir memleket tarihinde görülmediğini yazmak- | tadırlar. “Jamanak,, gazetesi yazdığı bir haş makalede Cümhuri bir idarede her yurltaşın vazifesin- den bahsederek Ermenilerin sal- tanat idaresi zamanında teb'a oldukları halde şimdi iyi bir yurttaş olmasını bildiklerini, ge- rek Türklerin ve gerek Türk Ermeni © unsurların yaralarına Cümhuri idarenin bir deva ol- duğunu söylüyor ve diyor ki: “İşte bu noktaları nazarı dik- kate alarak Türkiye Cümbhuriye- tinin her yıl dönümü memleket- teki Ermeni yurttaşları tarafın- dan sevinçle karşılandığı gibi hariçte bulunan binlerce Ermeni tarafından dahi aym sevinçle karşılanmakta, bunlar Cümhuri idareye karşı besledikleri derin itimat ve mulınbbetten yurtlarına avdet etmek basretini çekmektedirler. Bu samimi hissiyatın tesiri al- tında büyük rehbere ve onun hükümetine karşı kalbimiz en narin temennilerle ve imanla do- dolayı * | a olarak Türkiye Cümbhuriyeti- — Orasını bilmem. Ben, pa- | nin onuncu senesine ayak bası- yoruz.,, | | on şilin | âile ö e Çingene kadınları, köylüleri nasıl aldatmışlar ? Avusturyada geçende bir si- hirbazlı'k mirci asırda kurunu vuslâi bir zibnivetin ifadesi o'an hadise, vak'ası olmuştur, şu şekilde cereyan etmiştir: Bir köylü kadının yanına ge len bir Çingene kadını, ondan stemiş ve tu vermezse, br felâket vukua gö hdit makamında ileri öylü kadını bu tehdi- etmemiş, Çingeneyi Fakat, aradan bir kaç gün geçince, köylü kadının te- sadüfen Ayağı burkulmuş, Kaza müthiş. bir tesir yapmış, Çirgene kadınının esra- riengiz kuvvetlere sahip olduğuna ve dolayısile kendisine istenilen para verilmediğinden, de aldırış kovmuş. nde bazı bu kazanın olduğuna hükmet- mişler Hemşireye gelen Bilhassa kazaya uğrıyan ka- dın bemşiresi, bir değirmencinin karısı, fevkalâde örkmüş. Bunu sezen Çingene kadını da çok geçmeden onun yanına gelerek, şöyle demiş: — Sen, karısı ölen bir erkekle evlenm'şsin ; öyle, değil mi? — Evet, Dediğin doğru. Bun- dan ve çıkar, Bu fena bir şey ieidir? — Şüpltesiz. Sen, hayatında biç bir vakıt mesut olamazsın. olamazsın. — Aman, ne diyorsun ? — Mes'ut olamazsın. Çünkü kocanın ölen ilk karısının rubu, gece gündüz etrafınızda dolaşı- yor. O, böyle dolaştıkça, sen, bin bir felâkete uğryabilirsin. Seni bin bir felâket tehdit edi- | yor! Ancak bir çare var! Kadıncağızn beti, muş, dizlerinde derman kalma” mış, korkudan, heyecandan ol- duğu yere çömelivermiş. Onun bu haline göz ucile bakan çin- gene kadını, sözüne şöyle de vam etmiş: — Bununla beraber, senin felâkete uğramaman, mes'ut ol- | man için bir çare vardır. O da ölen kadının ruhunu bağlamak, çıkamıyacak bale getirmektir. Bunu da ancak ben yapabilirim | — Aman, ne olorsa senden olur. Bana yardım et! Pazarlık yapılmış, çingene ka: dını, ölen kadının ruhunu bağ- lamak için bir mum, bir yumur- ta ve 200 şilin istemiş. Bunlar derhal tedarik edilmis. Çingene elile bir takım işaretler yapmış ve yüzünü ekşiterek kadıncağıza dönmüş : — Olmıyacak. Eğer parayı 7009 şiline çıkarmazsan, sekiz hafta zarfında cenazevi kaldıracaklar | Çingene kadınının teklifi üze- rine, kadıncağız, yumurtanm ü- zerine basmış ve bir anda yu murtanın yerinde bir ölü k;fas görmüş. Artık Çingenenin sihir- bazık kuvvetine inanmakta te- reddüt kalmamış, 700 Şilin ken- disine hemen verilmiş. Dört hafta sonra Aradan dört hafta geçmiş, mezarindan parayı | benzi üç» | 31 Teşrinleyse? z EMDEN EŞESAN Filmi Perşembe Akşammdanberi M AJIK Sinemasında salonu her seapsta hıbcabınç doldurmaktadır. | istanbul Belediyesi: Darülbedayi Şehir Tiyatrosu Temsilleri : li ti in vi : ka Muall m ve talebe gecesi zarım ANLAMA AZA AE SEA AAA İ Çingene tekrar gelmiş, dört haftadır cin, peri alemlerinde seyahatte bu'unduğundan bahse- derek, vadettiği gibi ölen kadını mezarma hâpsetmek zamanının yaklaştığını bildirmiş ve ikinci bir mümla bir miktar mukaddes su istemiş, bunlar getirilince o- kuyup üflemiş, karanlıkta bir el şekli görünmüş. Çingene kadını, bu elin ölen kadına sit olduğu- nu anlatmış, değiimenci olan kocasile birlikte bu manzarayı gören kadıncağız, şaşırmış, kal- mış. Bu suretle Çingene, 800 Şilin daha çekmiş, Çingene kadını, bundan sonra karı, kocayı evin ahırina götür- müş, bir yer göstermiş ve şöyle demiş: — Benim vasıtamla ölen ks- dına gönderdiğiniz paradan faz- lasmı, bu yerde bulacaksınız. Bu, #lünitim size fanalılı etmek. ten vaz geçtiğine" delil" olacak. Amma bu işin olması için yirmi bafta bekliyecekâsiniz. Ayni za- manda kimseye bir şey söyle- memek, işi gizli tutmak ta şart. Yoksa karışmam ba, Ölüyü kız- dırmayınız! Bir Çingene daha! Yirmi hafta sonra, tabii gös- terilen yerde hazine falan bu- | lunmadığı gibi çingene kadınını bulmak ta mümkün olmamış. İş, böylece kapanmış. Büsbütün de- İ ğil, kısa bir müddet için.. Birkaç gün evvel, başka bir çingene kadını gelmiş. Bu kadın da, diğeri gibi bir ölünün teh- didini ileri sürerek para kopar- mağa teşebbüs etmiş. Bu sefer- ki ölüde, değirmencinin karısı- nın kaynanası imiş, Eğer çingene kamı tatmin edilmezse, neler yapacakmış, neleri Bu Çingene kadını da marife- tini göstermiş. Bir yumurtanın içinden bir tutam saç, on üç döğme ve bir şerit çıkarmış, böylelikle el çabukluğu yaparak, sıbırbazlıktaki omebaretini teyit Birinci defa Bir ölü —| Komedi 3 perde olmuş. Ortadan kaybolmuş, Nihayet..... Neden sonra, değirmenci ile karısı, saffetlerinden istifade edi- lerek dolandırıldıklarını anlamış- lar; polise müracant etmişler. lik parsayı tophyan Çingenenin izi bulunamamıs, ikincisi yakayı ele vermiş ve mahkemeye veril miş. Cürmünü itiraftan çekinmi- ceza mahkemesince üç ay hapse mahküm olmuş. Civar köyler ahaliside, bu misaldan ibret alarak, bu gibi vaziyetler karşısında gafil avlan- mamayı kararlaştırmışlar!, yollu harekatler yapmış. Netice- | de buda 309 şilin ve kat kat | çamaşır elde etmiye muvaffak | yen dolandırıcı Çingene kadını, | | cevherden ve en büyük İALKAZM Sinemasında Çanakkal Türk ordusunun wi Sözlü büyük harp Son günlerden ediniz. TAKVIM Pazartesi 31 T.evvel 30 Cema.ahir Gün doğuşu Gün batışı Savan naman Oğle bamazı İkindi nazsam Akşam namazı Yatm namazı İmssk Yim geçen görleri Yıtm Kalan | Radyoda bir ar | Türk gençliğini?” Gaziye hitap Malli Türk talebe reisi M fer Canbulat Bey Cü bayramı gecesi radyoda bir ferans vermiştir. Muzaffer Ganbulâr DEY b diğimiz inkılâpları anlat sonra sözlerini şöyle biti “7 Ey büyük Mustafa K İ Cümburiyeti emanet etiğini lik namına hitap eyer sırlardanberi çekilen must rin intibahı ve bu aziz vi her köşesini sulayan vel bedeli vasıl olunan mteri yarattığın Cümhuriyeti emanet alıyoruz. Gençliğe tevdi ettiğini emaneti bize işaret muhtemel en mez va düt etmiyeceğiz. ğumüz kudreti asil kanım bize aşıladığın hürriyet 7 buriyet aşkından alacağız. yi Türk. Türk gençliğinin il düşmanı esaret ve isti , Düşmanlarımızın düymari cümbüriyette en büyük “y” mizdir. Cümburiyet bizim yük aşkımızdır. yö” Onu daima ykm en büyük vazifemiz, vr c çocuklarımıza aynı bisle , edeceğiz. vi o Apdülâziz Bey çağri di Istanbul müddelumun”” li Istanbulda bulunan adres peyi İl bul Muş azası Apdülüzi” âcilen memuriyetimize ” zevkimizdir. Yarın biz