Ni s2 köylülerin yaşayışını taş catla. | .9 ç a bn halk kelimeleri bize yep- ği dolunun kasabalarını, na - mi 8 Teşrinievvel 1932. sSünün İşaretleri! asta Edebiyata Yuf! öz Türkçeden bir sınama Osmanlı edipleri toptan kötü İamlar değildi. Fakat ellerinde bir dil vardı ki, bu dil onla- orla çıkmaza sürükledi. Bu çık yol onları sonunda hasta, uzak küçük bir insan top ığunun içinde hapsetti, Edip - ancak ellerindeki dile göre ko | işanların duygularını, oturuş | İealkışlarını, yaşayışlarını anla. lirlerdi. Çünkü bu ediplerin, kirlerin dilleri bir kasabalının, köylünün duygularmı anlata. izdr. Bu işi sınamak çok kolay. ir. Osmanlı kapıkulu türkçesile ali ğ anlatamazsınız. | Bu anlatamamazlık neye va « ? Bu anlatamamazlık şuna va - © Edip, $8ir, yazıcı elindeki di - anlatabileceği insanların yaşa- nı, duygularını kalemine ta ; onları söyler, © Kelimeler içlerinde yaşadıkla- ğa kümelerinin parça resim: “ğini taşırlar, Duyguların, düşün- lerin, sürekli sevinçlerin, dert - rin resimlerini ( kelimeler bize tablo gibi çizer. Köylünün der i le Osmanlı kapıkulu saraylısı» derdi bir değildir. Bunun için , ayrı dil gerektir. Osmanlı pıkulunun dilini kullanma - göm ne kadar çabalasa kendi kü- esinin işindeki adamların yazı « 81 olamiyacaktır. pp re 4 Bizim kapıkulu edebiyatı, ka dili smurları içindeki azaldıkça lar, yaşayışlar da azaldı. O- için Osmanlı edebiyatı son lerinde ancak şehrin değil, jenin değil, semtin değil, kapı - evinde oturan insanla - gularını, Yaşayışını 5 dı. Bütün “Edebiyatı ne ir mahalleyi bile Yşatamamış - . Yalnız son Osmanlı kapıkulu iküntülerinin evde geçen gö « işlerini, o zamparalıklarınr, erini anlatabilmiştir. P Geniş halkın dili üstünlük ka- nca bundan en çok kazana - Sak Türk edebiyatı olacaktır. 8 Sr dünyanın kapılarını aça” TR, köylerini, çalışan hal- BİASAYişın yarınki edip istese je istemese de zorla benimsiye- 5 ba Yazıcı, yaşıyan tip- di ir. Yaşıyan tipe u- Dali a dilidir. Siz şimdi il © halkın dilile Osman nİragi #üppesinin duyguları- an yerek yazın, Halkın di- iz benimsemediği için Os - li, y. » Yâşıyan, sıçrıyan i “e Salışan şehrin ede- a Osmanlı edebiyatı rine koyacaktır, «Halkın dili hasta borusunu çaldı, Bunu çok gör- siyasi üstünlüğünü ikten sonra zevke de lir. Yaradılışım kanu- edebiyata n bul ettird budur, Sadri Etem | ağisi 2” er vag ki z Cc Günün Haberleri e | Ziman umum orsa seren saneameersennmnsan ser saran see eeeE, Istanbul limanına karışan 12 idarenin YE AŞMA FEED DA Er. EN EN e and yaraya Maarif Vekilimizin beyanatı i müdürlüğü yi birleşmesi i Gümrük muhafaza kumandanına göre limanda bir çok eller emniyetsizliğe sebep olacak İstanbul limanının idare şek- linde mühim bazı değişiklikler yapılması ve İstanbulda limana ait işlerle uğra. şan teşekküllerin hepsini © teşkil edilecek liman umumi müdür- lüğünün idaresi altına verilmesi hakkında (o ta- Istanbul li» manının idaresi “Rem der” ba ill mar gul bir çok te- şekküller bulunduğu için olduk- ça karışıktır. Liman şirketi, deniz ticareti müdürlüğü, rıbtım şirketi ve köprüler dolayısile belediyenin liman işlerile alâkalı bulunmaları bu ideri karışıklığa sebep ol maktadır. Gümrük umum muhafaza ku- mandanı şehrimizde yaptığı tet- kikat hakkında vermiş olduğu raporda bu noklaya işaret ede- rek müteaddit eller tarafından | idare edilen limanda emniyet | | olamıyacağını, hazine hakkının xiyfa uğrıyacagini bildirmiştir. Iktısat vekâleti de ayni mevzu üzerinde yaptığı tetkikatta ayni neticeye varmış bulunmaktadır. Bu itibarla Istanbulda liman iş- lerile meşgul bütün idarelerin birleştirilerek bir “İstanbul lima. Bi umum mödürlüğü,, teşkil edil- mesi kuvvetle muhtemel görül mektedir. 2 Bu bususta liman İnhisar şir- keti Hamdi Bey şu izahatı vermiştir: — Liman işlerile uğraşan bü- tün müesselerin bir umumi mü- sinin çok faideli olacağı metice- sine varmıştım. Şimdiki halde Istanbulda Li- Gümrük umum muhafaza kumandanı Seyfi Paşa man işlerile meşgul olan resmi, yarı resmi ve husuşi teşekküller on ikiyi bulur, Bunlar şunlardır: 1 — Deniz Ticareti müdürlüğü ve İstanbul Liman reisliği, 2 — Fenerler idaresi, 3 — Karadeniz boğası metha- linde tahlisiye idaresi, 4— Kılavuz ve romorkör idaresi, 5 — Polis beşinci şube müdürlüğü, 6 — İstanbul Tica ret mıntakası müdürlüğü, 7 — Beledi- ye, $ — Ticaret veSanayi Odası, 9 — Şark Şimendiferleri Şirketi (Sirkeci Istasyonu) , 10 — Anadolu Şimendi. ferleri İdaresi (Haydarpaşa istasyo nu), 77 Rıhtım ve Antrepo Şirketi, 12 — Liman İnhisarı Şirketi, “Liman işlerinin bu vaziyet dahilinde pek de salim bir cere- yan takip etmiyeceği tabiidir. Bu saydığım teşekküllerin kendi dahili nizamnamelerine göre ha- reket eder ve kendileri tarafın- dan tanzim edilen tarifelere göre resim alırlar, Teşkili tasavvur edilen yeni umumi müdürlük bütün bu ida- releri bir elde birleştirecektir. Hayırlı bir iş Osmanlıca Kimsesiz /(Türkçeleştirilecek çocuklara Iş bulmak için bir müessese açılıyor Belediye sokaklarda kimsesiz dolaşan çocuklarin (o barınması için bir müessese açmıya karar vermiş ve bu iş için Galatada bir İngiliz ticarethanesine ait bir binayı satın almıştır. Binanın bir kısmında ilk mektep açılacak, diğer kısmında kimsesiz çocuk- lar barındırılacaktır. lik önce köprü altında gece- leyin altmış kadar çocuk bu müesseseye alınacaktır. Bunlar- dan sonra maballe aralarındaki kimsesiz çocuklar da toplanacak, bunlara gece ders verildiği gibi gündüzleri de kendilerine bir iş bulunacaktır. Hüceste Hanım Bir müddet evvel, merkez me- muru olmak için müracaat eden Hukuk mezunlarından Hüceste H.ım polis dördüncü şube sivil merkez memurluğuna tayin edil- diği bildirilmiştir. Hüceste hanım, pasaport işle rile meşgul olacaktır. Tayin emri gelince hemen işe başlamışsa da evvelki günkü merasim esnasın- da yoldan hızla geçen bir mü- vezri' çarparak yüzünden bafifçe yaralanmasına sebep olmuştur. Kendisine istirahat ve tedavi e- dilmek üzre, beş gün izin veril- miştir. Iş kanunu Bu Içtimada çıkarılacak Evvelki gün Ankaraya giden Iktısat vekili Celâl bey şu beya- natta bulunmuştur : — Meclisin bu içtima deyre- siode iş kanunu her halde çıka caktır. Her kahra tahammül gös- dürlük idaresi altına alınması tasavvuru yeni bir şey değildir. Bu işle uzun zamandanberi işti- gal edilmektedir. Bu hususta ben de bir müddet İ evvel tetkikat yapmış ve liman | idaresinin bir elde birleştirilme- Denize yürüyen | Tehlikeli bir tram- * * bisiklet Emirgânda Koru esinde 8 numaralı evde oturan Abdul- lah beyin oğlu on beş yaşında Hilmi bey, dün sahilde bisikletle geziyormuş. Bir aralık, tekerlek- ler yanlış bir istikamet takip etmiş, genç, bir anda kendisini denizde bulmuş. Iskelede bulunanlar kazayı vak- tında görmüşler, yetişerek Hilmi beyi kurtarmışlardır. Bir uykucu ve iki açık göz Mustafa ve Vehbi isminde iki kişi, Galatade aynalı kahvede İzzet efendi isminde birisinin uyukladığı sırada, el çabukluğile cebinden dört lirasım aşırmıya davranmışlar, fakat iş yarıda kal- mıştır. Görenler, ikisini de ya- —— — Maamafih hükümetçe bu hu- susta henüz bir karar verilmiş değildir. Ortada bir tasavvur ve proje vardır. Hükümet bu bahse ait hazırlanmış olan ra- porları tetkik ettikten sonra bir karar verecektir. ,, vay kavisi Veznecilerde Fen fakültesi önündeki tramvay kavisi öteden beri tehlikeli bir vaziyettedir. Bu | kaviste şimdiye kadar bir kaç tramvay kazası olmuştu, Belediye zamanlarda fa. , külte binasının önündeki parmak- lığı ve bahçeyi kaldırmış ve kar. | şı taraftaki hanıda yıktırarak | burada bir meydan açmıştır. Yol açıldığı için birka | kadar böradili kavis kaldenle cak ve tramvay rayları la göre döşenecektir. Ye Doğum # Balıkesirde çıkan Türk Dili arkadaşımızın muharriri Kenan Emin beyin bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Anasını ba- basını kutlular, yavruya wzun ömürler dileri | fedakâr hareketlerinin teren fedakâr ve gayretli i amelesini dlşünmek ella tan gelmiştir, Çalışma ile sermu- ye arasında bir ahenk vücuda getireceğiz. İşçinin sıhhatini, me- deni hukukünu esaslı bir suretle anzim edilmiş görmek birinci gayemizdir. Yeni bütün bunları temin edecektir. Umumi iktisat işlerinde gaye- miz her sınıf halkın menfeatlerini mütevazin olarak yürütmektir. Milliyetçi Türk işçisi temiz ve Ba kazanacaktır. Esasen Başvekilim ve aziz şefim İsmet paşa Hz: de arzuları ve bana. emirleri bü merkezdedir. mmm Bir sarhoş ve bir bakkal Papas köprüsünde Artin is- " minde birisi, evvelki gece içmiş bir halde sokakta bir müddet dolaşmış, sonra bakkal dükkâ- mına uğriyarak, biraz daha rakı istemiş, Bu sırada bakalla aralarında kavga çıkmış, iş döğüşme lini almak üzere iken, Artin, mü- vazenesini kaybederek, yere yu- varlanmıştır.. Düştüğü sırada sol hr incinmıştir. Tedavi edik m çıkacak iş kanunu Maarif Vekili Reşit Galip Bey dil işleri ve diğer işler hakkında şu be- yanatta bulunmuştur ; — Ortada çabukca Türkçeleş- tirilecek Osmanlıca var. Bunun için birinci işimiz, Türkiye leh- çesinde, yani halkın dilinde yaşı- yan bütün kelimeleri geniş bir teşkilât ve çok çalışma ile en kı- sa zamanda toplamıya çalışmak olacaktır. Bir taraftan derleme işi yapı" lrken diğer taraftan ilmi hevet- ler, dilimizin bünyesi özerinde tetkiklerde bulunacaklar ve ona göre ıstılah koyma veya kelime- leri ıstılahlaştırma usullerini tes- bit edeceklerdir. Bulunan keli- meler neşredilecektir. Osmanlıcadan Türkçeye bir lügat yapılacaktır. Bu suretle bu lunan kelimeler umumi tenkitten geçirilecek ve bugün yaşamakta olan yabencı kelimelere tam karşılık teşkil edip etmedikleri münakaşası temin edilmiş ola- Sivil Merkez memuru| caktır. Bu vadide en çetin iş, ilim ve fen ıstılahlarının Türkçe- leştirilmesi olacaktır. Bununla beraber dil hazinemiz tamamile meydana çıktıktan sonra bunun bugün sanıldığı kadar güç olma- ! dığı anlaşılacaktır, a Derleme işinde bütün devlet teşkilâtı Türk Dili cemiyetinin yardımcısı olacaktır. Böylelikle | Türkçemiz kendi kaynağından alacağı feyizle daha ziyade gü- zelleşecek, zenginleşecek öz var- lık ve sağlamlığına kavuşacaktır. Dainler vekili Türk dainler vekili Zekâi Bey Pariste kuponlar bâmillerile Sa- racoğlu Şükrü bey arasında ce- reyan eden müzakerelere iştirak etmek üzere dün Parise git- miştir, — Reşit Saffet Bey Kendi seçilme yerinde tetkikat yapmak üzere Bursaya gitmiş olan Kocaeli meb'usü Reşit Saf- fet Bey dün şebrimize dönmüştür. Balkan konferansı murahhasları- mızdan olan Reşit Saffet Bey ayın on beşinde Bükreşe gide- çekti, Camide teneke kutu- daki paralar ne oldu? Bir kaç gün evvel, Sultanah- met camii kayyumu Şükrü Bey ölmüştü. Ölümünden sonra, kızı Hayrünnisa Hanımla oğlu Hilmi Bey, babalarının vasiyetine göre camide bir kutu içinde para bu- lunduğunu ileri sürerek, bunu almak için müracaat etmişler, bir dolapta merhumun içine pa» - ra koyduğu teneke kutuyu bul muşlar, fakat kutu açılınca, içi- nin bomboş oldugu görülmüş. Bupun üzerine, polise müracaat edilmiş, polis tahkikata başla” mıştır. i Merbum Şükrü Bey, cami kırk beş senelik, emektar kay- yumudur, Teneke kutuda sakla dığı paralarda, kendisine let ettiği başkayyumun maaşları imiş. Ölmeden evvel, (| bu paranın oradan alınarak, © zata verilmesini söylemiş. o“