28 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

28 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rinlevvel 1932 ürugi tarafı, inci sayıfada) Başvekil İsmet Paşa NE ziyafet verdiler. tiyafetten sonra Bü- elisi reisi Kâzım erile Başvekil İsmet | #retlerini ve Tevfik Rüş. makamlarında ziyaret İh el re, ekillere kart bıraktı. TL imiz ve Başvekil Paşa “ağ Rüştü Bev Frugi Ha: | De giderek ziyaretini Mtiler, e Han bu ziyaretlerden bur Hazretleri ta- z kabut buyrulmuştur. Te ttasiminde Hariciye Ve- * Röştü Peyle, Iran *lçisi Sadık Han hazır ilardır. 2 dede Tevtik Rüştü 0“ Saypalasta misaf r şere- ie Şam ziyafeti verdi. İz, Vek zım Paşa, Başveki- “ig iller, Iran sefiri Sadık e içlaret erkâm ve bari- leti erkânı hazır bu- Yemeği süvare takip (aş Mn HK, Y i, vekte bar'ciye vekilimizle Nazır arasında nutuklar “ünn uştur, i Rüştü Beyin nutku “t esnasında Tevfik Rüş- iz iğ mutlu irat etmiştir: N ef slum vezir hezretleri; Bopü €ndiler, beyefendiler: ” hükümet merkezimiz, ve dost memleket yüksek bek, Yezirinin memleketimiz- diş Ziyade sevilmiş ve çok > edilmiş o'an sabık büyük e Ziyaretini kabul ederken ir sevinç hissetmektedir. ti yeğ sanda zatı fah'imanele- , 'Sfakat eden kardeş mille» e terem, ve kıymetli mü- rihi Ankarada selâmla- da hakiki bir zevk duy- içindir. ki 0 hükümeti nammna v namına size hoş gel- çekle bahtiyar ölürsen arya tinin asil İrap milleti- | Ka eği derin dust'uk hi re ialâka hislerin'n sadık ;, manı olduğuma eminin. ia ile İran arasındaki dost- geri. pek sağlambir ii Ur. iki mületin münese- ii tarihini iği izli yy r inin verdiği feyizli İliş oh *n İstifade etmesini bil İ İMiagın Du dostluk siyasi ve y kp sahalarda mütekabil ha- aatlar üzerine müesses | tadır, Eu dostluk aynı | asırlarca yan yana ulunan ve şimdiki r Ve Yeni ihtiyaçların yeni di Miri dı, eYanlarının ilcası ile inde Diyet yolunda terekki | Simi, 9 mülhem olan millet 8 bazı müşterek ruhi Ve ananelerden doğ- ti z va muhabbet hisle- | il, mak, eder, Tariklerinin ea erinde eski medeni» ia ebiyatları ve sanatları n saa ve bedii rubun ve A ka kültürünün tesiri af- iki, rip I$ olan milletlerimiz, ri | Omdarlarının geçimsiz- a > ağır hataları yüzü vitez are a ğa mütekabil bir m > iie Sak itilâf yo- h devlet reislerimi- ol, Pberlikleri altında Bniyyy orak, geniş nazırlar üne Vücuge ösareket fikirleri Ne lenin, al * getirilen bir mu- AR, dağ dildiği 22 Nisan m “ie tehattr edilmesi Sany şu. tarihtenberi iki ölü umumi müna- Memek oç envai ari | sebetlerinde yeni bir devir açıl- mıştır. Bu muahede, 1928de yeni esaslar Üzerine aktedilen bir protokol ile tamamlandı. Ve burdan sonra çok ehem- miyetli diğer bir takım itilâfna- meler birbirini takip etti, Bugün aralalarında attık hiç bir: menfsat zıddiyeti ve hiçbir abenksizlik mevcut olmiyan ve sağlam ve cemin bir dostlukla yekdiğerine kat'i. suretle bağ- lanmış bulunan iki kardeş mil- i letlerimiz en büyük faaliyetleri- ni dahili hayatlarını yeniden tanzim Kususuna O sarfetmekte- dirler. Haricin siyssette yegâne gayeleri ise devamlı ve feyizli bir sulhten ibarettir. Türkiye o cümhuriyeti büyük komşusu ile iktisadi sahada bir- liğini hararetle arzu etmektedir. Zira bu emek birliği iki mem- leketi en ehemmiyetli neticelere sevkedebilir ve bu suretle re- fahlarının en esaslı amillerinden biri olabilir. Mufahham hükümdarınız haş- metlu Şehin Şah Pehlevi Hz.nin mödebbir ve durbin idaresi al- linda dost güzel memlekette vü- cuda getirilen eserleri yakından görmek, takdir etmek ve kendi lerine Türk milletinin büyük şefi, Reisicümhur Hazretlerinin sami- | mi kardeş selâmını getirmek üz- re bu sene iptidasında zalı fe himanelerinin nazikâne davetle- rine icabet ettiğim zamanda Tah- randa büyük zimamdarlarinzda da aynı arzunun mevcut olduğu- nu görmekle hâkikaten bahtiyar oldum. Misafitperver İran top- rağında her yerde gördüğüm mukteşem hüsnü kabulü ve sa- mimi muhabbet tezahürleri, ora- da birçok mütemayiz şahsiyet- | lerle vaki olan temasların bende derin takdir ve her minnettarlik his'erinden başka, iki memleket zimamdarlarının resmi münase- betlerinin küyvetlenmesile mü- tevaziyen kuvvetlenen şabsi dost- luk münasebetler'nin tezaylidü- nün, iki devletin bakiki menfs- atlerine pek ziyade hizmet ede- ceği kanaatını tevlit etti. İşte © bunun. içindirki, aziz mwes'ekdaşım, samimi bir dost- 'ukla merltut bulunduğum zatı fahimaneleririn ve muhterem refiklerinin milli bayramımız ari- fesinde vaki bu mazigâne ziya- retlerinden dolayı bir kat daha mesrur oluyoruz. Cümhuriyet zi- mamdarlarile vaki olacak feyizli lemas'arı ve onlarla fikir teali- leri neticesinde aziz misafirleri- miz bizde iki memleketin hükü- metleri arasında müşlerek bir anlaşma arzu edildiğini. ve her sahada hakiki bir müşareket azmi mevcut olduğunu müşahede eyliyeceklerdir. Zatı fahimanelerinin bu boş ziyaretleri, ayni zamanda 1926 muabedemizi ve zeyli olan pro- tokolu tecdit etmek fırsatını babşeylemekle de iki memleketi birleşt'ren kardeşce dostluk bağ- larını daha ziyade sıklaşlırmağa bittabi yardım edecektir. Kadehimi Iran büyüklüğü ve refabı için kaldırı; orum. Ve Iran milletinin parlak mukadderatını o kadar muvaffakiyellerle idare eden haşmetlu Riza Şah Pehlevi Hazretlerinin şereflerine, zatı fa- bimapelerinin sıhbat ve şahsi saadetlerine. ve burada toplan mış bulunan bütün İranlı misafir- lerimizin sıhbatına içiyorum. ,, Frugi Hanın nutku Müteakiben Frugi Hazretleri * selelerin halini a atideki 'Gövabi nutku irat etmiş- lerdir! Vekil Efendiler : Gerek şabsıma, gerekse arka- daşlarım hakkında söylemek lüt- funda bulunduğunuz çok güzel sözlerden dolayı zatı alilerine büyük bir sevinçle teşekküre müsaraat ederim. Türkiyenin fevkalâde misafir perver toprak- larında gördüğümüz hüsnü kabul o derece samimi bir muhabbet- le meşbudur ki yüreklerimize asla silinmiyecek bir balıra bıraka caktır. Güze! sözleriniz bizi çok mütaabaşsıs etmişlir. Hususile bu sözler asıl Türk milletinin Beyefendi, Hanımlar, Iran milletine karşı olan hislerini | nevima tebellür ettirmektedir. milletlerimizi birbirine bağlayan karşılıklı o muhabbet ve sıkı dostluk, bir az zatı a- lilerinin de evvel müşterek ruhi temayüllere ve keza bars ve emel birliğine isti- nat etmektedir. Evvelce bizi ida- re edenler bu inkâr edilemez hakikatleri idrak edemedilerse bu, bizzat kendi menfaatlerini düşündüklerinden ve bilhassa milletlerinin menfaatlerinden zi- yade şahsi ibtii nnı takip eylediklerinden ileri gelmiştir. Fena bir siyasetin; daima vahim neticeleri olacağına ve yalnız bu siyaseti yapan değil, fakat aynı zamanda elinde mukadderatını tuttuğu memleketi de ciddi teh- likelere koyacağına şüphe yok- tur. Bunun içindir ki milletleri- miz, büyük hayatiyetlerinin bir kere daha delilini göstererek iki büyük devlet reislerimizin ortaya çıkardıkları esnalarda biç müba- lâğasız müthiş bir'uçutumun ke- barmda bulunuyorlardı. Bu iki devlet reisinin yorul- mak bilmez gayret ve kudret- lerile memleketlerini içinde bu- lundukları çok fena bir vaziyet- | ten kurtârmıya muvaffak oldu- lar. Bu suretle memleketlerimiz iki mümtaz reisinin zehberliğile hakiki ihtiyaçlarını anladılar ve dünya omanzumesinde hakları olan mevkii işgal için çalışıyorlar. Zatı devletlerinin de çok yük- sek bir balâgatla ifade buyur- dukları gibi memleketimiz ara- sında mevcut an'anevi dostluk, itilâf ve muahedelerle tarsin edil mş bulunuyor. Bunları milletle- rimizin yüksek menfaatleri için | daha ziyade tamamlamak isti- | yoruz. Memleketlerimiz, coğrafi va- ziyetleri itibarile ikbsat sahasın- da birbirinin karşılıklı yardımına muhtaçdırlar. Bizi ( birbirimize bağlayan samimi muhabbetala- rina binaen bu yardımın her iki tarafı memnun edecek surette yakılacağına kaniim. Azizim vekil Eeyefendi Anka- rayı , ziyarelimin o cümhuriyetin i'ânımı tes'it ettiğiniz güne tesa- düf eltiğinen dolayı çok bahti- yarım. Cümburiyetin ilânı sizin çin olduğu kadar bizim için de azizdir. Çünkü bu yanlız sizin memleketiniz için yeni bir dev- re açmakla kalmıyor. aynı za manda Türk-İran münasebetleri tarihindede yeni bir sahife açı- yor. Diğer taraftan Türkiyeye başlıca gayesi mufahham hüküm- | darım haşmetli Şehinşah Haz. | retlerinin Reisicümhur hazretle- rine hürmet ve selamlarını ve asil Türk milletinin yükselmesi ve refah bulması hakkındaki samimi temenilerimi iblağ et mektir. o Memleketlerimiz ara- sında muallâkta bulunan me- kolaylaştırmak kususunda gerek Başvekil Haz- releri, gerek zatı âlileri tarafın- Mİ aran ML ab ub kl z söyledikleleri gibi binlerce senelik ananelere, ve | Sayıfa 9 Balkan konferansında VAKIT Romen m erkezinde vaktimiz nasılgeçiyor !. Otelde, parklarda ve güzel ormanlar içinde Bükreşlilerin bize göster- dikleri misafirperverlik Bükreşte murahhaslarımızın olurduğu Atene palas Bükreş, 24 (Hususi): Dün pazardı. İçtima (yoktu. i Programda sabahleyin bir müze i ile mektep ziyareti vardı. Fakat | heyetin bir çoğu gece hariciye ba İ losunun yorgunluğu ile sabahle - yin kendilerini toparlıyamadık - İ ları için buna iştirak edemediler. | önüne gelen otobüslerle otomo - metre dısarda Snagov gölüne gö- türecek ve Bükreş belediye reisi M. Dobresconun verdiği çay zi- yafetinde bulunacaktı. Şimdiden söyliyebilirim ki, bu gezinti he - yetin Bükreşe biri oldu. Dört yüzden fazla dele- keler ve Bükreşliler saat tam iki- yi çeyrek geçe otel önünden ha- reket ettik. metre ötesine götüren yolun gü » zelliğini tarifle anlatmak imkân » İ sız. Ne muntazam yol, bir kısmı parke, bir kısmı asfalt, bir kısmı | şose olan bu yolun iki yanı, $€ - hirden uzaklaştıkça (ormanlarla örtülü. Gittiğimiz yer, bundan bir se- ne evveline gelinceye kadar ba - taklıktan başka bir şey değilmiş. nun bize anlattığına göre burası- nı bizim paramızla yalnız elli bin lira ile yapmış. Heyet azası otobüslerden ve o- | tomobillerden iniyorlar. Bizim Gülhane parkının belki iki büyük lüğündeki bahçeye giriyoruz. A - şağıya inerek göl kenarındaki motörlü kayıklara biniyoruz. Altı kilometre uzunluğundaki bu gö- lün dört bir tarafı gene ağaçlar - la ve sazlarla kaplıdır. Kayık der- sem bizim Haliç kayıkları hatırı iki üç kayığın yan yana bağlana- rak üzerlerine sıralar yerleştiril - miş arkasına bir büyük motör ta- kılmış sal. Bunlarla gölün öbür başında 4 asırlık bir manastıra gittik, Bu- rada içimizden bir çokları da mum yaktılar. dan sarfolunan gayretlerin Iran- da bihakkın takdir edilmekte olduğunu söylememe lüzum yok- tur. Unululmaz hatırasını re hafaza edeceğimiz Tahran Beyükintiülzi ve memleketimizde- ki kısa ikametinizi iki millet arasındaki karşılıklı anlaşmanın kuvvetli bir âmili olarak telâkki etmekteyiz. Bu seyahatiniz ve bu ikametiniz, büyük Türk mil İetinin İran milletine kardeş olan İ Öğleden sonra ikide Alene palas | billeri heyeti Bükreşten 40 kilo - , geldiği günden « | beri geçirdiği en güzel günlerden ! Bizi, bu koca şehrin 40 kilo - Belediye reisi mösyö Dobresco - | nıza gelmesin. Bazısı bir, bazısı | ille daima | Dönüşte gölde biraz dolaşa » rak sallara binilen yere çıktık. Belediyenin çayı burada verildi, Sahili hemen hemen baştan başa bir zaviyei kaime halinde kaplı yan büfe davetlilerin emrine ha- zırdı. Saat beşe kadar kalındı. En eğlenceli zaman bu iki saat ara - sında geçti, Prenses Cantacüzino bu ihtiyar fakat genç kalmış ka - dın Ruşen Eşref beyin, bizim de- leke hanımlarının masasında, ya- nına çağırdığı üç keman ve tefer- rüatı güzel bir keman havası ça - iyorlar, ihtiyar prenses yavaştan bu müziğe refakat ediyor. Bir ara romen milli dans havasını çalan müziğin sesine ellerinin biribirle- İ rinin omuzuna koyarak Ruşen Eş i ref, prenses ve geçen senenin ro- men güzellik (kraliçesi olduğu ' söylenen kız belediye reisi mösyö Dobresco kadınlı erkekli bir çok Romen, Türk, Bulgar ayak uy - durdular. Bu yarım saatten fazla sürdü, Ruşen Eşref bey oyunda muvaffak olmadı değil.. İşte bir ara Hâmit beyin de iştirak ettiği i görüldü. Burada zaman bu kadar eğlen- İ celi ve bu kadar güzel geçti. Ge- ne ayni vasıtalarla dönüldü. Ote- le geldiğimizde saat yediyi geçi- | yordu. Giad Bugün onda içtimalara başlan- dı. Dün söylendiğine göre bu günkü içtimada bir gürültü kop- masına ihtimal veriliyor. Evvelki gün tayyare postasile Sofyaya gi- den ve tekrar dönen Bulgar he - | yeti reisinin bu seyahati hayli ma nidar görülüyor. Bazıları bu se- yahati kendisinin Sofyadaki bir İ grup içtimamda bulunmak mec « buriyetinden ileri (o geldiğini bir kısmı da talimat almak üzere git tiğini söylüyorlar. Malüm olduğu üzere bu Bükreş konferansında İ en çok alâka ile takip edilen Bul- | gar ve Sırp ekalliyetleri mesele « | sidir. İ Bulgarların Balkan konferan- sına ekalliyetler meselesi halledil- İ medikçe iştirak etmek istemedik - İeri malümdur. Sonra küçük bir heyetle iştirak ettiler, İlk konsey içtimamda bu ekalliyet meselesi - ni alâkadarlarla gelecek serienin leşrinieveline kadar konuşup hal- | letmeleri kararlaştırılmıştı. Buna rağmen Bulgar reisinin, Sofyaya dönmesi bu meselenin, henüz bit- İ mediğini gösteriyor ve haklı ola- rak bu günkü içtimada yeni bir gürültünün kopmasına ihtimal ve riliyor. Hasan Rasim EE EEE islerinin samimiyeti hak- kında Ankaradaki vazifem esna- sında edinmiş olduğum intiba teyit etmiştir. Binaenaleyh Türkiyenin yük- selmesi ve refahı için kadehimi kaldırmaklığıma ve şanlı Reisi- cümhurumuzun şerefine ve ge- rek zatıalilerinin gerekse burada bulunan yüksek Türk ricalinin sıbhatlerine içmekliğime müsaa- denizi rica ederim Hanım ve Beyefendiler.,, | * bullak ai

Bu sayıdan diğer sayfalar: