iu | “ği “ğ vi i ve Eve geldinmiydi, güzelce i İ bi » ge İĞ 1 Teşrinievvel 1932 $ İçkiden ne beklerler MM © Ne için içerler ? Yakup ustanın içişi fik rakının en namuslu kılavuzu imiş - Çocuk rak bir daha dünyaya gelsem - Nk karısının , acısıle rakıya başlamış... Niçin içeceğim beyim? Ak- oldu mu şöyle, oh! Hele bu " İşinden yorgun bit- önersin! Vücudün olmuştur it... Kafan olmuştur bir ka- Miden ise açlıktan zil ça- Bakarsın, şuradan buradan sıcacık, mis gibi, âlâ ba- ları gelir. larda sağlı, sollu araba ara- tavunlar, karpuzlar küfe küfe yapıncaklar... Alırsın efen- İceğizine iki tane tap taze koyarsın torbacığına veya şiğine bir iki kavun karpuz. İn sonra beyim, cebine de bir irhemlik yerleştirdin mi, tu- artık tıpış tıpış evin yolu- , dökünür, elini, yüzünü ,kurulursun pencerenin ke- Bos Şimdi bir yandan mut- .cazır cazır balık kızarır, bir önüne tepsi (o hazırlanır. in efendim aman, o tavadan çıkmış sıcacık balıkla çektik- ik artık! Bir rakı, bir balık, n, bir üzüm!... na, efendim, balık âdeta in krlâvuzudur, hem de en u, en tadından yenmez kı- > Balık olmazsa rakı içmez ii? mübarek balıkla, Canım efendim, balık zamanında k? ir iki senedir öyle yapıyo- Çüı ü evde hoş oluyor. Mey- , gazinolarda, şunun, un ağızlarının kokusunu çek- evde kendi haline içip , si dinlemek daha, hop ler İçerken evdekiler o başınızı Jar mi? iadlerine mi düşmüş? Ben hı içinciye kadar onlar ya- i bile gelmezler. Yalnız su, i bittikçe yenisini getirir ve giderler. tiğiniz zaman neler düşü- zihninizden neler o $©- ere maliyesi $vekil çok güç bir : ide bulunuyor dra, 10 (ALA) — Bazı ga ere göre, Maliye nazırının bir ehemmiyet vermekte iğ bütçe tasarrufları lehin- “mücedele, Başvekiğ; endişe- işürmekte olduğu zannedi- Filvaki M. Mac Donald'ın uf projesinin baz, nokta» değiştirilmesini arzu et- ” olduğu söylenmektedir. day Referee'e göre Başvekil güç bir halde bulunmak. . Mumaileyh, pek yakında .mubafazakâr arkadaşlarının Bararlarını kabul etmek ; öle mecburiyetinde , — Beyim, rakı âdeta bir çeşit sinama makinesidir. İkinci ka- dehten sonra yavaş yavaş işleme- ğe başlıyan bu makine ta yatağa yatıp ta gözlerimi (o kapayıncıya kadar durmadan boyuna işler! İşte şöyle olacaktı da böyle ola- caktı da, şöyle yapsamdı da, böy- le etsemdi de filân diye zihinin- den ve gözünün önünden © türlü türlü manzaralar geçer. Hele bir az fazla kaçırdın mi, artık işin yoksa kur ha kur! — İçerken veya içtikten sonra meselâ neler kurarsınız bakayım? — Meselâ şu bizim oğlan büyü- se de kendisini iyice bir işe yer- leştirsek, çalışsa, adam olsa, eli ekmek tutsa, para kazansa, sonra güzelce bir kızla evlenip kendine iyi bir yuva kursa.... Sonra efen- dim, şu bizim, babadan kalma ve bir türlü bitip tükenmek bilmiyen borçlar bir bitse, alacaklılar yas kamı biraksa, ve ben artık bir ta- rafa beş on para biriktirsem de ibtiyarlığımda biraz istirahat et- sem... Daha sonra, ben yeni bir baştan çocuk olarak bir daha dünyaya gelsem de yeni bir baştan daha hayata atılsam ve bu defa bu ha- yat yolunda hiç O sendelemeden falsosuz yürüsem ve böylelikle yaşımız, şimdiki gibi kemale ge- lince ben de zengin, mes'ut bir a- dam olsam... Filân gibi şeyleri düşünürüm. — Bunlar rakısız düşünülemez mi sanki? 4 — Düşünülür ama, o zaman bu düşünceler tatsız, tuzsuz, yavan, sade suya çorba gibi kalır. Fakat rakı ile düşünüldü mü, tadından yenmez.... Çünkü rakı, hulyanın tuzu, büberi, şekeri, balıdır. — Km ermedi, içersiniz? — irin kulağınızı / azizim, benim ilk göz ağrısı rahmete ka- vuşalıdanberi ! v — İlk göz ağrısı da kim? — Aman aşağıdaki duymasın! Bizim ilk hanım! O zavallı öldü- ğü zaman onun acısı, kederi ile rakıya başladım, hâlâ bırakama- dım. Demek, şöyle, böyle on beş seneyi geçiyor! Osman Cemal Bir kamyonun altında bir kişi can verdi! Balıkesir, 9 (Hususi) — Hav | randa feci bir otomobir kazası retle yapıldığını olmuştur. Bir kamyon Hayrana yakin bir: köprüden geçerken yanlış bir mönevra yüzünden devrilmiş, içinde bulunanlardan bir kısmı atlıyarak hayatlarını kurtarmış- larsa da üç kişi kamyonun al- tında kalmışlardır. e Bunlardan Salih Efendi ö'müş, diğer ikisi ağır surette varalanmışlardır. —e— Ocak kongreleri Cümhuriyet Halk fırkası ocak kongreleri devam etmektedir. Kongreler bu ayin nihayetinde bitecektir. Fırka erkânından bir zat ocak kongrelerinin her tarafta hara- söylemiştir. ir 0 kila oanareanmaanaanasana Anadoludakullanı- lan bazı kelimeler Türk dili tetkikleri yapılırken “Söz Mtabı,, unvanı altında Anadoluda kul. lanılan bazı yelimelerin toplandığını yazmıştık. Bu kitaptan diğer bazı ke- limeleri naklediyoruz: BADIÇ — Gaziantep): Bakla fasulye. De- gelye gibi İitiklerin kalıfları ile beraber 8 ralanmış taneleri, BADİMA — (Çankırı): Örekenin dibi. BADIYA (Gazlantep) * Hacamat şişele- rine benziyen yani ağsı bir «8 dar dibi ge- niş bakırdan yapdımış kap. Bu badayıklar es ki işler olduğundan ekaeriyeti# çok emekli Kelem iğlerini Mmtiva eder. Bağyayi YEİS muY. Bizin badıya delinmiş. BADIRA (Denizi): Çamaşır teknesi BAĞACIK (Niğdej: Fağ, bae Kapılar rmn tahta kildi, BAĞLIK (Teke): oglak derisi. BAĞAS (Gökmun): Eteklik teği. BAĞBASAN ETMEK (öfarş): Düşme MI yağma etmek. BAĞCAK: Demetleri sarılmasi dan yapılan bağlar. Bağcağile GL İşlerde çok yarara uğrıyanlara denir. BAĞCIKLI YARIM POTİN (İstanbul): Lâstikli yarım potinden şopra mods olan potin. BAĞDA: Çelme, iç bağdart, yar bağda- #1. Bir yah bağdası attı, kaldırdı gitme aldı. İ Bisim köyün bökesinin iç bağdasmı Gözen yok, BAĞIRDAK (Ankara, Dinar): Bakırdak | CTosyay: Çocuktarm beyük Bağt BAĞIRGEÇMEK çvıgde): Uyuklamak, imızganmak, Komşumuzun hazırlığı sar eememeearasaressssessanıme see res ese se venanE sa BRE EERE SANAN Türk Dili Yünametanda deniz ma- Atina, (Hususi) — Kara zabit- leri siyasi dedikodularla manev - ralarla uğraşırlarken bahriye za- bitleri, bu sonu gelmiyen müna- kaşalardan ve hertürlü siyasi ih- tiraslardan uzak, donanmanın da cemiyeti askeriyeye iltihakı hak- kındaki tekliflere karşı lâkayıt kendi iş ve güçlerile meşgul olu- yor ve tesbit olunan program mu- cibince manevraya devam eyli- yorlardı. Bu manevralardan birincisi Pi- re açıklarında ve ilerlerindeki a- dalar arasında yapılmış ve bu | müddet zarfında da Şira adası üssü bahri ittihaz olunmuştu. Bu manevrada taarruzda (bulunan düşmana karşı açık deniz torpi- dolarile hücumlar yapılmış tah- telbahir ve tayyareler de manev- raya iştirak eylemişlerdi. Manev- raların ikincisi Glos körfezinde yapılmış ve buna Averof zıhlı kruvazörü de iştirak etmiştir. BAĞIŞ (Konya): 1 — Bahçelerin mu mö- beti; 2 — Boğum. BAĞLAM (G0. Antep): Demet, hüzme, Bir bağlam ortut. BAĞLAMA (Niğde): Küçük saz, cura mın büyüğü, BAĞLANTI (Kayseri, Erzurum): 1 — Araba sandığını alt kısmına rapteden bü - yük çiviler, (K); 2 — Rabıtn Duvarın bağlantıları iyidir, BAĞLI (Malatya, Avşar): Gerdek gece- si büğü yüzünden gelpe yaklaşamıyan kiss, Bağlı çıkmış, Pin adam bağit i » Miz, DAH (Kütahyay Nida. — Keyfiniz iyi mi? Bah! Çoy Iyi; bah öyle mi olacaktı. BAHNA (Satranbolu): Odun koymuıya mahsus yer. BAHRANA (Disar): Bak. Barhana. BAKACIK: Tarasut mahalli, Sen gelir- ken bakacıktan gördüm. BAKIRDAN: Mısır unundan yapılan ye» mektir. Kuru olursa pilâv gibi olur. BAKLAYA (istanbul): o Yorgancılarda baklava biçiminde dikiş adı. BAHTIVAR (Burdur): Bir cins mans me, türkü, BAKACA; Şehir gösteren, bakacak yer. (Tekey. BAKINAK: Basiret bukınağım bağlandı. BAKIRCAK (Xigd0): Tencere, küçük tencere, BAKRAÇ (Ürgüp), Bakrak (Reşadiye): Kluplu, kapaklı ve kapakarz kova helke BALİ — Küçük kardaş (Konya tarafıy: Balini diye muhlbhase bitap edilir. 7 — Kü- çük kız çocuk, (Seydişehir). BALA (Gerkâk, Ardahan): ğa. Gürbüz çocuk. BALABAN; 1 Avci kuşlardan biri; 3 — Olgun çocuk için balaban gibi, BALADUR (İzmir)i — Üzüm, ineir alıp satanların “başı. BALAK, BALA: 1 — Ayı ve tavşan yav. rusu, (Niğde, Sivas) TAvgAn yavrusu (Te ke). 'Tavgan balağı; 8 Manda yavrusu Malak (Sivas). Yavru, ça: çadan ibaret bir çeşit döşengi Çilobüya', HALART (Fethiye): Töze İncir BALARMAK (Nigde): Doğurmanı yak- haşmış inek ve mandann geyini (fercf) iie BALAYİNDI (Desi#li): Ne olaydı, keşiçi maansında temenni özü. BALBAL çkölisy; Görültücü, şamatner, Baltal adam, balbal deve, BALBALLAMAK; Deve hakinda kımp bağırmak. Deve gibi balbalinde, ne balbalir. yorum? Çillddetinden “Üİ dolaşan ağam | Açm), BALI (Çangın): BAĞLICA (Anka » rayı Aşık kemiği DALIK AÖZI: Asian nizi Atl: çiçek, BALIKCIN (ösmirei köyü): Balıkçd, BALALI TAKIM (İstanbul): Dokuz par, | l İ memeleri kabarmak. i , : Gece yarısından sonra başlıyan bu manevralar da sabaha kadar devam etmiş ve donanma üssü bahrisine avdet eylemiştir. Ami- ral tarafından neşredilen bir emri yevmide manevralarda büyük muvaffakıyetler gösteren zabitan ve efrat tebrik edilmiş ve kendile- rine ibraz eyledikleri Jiyakatten nevraları, para buhranı Büyük harp gemilerile donanmayı takviye edeme- yince iş küçük gemilere kaldı. zünden donanmalarını büyük pa- ra mukabilinde satın alınacak ve bir çok masrafları icap ettirecek büyük hattı harp gemileri ile tak- viye etmekten ise, kuvvetli ve bü- yük torpidolarla kuvvetlendirme - yi daha muvafık görmüşler ve bu maksatla, Amerikadan satın al- dıkları Kılkış ve Limni zırhlıları- nı ihtiyata alarak yerlerine İtal « yan inşaatı bahriye tezgâhlarına dört büyük açık deniz torpidosu sipariş eylemişlerdir. Bu torpidolardan ikisinin inşa- atı hitama ermiş, fakat Yunan hü- kümetinin son buhran dolayısile aldığı mali tedbirler yüzünden te- diyat hususunda bir ihtilâf zuhür eylemişti. , İtalyanlar, mutabık kalınan tak- sit mukabili verilen parayı kıyme- ti düştüğünden dolayı kabul et- memekte idiler. Devam eden mü- zakerat neticesinde torpidoların taksitlerine mukabil İtalyan reji- sinin Yunanistandan tütün alması takarrür eylemiş ve Yunan hükü- meti bu suretle bir taş ile iki kuş vurmuştur. Hasıl olan itilâf üzeri- ne torpidolar Yunanistana teslim edilecektir. Ve bunun için de bir kısım za- bitan ve efrat İtalyaya gönderik dolayı teşekkür olunmuştur. Buhran ve gemiler Yunanistanın diğer devletler gi- bi geçirmekte olduğu buhran, büt- çesinde bazı tenkihat yaptırmayı icap ettirmiş bu arada (Bahriye Nezareti için evvelce verilmekte olan tahsisat dahi azaltılmıştı. — vaziyet karşısında donanma artı e mucip olan talimlerden sarfı nazar edecek ve efradın ta- lim ve terbiyelerine demir üstün - de bazı gemilerde nazari bir suret- te devam olunacaktır. Yunanlılar mali vaziyetleri yü- Tahliye edilecek mi? Simla, 10 (A.A) — Hindistan Gandinin serbest bırakılması için , birçok telgraflar almıştır, Umumi vali silâhsız itaatsizlik , mücadelesinden vazgeçilmek şar- tile bu istekleri kabule taraftar olduğu zannedilmektedir. Söylendiğine göre Mahatma bu mücadelenin kendi dini aki- delerinden biri olduğunu söyle- miş olduğundan, çıkarılması şüp- | helidir. A Zührevi hastalıklar tedavisi BALIKLAĞI: 1 — Balıkların toplandığı | yer (Konya); 2 — Balık satılan yer, BALIKLAMA (Teke): Eğer, semer gibi şeylerin içeri yana gelecek yerlerinin deldu- rulmuş geleli, BALIK SIRTI EYE (İstanbul): Sırtı ya- varlak alt düz eyedir ki ice Kalın diştileri vardır, çapaklar: temizler, saman eyesinin yaptığı işi görür. dd da A em ak Beyoğlu, Topbane, İstanbul, Kadıköy semtlerindeki emrazı zühreviye dispanserlerinde şim- diye kadar yalnız frengi tedavisi yapılıyordu. Yakında meccanen belsoğukluğu hastalığının da te- Gandi hapisanede| umumi valisi Lord en miştir. Diğer iki torpidoya gelince: Bunların inşaatına devam edil « mektedir. Bu torpidoların da gel- mesinden sonra Yunanlılar başta amiral gemisi olan Averof olmak üzere tonilatoları daha küçük, masrafları daha az fakat seriüs- seyir gemilerden mürekkep bir donanmaya sahip olacaklardır. Bundan pek az müddet evvel, tahtı silâha alınan B sınıfına men sup yeni efrat vürutları beklen lerin ihtiyacını temin için, şimdi den talim görmek üzere torpido- lara tevzi olunmuşlardır. ramı sazanmnnmmnnyi zn Arap dili de Bir Arap akademisi teşkil edilerek tas- fiye edilecek Kahire (Hususi) — Mısır Ma- İ arif nazırı Hilmi İsa paşa Kahi- rede bir Arap akademisinin te- s'sini teklif etmiştir. Maarif na“ zan, ancak bu akademi sayesin- de Arapçanın saffetini muhafaza ederek onu asrileştirmiye, yehi ilmi ıstılahları tesbite imkân ha- sıl olacağını, Arap lisanının ta“ ribi bir kamusu yapılacağını, bu günkü Arap lehçelerinin ilmi bir surette tetkik edileceğini izah ederek teklifini müdafaa etmiştir. Mısır Maarif nazırı, bugünkü Arapça ile biç bir ilmi eserin. tercüme edilmediğini, buna mu- vaffak olmak için herşeyden ev- vel ıstılahları tesbit etmek lâzım geldiğini ilâve etmiştir. Recep bey seyahatte Bir ay evvel Avrupaya tetkik seyahatine © çıkan oCümburiyet Halk fırkası umumi kâtibi Rei cep bey seyahatine devam er mektedir. Recep bey ancak yt- mi gün sonra bilecektir.